Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/2091 E. 2022/941 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2091
KARAR NO: 2022/941
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2019
NUMARASI: 2018/184 E. 2019/1225 K.
BİRLEŞEN 2018/172-424
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)|Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/06/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı (temlik eden) … Faktoring vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Faktoring AŞ ile … Kulübü arasında genel faktoring sözleşmesi akdedildiğini ve faktoring finansmanı kullandırıldığını, birleşen dosya davalılarının müteselsil kefil olduklarını, taraflar arasındaki genel faktoring sözleşmesi uyarınca müvekkili ile … arasında akdedilmiş bulunan Beyoğlu … Noterliği’nin 21/02/2013 tarih ve … yevmiye nolu Doğacak Alacakların Temliki sözleşmesi ile …’nin 2012-2013 sezonu ve devam eden sezonda Süper Toto Süper Liginde kaldığı süre boyunca TFF nezdinde doğacak yayın gelirlerinin 13.400.000,00 TL’sinin müvekkiline devir ve temlik edildiğini, …’nin TFF nezdinde 13.400.000,00 TL’na kadar temlik keyfiyetinin kayıtlara işlendiğini, temlik bedelinin ödenmesi için TFF’ye gönderilen ihtarname cevabında, yapılan ödeme dışında …’nin başkaca hak ve alacağı bulunmadığı bildirilerek ödenmediğinden, borçlu davalının Süper Lig’den 1. Lig’e, ardından 2. Lig’e düşmesi sonucu yayın hakkı gelirlerinin temliki kapsamında tahsilat imkanı ortadan kalktığından, alacağın tahsili için İstanbul 16. ATM’nin 2015/1078 D. İş dosyasında ihtiyati haciz kararı alınarak, İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile borçlular hakkında ilamsız icra takibine geçildiğini, borçluların itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazların haksız olduğunu beyanla, davalıların İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın 7.685.806,00 TL üzerinden iptaline, bu miktar için takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, Dernekler Kanunu’na tabi olan müvekkili ile akdettiği faktoring sözleşmesi, temlikler ve devamında yaptığı hukuki işlemlerin, Dernekler Kanunu’na ve ilgili mevzuatına, Orduspor Kulübü Derneği Tüzüğü’ne, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Factoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’na ( m. 9-f.1b.2 ve f.2) ve BDDK’nın Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğe (m.4-f.1 ve m.9) açıkça aykırı olduğunu, Orduspor Kulübü Derneği Tüzüğü’ne göre, dernek yönetim kurulunun factoring şirketi ile söz konusu sözleşmeyi imzalama yetkisi olmadığını, derneğin 04/07/2015 tarihinde yaptığı genel kurul ile kulübün başkanı ve yönetim kurulunun değiştiğini, değişiklikten önce derneğin yönetim kurulu başkanı ve diğer davalılar müşterek borçlu müteselsil kefil şirketlerden üç şirketin de yönetim kurulu başkanının davalı … olduğunu, bu sebeple davalı tarafından faktoring sözleşmesi imzalanarak kendi şirketlerinin de kefil olarak gösterildiğini, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Factoring ve Finansman Şirketleri Kanunu (m. 9-f.1b.2 ve f.2) ve BDDK’nın Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin (m.4-f.1 ve m.9) emredici hükümleri dairesinde, finansal garantisi olmayan, tacir olmayan … ile davacının kanundan doğan sözleşme yasağı olduğundan, müvekkili Orduspor Kulübü Derneği’nin 20/02/2013 tarihli faktoring sözleşmesinin tarafı olamayacağını, yayın gelirinin derneğin mal ve hizmet satışından elde ettiği bir gelir olmadığını, …’nin ticari faaliyet yürütmediğini, tacir olmadığını, derneğin amacının “Orduspor Kulübü Türkiye Futbol Federasyonuna kayıt ve tescilli Futbol sporu ile Gençlik Spor Genel Müdürlüğü kütüklerine tescil ve kayıtlı Atletizm, Basketbol, Bisiklet, Güreş, Hentbol, Masa Tenisi, Veleybol, Yelken, Yüzme, Atlama, Su sporu, İzcilik ve Satranç dalları branşlarında faaliyet göstererek sporun bilimsel yollardan gelişmesini, yetişmesini ve eğitimini sağlamak ve yarışmalara katılmak” olduğunu, dernek tüzüğünde dernek yönetimine faktoring sözleşmesi imzalanmasına ilişkin herhangi bir yetki verilmediğini, alacaklı garantisi olmayan TFF gelirini temlik alamayacağını, davanın reddini, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davacı vekili birleşen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/172 Esas sayılı dosyasının dava dilekçesinde özetle; Borçlu … Kulubü’nün … Faktoring A.