Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/2119 E. 2020/146 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO 2020/2119 Esas
KARAR NO : 2020/146
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 17/02/2020
NUMARASI : 2019/171 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İhtiyati tedbir talep eden vekili talebinde özetle; müvekkiline ait markaların Türk Patent ve Marka Kurumunda tescilli olduğu gibi uluslar arası alanda da tanınmış marka olarak tescilli olduğunu, müvekkilinin diğer tescilli marka ürünlerinin yanında her türlü çanta, ayakkabı, aksesuar ve deri mamulü ürünlerin imal ve ticareti ile de iştigal ettiğini, marka hakkı müvekkiline ait olan ana markaların ve tüm sözcük veya şekil alt markalar, bu markalar altında üretilen yoğun reklam ve tanıtım ile dünyanın pek çok ülkesinde ve Türkiye’ de tanıtımı yapılmış çanta, ayakkabı, aksesuar ve deri mamulü ürünler alanında tanınmış marka olduğunu, müvekkili markalarının Türk Palent ve Marka Kurumunda tescilli olduğunu, müvekkilinin markalarının izinsiz şekilde kullanılması, ürünlerinin satışa arz edilmesi, depolanması üzerine ihlalin tespit edilebilmesi için davalı hakkında İstanbul 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde delil tespiti talebinde bulunduklarını, ihlale konu ürünlerin adet ve değerlerinin tespiti ile bu ürünlerin mühürlenerek yeddi-emine teslim edilmesini talep ettiklerini, mahkeme tarafından 2019/104 Değişik iş sayılı kararı gereğince davalı …’ ya ait “… Mah. … Sok. No: … Kağıthane … Tekstil İmalathanesinde” yapılan delil tespiti neticesinde; “… markalı ve logolu 38 adet bitmiş çanta, 74 adet bez torba, 33 adet yan mamul çanta, 1 koli muhtelif sayıda etiket ve kitapçık, 1 adet sol terlik, 3 koli kullanım kılavuzu, muhtelif sayıda 1 adet askı, 3 adet çanta, I adet kurdele/aksesuar cinsi eşya tespit edildiğini, “… Mah. … Sok. No: 11/A Kağıthane Depo/tşyerinde” yapılan delil tespiti neticesinde; “… markalı ve logolu muhtelif boyutlarda 83 adet çanta, 493 adet bez torba, 786 adet karton kutu, 200 adet etiket, 570 adet kilit aksesuarı, 40 adet fermuar, 10 adet metal çubuk şeklinde aksesuar tespit edildiğini, tespit esnasında bulunan bilirkişi ile tespit edilen ürünlerde müvekkiline ait tescilli markaların birebir aynısının kullanıldığını, ürünlerin orijinal ürün olmadığının tespit edilerek ürünlere el konularak yedd-i emine teslim edildiğini, bu nedenle tedbir talep ettiklerini, davalıların fillerinin müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, 2019/104 Değişik iş sayılı dosya ile tespit edilen ve el koyma karan verilen ürünler üzerindeki ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilerek ürünlerin muhafazasının devamına, davalıların eylemlerinin marka hakkına tecavüz eylemi ve haksız rekabet eylemi olduğunun tespitin, durdurulması, önlenmesi, giderilmesi, taklit ürünlerin imhasını talep ettiklerini beyan etmiştir.Mahkemece, 2019/104 Değişik iş, 2019/105 Karar sayılı karar ile, ihtiyati tedbir talep eden tarafından 6100 sayılı HMK’nun 400.maddesi kapsamında ileri sürülen tespit talebi kabul edilerek bilirkişi görevlendirildiği, kararın devamında bilirkişi tarafından tespit edilen markalı ürün taklitlerine 6100 sayılı HMK’nun 389.maddesi gereğince tedbiren el konularak tespit dilekçesinde belirtilen yeddiemine teslimine karar verilmiş, daha sonra davanın açıldığı İstanbul 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2019/171 Esas sayılı dosyasının 21.05.2019 tarihli tensip tutanağının 8 nolu kararında, tedbirin devamına karar verildiği, bu karara karşı, aleyhine tedbir kararı verilen tarafça itiraz edilmesi üzerine, davanın öninceleme duruşmasında tedbirin devamına yönelik karara karşı yapılan itirazın reddine karar verilmiş, bu hususta yazılan