Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/2282 E. 2021/236 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2282
KARAR NO: 2021/236
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 27/02/2020
NUMARASI: 2017/613 E. 2020/37 K.
DAVANIN KONUSU: Marka Hükümsüzlüğü- Sicilden Terkin
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı- karşı davalı vekili tarafından dava dilekçesi ile 2004 yılında … Şirketi’nin kurularak, müvekkiline ait döner ürünleri ve diğer et ürünlerinin pazarlamasının yapıldığını, müvekkilinin … ve … adı altında fason üretim yaptırıp, hazır döner sektöründe müşterilerine kendi koli ve markları ile pazarlayıp lisans verdiğini, 2016 yılından itibaren … Ltd. Şti adı altında ” … ” markası ile faaliyet gösterdiğini, davalı tarafın 12/09/2017 tarihinde “…” markasını önceki sahibi …’dan satın alarak kullanmaya başladığını, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6/1 maddesi uyarınca iltibas yaratan markayı davalı tarafın kullanmak suretiyle haksız kazanç elde ettiğini, davalıya ait … tescil numaralI markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, kararın kesinleşmesinden sonra müvekkilinin markası ile iltibas yaratacak unsurların ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ile; müvekkiline ait “…” markasının 29 ve 43 hizmet sınıfında 08/04/2015 tarihinde ve 18/02/2014 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile tescil edildiğini, davacı markasında … ve … kelimelerinin bitişik, müvekkiline ait markada ayrı yazıldığından, işitsel okunuşlarının, vurgularının ve fonetiklerinin birbirinden farklı olması sebebiyle karıştırılma olasılığının bulunmadığını, iki markanın farklı sınıflarda kullanıldığını, davanın reddini, davacının markasının 43.sınıfta kullanılmaması sebebiyle markanın hükümsüzlüğüne, 43 numaralı sınıftan terkinine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; Asıl davanın Kısmen Kabulüne, Davalı – karşı davacı adına tescilli … numaralı “… ” markasının HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE, Davacı-karşı davalının diğer taleplerinin hukuki yararı bulunmadığından USULDEN REDDİNE, Karşı davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Davacı-karşı davalının … numaralı “…” markasının 43.sınıfta tescilli olduğu “geçici konaklama hizmetleri (gündüz bakımı (kreş) hizmetleri dahil ), hayvan bakım evleri hizmetleri” emtia ve hizmetleri için KISMEN İPTALİNE ve SİCİLDEN TERKİNİNE, Davalı-karşı davacının 43.sınıfta yer alan “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” için iptal talebinin REDDİNE, karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı vekili 25/06/2020 tarihli dilekçesi ile; İlk derece mahkemesince verilen kararın 04/05/2020 tarihinde tebliği üzerine, 12/06/2020 tarihli dilekçe ile istinaf talebinden feragat ettiklerini, UYAP üzerinden yaptıkları kontrolde, davacı-karşı davalı tarafın asıl davadan feragat ederek, karşı davada yargılama giderlerine yönelik talebinin olmadığını bildirdiğini öğrendiklerini, davacı tarafın feragate ilişkin dilekçesi taraflarına tebliğ edilmediğinden geç öğrendiklerini, feragat beyanı sunulduğu anda kesin hükmün sonuçlarını doğuracağından, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını, asıl davanın feragatten reddini, yargılama giderlerinin asıl ve karşı dava yönünden davacı-karşı davalı tarafa yüklenmesini talep etmiştir. … A.