Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/2206 E. 2020/161 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2206 Esas
KARAR NO: 2020/161
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
NUMARASI: 2019/402 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/10/2020
Davacı vekilinin dava dilekçesinde ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu, mahkemece tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, itiraz üzerine celse açıldığı ve verilen karar üzerine istinaf incelemesi için dosyanın gönderildiği anlaşılmakla dosya ele alındı, incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde özetle; adını kurucusu …’un soyadından alan davacı şirketin 1947 yılında Fransa’nın Annecy şehrinde kurulduğunu, beş kıtada 40’tan fazla ülkede trekking, tırmanma, macera yarışları, kayak ve snowboard dahil çeşitli sporlar için ürünler üreten davacının danyada en çok bilinen markalardan biri olmasının yanı sıra Avrupa’da bir çok ülkede özellikle outdoor grubu ayakkabı ve bot kategorilerinde satış rekorları kırdığını, tüketicilere daha yüksek kalitede ürün ve hizmet sunabilmek adına ciddi yatırım ve araştırmalar yapan davacı şirketin bu alanda TPMK nezdinde birçok tescilli tasarım ve markası olduğunu, davalı yanın daavcıya ait tasarımları herhangi bir şekilde izin almadan tümüyle hukuka aykırı bir şekilde kullanarak ayakkabı üretimi yaptığını ve piyasaya sürdüğünü, ürünleri bayilik vermek suretiyle bayii mağazalar üzerinden kendi bünyesinde bulunan … şube mağazalarından ve https://www…com.tr/ adresli web sitesi üzerinden perakende olarak satışa sunduğunu, ayrıca davalının toptan satış yaptığını, bayilik verdiği onlarca web sitesi, e-pazar alanı bulunduğunu ve bu web siteleri üzerinden söz konusu ihlal teşkil eden ürünlerin perakende olarak satışa sunulduğunu, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2019/175 D.iş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespitte, davacıya ait tasarımların kullanıldığı 7 çift ürünün davalıya ait … Avm Şubesi … adresinde bulunduğunu ve alınan raporda davalının, davacı şirketin tasarım haklarını ihlal ederek ürettiği ürünlerin davalıya ait mağazada ve davalıya ait internet sitesinde satışa sunulduğunun tespit edildiğini, davalının eylemlerinin tasarım tecavüzü ve haksız rekabet oluşturduğunu, davalının ürünlerinde davacıya ait … tescil nolu çoklu tasarımların neredeyse birebir aynı şekilde kullanıldığını ve davacı şirketin ürettiği ürünlerin bir kopyası mahiyetinde ürünler olduğunun anlaşıldığını, davalının kötü niyetli ve hukuka aykırı olarak tescil ettirdiği … tescil nolu “…” ibareli tasarımın Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/32 esas sayılı dosyası ile açtıkları dava sonucu tasarımın hükümsüzlüğüne karar verildiğini iddia ederek, davalının eylemlerinin davacının tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine, durdurulmasına, davacıya ait tasarımların davalı kullanımlarının durdurulmasına, ilgili ürünlere el konularak yedi eminde muhafazasına, ürünlerin üretiminin, piyasaya sürülmesinin ve satışının İnternet ortamı dahil yasaklanmasına, söz konusu İnternet sitesi/linklere erişimin engellenmesine, bu hususta davacıya ait tasarımların kullanımının durdurulmasına, ilgili tasarımlar kullanılarak üretilen ve satışa sunulan ürünlere el konulmasına ve ayrıca tecavüze konu ürünlerin üretiminin, piyasaya sürülmesinin ve satışının yasaklanmasına, ihlal teşkil eden söz konusu ürünlerin satıldığı linklere erişimin engellenmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 199,99 TL maddi, 100.000 TL manevi ve miktarı tam ve kesin olarak belirlendiğinde arttırılmak üzere şimdilik 1.000 TL yoksun kalınan kazancın haksız fiil tarihi olarak kabul edilen 17/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap ve ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, görevi mahkemenin Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davalı şirketin 