Ş.’den (temlik eden) kullanmış olduğu faktoring finansmanından kaynaklanan borcun ve bu borçla ilgili tüm teminatların … Faktoring A.Ş.’nin İstanbul … Noterliği’nin 21/07/2016 tarih ve … yevmiye numaralı alacak satış sözleşmesi ile … A.Ş.’ye temlik edildiğini, temlik eden şirket ile dava dışı … Kulubü arasında akdedilen 20/02/2013 tarihli Genel Faktoring Sözleşmesi ile dava dışı … Kulubü Derneği’ne faktoring finansmanı kullandırıldığını, davalıların Faktoring Sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarından, kefalet limitleri itibari ile borcun tamamından asıl borçlu ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, 20/02/2013 tarihli Genel Faktoring sözleşmesi uyarınca, … Faktoring A.Ş. ve dava dışı … Kulubü Derneği arasındaki Beyoğlu …Noterliği’nin 21/02/2013 tarih … Yevmiye nolu “Doğacak Alacakların Temliki Sözleşmesi” ile asıl borçlu … Derneği’nin 2012-2013 sezonu ve devam eden sezonlarda Spor Toto Süper Ligi’nde kaldığı süre boyunca, Türkiye Futbol Federasyonu nezdinde doğacak naklen yayın gelirlerinin 13.000.000TL’lik kısmının … Faktoring A.Ş.’ye devir ve temlik edildiğini, davalı borçluların 04/04/2016 tarih ve 08/02/2018 tarihli İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine ve borca ilişkin haksız itirazlarının iptalini, takip tarihinden sonra gerçekleştirilen 148.553,90TL tutarındaki harici tahsilatın TBK m.100 hükmü uyarınca öncelikle masraf ve faize mahsubu neticesinde oluşacak bakiye tutarlar üzerinden ve takip talebinde mevcut şartlar dahilinde icra takibinin devamını, borçluların 7.685.806,00 TL dava değeri üzerinden itirazlarının iptaline, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, davanın İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/184 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir. Davalılar …, … A.Ş. … Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilleri aleyhine başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz edilerek ödeme emrinin iptali için açılan, İstanbul 18. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1081 Esas 2016/267 Karar sayılı kararı ile 15/03/2016 tarihinde müvekkili şirketlere gönderilen, İstanbul 18. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1119 Esas- 2017/761 Karar sayılı ile 10/10/2017 tarihinde müvekkili …’e gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, kararlardan sonra alacağını temlik eden … A.Ş’ne ve ödeme emrine 18/03/2018 tarihinde, … adına gönderilen ödeme emrine de 02/08/2018 tarihinde itiraz edildiğini, müvekkili şirketler açısından itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından davanın usulden reddini, Faktoring Sözleşmesinin geçersiz olması, davaya konu alacak miktarının tahsil edilmiş olması, faiz oranlarının fahiş olması ve diğer sebeplerle, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddini, haksız ve kötü niyetli olarak takip yapan davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile … Faktoring A.Ş. tarafından borçlular …, … A.Ş., … A.Ş., … Ltd. Şti ile … aleyhine 7.634.776,00 TL asıl alacak, 199.593,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.834.359,90 TL alacak için ilamsız takibe başlandığı, itiraz ile takibin durduğu, 2015/784 Esas sayılı dava dosyasında itirazın iptali için dava açıldığı, birleşen dosya davalıları hakkındaki icra takibi İTM kararı ile iptal edildiğinden, bu davalılar hakkında dava koşulu yokluğundan davanın usulen reddine karar verilerek, davalı … hakkındaki davanın tefriki ile mahkemenin 2018/184 esasına kaydedilerek yargılamaya devam edildiği, Davacı … A.Ş tarafından İstanbul … Noterliği’nin 21.07.2016 tarih ve … yevmiye numaralı sözleşmesi ile … A.