Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/231 E. 2021/476 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/231
KARAR NO : 2021/476
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2017
NUMARASI : 2016/47 E. 2017/558 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 22/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı … müvekkili arasında 16/04/2014 tarihinde Açık Satış Noktası Sözleşmesi ile, tüm iş yerinde düzenlilik ve süreklilik arz edecek şekilde davacının ürünlerini bulundurmayı, satış faaliyetlerini kısmamayı, bira satışını azaltmamayı, davacının pazarlama, satış ve dağıtımını yaptığı, tüm marka ve logoları bulundurmayı taahhüt ettiğini, davacı şirket ile bayi/distribütör tarafından sözleşme uyarınca yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerin tamamının eksiksiz olarak yerine getirilmiş olmasına rağmen, davalının sözleşmeye aykırı olacak şekilde davacının ürünlerinin bulunurluğunu sağlamadığı ve ürün alım satımını azalttığının istihbar olunduğunu, tespit talepleri doğrultusunda İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/114 D.İş dosyasına sunulan 02/10/2015 tarihli bilirkişi raporu ve ekindeki fotoğraflardan, davalının fıçı tesisinin ve kulesinin bulunmadığının, davacıya ait fıçı ürün satılmadığının tespit edildiğini, davacı tarafından, sözleşmenin 25 maddesi uyarınca davalının iş yerinin işletilmesine katkıda bulunmak üzere, 124.249,99 TL katkı yapıldığını, davalının sözleşmeye aykırı davranması sebebiyle, tutarın en yüksek kredi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi ve duruşma gününün davalıya usulüne uygun tebliğine rağmen cevap verilmemiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce; ”Davanın, taraflar arasında akdedilen açık nokta satış sözleşmesine davalının aykırı davrandığı iddiası ile davacının katkı bedeli iadesi istemine ilişkin olduğu,
İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/114 D.İş tespit raporu ile; tespit mahalinde Efes Malt ve Tuborg markasının şişe ve kutularının buzdolabında bulunduğu, başka bira markasının satışının yapılmadığı, bu marka ve logolarının kullanıldığı bardak, bardak kurutmalığı, duvarda asılı reklam panoları, tepsi vb ürünlerin bulunduğu, TAPDK belgesinin …’ün üstüne kayıtlı olduğunun tespit edildiği, rapora fotoğrafların ekli bulunduğu,Alınan bilirkişi raporunda; İşletici – bayi veya distribütöre dava konusu olan faturaları ( 88.749,99 TL ve 35.501.48 TL toplam 124,250.00 TL) kestiği, faturalardan 88.749,99 TL’nin şirket tarafından işletmeciye ödendiği, 35.501,48 TL’nin bayi/distribütör tarafından mal bedeli karşılığında işleticiye ödendiği, şirket, bayi/distribütör ve işletici arasında düzenlenen “ Açık Nokta Satış Sözleşmesinin “ 2. maddesinde 120.000 Litre satış yapıldığında satış sözleşmesinin sona ereceğinin belirtildiği, satışın hangi süre içerisinde yapılması gerektiğinin belirtilmediği, işleticinin ay ay cari hesapları incelendiğinde, satış yaptığı tespit edilmiş olup, satışların miktarı ay veya yıl bazlı olarak “ Açık Nokta Satış Sözleşmesinde “ belirtilmediğinden, ürün almayı durdurduğu, hangi sebep kıstas alınarak yapıldığı kanaatine varılamadığı, şirketin işleticiye, ödemiş olduğu 124.250,00 TL’lik işletme katkı payının iade edilmesi gerektiği kanaatine varılamadığının bildirildiği, alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli, usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle hükme esas alınarak davanın reddine” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; 1-Müvekkili ve davalı arasındaki 16/04/2014 tarihli Açık Nokta Satış Sözleşmesi (Konsept Nokta- Miktar Taahhütlü Standart Sözleşme) düzenlendiğini, İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/114 D. İş dosyası ile yapılan tespitte alınan raporda fıçı kulesinin yerinde olmadığının tespit edildiğini, fıçı kulesi olmadan satış yapılamayacağından, davalının sözleşmenin 1.maddesindeki süreklilik ve düzenlilik arz edecek şekilde ürün (çeşitli ürünlere dahil olmak üzere fıçı bira ürünü) bulundurma, 14.maddesindeki fıçı tesisatı bulundurma yükümlülüğüne aykırı davrandığını göstereceğini,
