Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/2266 E. 2020/162 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2266 Esas
KARAR NO: 2020/162
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI: 2020/138 E.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı ile davalı arasında 13.6.2016 tarih ve … numaralı finansal kiralama sözleşmesi, 18.4.2018 tarihli finansal kiralama tadil sözleşmesi ve 30.5.2019 tarihli finansal kiralama tadil sözleşmesi akdedildiğini, davalı ve kefillerin kira borcu ve işlemiş faiz borcunu ödememeleri nedeniyle noterden 4.7.2019 tarihinde ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamenin 8.7.2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, ancak verilen süre içinde borcun ödenmediğini, bu nedenle 6361 sayılı kanunun 31. Maddesi ve sözleşme uyarınca sözleşmenin feshedildiğini, taşınmazların davacıya teslim edilmemesi nedeniyle İst. Anadolu 12. ATM’nin 2020/89 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir kararı verildiğini, bu nedenlerle davaya ve sözleşmeye konu İstanbul İli, Maltepe İlçesi, … Mahallesi, .. Caddesi Mevkii, … Pafta, … Ada, … parselde kain ofis niteliğinde … Kat … No.lu bağımsız bölüm ve İstanbul İli, Maltepe İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi Mevkii, … Pafta, … Ada, … Parselde kain …blok …no.lu bağımsız bölümde Kain “çatı piyesli ofis” niteliğindeki taşınmazların boş olarak aynen iadesi ile teslimine, iade konusu taşınmazların tapu kaydına konulmuş olan Finansal Kiralama Sözleşmesi belirtmesinin terkinine, ihtiyati tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı ile Davacı arasında Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığını, davacının, davalı tarafın finansal kiralama taksitlerini ödemediği gerekçesi ile bir taraftan finansal kiralama sözleşmesi uyarınca davalı tarafından davacı lehine keşide edilmiş teminat senetlerini İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takibe konu ettiğini, öbür taraftan da aynı borca ilişkin olarak finansal kiralama taşınmazların tahliyesi için dava açtığını, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına ilişkin olarak tarafımızca teminat senetlerinin kambiyo senedi vasfında olmaması sebebiyle Kambiyo Senetleri (çek, Poliçe Ve Emre Muharrer Senet) Hakkındaki Hususi Takibe konu edilemeyeceği gerekçesi icra memuru muamelesini İstanbul 28. İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde 2020/222 Esas No’lu dosya ile şikayet edildiğini, bu davaya konu davanın ise mutlak ticari dava olması sebebiyle arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olup, başvuru olmadığını ve dava şartı eksikliğinden usulen reddedilmesi gerektiğini, davacı ile davayı arasındaki tek hukuki ilişkinin taraflar arasında imzalanmış bulunan finansal kiralama sözleşmesi olup, bu sözleşme dışında taraflar arasında başkaca bir ticari ilişki olmadığını, bu nedenle, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile yapılan takip, finansal kiralama sözleşmesine ilişkin olarak davalının ileriye yönelik olarak ödemekle yükümlü olduğu senetlerin tahsili amacını gütmekte olduğunu, davacının haksız olarak taşınmazlara ilişkin olarak hem henüz vadesi gelmemiş finansal kiralama tutarlarını tahsil etmek amacıyla takip başlattığını, hem de diğer taraftan davaya konu taşınmazların iadesini talep ettiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının borcunun davalı tarafından ödendiği takdirde, söz konusu taşınmazların ücretinin de ödenmiş olacağını, diğer taraftan mahkemece davanın kabulü durumunda da söz konusu finansal kiralama şerhi kaldırılacak, davalı taşınmazdan tahliye edilecek ve davalının ücretini ödemiş olduğu taşınmaza sahip olamadığı gibi, tahliye edilmiş olacağını, aynı alacağın tahsiline ilişkin olarak açılmış iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından; davacı vekilinin 6361 s. Kanunun 31/3. Maddesi uyarınca “dava konusu taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin kullanılması ve finansal kiralama şerhinin fekkinin yapılması talebinin kısmen kabulü, kısmen reddi ile, davacı tarafça 4.650.000 TL’lik nakdi veya Mahkemece kabul edilecek kati, süresiz ve muteber banka teminat mektubunu Mahkeme veznesine depo etmesi halinde davaya konu İstanbul İli, Maltepe İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi Mevkii, … Pafta, … Ada, … parselde kain ofis niteliğinde … Kat … No.lu bağımsız bölüm ve İstanbul İli, Maltepe İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi Mevkii, … Pafta, … Ada, … Parselde kain …blok …no.lu bağımsız bölümde Kain “çatı piyesli ofis” niteliğindeki taşınmazlar üzerinde 6361 sayılı Kanunun 31/3. Maddesi uyarınca tasarruf yetkisi verilmesine, davacı vekilinin fazlaya ilişkin Finansal Kiralama Şerhinin fekkinin yapılması için Maltepe Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılması talebinin reddine, kabul edilen kısım yönünden davalı tarafça iki hafta içinde Mahkememize itiraz kanun yolu açık olmak üzere, reddedilen kısım yönünden davacı tarafça, HMK’nin 394/5. Maddesi uyarınca iki haftalık süre içinde ilgili İstanbul BAM Hukuk Dairesine istinaf kanun yolunun açık olduğunun ihtarına karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davalı ile davacı şirket … arasında Finansal Kiralama Tadil Sözleşmesi akdedildiğini, davalı ve kefillerinin ödenmeyen kira borcu ve işlemiş faiz borcu için ihtarname tebliğ edildiğini, ancak söz konusu ihtarname kiracı şirkete tebliğ edilmiş olmasına rağmen verilen süre içerisinde sözleşmeden kaynaklanan borçlar ödenmediği için 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu 31. Maddesi ve Finansal Kiralama Sözleşmesi gereğince sözleşme feshedildiğini, sözleşme feshedildiğinden, kiralananın