Ş’ne 8.056.474,18 TL alacağın temlik edildiği, … AŞ ile … AŞ’nin birleştiği ve birleşmeye ilişkin sözleşmenin dosyaya ibraz edildiği, Davalı borçluların İstanbul 18. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1081 E- 2016/267 K sayılı dosyasında davalı borçlular … A.Ş., … A.Ş., … Ltd. Şti ve …’e gönderilen ödeme emri iptal edildiğinden, davacı temlik alan alacaklı vekili tarafından yeni ödeme emri tebliğ ettirildiği, borçluların itirazı üzerine haklarındaki takibin durduğu, İstanbul 7 ATM nin 2018/172 E- 2018/424 K sayılı itirazın iptali davası açıldığı, 2018/184 E sayılı dava dosyası ile birleştirildiği, Davalıların yasal süresi içinde itirazda bulunduğu, itirazın iptali davasının …nun 67. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığından, birleşen davada davalılar vekilinin hak düşürücü süre itirazının yerinde olmadığı,Tüm dosya kapsamına göre; Davalı borçlu … ile davacı temlik eden … Factoring A.Ş. arasında 19.000.000,00 TL azami limitli genel faktoring sözleşmesi uyarınca Beyoğlu … Noterliği’nin 21/02/2013 tarih ve … yevmiye nolu Doğacak Alacakların Temliki Sözleşmesi’nin imzalandığı, …’nin sözleşme ile 2012-2013 sezonu ve devam eden sezonda Süper Toto Süper Ligi’nde kaldığı süre boyunca TFF nezdinde doğacak yayın gelirlerinden 13.400.000,00 TL’sini … Factoring A.Ş’ne devir ve temlik ettiği, (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi nin 2013/1231-2013/4114 sayılı ve 05.03.2013 tarihli kararında “Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2. Maddesine göre alacakların bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilmesi gerektiği,” ) Beyoğlu … Noterliği’nin 16.05.2013 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, 16.05.2013 ihtar tarihi itibariyle 9.912.203,67 TL ana para 231.028,65 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.143.232,32 TL tutarındaki borcun, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 2 iş günü içerisinde ödenmesinin istendiği, Davacı temlik eden … Factoring A.Ş’ne ait usulüne uygun tutulmuş 2013-2014-2015 yılı ticari defterlerine göre; asıl borçlu … Derneği’ne yapmış olduğu ön ödemeler ile dava dışı TFF, Spor Toto ve davalı …’nce yapılan ödemelerin kayıtlı olduğu, davaya konu 5.000.000,00 TL bedelli senedin yer almadığı, davacının, 07.07.2015 dava tarihi itibarıyla davalı asıl borçlu … Derneği’nden işlemiş faiz dahil 7.806.312,48 TL alacaklı olduğu, Kayıtlarda yer almayan 15.10.2013 vade tarihli 5.000.000,00 TL bedelli senedin icra takibine konu edildiği, senedin vade tarihinden sonra, senet hariç kredi bakiyesi için faiz işletildiği, icra takibine konu edilen senet içinde ayrıca faiz tahakkuk ettirilip tahsil edildiği, böylece mükerrer faiz işletildiği (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi nin 2012/510-2012/1563 sayılı ve 01.03.2012 tarihli kararında “Factoring şirketlerinin mal ticareti yapmaları kanunen mümkün değildir. Davacı vekili senetlerin teminat amaçlı olduğunu ifade etmiştir. Senetlerin fatura karşılığı düzenlenmiş olması gereklidir. Oysa senetlerin davacı şirketin defterlerinde kaydına rastlanılmamıştır.Bu durumda, mahkemece, açıklanan hususlar üzerinde durulup, tartışılarak ve gerekli incelemeler yapılarak” ) Davacı alacağının dayanağı factoring sözleşmesinin azami limitinin 19.000.000,00 TL olduğu, ekinde yer alan “doğacak alacakların temliki sözleşmesi”nde ise 13.400.000,00 TL tutarında doğacak alacağın temlik alındığı ve karşılığında 10.000.000,00 TL ön ödeme talimatı verilerek ödendiği, Birlesen davada ise; Davacı temlik eden … Faktoring A.Ş. ile birleşen davanın davacısı … Yönetim A.Ş arasında İstanbul … Noterliği’nin 21.07.2016 tarih ve … yevmiye numaralı alacak satış sözleşmesi kapsamında, … A.Ş’ne 8.056.474,18 TL alacağın temlik edildiği, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’nca ibraz edilen, davalılardan … Derneği adına tahakkuk ettiği halde, … A.Ş. hesaplarına yatırılan toplam 2.209.060,00 TL tutarında ödeme bulunduğu, … A.