Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/2102 E. 2020/138 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2102
KARAR NO: 2020/138
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2015/255 E.
TARİHİ: 27/02/2020 Tarihli Ara Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili ilk derece mahkemesine sunduğu 29/11/2019 havale tarihli dilekçesi ile; davalılar hakkında Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/362 Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonunda, açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmalarına karar verildiğini, davaya konu senetlerin sahte olduğunun ceza yargılaması sonunda kanıtlandığını belirterek, davaya konu Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takiplerinin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili beyan dilekçesi ile; davanın İİK 72/3. maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olduğunu, tedbir yoluyla icra takiplerinin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, takiplere konu senetlerin sahte olmadıklarını belirterek ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin 03/12/2019 tarihli ara kararı ile; HMK 209/1. maddesi hükmü ve Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16/10/2019 tarih ve 2016/362 Esas 2019/489 Karar sayılı ilamı ile icra takibine konu senetlerin açığa atılan imzanın kötüye kullanılması nedeniyle sahte oldukları sonucuna varılmış olduğu gözönünde bulundurularak; “1-Davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile HMK ‘nun yazı veya imza inkarının sonucu başlıklı 209. Maddesindeki “Adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde,bu konuda karar verilinceye kadar , o senet her hangi bir işleme esas alınamaz.Resmi senetlerdeki yazı veya imza inkar edildiğinde , senetteki yazı veya imzanın sahteliği ,ancak mahkeme kararıyla sabit olursa , bu senet her hangi bir işleme esas alınamaz. Senede dayanılarak verilmiş olan ihtiyati tedbir , o senet hakkındaki sahtecilik iddiasından etkilenmez ve gerektiğinde senet sahibi haklarının korunması için yeni tedbirler talep edebilir” hükmü de nazara alınarak HMK 389-399 maddeleri gereğince takdiren teminatsız olarak Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas ve Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarındaki takiplerin TEDBİREN DURDURULMASINA,” karar verilmiş, karara karşı davalılar vekili tarafından yapılan itiraz üzerine duruşmalı olarak yapılan değerlendirme sonucunda Mahkemenin 27/02/2020 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalılar vekilinin istinaf sebepleri; tedbir kararına esas alınan Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/362 E. Sayılı dosyasının istinaf mahkemesinde olup, verilen kararın henüz kesinleşmediği, Mahkemece Ağır Ceza Mahkemesi sonucunun beklenmesine karar verilmesine rağmen, bu dosyada verilen karar henüz kesinleşmeden, sanki verilen karar kesinmiş gibi değerlendirme yapılıp karar verilmesinin hatalı olduğu, takibe konu senetler üzerindeki imzaların davacılara ait olduğu, davacıların bu duruma bir itirazlarının bulunmadığı, senetlerde sahtecilik durumunun söz konusu olmadığı, davanın İİK 72/3. Maddesi gereğince açılmış menfi tespit davası olduğu, icra takibi başlatılmasından sonra açılan bu davada takiplerin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasının söz konusu olamayacağı hususlarına ilişkindir. Davalılar vekili istinaf dilekçesini sunmuş olduğu 20/03/2020 tarihinde sunduğu ek istinaf dilekçesi ile; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Ceza Dairesi’nin 19/03/2020 tarih ve 2020/526 E., 2020/849 K. Sayılı kararı ile, Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/362 E. Sayılı dosyasında sanıklar … ve …’e hapis cezası verilmesine ilişkin olarak verilen kararın kaldırıldığını ve sanıkların beraatine karar verildiğini belirterek, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına talep etmiştir. Dava, İİK 72/3. maddesi gereğince kambiyo senetleri nedeniyle menfi tespit talebine ilişkin bulunmaktadır. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, Mahkemece ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verildiği 27/02/2020 tarihi itibariyle Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/362 Esas 2019/489 Karar sayılı ilamı ile ilgili olarak istinaf mahkemesince inceleme yapılıp karar verilmemiş olmasına, istinaf mahkemesince sanıklar …, … yönünden verilen beraat kararlarının henüz kesinleşmemiş olmasına, ilk derece mahkemesince HMK 209/1. maddesi hükmü de dikkate alınmak suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmasına, değişen durum ve şartlara göre MAhkemece ihtiyati tedbir ile ilgili olarak her zaman yeniden karar verilmesinin mümkün bulunmasına göre; Mahkemenin 27/02/2020 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbire karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davalılar vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/02/2020 tarih ve 2015/255 E. Sayılı ara kararına karşı davalılar vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalılardan alınması gerekli 54,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin olarak yatırılmış olduğundan yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-f hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.08/10/2020