2-Bilirkişi raporu ile bayi ve distribütör arasında yalnızca Mayıs 2014-Aralık 2014 tarihleri arasında ürün satışı olduğunun, davalının imza tarihinden 8 ay sonra ürün alımını kestiğinin, dava tarihine kadar 13 ay ürün alımı olmadığının tespit edilmesine rağmen, mahkemece “işleticinin ay ay hesaplarının incelendiği, ürün alımının yapıldığı tespit edilmiştir” şeklindeki gerekçesinin doğru olmadığını,
3-Davalının sözleşme uyarınca tüm ürünleri distribütörden alması gerektiğini, delil tespiti dosyasında belirlenen eser miktarda ürünün, sözleşmeye aykırı davranmadığını göstermeyeceğini,
4-Müvekkilinin Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından verilen ithalat ve dağıtım yetkisi kapsamında bira ürünlerinin satışı ve dağıtımı ile iştigal ettiğini, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu kararları ve rekabet mevzuatında belirtilen kurallar çerçevesinde faaliyetine devam ettiğini, bu nedenle müvekkilinin düzenlediği açık/kapalı satış noktası sözleşmelerinin miktar taahhüdü/satış kotası konulan sözleşmelerde süre sınırlamasına tabi tutulmasının rekabet kanununa aykırılık teşkil edeceğinden, mahkeme gerekçesindeki miktar taahhüdündeki ürünlerin hangi sürede satılacağına ilişkin hüküm bulunmadığına dair gerekçenin doğru olmadığını, mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin hatalı yorumlanarak hüküm kurulduğunu,
5-Emsal olarak sundukları, aynı mahiyetteki Yargıtay denetiminden onaylanarak geçen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1140 esas ve 2016/303 karar sayılı ile İstanbul 11. ve 14. Asliye Ticaret Mahkemesi kararları ve itirazlarına rağmen yeni bilirkişi raporu alınmadan karar verilmesinin usule aykırı olduğunundan, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/47esas ve 2017/558 karar sayılı kararının kaldırılmasını talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. Maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. …’nin Şirket, …’ün İşletici ve…Süt Ürünleri İnş. San.ve Tic. Ltd. Şti.’nin Bayi/Distribütör sıfatı ile aralarında 16/04/2014 tarihinde “ Açık Nokta Satış Sözleşmesi (Konsept Nokta – Miktar Taahhütlü) “ düzenledikleri, sözleşmenin 1. maddesinde; şirketin yetkilendirmiş olduğu bayi veya distribütör vasıtası ile dağıtımını yaptığı bira ürünlerinin, işleticinin işletmekte olduğu şirketin yaptığı yatırım ile “bira konseptine” uygun olarak yaratılan işyerinde, tüketici taleplerine uygun, düzenli ve süreklilik arz edecek şekilde bulundurulması ve müşteri talebini karşılayacak şekilde etkin biçimde satılması, 2. maddesinde, işleticinin işletmekte olduğu şirketin pazarlama, dağıtım ve satışını gerçekleştirdiği bira ürünlerinden 120.000 litre ürünü müşterilerine satmayı planlamaktadır. İş bu sözleşme herhangi bir süre sınırlamasına bağlı olmaksızın, iş bu satış miktarının tamamlanması ile birlikte kendiliğinden son bulacaktır. 8.maddede; işletme sözleşme süresince, şirketin yatırım yaparak oluşturduğu bira konseptine sahip işyerindeki bira satışlarına ilişkin faaliyetlerini kısamaz, bira ürünlerinin satışını azaltacak veya şirketin bira ürünlerinin kalite, marka ve imajını olumsuz yönde etkileyecek davranış ve eylem içine giremez, madde 14. şirket tarafından yaratılan görsel konsept bütünlüğünü tamamlamak üzere bardak, bardak altlığı, …fıçı tesisatı ve diğer malzemeleri işletmesinde sürekli ve düzenli bir biçimde bulundurmayı kabul ve taahhüt eder, madde 16. İşletici, işyerinde satacağı iş bu