Ş.’nin (yeni unvan …) mahkemeye sunduğu 13.05.2019 tarihli yazısı ekinde yer alan muavin hesap ekstresinde ise 2.209.060,00 TL tutarındaki ödemenin 1.054.269,03 TL’lık kısmının yer aldığı, bakiye 1.154.790,97 TL’nın kayıtlarda yer almadığı, 04.02.2015 tarihli ve 29257 sayılı resmi gazetede yayınlanan BDDK yönetmeliği hükümleri çerçevesinde, henüz doğmamış alacak için ödeme şartlarının açıkça belirtilmemesi sebebiyle “doğacak alacakların temliki sözleşmesi”nin yüzde yüz ön ödemeli işlem olarak değerlendirilemeyeceği, yüzde yüz ödemeli işlem olarak kabul edilse bile, davacı temlik eden faktoring şirketi tarafından davalı borçlu müşteriye periyodik olarak güncel oranlar üzerinden tahakkuk eden faiz ve diğer gelir tutarlarını bildiren tebliğ yapılmadığından borcun vadesinin gelmediği, vadesi gelmeyen ve ödeme şartları belirlenmemiş alacak için, BDDK’nun uygulanan genelgeleri ve yönetmelikler kapsamında temerrüt şartları oluşmadan gönderilen kat ihtarı sonucu davalı borçlu müşteri … Derneği ile davalı kefillerin temerrüdünden bahsedilemeyeceği, başlatılan icra takibinde alacağın tartışmalı olduğu, asıl dava ve birleşen davaya konu icra takibinde alacağın varlığı ispata muhtaç olduğundan; sabit olmayan asıl ve birleşen İstanbul 7. ATM’nin 2018/172 Esas sayılı davanın reddine, İİK 67 koşulları oluşmadığından davalıların kötü niyet tazminat taleplerinin reddine” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Temlik eden … Faktoring AŞ’nin, davalı … ile akdettiği Beyoğlu … Noterliği’nin 21.02.2013 tarih, … yevmiye sayılı temlik sözleşmesinin “Doğacak Alacakların Temliki Sözleşmesi” niteliğinde olup; sözleşmede azami faktoring limitinin 19.000.000,00 TL olarak belirlendiğini, sözleşme ekinde yer alan “Doğacak Alacakların Temliki Sözleşmesi”nde ise 13.400.000,00 TL tutarında doğacak alacağın temlik alınarak, bunun karşılığında 10.000.000,00 TL ön ödeme talimatı verildiğinin bilirkişi raporu ve karar gerekçesinde açıkça belirtildiğini, 05.11.2019 tarihli “Uzman Görüşü” ve 04.02.2015 tarihli 29257 sayılı resmi gazetede yayımlanan yönetmelik metninden de açıkça anlaşıldığı üzere sonradan faktoring oluş şartlarını sağlama potansiyelinin bulunması halinde yasal anlamda doğacak alacağa dayalı faktoring işlemi tesisinin mümkün olduğunu, temlik eden … Faktoring AŞ’nin, davalı … ile akdettiği temlik sözleşmesinin “Doğacak Alacakların Temliki Sözleşmesi” niteliğinde olduğu, sözleşmede azami faktoring limitinin 19.000.000,00 TL olarak belirlendiği, 13.400.000,00 TL tutarında doğacak alacağın temlik alınarak, bunun karşılığında 10.000.000,00 TL ön ödeme talimatı verildiği açık iken; azami faktoring limiti ve ön ödemeye ilişkin olarak henüz doğmamış alacak için ödeme şartlarının açıkça belirtilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2-Taraflar arasında mevcut faktoring ilişkisinin, borçlu …’un Süper Lig’de kaldığı süre boyunca T.F.F. nezdinde tahakkuk edecek naklen yayın gelirlerinin devir ve temliki üzerine kurulduğunu, temlik sözleşmesi içeriğinde de işlemin kapsamının, kulübün Süper Lig’de mücadele edeceği dönem ile sınırlandırıldığını, işlemin, 2012-2013 Süper Lig sezonu ile başladığını ve Süper Lig’de kaldığı müddet boyunca naklen yayın hakkı gelirlerine ilişkin olarak davalı kulüp tarafından T.F.F.’na yönelik tanzim edilen faturaların müvekkili şirkete tevdii edilmesi ile T.F.F. tarafından temlik edilen alacakların faturada gösterilen ve işleme hasredilen bölümünün müvekkili şirkete ödenmesi suretiyle gerçekleştirildiğini, T.F.F. Mali İşler Direktörlüğü’nün 14.05.2013 tarih ve 2013/27-10715 sayılı yazısında “yapılan ödeme dışında … Kulübü’nün başkaca hak ve alacağının bulunmadığının” bildirilmesi ve kulübün 2012 – 2013 yılında bir alt lige düşmesi neticesinde faktoring işlemi yönünden muacceliyet ve hesabın kat’ı koşullarının gerçekleştiğini, temerrüt halinin, hesap kat ihtarının tebliğini takiben tanınan ödeme gününün hitamında oluştuğunu, faktoring işlemi ile kullandırılan kredinin vadesinin geldiğini, tahsil edilemeyerek zarara dönüştüğünü, hesap kat ihtarı ile de kredinin temerrüdü oluştuğundan, söz konusu kredi ile ilgili vade tarihinin gelmediği, temerrüt halinin oluşmadığı şeklindeki gerekçenin yerinde olmadığını, Davalı müşterek borçlu müteselsil kefil …’in şikayeti üzerine B.D.D.K. Baş murakıplarınca hazırlanan 25.05.2018 tarihli denetim raporunda faktoring işleminde kurum mevzuatına aykırılık tespit edilemediğini, kayıt girişinde yapılan birkaç basit hataya istinaden 2.603.