gerekçeli karar 18.02.2020 tarihinde aleyhine tedbir kararı verilen tarafa tebliğ edilmiş, karar yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir.Aleyhine tedbir kararı verilen taraf istinaf dilekçesinde özetle, davacı yanca verilen ve değişik iş dosyasına sunulan dilekçe ekinde yer alan video ve fotoğrafların hiçbirinin kendilerine ait olmadığını, bu belgelerin kendileriyle ile hiçbir hukuki bağlantısı bulunmadığını, ancak firmanın işyerinde tespit işlemi gerçekleştirilerek, hukuka aykırı bir şekilde elde edilen ürünlere yine hukuka aykırı bir şekilde tedbiren el konulduğunu beyan ederek tedbirin devamına yönelik karara karşı yapılan itirazın reddine dair kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Talep, İstanbul 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2019/104 Değişik sayılı dosyasında, aleyhine tedbir istenen tarafın iş yeri adresinde üretildiği iddia edilen taklit ürünler üzerinde yapılan tespit sonucu, belirtilen ürünlere el konulmasına ilişkin ihtiyati tedbirin, esas hakkında açılan davada, devamına yönelik olarak verilen karara karşı yapılan itirazın reddine dair kararın kaldırılması talebidir.Aleyhine ihtiyati tedbir verilen tarafça her ne kadar, değişik iş dosyasına sunulan dilekçe ekinde yer alan video ve fotoğrafların hiçbirinin kendilerine ait olmadığı beyan edilerek karar istinaf edilmiş ise de, aleyhine tedbir kararı verilen tarafın işyeri adresinde yapılan tespitlerde bulunulduğu, ele geçirilen ürünlere el konulduğu ve yapılan işlemlere ilişkin olarak tutanak tutulduğu, tutanağın esas hakkında açılan davanın davalılarından olan ve aynı zamanda aleyhine tedbir kararı verilen Ali İhsan Demso tarafından imzalandığı, aşamalarda sunulan dilekçelerde söz konusu imzanın inkar edilmediği, bilirkişi incelemesinin de, yapılan tespitler ve elkonulan ürünler üzerinden yapıldığı, UYAP sistemi üzerinden celbedilen 04.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda, aleyhine ihtiyati tedbir verilen tarafın, incelemeye konu çanta, cüzdan, etiket üzerindeki kullanımının davacıya adına tescilli bir kısım markalar ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu, bu sebeple iltibas yarattığı, marka hakkına tecavüz oluşturduğu, haksız rekabet teşkil ettiği tespitlerinde bulunulduğu, HMK’nın 389/1. maddesinde, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, düzenlemeye göre, tedbir kararına hükmedilebilmesi için; şartlara uygun tedbir kararı verilmemesi halinde mevcut durumda olabilecek değişiklik nedeniyle hakkın elde edilmesinin zor hatta imkansız hale gelmesine yönelik kuvvetli endişenin bulunması gerektiği, ayrıca HMK’nın 390/3. maddesinde, “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, düzenleme gereği, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için tam bir ispat aranmadığı, talebin yeterliliği hususunda mahkemeye kanaat verecek delilerin varlığının yeterli olduğu, yukarıda içeriği açıklanan deliller dikkate alındığında, somut olayda yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmiş olduğu, ilk derece mahkemesince tedbirin devamına yönelik olarak verilen karara karşı yapılan itirazın reddine dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış olmakla, aleyhine tedbir kararı verilen tarafça ileri sürülen istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2019/171 E. ve 17/02/2020 tarihli kararına karşı davalılar vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL istinaf karar harcı davalılar tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-Davalılar tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerilerinde BIRAKILMASINA,5-Davalılar tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f . ve 394/(5). maddeleri gereğince, kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/10/2020