Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/2309 E. 2020/209 K. 16.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2309 Esas
KARAR NO : 2020/209
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 25/02/2020
NUMARASI : 2019/761 E. 2020/174 K.
DAVANIN KONUSU Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davalıya mal karşılığında bir adet çek verdiğini ancak malların teslim edilmediğini, çekin istenilmesine rağmen geri verilmediğini, çek üzerinde tahrifat yapıldığını beyanla çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Dava dilekçesinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini, davadan ilk defa kedilerine tebliğ edilen muhtıra ile 25.12.2019 tarihinde haberdar olduklarını, davanın icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi olan İstanbul mahkemelerinde açılması gerekirken yetkisiz mahkemede açıldığını beyan ederek bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesini, esasa ilişkin olarak davacı iddialarını inkarla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, davalının yasal süre içinde davaya cevap verdiği, dolayısıyla yetki itirazının da süresinde yapıldığı, somut davada icra takibinin yapıldığı yer itibariyle İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, bu nedenle cevap dilekçesinin süresi içerisinde verilmediğini, dolayısıyla yetki itirazının da süresi içerisinde yapılmadığını, mahkemece yargılamaya devam edilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilemesini talep etmiştir.Dava kambiyo senedi nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.Uyuşmazlık, davalı tarafça süresi içerisinde davaya cevap verilip verilmediği, bu kapsamda yetki itirazının süresinde yapılıp yapılmadığı, süresinde davaya cevap verildiği kabul edildiği taktirde, mahkemenin davaya bakmakta yetkili olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat salahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde ise, tüzel kişi adına tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.Somut olayda dava dilekçesinin davalıya tebliğinde, tebliğ anında tüzel kişi yetkilisinin hazır olup olmadığı, tebliğ edilen çalışanın tüzel kişi yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş olup olmadığı hususunda tebliğ mazbatasına araştırma yapılmadığı ve bu hususta şerh verilmediği yine tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürünün tebliğ anında iş yerinde olup olmadığı hususunda tebliğ mazbatasında tespit yapılmadığı, dava dilekçesinin ”sorumlu …” imzasına tebliğ edildiği, bu nedenle yapılan tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 12 ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddeleri hükümlerine aykırı olup usulsüz olduğunun anlaşıldığı, 7201 sayılı yasanın 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabın öğrendiğini beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği, bu kapsamda, davalının mahkemece tebliğ edilen muhtırayı 25.12.2019 tarihinde tebliğ aldığı, öğrenme tarihinin de bu tarih olarak kabul edilmesi gerektiği, böylelikle cevap dilekçesinin 08.01.2020 tarihinde verildiği dikkate alındığında cevap verme süresinin ve dolayısıyla yetki itirazının süresinde yapıldığı anlaşılmıştır.Somut davada İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasına konu çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talep edilmekte olup, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi olan İstanbul mahkemelerinin davaya bakmakta yetkili olduğu, davalı ikametgahının ise Antalya ili olduğu, taraflar arasında ayrı bir yetki sözleşmesi bulunmadığı gibi yetkinin kesin olduğu bir durumun da söz konusu olmadığı, dolayısıyla mahkemece verilen yetkisizlik kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/02/2020 tarih ve 2019/761 E., 2020/174 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- Davacı vekili tarafından fazla yatırdığı anlaşılan 54,40 TL istinaf karar harcı ile 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının talebi halinde kendisine AİDESİNE,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde BIRAKILMASINA,6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,7-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16/10/2020