-TL idari para cezası tahakkuku ile yetinildiğini, aynı işleme yönelik olarak …’den sonra göreve gelen yönetimin şikayeti üzerine B.D.D.K. Murakıplarınca hazırlanan 29.11.2016 tarih ve 443 sayılı raporda da faktoring işleminde mevzuata aykırı bir uygulamaya rastlanılmadığının açık şekilde tespit edildiğini, Mevcut mevzuat düzenlemelerine aykırılık bulunduğu düşünülse dahi, bu hususun ancak B.D.D.K. denetimleri neticesinde olası yaptırımlara sebebiyet vereceğini, hukuki olarak var olduğu sabit olan bir alacağın tahsiline engel teşkil etmeyeceğini, 05.11.2019 tarihli “Uzman Görüşü”19.’da “Doğacak alacağa dayalı faktoring işleminde alacağın tahsil edilemez hale gelmesi ile birlikte keşide edilen ihtarname ile Temerrüt Hali oluşmuştur. Faktoring şirketi, TFF den aldığı 14.05.2013 tarihli yazı ile alacağın zarara dönüşmesini takiben …’a ve kefillere 16.05.2013 tarihinde hesap kat ihtarnamesi göndermiş ….tebliğinden itibaren 2 iş günü içinde ödenmesi talep edilmiş… kat ihtarnamesinin müşterilere 20.05.2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmış buna göre tebliğ tarihinden itibaren 2 günlük ödeme süresi dikkate alındığında temerrüt tarihi 22.05.2013 olmaktadır. Bu itibarla söz konusu kredi ile ilgili vade tarihinin gelmediği, temerrüt halinin oluşmadığı şeklindeki iddia ve görüşlerin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır” tespiti yapıldığından, karar gerekçesindeki temerrüt koşullarının gerçekleşmediği ve alacağın tartışmalı olduğu yönündeki ifadelerin kabul edilemeyeceğini, Davalılarca da kabul edildiği üzere, tahsis olunan faktoring finansmanına konu yıllık akdi faiz oranının %19 olup, bu oranın sonradan %21 seviyesine uyarlandığını, sözleşmede yer alan faiz oranlarının değiştirildiğinin davalı borçlu …’ne bildirildiğini ve 01.09.2014 tarihinde sözleşme tarafları arasında bu hususa ilişkin bir mutabakat yapıldığını, Talebe konu alacağın, tarafların üzerinde mutabık olduğu akdi faiz uygulaması ile ulaşılan bir alacak olup, %60 oranındaki temerrüt faizinin takip tarihinden itibaren talep edildiğini, temerrüt olgusunun gerçekleşmemiş olduğu kabul edilse dahi, takip talebi içeriğinde temerrüt faizi olmadığından bilirkişi tespitlerinin olaya uygulanamayacağını, Taraflar tacir olup, sözleşme serbestisi içerisinde akdetmiş bulundukları Genel Faktoring Sözleşmesi’nin; Faktoring Hizmetlerinin İşleyişine Genel Hükümler başlıklı “II.” maddesinin 10 no.lu bendi, Sözleşmenin Süresi, Sona Ermesi ve Sonuçları başlıklı “IV.” maddesinin 2 no.lu bendi, aynı maddenin 3. ve 4. nolu bendi Çeşitli Hükümler başlıklı “VI.” maddesinin 2 no.lu bendi ile koşulları belirlenmiş faktoring ilişkisine girdiğini ve davalı müşterek borçlu müteselsil kefillerin de ticari mahiyetteki krediye kefil olduğunu, asıl kredi borçlusunun sözleşmenin henüz ilk yılında 2012 – 2013 futbol sezonu itibariyle bir alt lige düşerek Doğacak Alacakların Temliki Sözleşmesinde koşulları açıkça belirlenen “Süper Lig’de kaldığı müddet boyunca” koşulunu ihlal ettiğini, T.F.F. nezdinde herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığının 14.05.2013 tarihli yazı ile … Faktoring A.Ş.’ne bildirilmiş olması, davalı … hakkında tüm alacaklılarca yoğun şekilde yasal takip işlemlerine girişilmiş olması karşısında ve …’nce temlik işlemine bağlı olarak T.F.F.’na hitaben keşide edilerek … Faktoring A.Ş.’ne tevdii edilen – 31.01.2013 düzenleme tarihli 1.857.694,99.-TL tutarlı (1.550.847,74.-TL tutarlı bölümü işleme konu edilmiştir) ve … seri ve sıra no.lu faturanın, – 28.02.2013 düzenleme tarihli 3.629.086,43.