davacıya iadesi yükümlülüğü doğduğunu, Finansal Kiralama Şerhinin terkini ve taşınmazın davacı şirkete iadesi için kararın kesinleşmesine gerek olmadığını, tedbir kararı ile dahi iş bu şerh kaldırılabilirken İlk Derece Mahkemesince 14/07/2020 tarihli ara karar ile Finansal Kiralama Şerhinin terkininin yapılması için Maltepe Tapu Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılması talebinin reddine dair verilen ara kararın hukuka aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesince tasarruf yetkisi talebinin kabul edildiğini, Finansal kiralama şerhi terkin edilmediği sürece söz konusu mahkemece tanınan tasarruf yetkisinin bir anlamı kalmayacağını, terkin olmadan davaya konu taşınmazların finansal kiralama şerhine istinaden yeniden kiralanamayacağını veya satılamayacağını, 6361 sayılı Kanun, HMK’dan daha sonra yürürlüğe girmiş olup, 6361 sayılı Kanunda açıkça teminat mektubu sunularak tasarruf edilebileceği hüküm altına alındığından, 6361 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davaya konu taşınmazlar üzerinde Finansal Kiralama Şerhinin terkinin yapılması için Maltepe Tapu Sicil Müdürlüğüne terkin müzekkeresi gönderilmesine karar verilmesi için istinaf başvurusu taleplerinin kabulü ile yerel mahkemenin verdiği ara kararın kaldırılarak dava konusu taşınmazların tapu sicil kaydındaki finansal kiralama şerhinin terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Talep; Finansal Kiralama sözleşmesine konu gayrimenkul malların kiralayana teslimi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve Finansal Kiralama Kanunu 31/3.maddesi gereğince sözleşmeye konu malda tasarruf edilmesine izin verilmesine ve tapudan terkini talebine ilişkindir. Geçici hukuki korumalardan olan İhtiyati tedbir, 6100 sayılı HMK’da 389 ve devamı. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389.maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmü düzenlenmekle ihtiyati tedbir açıklanmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 390.maddesinde; “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir. (2)Talep edenin haklarının derhâl korunmasında zorunluluk bulunan hâllerde, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbire karar verebilir. (3)Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde ihtiyati tedbirin şartları , 3. fıkrada ihtiyati tedbir talep eden tarafın, “davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda” olduğunu hükme bağlamaktadır. 6361 sayılı Finansal Kiralama ve Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 31/3. Maddesinde de; “Kiracı ve kiralayan arasında finansal kiralama sözleşmesi ile ilgili ihtilaflarda, mahkemece finansal kiralama konusu malın ihtiyati tedbir kararı alınarak kiralayana veya üçüncü bir kişiye bırakılması durumunda kiralayan, mahkemeye malın rayiç değeri kadar teminat yatırmak suretiyle mal üzerinde tasarruf edebilir. Şu kadar ki; sözleşmenin feshinin haksız olduğuna karar verilmesi hâlinde kiralayan, kiracının zararını tazminle yükümlüdür.” şeklinde Finansal Kiralama sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda uygulanmak üzere özel düzenleme yapılmıştır.İhtiyati tedbir talebinin mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı, hakkın elde edilmesinin imkansız hale geleceği, hakkın elde edilmesinde gecikme nedeniyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması ihtimalinin mevcut olduğu hallerde ihtiyati tedbir şartlarının var olduğu kabul edilerek uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İhtiyati tedbirde hakkında ihtiyati tedbir kararı alınacak hakkın bulunması ve HMK.nın 389. maddesinde belirtilen sebeplerin olması gerekir. İhtiyati tedbir isteyen taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve ihtiyati tedbir türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden de haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.Somut olayda, ihtiyati tedbir istenen Finansal Kiralama sözleşmesine konu malın, finansal kiralama sözleşmesinin kira bedelinin ödenmemesi nedeniyle feshedildiğinin tespiti ile sözleşmeye konu gayrimenkul malın davacıya teslimi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve Finansal Kiralama Kanunu 31/3.maddesi gereğince, sözleşmeye konu malda tasarruf etmelerine izin verilmesini istemiş olması nedeniyle sözleşme konusu malın dava konusu olduğu anlaşılmaktadır. Şerhten amaç, ilişkin bulunduğu hukuki durumu üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır. Bu yönü ile şerh ayni bir etki özelliğini gösterir. Hangi hakların tapu kütüğüne şerh edileceğini kanun belirlemiştir. TMK’nın 1009 ilâ 1011 ve Tapu Sicil Tüzüğünün 54 ilâ 66. maddelerinde düzenlenen şerhler, üç amaca yönelik bir tapu işlemidir. Şahsi hakların kuvvetlendirilmesini, malikin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını ve muvakkat (geçici) tescilin tapu kütüğüne yazılmasını sağlar.TMK’nın 1010/2 maddesi ise “Tasarruf yetkisi kısıtlamaları, şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir” şeklindedir. İlk Derece Mahkemesince tasarruf yetkisi talebinin kabul edildiği, bu konuda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın, tapudaki şerhin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, ancak dava konusu taşınmazın kaydına konulan şerhin, tasarruf yetkisini kısıtlayan mahiyet arzetmeyip üçüncü kişilerin haklarını koruyan, taşınmazla ilgili dava bulunduğunu haber veren mahiyette olmasına göre, ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1/b/1 maddesi gereğince esastan reddine oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tarih ve 2020/138 E., sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde BIRAKILMASINA, 5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09/10/2020