Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/2388 E. 2020/317 K. 13.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2388 Esas
KARAR NO : 2020/317 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/01/2020
NUMARASI : 2019/485 E. – 2020/48 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/11/2020
ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen 28/01/2020 tarihli kararına karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili tarafından, davalı nezdindeki Kurtköy Şubesinde bulunan … nolu hesabında tutulan 8.000,00 TL tutarın kendisine ödenmesi için defalarca bankaya müracaat edildiği halde bu bedelin ödenmediğini, müvekkili hesabında bulunan bedelin müvekkiline ödenmemesinin açıkça bankacılık mevzuatı ve ticari mevzuata aykırı olduğunu, bunun üzerine hesapta bulunan 8.000,00 TL’nin ödenmesi için takip başlatıldığını, bankaca takibe haksız ve dayanaksız olarak itiraz edildiğini beyan ederek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin adresinin … Cad. … Plaza D Blok Levent/İstanbul olup davanın yetkisiz mahkemede ikame edildiğini, ayrıca davacı ile akdedilmiş olan mevduat rehni sözleşmesi uyarınca yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, dava dışı üçüncü şahıs … bankacılık işlemlerinden doğan riskleri nedeni ile davacı ile davalı arasında mevduat rehni sözleşmesi akdedildiğini beyan ederek öncelikle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesi kararında; dosyaya sunulan, iskele montaj genel bilgiler ve şartlar adlı sözleşme incelendiğinde, sözleşmenin 13.maddesinde sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda İstanbul mahkemelerinin yetkili olacağına ilişkin münhasır yetki sözleşmesi yapıldığı,Tarafların tacir olması, aralarında münhasır yetki sözleşmesi bulunması, davalının cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunması göz önüne alındığında davanın 6100 sayılı HMK’nın 17.,19 ve 20. Maddeleri uyarınca yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın yetki yönünden usulden reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, müvekkilinin davalı nezdindeki Kurtköy Şubesinde bulunan … nolu hesapta bulunan tutarın tarafına ödenmesi istemi ile açılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkin olduğunu, davaya konu işlemi yapan banka şubesinin bulunduğu yer mahkemelerinin de davaya bakmakta yetkili olduğunu, bu nedenle yerel mahkemenin davaya bakma yetkisinin bulunduğunu, verilen yetkisizlik kararının hukuka aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalı banka nezdindeki hesapta bulunan tutarın tarafına ödenmesi istemi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise yetki itirazında bulunarak davanın esastan reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.İlk derece mahkemesince, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş olup, karar davacı vekilince yukarıdaki gerekçelerle istinaf edilmiştir.Dosya kapsamında sunulan deliller ile tarafların iddia ve savunmalarına göre, davacının tacir olduğunu ispata elverişli bir bilgi, belge ve delil bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 17.maddesi uyarınca yetki sözleşmesinin yalnızca tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde geçerli olacağı dikkate alındığında, somut olayda yetki sözleşmesinin uygulama alanı bulunup bulunmadığı denetlenememiştir.Açıklanan sebeplerle, davacı hakkında tacir araştırması yapılarak yetki sözleşmesinin somut olayda uygulama alanı bulunup bulunmadığının araştırılması, davacının tacir olmadığı anlaşıldığı taktirde yetki sözleşmesine göre yetkisizlik kararı verilemeyeceği, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da değinildiği üzere İcra İflas Kanunu ile itirazın iptali davası yönünden özel bir yetki kuralı getirilmediğinden artık açılacak davada genel hükümlere göre yetkili mahkemenin belirlenmesi gerektiği, bu kapsamda; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 89. maddesi gereğince para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden, alacaklının bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, somut davada, dava konusu alacak bir para alacağı olup, davanın alacaklı davacının yerleşim yeri uyarınca yetkili olan İstanbul Anadolu Mahkemesinde açıldığı gözetilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulmasının hatalı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Bu itibarla; davacının istinaf talebinin kabulüne, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince, İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/01/2020 tarihli 2019/485 E. – 2020/48 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3- İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4- İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 64,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 13/11/2020