Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/2501 E. 2020/407 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2501
KARAR NO : 2020/407
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1.Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 17/06/2020
NUMARASI : 2020/92 D. İş E. 2020/92 D. İş K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/12/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Tespit ve tedbir isteyen vekili talep dilekçesi ile; müvekkili adına tescilli “…” markasının esas unsuru olan “…” ibaresinin karşı tarafın 25. ve 35.sınıflarda tescilsiz olarak ve müvekkillerinin markasına tecavüz eder şekilde kullanımları nedeniyle, markaya tecavüz ve haksız rekabet fiillerinin tespitini, tecavüz teşkil eden fiillerin tedbiren durdurulmasını, karşı tarafın “…” ibaresini içeren tabela, kataloğ, belge, fatura, kartvizit ve sair her türlü tanıtım unsurlarına ve markanın kullanıldığı her türlü ürün ve mallara bulundukları mağaza, imalathane, depo, gümrük bölgesi ve sair tüm yerlerde el konulmasınına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; “Her ne kadar tedbir talep eden tarafından karşı yanın … markasının esas unsuru olan … ibaresini hiçbir hakka dayanmaksızın tescilsiz olarak kullanıldığı iddiası kapsamında tedbir talep ettiği anlaşılmışsa da; gerek tedbir talep eden tarafın tedbir istemi ile davalının ileri sürdükleri beyanların asıl dava içinde çekişmeli yargı kapsamında çözümlenmesi gerekli bir uyuşmazlık olduğundan keza taraflar arasında …’nın davacı sıfatıyla yer aldığı, tespit talebinde bulunan yan ile İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/178 esas sayılı dosyasında keza 2020/254 esas sayılı dosyalarda derdest davaların görülmekte olduğu, incelenen dosyalar kapsamından anlaşılmış, ilgili dosyalar mahkememizce celp edilip incelendiğinde; İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/254 esas sayılı dosyasında 29/07/2020 tarihli ara karar ile 2018/68822 nolu “…” ibareli markadan kaynaklanan hakların yargılama sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere karşı ileri sürelmesinin 100.000,00-TL teminat karşlığında önlendiği, karara itiraz üzerine mahkemenin 02/09/202020 tarihli ara karar ile tedbire itirazın ve fazlaya ilişkin tedbir isteminin reddine karar verildiği ve istinaf yasa yolunun açık tutulduğu anlaşıldığından, dolayısıyla taraflar arasında derdest olan davalarda gerçek marka hakkı sahipliği, kötüniyetli tescil, varsa tecavüz gibi olguların tamamen çekişmeli yargı içinde çözümlenmesi gerekli olduğu gibi, aynı konuda verilmiş bir tedbir hakkında ancak esas mahkemesince bir karar verilebileceği (HMK 394/2, 3, 4 maddesi açık hükmü gözetilerek), aynı uyuşmazlığın değişik iş yoluyla başka bir mahkemede görülmesinin mümkün bulunmadığı hususları da gözelerek tedbir isteminin reddine…” karar verilmiş, karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf sebepleri; dosya kapsamında temin edilen iki bilirkişi raporu ile açıkça karşı tarafın müvekkillerine ait marka hakkını ihlal ettiği ve kullanımlarının markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespit edildiği, Mahkemenin gerekçesinde belirttiği esas hakkındaki davaların karşı tarafın açmış olduğu davalar olup, o davalarda davalı olan müvekkilinin ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesinin mümkün olmadığı gibi bu davalarda davalı olunduğundan taraflarınca bir ihtiyati tedbir talebinde de bulunulmadığı, HMK 390. maddesi gözönüne alındığında ihtiyati tedbir isteyen tarafından esas hakkında bir dava açılmışsa ihtiyati tedbir talebinin de ancak bu esas dava dosyasında istenebilecek olduğu, bu anlamda Mahkemece yapılan değerlendirmenin hatalı olduğu, dosyaya sunulan deliller dikkate alındığında yaklaşık ispat şartının gerçekleşmiş olduğu, verilen kararın hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.Talep, tescilli markaya tecavüz teşkil eden eylemlerin tespiti ve ihtiyati