sözleşme konusu şirket ürünlerini, bizzat şirket tarafından yetkilendirilmiş olan ve TAPDK toptan satış belgesini havi bayi veya distribütörden veya şirketin satma görevi verdiğini bildirdiği yetkili veya TAPDK toptan satış belgesini haiz başka bir teşebbüsten satın almakla yükümlüdür, madde 18. İşleticinin sözleşme hükümlerinden herhangi birini ihlal etmesi veya ilgili mevzuata aykırılıktan kaynaklanan nedenler ile sözleşmenin feshine sebebiyet vermesi halinde şirketten veya bayi/distribütörden aldığı nakit veya nakit bazlı katkılar, kredi, işletmesine yapılan sabit yatırım harcamalarının tümü ile kendisine uygulanan iskontoların verildiği tarihten itibaren işlemiş ticari faizi de dahil olmak üzere T.C. Merkez Bankasının uyguladığı avans işlemlerindeki güncel faizi oranındaki faizi ile birlikte geri ödemeyi kabul ve taahhüt eder, madde 25. Şirket işyerinin açılmasına veya işletilmesine katkıda bulunmak veya işyerindeki ticari faaliyetlerini attırmak amaca ile bayi veya distribütör ile işleticinin karşılıklı mutabakata vardığı 124.250,00 TL tutarındaki nakit veya nakit bazlı katkıya … ürünlerinde ilgili bayi/distribütör tarafından yukarıda belirtilen oranlarda indirim uygulanacaktır, şeklinde düzenlendiği, tespit edilmiştir.Davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, lehine delil olma özelliğinin bulunduğu, davalının defter ve kayıtlarını sunmadığı, davacının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede; işleticinin (davalının) 12/05/2014 tarihli 18 ve 19 numaralı toplam 124.250,00 TL tutarında işletme katkı payı açıklaması ile bayi/distribütöre 2 adet fatura kestiği, faturaların bayi/distribütör defterlerinde kayıtlı olduğu, distribütörün de şirkete katkı payı açıklaması ile 12/05/2014 tarihli ayın miktarlı 2 adet fatura kestiği, şirketin 13/05/2014 tarihinde …BANK’tan 88.749,00 TL’nı vekaleten …’e ödendiği, bayinin 13/05/2014 tarih ve B095721 sayılı 35.501,48 TL tutarlı mal satış faturası kestiği ve işletici şirketin (davacının) ödediği, bu suretle 25. maddedeki taahhüdün yerine getirildiği, bayi/ distribütörün 2014 yılı mayıs ayında 4.615,19 TL, nisan ayında 128,90 TL, mayıs ayında 8.870.30 TL, haziran ayında 10.260,51 TL, eylül ayında 7.220,36 TL, ekim ayında 25,583,04 TL, kasım ayında 12.639,24 TL ve aralık ayında 5.320,27 TL tutarında ürün alımı yaptığı tespit edilmiştir.İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/114 D.İş tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile; tespit mahalinde “Efes Malt” ve “Tuborg” markasının şişe ve kutularının “Tuborg” markalı buzdolabında bulunduğu, başka bira markasının satışının yapılmadığı, bu marka ve logolarının kullanıldığı bardak, bardak kurutmalığı, duvarda asılı reklam panoları, tepsi vb. ürünlerin bulunduğu, tespit isteyene ait fıçı kulesinin bulunmadığı, “Tuborg markasına ait fıçı tesisi” ile “bira fıçılarının” bulunduğu, “Efes” marka fıçı ürünü satılmadığı, işyerinde Efes, Miller, Tuborg, Hoegaarden, Haineken, Calsberg markalı biraların bulundurulduğu, tüm markaların satışı yapılan bir bira evi olduğu, TAPDK belgesinin …’ün üstüne kayıtlı olduğunun tespit edildiği, rapora fotoğrafların ekli bulunduğu, tespit edilmiştir.Toplanan deliller ile, davacının davalı tarafa aralarındaki sözleşme uyarınca 13/05/2014 tarihinde … BANK’tan 88.749,00 TL nakit, 13/05/2014 tarih ve B095721 sayılı 35.501,48 TL tutarlı mal satış faturası karşılığı toplam 124.250,00 TL ödeme yaptığı, yapılan tespitte davalının işyerinde “Efes” marka fıçı kulesinin bulunmadığı, “Tuborg” markasına ait fıçı tesisi ile bira fıçılarının bulunduğu, “Efes” marka fıçı ürünü satılmadığı, işyerinde Efes, Miller, Tuborg, Hoegaarden, Haineken, Calsberg markalı biraların bulundurulduğu, tüm markaların satışı yapılan bir bira evi olduğu sabittir.
