Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2124
KARAR NO: 2023/1630
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/02/2020
NUMARASI: 2019/263 E. – 2020/179 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/12/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili şirket arasında 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring çerçevesinde 20/06/2016 tarihinde … tescil numarası ile 15/06/2016 tarihli … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinin akdedildiğini, davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranması nedeniyle Beyoğlu … Noterliğince 05/01/2018 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek 60 günlük yasal süre içinde kira borcunun ödenmemesi halinde sözleşmenin feshedileceği ve 3 gün içinde sözleşme konusu malları teslim etmesinin gerekeceği yönünde ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödememe yapılmaması ve malın iade edilmemesi nedeniyle İstanbul 19. ATM’nin 2019/706 D. iş sayılı dosyasından ihtiyati tedbir kararı alındığını, Sözleşmenin feshinin tespiti ile kiralama konusu 1 ADET 2016 MODEL YILI FRONTIER CNC DİK İŞLEME MERKEZİ; MODEL:… SERİ NO:… MENŞEİ :…nin müvekkiline aynen iadesini, mahkeme masrafları ve ücreti vekâletin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu 1 adet 2016 Model Yılı Frontier CNC Dik İşleme Merkezi … model … seri no’lu taşınır malı davacı firmaya teslim ettiğini ve dilekçesi ekinde bir örneğini sunduğu rızaen teslim belgesi ile aradaki finansal kiralama sözleşmesini bitirmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığını dolayısıyla reddinin gerektiğini, dava masraflarının davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; “Davanın esası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,” karar verilmiştir.
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil ile karşı yan davacı arasında 1 adet 2016 Model Yılı … Merkezi …-… model … seri no’lu taşınır mal için 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketler Kanunu çerçevesinde 20/06/2016 tarihinde … tescil numarası ile 15/06/2016 tarihli 806 sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkil tüm iyi niyeti ve samimiyetiyle kendisince yerine getirilmesi gereken borçları, azami ölçüde çaba sarf etmek suretiyle ifa etmeye çalıştığını, müvekkil, leasing sözleşmesine konu malın teslimi için davacı ile görüşmüş ve malın sulhen teslimi hususunda anladığını, hatta bu görüşme sonrasında makineyi elektrikten dahi ayırmış ve davacının malı teslim almasını beklemeye başladığını, taraflar arasında malın teslimi hususunda sağlanan mutabakat 22.05.2019 tarihli haciz tutanağına da yansıdığını, uzlaşı sağlandığı hususu davacı vekilince haciz tutanağına ıslak imza atılmak suretiyle ikrar edildiğini, bu sebeplerle yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
İstinafa Cevap: Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkil arasında dava dilekçemizde belirtmiş olduğumuz finansal kiralama sözleşmesi imzalanmış ve sözleşme gereği malın iadesine konu olan mallar davalıya teslim edildiğini, davalı tarafından ihtarnameye konu borçların ödenmemesi üzerine sözleşme fesih olmuş ve tüm borç muaccel hale gelmiştir ve mülkiyeti müvekkile ait olan dava konusu mallar müvekkile teslim edilmediğini, malların teslim edilmemesi üzerine sözleşmenin feshinin haklılığı ve malın iadesi için İstanbul 10. ATM 2019/263 Esas sayılı dava açıldığını, ihtiyati tedbir kararı uygulanmak için davalının adresine gidilmiş ve icra kanalı ile mallar tarafımıza teslim edildiğini, İhtiyati tedbir kararının fiilen uygulanmasından sonra davalı tarafından rızaen teslim belgesi verildiğini, İlgili rızaen teslim belgesinde yerel mahkemece açılan İşbu rızaen teslim belgesi malın iadesi davasına sunulmuş ve davalı sözleşmenin feshini kabul ederek malı teslim ettiği için davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiğini davalı tarafından fesih ihtarnamesinden sonra mallar müvekkile iade edilmediğinden ve davalı tarafından davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden, davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedildiğini, davanın açıldığı tarihte, dava konusu mallar hala davalı elinde olup tarafa teslim edilmediğini, İhtarnameye rağmen malları teslim etmeyerek davanın açılmasına davalı sebebiyet verdiğini, ve yargılama giderleri ile vekalet ücretini ödemekle yükümlü olduğunu, bu sebeplerle davalı tarafın istinaf taleplerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek istinaf taleplerinin reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı malın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ve davalı tarafından davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden, davalı yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuştur. Taraflar arasında finansal kiralama sözleşmesi düzenlendiği davanın açıldığı tarih itibariyle finansal kiralama sözleşmesine göre kira borcunun süresi içerisinde ödenmediğinden bahisle davalıya ihtarname keşide edilerek verilen 60 gün içerisinde borcun ödenmediği ve sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, sözleşme konusu malın yargılama devam ederken ihtiyati tedbir kararının infazından sonra davalı tarafından rızaen tesim edildiği hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusu değildir. Davalı, davanın arabuluculuğa başvurulmadan açıldığı, malın sulhen teslim edildiği davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediği, bu nedenle yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiği, davanın dava şartı ve hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/706 D. İş sayılı dosyasından malın tedbiren teslimi için verilen ihtiyati tedbir kararının infazı bakımından düzenlenen 22.05.2019 tarihli haciz sırasında malın rızaen teslim edildiği belirtilmiş, dava dosyasına davalı tarafından 24.06.2019 tarili dilekçe ekinde “… TESLİM BELGESİ” başlıklı belge ibraz edilmiş içeriğinde “T.C. İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/263 E.sayılı dosyası ile açılan sözleşmenin feshi ve iade davasına işbu rızaen teslim belgesinin ibraz edilerek davanın sonuçlandırılmasını kabul ettiğimizi beyan ederiz.” denilmiştir. Dava şartları, mahkemece davanın esası hakkında yargılama yapılabilmesi için gerekli olan koşullardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan “kamu düzeni” ile ilgili zorunlu koşullardır. Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp incelemek durumunda olup; bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. 6102 sayılı TTK’ya m. 5/A- uyarınca ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiş olup, eldeki davanın konusu itibariyle zorunlu arabuluculuğa tabi değildir. Hukuki yarar dava şartı olup, davanın açıldığı tarihte ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Eldeki dosyada dava tarihinde dava konusu malın davacıya teslim edilmiş olmadığı bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu açıktır. İlke olarak her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere göre hükme bağlanır. Ne var ki, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması, eş söyleyişle davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararın kalmaması hâlinde, mahkemenin, davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermesi gerekir. Davanın konusuz kalması durumunda , HMk 331 m. gereğince, mahkeme yargılama giderleri ile sınırlı olarak davanın açıldığı tarihte tarafların haklılık durumuna göre, davanın açılmasına sebebiyet verme durumuna göre nisbi vekalet ücreti, harç ve yargılama giderinden hangi tarafın sorumlu tutulması gerektiğini belirler. Eldeki dosyada, davanın yargılama sırasında konusuz kaldığı bu nedenle davanın reddi değil esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği, yargılama giderlerinin ise dava konusu malın ihtarnameye rağmen davacıya teslim edilmediği dava açılmasına davalının sebebiyet verdiği dikkate alındığında davalıya yükletilmesi gerektiği görülmektedir.Bu nedenlerle, dosya kapsamı ve gösterilen yasal ve yeterli gerekçeye göre ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1.b.1 maddesi gereği kesin olmak üzere reddi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/02/2020 tarih ve 2019/263 E. 2020/179 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45-TL harcın davalı tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/12/2023