Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/2094 E. 2021/1518 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2094 Esas
KARAR NO: 2021/1518
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 16/07/2019
NUMARASI: 2014/106 E. – 2019/210 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/12/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … adına kayıtlı … Nolu Avrupa Patentine konu buluşun haklarını 01.01.2003 tarihinde devralan … A.Ş’nin bu haklarını 05.03.2006 tarihinde davalı Firmaya devrettiğini, orijinal adı “…” olan buluşu devralan davalı firmanın, daha sonra “Düz Çatıların Yalıtımı İçin Yapı Elemanı” adı ve … başvuru numarasıyla TPE’ye ulusal patent müracaatında bulunduğunu ve bunun üzerine de söz konusu buluşun Türkçe adı, tarifi ve … yayın numarası ile yayınlandığını, ancak davalı firmanın Avrupa patentine konu buluşu kullanmamakta olduğunu, bu patentin sağladığı tekel hakkının arkasına sığınarak gerçekte başka bir ürün piyasaya sürdüğünü ve bu aldatıcı hareketi ile iyiniyet kurallarına aykırı davrandığını, Avrupa Patentine konu ürünü üretmeyen, aksine hali hazırda müvekkili firmanın üretmekte olduğu ürüne benzer nitelikte bir ürün üreten davalı firmanın sırf rekabet gücünü kırmak, piyasada haksız tekel oluşturmak amacıyla aynı ürün olmamasına rağmen müvekkili firmanın ürettiği ürünün Avrupa patentine konu ürün ile aynı olduğu ve bu suretle Avrupa patentine tecavüz edildiği iddiasıyla müvekkili firma aleyhine İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2008/81 Esas nolu dosyası ile dava açtığını, söz konusu davanın halen devam ettiğini, bu sebeplerle 551 Sayılı K.H.K’nın 98. maddesi uyarınca davalı firmanın hali hazırda ürettiği ürünün … (…) nolu Avrupa patentine konu ürün olmadığının, diğer bir anlatımla davalının Avrupa patentine konu buluşu kullanmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın hukuki yarar ve dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin … numaralı ve … tescil numaralı patent sertifikasının sahibi olduğunu, müvekkilinin Avrupa Patentinin kesintisiz olarak ve halen korunmakta olduğunu, dosyadaki tüm tespit ve bilirkişi raporları ile hem davacının patent ihlali eylemleri, hem de patentin patent verilebilirlik şartlarına haiz olduğu sabit iken müvekkilinin patent hakkı sahibi olduğu patent hakkına bağlı buluşu yıllardır kullandığı ve davacının patentini ihlal ettiği için davacı ile yıllardır hak koruması mücadelesinde olduğu halde, davacının kötü niyetli olarak asılsız iddialarda bulunduğunu, davacının iddiasının aksine patent kullanım belgesinin mevzuata istinaden zorunlu olmadığını, TPMK’nın sadece dosyalayıp herhangi bir belge dahi vermediği patent kullanım belgesinin alınmamış olmasının patentin kullanılmadığı anlamına gelmediğini, Kocaeli Sanayi Odası’ndan 08/01/2015 tarihli kullanım belgesini aldıklarını ve 2008/81 Esas sayılı dosyaya sunduklarını, müvekkilinin Avrupa Patentini uzun yıllardır kesintisiz olarak kullandığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ” HMK’nun 114/1-h maddesinde hukuki yarar dava şartı olarak sayılmıştır. HMK’nun 115/1.maddesinde, mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığının yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı ve 115/2. maddesinde de, dava şartı noksanlığını tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiş olmakla, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine,” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Elinde benzer patentli ürünü olan her kişi veya tüzel kişiliğin, dilediği muhataba bu ürünün patenti kendisinde olduğu iddiası ile sadece patenti gerekçe göstererek muhatap firmaya , üretilen ürün ile aynı olduğu iddiası ile ihtar veya dava açarak bu nedenle üretim yapma hakkını elinden alabileceği, haksız rekabet şartlarını lehine kullanabileceği veya en iyi ihtimalle üretimi durdurmadan piyasadaki prestijini sarsıp, ürünün büyük oranda satışını engelleyebileceği ve dilekçede açıklanan diğer hususlar gereğince hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğu beyan edilerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, 551 Sayılı K.H.K’nın 98’nci maddesi uyarınca davalı şirketin hali hazırda ürettiği ürünün … tescil numaralı (… Nolu Avrupa patenti) patentine konu ürün olmadığının, davalının tescilli patentine konu buluşu kullanmadığının tespitine ilişkindir. Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince yasal iki haftalık süre içinde istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosyanın istinaf incelemesi sırasında, davacı vekili, Dairemize sunmuş olduğu 29/11/2021 tarihli feragat dilekçesi ile davada feragat ettiğini beyan etmiş, sertifika denetiminde EHSH sertifikasının güvenilir, imzanın doğru olduğu, vekaletnamesinin incelemesinde, davadan feragate yetkili olduğu tespit edilmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 307 maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. HMK 309 maddesinde; Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız şartsız olmalıdır. HMK 310 maddesinde; Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” düzenlemeleri mevcuttur. Davacı vekili, karar istinaf incelemesinde olduğu sırada 29/11/2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmiş olup, vekaletnamesinin incelemesinden, feragate yetkili olduğu, e-imza sertifikasının güvenilir ve imzanın doğru olduğu tespit edildiğinden, İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi Mahkemesi’nin 2014/106 Esas- 2019/210 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç olmadığından, davanın feragat sebebi ile reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin, davadan feragat edilmesi sebebiyle İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA 2- Davacı vekili karar kesinleşmeden davadan feragat ettiğini bildirdiğinden İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2014/106 E. – 2019/210 Karar Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3- Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın, 6100 Sayılı HMK’nın 307. maddesi gereğince feragat sebebiyle REDDİNE 4-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 4/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 25,20 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 34,10 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, 4/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4/c- Davalı taraf talep etmediğinden yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4/d- Davalı taraf talep etmediğinden davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a- İstinaf talebi davadan feragat sebebiyle incelenmediğinden davacı tarafça yatırılan istinaf karar ve ilam harcı ile istinaf yoluna başvurma harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 5/b- İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5/c- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 02/12/2021