1992 yılından bu yana aktif spor ürünleri sektöründe faaliyet gösteren, marka ve patent kurumu nezdinde tanınmış marka statüsüne haiz olan %100 yerli sermaye ile kurulmuş başarılı bir şirket olduğunu, ürünlerinin tasarımını kendisi yaptığını bu kapsamda gerek marka gerekse tasarımlar için emek ve para harcayarak tanıtım çalışmalarında bulunduğunu, tüm Türkiye çapında dağıtım ağı oluşturarak bayiler vasıtasıyla ürünlerini tüketiciye sunduğu gibi açtığı onlarca shop mağazaları ile hem geniş tüketici çevresine ulaştığını hem de Anadolu’nun birçok yerinde bayilerine iş ve istihdam imkanı sağladığını, davalıya ait … tescil nolu “…” ibareli markanın tanınmış marka statüsünde olduğunu, saygın ve köklü bir firma olan davalının başkasının ürün ve tasarımlarından yararlanmak bir yana bu tür haksız yararlanmaların bizzat mağduru olarak bu konuda hukuki mücadelesini yıllardır sürdürdüğünü, davacının tescilli tasarımının davalı şirket tarafından hukuka aykırı olarak davacının tasarım hakkını ihlal edecek şekilde kullanıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının iddiasının aksine dava konusu … sayılı “…” ibareli markanın davalı şirket adına TPMK nezdinde tescilli olduğunu, davalı şirket tasarımı ile davacı şirket tasarımının karşılaştırılmasında ürünler arasında tasarım veya görsel anlamda herhangi bir benzerliğin de bulunmadığını, ürünler arasında özellikle tasarım konusu, kullanım şekli, hareket özgünlüğü ile taban ve saya kompozisyonu açısından çok net ve belirgin şekilde farklılıklar bulunduğunu, Bakırköy 1. FSHHM’nin 2019/32 esas sayılı dosyasının karara bağlandığını, ancak eksik inceleme yapıldığını ve karara karşı İstinaf kanun yoluna başvurduklarını, dosyanın kesinleşmediğini, bu sırada davacının kötü niyetli olarak İstanbul FSHHM’de 2019/175 D.iş sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talepli delil tespiti talebinde bulunduğunu, tespit işlemine itiraz ettiklerini ve mahkemece ihtiyati tedbirin reddine karar verildiğini, davacının iddialarının yargılamayı gerektirdiği ve Bakırköy 1. FSHHM’nin 2019/32 esas sayılı dosyasından verilen kararın kesinleşmemiş olması dikkate alınarak davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini iddia ederek, ihtiyati tedbir taleplerinin tümünün ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.Davalı vekili ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle, haksız ve mesnetten yoksun taleple açılan davada 25/06/2020 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davacı marka ve tasarımı ile ilgisi olmayan alfabede ki bir harfin kullanımını davacıya tahsis edilmesini sağlar nitelikte olan ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiğini, TPMK nezdinde halen tescilli bir tasarımın kullanılmasının tedbir kararıyla engellenmesinin SMK’ya aykırı olduğunu, davacının dava konusu yaptığı ürünlerin tasarımının TPMK nezdinde davalı adına 2017/04994 tescilli tasarımına uygun olduğunu, yasal tescilin yok kabul edilerek tedbir kararı verilmesinin yasal izahtan yoksun olduğunu, Bakırköy 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinde açılan davada ihtiyati tedbir talebinin reddedildiğini, sadece tasarımın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi açısından ihtiyati tedbir kararı verildiğini, piyasada pek çok firma tarafından kullanılan ve başta Türkçe olmak üzere Dünya da pek çok dillere ait alfabede mevcut … harfinin verilen karar ile davacıya münhasırlaştırılmasının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili tasarımı ve tasarıma uygun ürünlerin imalatında birbirinden bağımsız … harfinin değişik şekillerde kullanılması halinin mevcut olduğunu, ters çevrilerek yanyana getirilen üç … harfinden oluşan tasarım ve buna uygun imalatların davacı marka ve tasarımı ile uzaktan yakından ilgisinin olmadığını, bu nedenle verilen 25/06/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazlarının kabulüne karar verilerek kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Yaklaşık ispat şartı dikkate alınarak talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluştuğu ve tedbirin ağırlığı dikkate alınarak muhtemel zararların temini açısından belirlenen teminat miktarı üzerinden ters tedbir uygulanmasının yerinde olacağı gerekçesi ile tedbir kararı verilmiştir. Mahkemece itiraz üzerine 17/07/2020 tarihli kararla yaklaşık ispat şartlarının oluştuğu muhtemel zararların temini açısından belirlenen teminat miktarı üzerinden ters tedbir uygulanmasının dosya kapsamına uygun düşeceği verilen kararın yerinde olduğu, diğer mahkemeler nezdindeki çekişmelerde tedbire hükmedilmemiş olmasının mevcut yargılama açısından şartları oluşan tedbire hükmedilmesine engel teşkil etmediği, avalının tedbirin kaldırılmasına yönelik itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, Mahkemece verilen tedbir kararına karşı 02.07.2020 tarihinde itiraz edildiğini ve itirazın reddedildiğini, ortada dava konusunun yaklaşık ispatınını ortaya koyan Mahkemece alınmış ne bir ön rapor olmadığı gibi konu tasarımın tartışma konusu yapıldığı Bakırköy 1. FSHM Mahkemesince ve İstanbul 1. FSHM Mahkemesince dahi kabul edilmeyen tedbir talebi olduğunu, dava konusu yapılan tasarım halen TPMK nezdinde tescilli ve yasal koruma altına da olup 2017 yılından bu yana piyasada kullanıldığını, davacı lehine verilen tedbir için 25.000.TL teminat taktir eden Mahkemenin ters tedbir için davalıdan hakkaniyetten ve adaletten yoksun olarak 10 katı 250.000.TL teminat istemesinin yasallıktan ve adaletten yoksun olduğunu, verilen tedbir kararının HMK 389 madde hükmüne aykırı olup, yasal olarak TPMK nezdinde halen tescilli bir tasarımın kullanılmasının tedbir kararıyla engellenmesi açıkça 6769 sayılı SMK ya aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararı verilen ürünlerin, halen TPMK da … no ile Tescilli Tasarıma uygun imal edildiğini, piyasada pek çok firma tarafından kullanılan ve başta Türkçe olmak üzere Dünya da pek çok dillere ait alfabede mevcut … harfinin verilen karar ile davacıya münhasırlaştırılmasının yasal dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili tasarımı ve tasarıma uygun ürünlerin imalatında birbirinden bağımsız … harfinin değişik şekillerde kullanılması halinin mevcut olduğunu, ters çevrilerek yanyana getirilen üç … harfinden oluşan tasarım ve buna uygun imalatların davacı marka ve tasarımı ile uzaktan yakından ilgisinin olmadığını, bu nedenle verilen 25/06/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının ve itiraz red kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça ilk olarak, “…” kodlu ayakkabı üretimine dayanak gösterdiği 28.07.2017 tarihli … tescil numaralı locarno sınıfı 02-04 olan çoklu tasarımlarından 3 numaralı tasarım için Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/32 e. sayılı dosyasında dava açıldığı, davada bu tasarım yönünden hükümsüzlük kararı verildiği ve dosyanın istinaf incelemesinde olduğu görülmüştür. Davacı tarafın İstanbul 1. FSHHM’de 2019/175 D.iş sayılı dosyasındaki taleplerinin, yetkisizlik kararı nedeniyle karşılanmadığı görülmüştür. Somut olayda ise, davacı Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesindeki tasarıma konu ürün ile, bilirkişi raporu sonrası diğer tespit edilecek ürünler bakımından tasarım hakkı ihlalinin tespiti ile tecavüzün önlenmesi, durdurulması ve buna bağlı olarak bir tazminat davası açmış olup, dava içerisinde tedbir talebinde bulunmuştur. Dava konusu tasarımların bir tanesinin Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne konu 3 numaralı tasarım olduğu, diğer davaya konu tasarımların ise ancak bilirkişi incelemesi ile anlaşılabilecek olması, tecavüz konusu diğer ürünlere ait tasarım tescil belgeleri bulunup bulunmadığının tespitinin yapılmamış olması, var ise davalı tasarımının başvuru tarihi ve SMK 155. madde hükmü gözönüne alındığında, davacı tasarımının başvuru ve tescil tarihinden sonra olup olmadığının