tedbir talebine ilişkin bulunmaktadır. Dosyanın incelenmesinden, talep eden tarafından, talep edenlerin TPMK nezdinde …numarası ile tescilli “…” markasının esas unsuru olan “…” ibaresinin karşı tarafça 25 ve 35. sınıflarda tescilsiz olarak ve markaya tecavüz eder şekilde kullanılması nedeniyle bu durumun tespiti ve ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; gerek tedbir talep eden tarafın tedbir istemi ile davalının ileri sürdükleri beyanların asıl dava içinde çekişmeli yargı kapsamında çözümlenmesi gerekli bir uyuşmazlık olduğundan keza taraflar arasında …’nın davacı sıfatıyla yer aldığı, tespit talebinde bulunan yan ile İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/178 esas sayılı dosyasında keza 2020/254 esas sayılı dosyalarda derdest davaların görülmekte olduğunun, incelenen dosyalar kapsamından anlaşıldığı, dolayısıyla taraflar arasında derdest olan davalarda gerçek marka hakkı sahipliği, kötüniyetli tescil, varsa tecavüz gibi olguların tamamen çekişmeli yargı içinde çözümlenmesi gerekli olduğu gibi, aynı konuda verilmiş bir tedbir hakkında ancak esas mahkemesince bir karar verilebileceği (HMK 394/2, 3, 4 maddesi açık hükmü gözetilerek), aynı uyuşmazlığın değişik iş yoluyla başka bir mahkemede görülmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle tedbir isteminin reddine karar verilmişse de; dosya kapsamında bulunan İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/178 Esas sayılı dosyası ile 2020/254 Esas sayılı dosyasına ait bilgi, belge ve ara kararlarının incelenmesinden, bu dosyalarda davacı … tarafından davalılar … ve … aleyhine dava açıldığı, eldeki dosyada tedbir talep eden tarafın markası olan 2018/68822 numarası ile tescilli “…” markasının dava konusu yapıldığı, bu davalarda eldeki dosyada ihtiyati tedbir talep eden tarafın davalı sıfatıyla yer aldığı, davalı sıfatıyla yer alınan bu davalarda herhangi bir ihtiyati tedbir talebinde bulunulmadığı, bu dosyaların konusunun tedbir talep eden tarafın markası olan … numarası ile tescilli “…” markasına tecavüz eden eylemler olmadığı, tedbir talep eden tarafın markası olan … numarası ile tescilli “…” markasına tecavüz teşkil eden eylemler ile ilgili olarak talep tarihi itibariyle esas hakkında açılan bir dava bulunmadığı, dolayısıyla ihtiyati tedbir talep edenin ihtiyati tedbir talebinin değerlendirileceği bir dosya bulunmadığı, bu talebin eldeki dosya kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ihtiyati tedbir talep eden tarafından esas hakkında açılmış dava bulunmaması nedeniyle, tarafların ileri sürdükleri beyanların asıl dava içinde çekişmeli yargı kapsamında çözümlenmesi gerekli bir uyuşmazlık olduğu yönündeki gerekçenin de yerinde bulunmadığı açıktır. Bu nedenlerle talep eden tarafın istinaf talebinin kabulüne, HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talep eden tarafın talebi ile ilgili olarak karşı tarafın beyanları ve dosya kapsamında toplanan deliller dikkate alınmak suretiyle değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi amacıyla dosyanın Mahkemesine geri gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf talebinin yukarıda gösterilen nedenlerle KABULÜNE, İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/06/2020 tarih ve 2020/92 D. İş E., 2020/92 D. İş K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2- HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince, yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve değerlendirme yapılıp karar verilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 3- İhtiyati tedbir talep eden tarafından yatırılan 54,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine İADESİNE,4- İhtiyati tedbir talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,5- İstinaf yargılaması sırasında dosya üzerinden karar verilmiş olmakla vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a/6 – 362/1-f maddeleri gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/12/2020