-TL tutarlı (3.565.409,06.-TL tutarlı bölümü işleme konu edilmiştir) ve … seri ve sıra no.lu faturanın, – 31.03.2013 düzenleme tarihli 2.615.079,11.-TL tutarlı (2.568.839,99.-TL tutarlı bölümü işleme konu edilmiştir) ve … seri ve sıra no.lu faturanın, – 30.04.2013 düzenleme tarihli 1.306.073,15.-TL tutarlı (1.282.979,52.-TL tutarlı bölümü işleme konu edilmiştir) ve … seri ve sıra no.lu faturaların, asgari olarak T.T.K.’nun 1530. maddesinin “(4) Sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlu aşağıdaki sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılır ve alacaklı faize hak kazanır: a) Faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda.” düzenlemesinde yer verilen vade tarihleri içerisinde dahi ödenmemiş olması karşısında, kredi hesabının kat’ı ve alacağın tahsili için talepte bulunma hakkına haiz olduğunu, Rapor gibi alacağın vadesinin tespit edilemediği kabul edilse dahi, T.B.K.’nun 90 maddesinin “İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur.” düzenlemesi uyarınca yargılama konusu alacağın, kredinin … Kulübü hesaplarına aktarımı anında zaten muaccel olduğunun kabulü gerektiğini, 7.806.312,48 TL tutarındaki alacak içerisinde temerrüt faizinin yer almadığını, dönemlere göre %19 – %21 oranında akdi faiz çalıştırıldığını, temerrüt faizi uygulanamayacağı düşünülmekte ise asgari olarak bu çerçevede talep edilmesi gereken tutarın hesaplanması gerekirken bu yolda inceleme yapılmadığını, Taraflar arasında mevcut 29.08.2014 tarihli Ek Protokol’ün 1. maddesinde açıkça “… Kulübü ve müşterek borçlu müteselsil kefilleri faktoring işlemleri sebebiyle … Faktoring A.Ş.’ye borçlu bulunmaktadır” ve yine 3. maddenin son cümlesi olan “… Faktoring A.Ş.’nin …’nin bir alt lige düşmesi durumunda, … Kulübü ve müşterek borçlu ve müteselsil kefilleri üzerindeki yasal takip hakları mahfuzdur” düzenlemesi uyarınca alacağın varlığı ve yasal takip hakkının kullanılması hususunda davalılarca verilmiş açık yetki bulunduğunu, 29.08.2014 ek protokol tarihinden sonra, ancak 14.07.2015 takip tarihinden önce … Kulübü’nün 2. Ligden 3. Lige düşmüş olması neticesinde söz konusu düzenlemenin uygulanabilir hale geldiğini ve asıl borçlu ile müşterek borçlu müteselsil kefilleri hakkında Genel Faktoring Sözleşmesine dayalı olarak ilamsız icra takibine girişildiğini, … A.Ş. ile … ve müşterek borçlu müteselsil kefilleri arasında imzalanan 01.09.2014 tarihli mutabakat uyarınca söz konusu tarih itibariyle 9.133.422,59.-TL anapara ve 56.170,24.-TL faiz olmak üzere … Faktoring’e müştereken ve müteselsilen borçlu ve sorumlu olduklarını kabul, beyan ve ikrar ettiklerini, Davalıların asgari olarak takip talebinde belirtilen miktar ve koşullarda müvekkiline karşı borçlu ve sorumlu olduğunu, takip tarihinden sonra yapılmış ve borçtan mahsubu gerekir ödeme bulunmadığını, alacağın varlığı ve miktarının dosyadan alınan bilirkişi raporu ile de açık şekilde tespit edildiğini, faiz talebinin şekline yönelik unsurlardan hareketle alacağın tartışmalı olduğu yönündeki tespitlerin kabul edilemeyeceğini, 3-Karar gerekçesinde 5.000.000 TL bedelli senede istinaden mükerrer faiz yürütüldüğü belirtilmiş ise de; senet ve kredi alacağı için tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile hem kambiyo hem de ilamsız takip yoluna gidilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını, şirketin alacağının faktoring alacağı olduğu, muhasebeleştirmede oluşan eksikliğin faktoring alacağının niteliğini etkilemediği hususunun dosyada mübrez uzman görüşü ile sabit olduğunu, … tarafından keşide edilerek … Faktoring A.Ş.’ne tahsil edildiğinde kredi risklerinden mahsup edilmek üzere teslim edilen senedin … Faktoring A.