Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/2473 E. 2020/404 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2473
KARAR NO : 2020/404
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/09/2020 Tarihli Ara Karar
NUMARASI : 2019/414 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 10/12/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalının müvekkilinden zorla 29/05/2017 keşide tarihli 3.000.000,00-TL ve 2.000.000,00-TL bedelli senetleri aldığını, bu senetlerden 2.000.000,00-TL’lik senede istinaden İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, 3.000.000,00-TL’lik senedin henüz icra takibine konulmadığını, söz konusu senedin müvekkilinden zorla alınması ve herhangi bir hukuki ilişkiye dayalı olmaması nedeniyle davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek, 3.000.000,00-TL’lik senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, ayrıca söz konusu senedin icraya konulmaması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davalının davacıdan 260.000,00-TL bedel karşılığında araç satın aldığını, parayı peşin ödediğini, davacının aracı noter aracılığıyla devretmemesi nedeniyle davacının davalıya biri 3.000.000,00-TL, diğeri 2.000.000,00-TL bedelli olmak üzere 2 adet senet(bono) verdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 14/09/2020 tarihli ara karar ile; “Davacının, dava konusu bononun bedelsiz bulunduğuna yönelik iddiasının esası bakımından yaklaşık ispat koşulu oluşmadığından iddianın yargılamayı gerektirdiği anlaşılmakla, tedbir talebinin bu aşamada REDDİNE,” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; davaya konu bononun bedelsizliği yönünden davalının, mahkeme dışı ikrar mahiyetinde beyanı bulunduğu, davalının, araç satışı karşılığı elden ödemiş olduğu paranın karşılığında davacının kendisine senet verdiğini belirttiği, bu beyanın davalıyı bağlayıcı mahiyette olduğu, davalı tarafça 2.000.000,00-TL bedelli bono nedeniyle icra takibi başlatılmış olduğundan, eldeki davaya konu 3.000.000,00-TL’lik bononun bedelsiz olduğu, davacı ile davalı arasında herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığı, davalının mahkeme dışı ikrar mahiyetinde bulunması nedeniyle yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı yönündeki mahkeme gerekçesinin hukuka aykırı olduğu, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği hususlarına ilişkindir. Dava, İİK 72/2. maddesi gereğince menfi tespit talebine ilişkin bulunmaktadır. 2004 Sayılı İİK 72/2. maddesinde; “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” düzenlemesinin bulunmasına, tarafların mahkemeye sunmuş oldukları deliller, özellikle davalının savcılıktaki beyanları, senetlerin araç satışı nedeniyle peşin olarak para ödenmesine rağmen aracın noterde devrinin yapılmaması nedeniyle verildiği yönündeki davalı iddiası, araç satış bedelinin 260.000,00-TL olduğunun ileri sürülmesi, alınan senetlerin miktarı, senetlerden 2.000.000,00-TL’lik olanının icra takibine konulmuş olması gözönünde bulundurulduğunda yaklaşık ispat koşulunun oluştuğunun kabul edilmesinin gerekmesine, ihtiyati tedbir kararı verilmemesinin davacı yönünden ileride telafisi güç zararlar meydana getirebilme ihtimali bulunmasına göre, teminat karşılığında davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi doğru bulunmamaktadır. Ancak, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince Mahkemece verilen 14/09/2020 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ara kararın kaldırılmasına, 2004 Sayılı İİK’nin 72/2. maddesi gereğince dava değeri 3.000.000,00 TL’nin % 15’i oranında gösterilecek teminat karşılığında dava konusu senet(bono) sebebiyle davacıya yönelik icra takibi yapılmasının durdurulması şeklinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/09/2020 tarih ve 2019/414 E. sayılı ara kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE, istinaf talebine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi ara kararın KALDIRILMASINA,1/1- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,1/2- Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacı tarafa İADESİNE, 1/3- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan diğer giderlerin ilk derece mahkemesince verilerek esas hükümle birlikte değerlendirilmesine,2- Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin KABULÜNE, dava konusu senet(bono) bedeli 3.000.000,00 TL’nin %15’i olan 450.000,00 TL tutarında nakdi veya mahkemece kabul edilecek kati süresiz ve mutaber banka teminat mektubu ilgili ilk derece mahkemesi veznesine depo edilmesi halinde, tarafların ileride zarar görmelerine meydan verilmemesi için 2004 Sayılı İİK’nın 72/2. maddesi gereğince davalı tarafından dava konusu senet (keşidecisi …, lehdarı … olan, 29/05/2017 düzenleme tarihli, 3.000.000,00 TL bedelli bono) dayanak gösterilerek girişilecek icra takibinin işbu dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına yönelik İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE, 2/1- Kararın tebliğ ve teminat alınması işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,2/2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken maktu karar ve ilam harcı 89,60 TL’nin, davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydına,2/3- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 HMK’nın 362/1-f, 394/(5). maddeleri gereğince KESİN olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 10/12/2020