1-Taraflar arasındaki sözleşmenin 14. maddesinde davalının fıçı tesisatını işletmesinde sürekli ve düzenli bir biçimde bulundurmayı kabul ve taahhüt etmesine rağmen, İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/114 D. İş dosyası ile yapılan tespitte fıçı kulesinin yerinde olmadığı tespit edildiğinden, fıçı kulesi olmadan satış yapılamayacağından, davalının sözleşmenin 1.maddesindeki süreklilik ve düzenlilik arz edecek şekilde ürün (çeşitli ürünlere dahil olmak üzere fıçı bira ürünü) bulundurma, 14. maddesindeki fıçı tesisatı bulundurma yükümlülüğüne aykırı davrandığını göstereceğinden, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin yerinde olduğundan kabulü gerekmiştir.
2- Defter ve kayıtlar üzerinden alınan bilirkişi raporu ile, davalının 2014 yılı mayıs ayında 4.615,19 TL, nisan ayında 128,90 TL, mayıs ayında 8.870.30 TL, haziran ayında 10.260,51 TL, eylül ayında 7.220,36 TL, ekim ayında 25,583,04 TL, kasım ayında 12.639,24 TL ve aralık ayında 5.320,27 TL tutarında ürün alımı yaptığı, ancak litre bazında alınan ürün miktarının belirlenmediği tespit edilmiştir. Dava 05/01/2016 tarihinde açılmıştır. Bayi tarafından 2014 yılı aralık ayından 05/01/2016 tarihi arasında herhangi bir ürün alımının olmadığı sabit olmasına rağmen mahkemece “işleticinin ay ay hesaplarının incelendiği, ürün alımının yapıldığı tespit edilmiştir” şeklindeki gerekçesinin dosya kapsamına uymadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin de yerinde olduğu tespit edilmekle kabulüne karar verilmiştir.
3- Delil tespiti dosyasında fıçı bira kulesinin mevcut olmadığının tespit edilmesi, 2014 yılı aralık ayından sonra hiç ürün alınmaması, sözleşmenin 14. ve 1. maddesindeki müşteri talebini karşılayacak şekilde etkin biçimde ürün satılması kurallarının ihlali niteliğinde olup, davacı tarafa ait çok az miktarda ürün bulunduğunun tespit edilmesi, sözleşmeye aykırı davranmadığını göstermeyeceğinden, davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde olduğundan kabulü gerekmiştir.
4- Satış kotası bulunan sözleşmelerde süre sınırlaması bulunmasını zorunlu kılan yasal düzenleme bulunmadığı için, mahkeme gerekçesindeki miktar taahhüdündeki ürünlerin hangi sürede satılacağına ilişkin hüküm bulunmadığına dair gerekçenin doğru olmadığı, mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin hatalı yorumlanarak hüküm kurulduğuna dair davacı vekilinin istinaf sebebinin kabulüne karar verilmiştir.
5- Dosyadaki bilirkişi raporu ile İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/114 D. İş tespit dosyasında belirlenen konularda sözleşmeye aykırılık bulunduğuna ilişkin rapor aykırılık oluşturduğu gibi, davacı tarafça, aynı mahiyetteki eylemler nedeniyle dava dışı işletmelere karşı açılıp, Yargıtay denetiminden onaylanarak geçen, İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1140 esas ve 2016/303 karar sayılı ile İstanbul 11. ve 14. Asliye Ticaret Mahkemesi kararlarına esas raporlar ile de aykırılık oluşturduğundan, aykırılık giderilmeden karar verilmesi doğru olmadığından, davacı tarafın 23/11/2016 kayıt tarihli itiraz ve 05/07/2017 tarihli itiraz ve ara karardan rücu taleplerine rağmen aykırılığı giderecek şekilde yeni bilirkişi raporu alınmadan karar verilmesinin usule aykırı olduğuna ilişkin istinaf sebebi yerinde olduğundan davacı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin kabulü ile İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/47 esas ve 2017/558 karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile,
2- İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/07/2017 tarih ve 2016/47 E. 2017/558 K. Kararının, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,
5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda DİKKATE ALINMASINA,
6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 22/04/2021