Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/213 E. 2021/339 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/213
KARAR NO: 2021/339
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 27/04/2017
NUMARASI: 2015/629 E. 2017/389 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı şirketin müvekkilinden satın aldığı 05/12/2014 tanzim tarihli … numaralı ve 4.163,04 TL tutarlı, 23/01/2015 tarih ve … numaralı 1.486,80 TL tutarlı, 27/02/2015 tarihli … numaralı ve 5.709,31 TL tutarlı fatura ile 27/02/2015 tarihli … numaralı ve 1.427,33 TL tutarlı fatura borcunu ödemediğinden, aleyhine İstanbul … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin takibe sebep göstermeksizin itiraz ederek takibi durduğunu, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yapılan kısmi ödemelerin infazda nazara alınmasına, karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin takibe konu alacaktan 5.709,31 TL’sini tebligat ellerine ulaşmadan 27/05/2015 tarihinde ödediğini, … ve … numaralı ve 2.854,66 TL ile 1.427,33 TL tutarlı iade fatura düzenlediğini, bakiye alacak kayıtlarda görünmediği için, icra tebligatı alındıktan sonra 02/06/2015 tarihinde 4.281,99 TL ödeme yapıldığını, icra takibi yapılmasına sebebiyet vermeden ödeme yaptığından, kötü niyetli olmadığından, dava konusuz kaldığından bahisle davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine konu borç miktarına davalı tarafça itiraz edilmediği, takip başlatıldıktan sonra 27/05/2015 tarihinde 5.709,31 TL ve 02/06/2015 tarihinde 4.281,99 TL ödeme yapıldığından, davacının takibe konu malları teslim ettiğinin ve bedellerini almadığının, davacının takip tarihi itibariyle 9.991,30 TL’nin tahsili için takip başlatmakta haklı olduğunun kabulünü gerektirdiğini, bilirkişi raporundan, 02/06/2015 tarihine kadar işlemiş faizin 20,93 TL, takip harç ve masraflarının 91,76 TL ve icra avukatlık ücretinin 1.198,96 TL olduğu anlaşıldığından, rapor oluşa uygun olduğundan, 1.311,65 TL için takibin devamına, davalının itirazında haksız olduğu, itiraz sebebiyle davanın açıldığı anlaşıldığından, davalı lehine kötü niyet tazminatı ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, dava masraflarının tamamının davalıya yükletilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; davadan önce ödemeler yapıldığından, ihtilafın icra takip giderleri noktasına geldiğini, mahkemece 1.311,65 TL için takibin devamına karar verilerek bu miktar üzerinden icra inkar tazminatı hükmedildiğini, icra takip masrafları bilirkişi tarafından belirlendiğinden, likit alacak niteliğinde olmadığından icra inkar tazminatı verilemeyeceğini, Dava açıldığı tarih itibariyle borçlarının 1.311,65 TL olmasına rağmen, davacı tarafın 9.991,30 TL üzerinden dava açtığını, reddedilen kısım için müvekkili lehine ücreti vekalete hükmedilerek, mahkeme masraflarının kabul ve red oranına göre yükletilmesi gerekirken, tamamının müvekkiline yükletilmesinin hatalı olduğundan kararın kaldırılmasını, icra inkar tazminatının reddine, müvekkili lehine reddedilen miktar üzerinden vekalet ücreti takdiri ile mahkeme masraflarının kabul ve red oranına göre taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; HMK 341/4.maddesindeki “alacağın tamamının dava edilmesi durumunda kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü 3.000,00 TL’sını geçmeyen taraf istinaf talebinde bulunamaz ” hükmü nazara alındığında, mahkemece 1.311,65 TL için hüküm kurulduğundan, kesinlik sınırında kaldığından talebin reddini, davalının takip başlatıldıktan sonra 27/05/2015 tarihinde harici ödeme yapmasına rağmen icra dosyasına bildirmediğini, icra harç, masraf ve vekalet ücretini ödemediğini, 02/06/2015 tarihinde takibi durduktan sonra müvekkilinin hesabına ödediğini, HMK 29. maddesindeki dürüst davranma borcuna aykırı hareket ettiğini, bu suretle takibin yapılmasına ve davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, HMK 327.maddesi uyarınca yargılama giderlerinden davalının sorumlu olduğunu, takibin TBK 100. maddesi uyarınca, ödemenin öncelikle borcun fer’ilerine mahsubu şeklinde yapıldığından, davalının belirli ve likit alacağın bir kısmını ödemediği sabit olduğundan, istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir. İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenine aykırılığın mevcudiyeti yönünden yapılmıştır. Taraflar arasındaki satış aktinden kaynaklanan faturalı alacaktan dolayı, İstanbul … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptali davasında, mahkemece; takibe konu borç aslı dava tarihinden önce ödenmekle birlikte, takip tarihine kadar işlemiş faiz, icra takip giderleri ve icra vekalet ücreti ödenmediğinden bahisle 1.311,65 TL için takibin devamına, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, yargılama giderlerinin davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 341/2. maddesi gereğince miktar ve değeri 3.000,00 TL’nı geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. 6100 Sayılı HMK’nın 341/4. maddesi gereğince alacağın tamamının dava edilmesi durumunda, kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü 3.000,00 TL’sını geçmeyen taraf istinaf yoluna başvuramaz. 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. maddesi gereğince kesin bir karara karşı istinaf yoluna başvurulması halinde istinaf talebinin reddine karar verilir. Kararın verildiği 2017 yılı itibariyle yeniden değerleme oranında artış sebebi ile kesinlik sınırı 3.110,00 TL’dir. Dosyada alacağın tamamı için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali dava edilmiş olup, 1.311,65 TL için kısmi kabul kararı verilmiştir. Davalı aleyhine hükmedilen miktar 1.311,65 TL’dir. Davalı tarafın, icra inkar tazminatı ve reddedilen kısım yönünden müvekkili lehine vekalet ücreti verilmediği, masrafların red ve kabule göre paylaştırılmadığı iddiası vardır. Alacağın fer’i durumunda olan, icra inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri, asıl alacağın istinaf sınırına tabi olduğundan ( Yargıtay 9. HD’nin 2008/17370-34643 Esas ve Karar sayılı kararı) mahkemece iptaline hükmedilen takip miktarı 1.311,65 TL olduğundan, karar ve istinaf talebi tarihi itibariyle 3.110,00 TL’sı olan kesinlik sınırının altında kaldığından, 01/06/1990 günlü, 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme ilamı doğrultusunda 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince davalı tarafın istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf dilekçesinin, 6100 Sayılı HMK’nın 346/1. ve 352/1/b. maddeleri gereğince REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 31,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 27,90 TL’nin davalı taraftan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 341/1. ve 352/1-b. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 25/03/02021