tespitinin yapılmamış olması karşısında bu ürünlerle ilgili yaklaşık ispatın oluşmamış olması dikkate alınarak, sadece Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne konu 3 numaralı tasarım ile ilgili tedbir kararı verilmesi gerekirken, diğer ürünlerle ilgili tedbir kararının verilmesinin doğru olmadığı, ayrıca tedbir karar içeriğinde de diğer dava konusu ürünlerle ilgili torba bir hüküm kurulmasının da doğru olmadığı( “Davacıya ait … tescil nolu … sınıfı 02-04 olan çoklu tasarımların ya da bilirkişi raporunda benzer oldukları değerlendirilen davalı kullanımlarının durdurulmasına, ilgili tasarımlar kullanılarak üretilen ve satışa sunulan (…, …, …, … KODLU) ürünlere EL KONULARAK YEDDİ EMİNE TEVDİİNE), koşulların oluşması halinde yargılamanın her aşamasında ihtiyati tedbir istenilmesinin tabii bulunduğu anlaşılmakla, Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbire itiraz vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 389-393. maddeleri uyarınca kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebi konusunda yeni bir hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiş, bu yeni bir istinaf kararı olduğundan ve istinaf karar tarihinde geçerli bulunan harç ve vekalet ücretine göre hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere; 1-İhtiyati tedbire itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ İLE, HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince İstanbul 2. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin tarih ve 2019/402 E., sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-İhtiyati tedbir isteminin KISMEN KABULÜ ile; 28.07.2017 tarihli … tescil numaralı locarno sınıfı 02-04 olan çoklu tasarımlarından 3 numaralı tasarıma yönelik davalı kullanımlarının durdurulmasına, ilgili tasarım kullanılarak üretilen ve satışa sunulan … KODLU ürünlere EL KONULARAK YEDDİ EMİNE TEVDİİNE, diğer mallar yönünden ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, 3-Tecavüze konu ürünün üretiminin, piyasaya sürülmesinin ve satışının yasaklanmasına, (Kararın infazında İstanbul FSHHM’de 2019/175 D.iş sayılı dosyasına sunulan 15/08/2019 tarihli heyet raporunun dikkate alınmasına, ) b)Tasarım hakkı ihlali teşkil eden söz konusu ürünlerin satışının yapıldığı https://www…com.tr/ web sitesinde bulunan; https://www…tr/…/ https://www…com.tr/…/ adlı linklere ERİŞİMİN ENGELLENMESİNE, diğer tedbir talebine konu mallar yönünden erişimin engellenmesi talebinin REDDİNE, c)Ancak davalı tarafça, takdiren 25.000,00 TL teminatın kararın kendilerine tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde yatırılması halinde tedbirin UYGULANMAMASINA, aksi takdirde tedbirin derhal uygulanacağı hususunun ihtarına, bu hususta davalıya tebligat yapılmasına, 4-a)6100 sayılı HMK’nın 393/1 maddesi gereğince iş bu kararın 1/a maddesi uyarınca 1 haftalık süre içinde kararın infazı için ilgili icra dairesine başvurulmadığı takdirde iş bu tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağının talep eden/davacı tarafa ihtarına, davacı yönünden infaz süresinin; davalıya kararın tebliğ tarihinden başlamak üzere 1 haftalık kesin süresinin bitiminden itibaren başlamasına, b)1/b maddesine ilişkin Erişim Sağlayıcıları Birliğine müzekkere yazılmasına, 5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 89,60 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 73,10.-TL maktu tedbir talebi harcının mahsubu ile bakiye 16,50-TL’nin davacıdan TAHSİLİ İLE Hazineye gelir kaydına, 6-İhtiyati tedbir isteyenden peşin alınan 54,40.-TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde, ihtiyati tedbire itiraz edene iadesine, 7-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 8-HMK’nın 302/5. maddesi uyarınca kararın tebliği ve harç tahsil işlemleri ile infazının yerel mahkeme tarafından yaptırılmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi hükmü gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09/10/2020