Ş. kayıtlarında yer almadığı yönündeki iddianın kabulü anlamına gelmemekle birlikte, senedin yegane fonksiyonunun, senede istinaden yapılacak olası ödemelerin kredi riskinden mahsubu olup, TBK 133 maddesindeki; Yeni bir borçla mevcut bir borcun sona erdirilmesi, ancak tarafların bu yöndeki açık iradesi ile olur. Özellikle mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi ya da yeni bir kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmaz hükmü uyarınca davaya konu alacağın varlığı ve miktarı yönünden bir tesiri bulunmadığını, İcra takibine konu senetten kaynaklanan faiz alacağının ilgili icra takibi ile sınırlı olarak hüküm ve sonuç doğurduğunu, takip dosyasından gerçekleştirilen tahsilatların muavin kayıtlara işlendiğini ve mevcut alacaklardan mahsup edildiğini, muavin kayıtlarda senetten kaynaklı kambiyo faizi adı altında tahakkuk etmiş bir faizin bulunmadığını, salt akdi faiz oranı üzerinden (olayda %19-sonradan %21) tek bir faiz çalıştırıldığının açıkça görüleceğini, bilirkişilerin hangi maddi olgudan hareketle mükerrer faiz tahsilatı gerçekleştirildiği veya incelemeye konu edilen muavin kayıtlarda mevcut alacak miktarını artırıcı netice doğuran mükerrer faiz tahakkuku girişinin yapıldığı tespitinin anlaşılamadığını, Aynı alacak için farklı takip yolları kullanılarak alacağın tahsilinin talep edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığının Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da kabul edildiğini (Yargıtay 19. HD Esas:2014/ 18816 Karar:2015 / 8215, Tarihi: 03.06.2015 ve 12. HD Esas: 2015/ 28273 Karar: 2016 / 5436 Tarihi: 25.02.2016 ile Yargıtay HGK Esas: 1995/ 12-409 Karar: 1995 / 592 Tarihi: 07.06.1995 kararı) Davada talebin; mevcut icra takibine itirazların iptali olup, takip talebi incelendiğinde, açıkça İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. (Yeni 2016/549) Sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek üzere alacağın tahsilinin talep edildiğini, bilirkişi heyetince mükerrer faiz işletilmesi anlamına geleceği belirtilmekle birlikte, Faktoring kayıtlarında mevcut alacak tespit edilirken mükerrer faiz kaleminin söz konusu alacağa dahil edilmiş olduğu yönünde bir tespitin bulunmadığını, konuya ilişkin B.D.D.K. Başmurakıbınca oluşturulan raporun 19. Sayfasında; “Somut olayda da esas alınması gereken husus, takip dosyası üzerinden yapılan tahsilatın ne kadarlık kısmının takip faizi ve ne kadarlık kısmının senet anaparası olduğu değil, bunun Şirket’in toplam alacak rakamı üzerinde nasıl bir etki doğurduğudur. …. Senet bedeli için ayrıca bir faiz işletildiği yönünde bir bulguya rastlanılmamıştır.” tespiti ile mükerrer faiz tahakkukunu doğurur bir sonuç yaratmadığının açıkça belirtildiğini, 4-Kararda 2.209.060 TL tutarında ödeme bulunduğu belirtilmiş ise de; müvekkilinin hesabında; mahsuba elverişli olan hiçbir ödeme bulunmadığını, Temlik eden ile davalı arasındaki Faktoring Sözleşmesi uyarınca, işbu itirazın iptali davasında … Faktoring A.Ş.’nin defter ve kayıtlarının taraflar arasında kesin delil kuvvetinde olacağının kabul edildiğini, dosya kapsamında 16.05.2013 tarihinde 9.912.203,67.-TL seviyesinde mevcut olan asıl alacağın, bu tarihten sonra gerçekleşen kısmi ödemeler neticesinde 07.07.2015 tarihi itibariyle işlemiş faiz dahil 7.806.312,48.TL tutarında olduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası ile 14.07.2015 tarihinde faiz dahil 7.834.359,90 TL tutarındaki alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini, aradaki farkın hesap tarihi ile takip tarihi arasındaki 7 günlük faiz alacağından kaynaklandığını, T.F.F., Spor Toto (İcra Takibi kapsamında haciz yoluyla) ve alacağın … (…) … A.Ş.’ne devri sonrası yine Spor Toto tarafından (İcra Takibi kapsamında haciz yoluyla) gerçekleştirilen tahsilatların; 1- T.F.F. Ödemeleri: Bilirkişi raporunun 6. Sayfasının son paragrafında; T.F.F. tarafından “sonuncusu 27.06.2016 tarihinde” açıklaması ile yer verilen 5.892.201,38 TL ödeme olduğunun belirtildiğini, bu ödeme tutarına yönelik karışıklığa sebebiyet verilmemesi için 07.07.2015 tarihi ile bilirkişi heyetince belirtilen, 27.06.2016 tarihine kadar söz konusu alacağa mahsuben … A.Ş. hesaplarına ulaşan ödemelerin 298.211,47.