Ş. Vekili davacı-karşı davalıdan markayı devir aldığından bahisle istinaf dilekçesine cevapta özetle; davacı-karşı davalı vekili tarafından 19/03/2020 tarihli dilekçe ile davadan feragat edilmiş ise de; …’ın davaya konu markayı 18/03/2020 tarihinde …’a devir ettiğini, daha sonra da müvekkilinin devir aldığını, … tarafından yapılan feragat, devir terihinden sonra olduğundan, hak sahipliği sıfatı bulunmadığından etkisi olmadığını, davalı-karşı davacı tarafça da istinaf talebinden açıkça feragat edildiğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine yerel mahkeme kararının kesinleştirilmesine karar verilmesini istemiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. Maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Taraflar arasında görülen karşılıklı markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini davasında ilk derece mahkemesince verilen 27/02/2020 tarihli kararın taraf vekillerine e-posta yolu ile tebliğe çıkarıldığı, her iki vekil yönünden 04/05/2020 tarihinde okunmuş sayıldığı, davacı-karşı davalı vekili tarafından 19/03/2020 tarihinde davadan feragat edilerek, dava ve karşı dava yönünden masraf ve ücreti vekalet taleplerinin olmadığının bildirildiği, davalı-karşı davacı vekili tarafından 12/06/2020 tarihinde istinaf talebinden feragat edildiği, her iki vekilin vekaletnamesinin incelenmesinden, davadan ve kanun yollarından feragate yetkili olduğu tespit edilmiştir. Dosyada mevcut Bakırköy … Noterliği’nin 18/03/2020 tarih ve … yevmiye numaralı Marka Devir Sözleşmesi uyarınca, davacı-karşı davalı …’ın Türk Patent Enstütüsü/ Türk Patent ve Marka Kurumunda 05/11/2012 tarih ve 201177733 Ticaret Hizmet Sayılı üzerinde kayıtlı bulunan emtialar için geçerli ” … ” markasını …’a devir ettiği, …’ın da 07/12/2020 tarihinde … A.Ş.’ne devir ettiği tespit edilmiştir. Feragat beyanı her aşamada resen nazara alınması gereken hususlardan olduğundan, öncelikle incelenmiştir. Her ne kadar hüküm kesinleşinceye kadar davadan ve dava konusu haktan feragat mümkün ise de feragat edenin, feragat anında feragat ettiği hakkın işbu davada da marka hakkının sahibi olması yasal bir zorunluluktur. Davacı-karşı davalı vekili tarafından feragat dilekçisinin sunulduğu 19/03/2020 tarihinden 1 gün önce, davacı-karşı davalının, Bakırköy … Noterliği’nin 18/03/2020 tarih ve … yevmiye numaralı Marka Devir Sözleşmesi gereğince davaya konu Türk Patent ve Marka Kurumu’nda 05/11/2012 tarih ve 201177733 Ticaret Hizmet Sayılı ve üzerinde kayıtlı bulunan emtialar için geçerli ” … ” markasını …’a devir ettiğinden, marka üzerinde hak ve yetkisi kalmadığından, vekilin vekaletnamedeki yetkisine dayanarak verdiği 19/03/2020 tarihli feragat dilekçesi hüküm doğurmayacağından, kararın tebliğ edildiği (kararın okunmuş sayıldığı) 04/05/2020 tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içinde davacı- karşı davalı ve davalı- karşı davacı tarafça yapılmış istinaf talebi bulunmadığı gibi, davalı-karşı davacı vekili 12/06/2020 tarihinde istinaf talebinden feragat ettiğinden, feragat edilen haktan irade sakatlığı dışında geri dönülemeyeceğinden, davalı-karşı davacı tarafın bu yönde iddiası olmadığından, karşı tarafın feragat dilekçesinin tebliğ edilmemesi, davalı-karşı davacı tarafa yeniden istinaf hakkı vermeyeceğinden, 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-c maddesi gereğince istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 27/02/2020 tarih ve 2017/613 E. 2020/37 K. sayılı kararına karşı davalı/karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-c maddesi gereğince REDDİNE, 2- Davalı/karşı davacıdan peşin alınan 108,80 TL istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendisine İADESİNE, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- Davalı/ karşı davacı taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 5- Davalı/karşı davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 352/1-c maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 04/03/2021