-TL olduğu gözetildiğinde; ödemelerin 5.593.989,91 TL’lık bölümünün takip ve dava tarihinden önce gerçekleştirilen ödemelere ait olduğu, borçlu hesaplarına çok önce mahsup edildiği ve davanın reddi yönünden herhangi bir etkisinin bulunmadığını, zira 07.07.2015 -ihtiyati haciz talep- tarihi itibariyle bilirkişilerce tespit edilen alacak tutarının 7.806.312,48.-TL olduğunu, Spor Toto ödemeleri: 14.07.2015 takip tarihi ve 07.07.2015 ihtiyati haciz talep tarihinden önce … A.Ş. hesaplarına gerçekleştirilen 1.628.782,78 TL tutarındaki ödemelerin, 1.832.151,31 TL olarak dikkate alındığını, söz konusu ödemelerin … tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına 1.832.151,31.-TL olarak gerçekleştirildiğini, İ.İ.K. 15. maddesi uyarınca borçluya ait tahsil ve cezaevi harç bedeli 203.368,53.-TL’nin mahsubundan sonra tahsil edildiğinden, Spor Toto ödemelerinin 1.628.782,78.-TL olarak dikkate alınması gerektiğini, ödemelerin tamamı itirazın iptali davasına konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip tarihinden önce gerçekleştirildiğinden ve ödemelerin tamamı … A.Ş. kayıtlarında yer aldığından, 07.07.2015 tarihi itibariyle … Faktoring A.Ş.’nin davalılardan 7.806.312,48.TL alacaklı olduğunun tespit edilmesi karşısında davanın reddi yönünden bir etkisi bulunmadığını, … A.Ş.’ne devir sonrası ödemeler: Bilirkişi heyetince … A.Ş. hesaplarına 2.209.060,00.-TL ödeme yapıldığı ancak bu ödemelerin 1.054.269,03.-TL tutarındaki bölümünün kayıtlara yansıdığı yönünde tespitlerde bulunulmuşsa da esasen …’a yapılan ve borçlu hesabından mahsuba elverişli olan hiçbir ödeme bulunmadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetveli sonrasında … A.Ş.’ne 1.054.269,03.-TL ayrıldığını, söz konusu sıra cetveline başka alacaklılarca yapılan itiraz üzerine İ.İ.K. 142/a maddesi uyarınca bu bedelin teminat mektubu karşılığında çekilebiliğini, dayanak sıra cetvelinin iptali halinde iade edilecek bir tutar olduğundan henüz kesinleşmiş bir ödeme mahiyetinde olmadığını, ayrılan payın dışında aynı sıra cetvelinde Ordu SGK Müdürlüğü’ne ayrılmış pay ve halen sıra cetveli tanzimi için İcra Müdürlük hesabında bekleyen tutarlar bulunduğundan, alacağın …’a devrinden sonra Spor Toto tarafından takip dosyalarına yatırılan ödemelerin hiçbir araştırma yapılmaksızın, davacı Şirket hesaplarına yapılan doğrudan ödeme olarak kabulünün hatalı olduğunu, karar gerekçesinde belirtildiğinin aksine … ve kefillerince … A.Ş.’ne ve müvekkili şirkete yapılan net ödeme toplamının tümüyle hatalı şekilde belirtildiğini, fazla hesaplama yapıldığı tespitinin asılsız olduğunu, Spor Toto tarafından gerçekleştirilen tüm ödemeler davalı Kulüp hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında başlatılmış olan icra takip dosyasına yatırıldığını, İcra Müdürlüğü’nce reddiyat esnasında tahsilatın %9’u nispetinde tahsil harcı ve %2’si nispetinde cezaevi yapı pulu harcı kesintileri uygulandığını, bu tutarların İ.İ.K.’nun 15. maddesi uyarınca borçluya ait olduğundan, … A.Ş. alacaklarından mahsup edilemeyeceğini, yapılan 1.832.151,31 TL fiili ödemeden harç tutarlarının mahsubundan sonra gerçekleşen net tahsilatın 1.628.782,78 TL olup … Faktoring A.Ş. kayıtlarında da bu şekilde yer aldığını, bilirkişi heyetince salt Spor Toto tarafından iletilen kayıtların incelenmesi ile yetinilerek brüt ödeme tutarının tahsilata matrah alınması yöntemi hatalı olup, karara esas alınamayacağını, izah olunan ve tetkik esnasında ortaya çıkan sair sebeplerle usul ve yasaya aykırı olarak verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Davacının, Dernekler Kanunu’na tabi olan Müvekkili … Derneği ile akdettiği faktoring sözleşmesi, temlikler ve devamında yaptığı hukuki eylem ve işlemler, Dernekler Kanunu’na ve ilgili mevzuatına, … Derneği Tüzüğü’ne, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Factoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’na ( m. 9-f.1b.2 ve f.2) ve BDDK’nın Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliği’ne (m.4-f.1 ve m.9) aykırı olduğunu, … Derneği Tüzüğü’ne göre, dernek yönetim kurulunun factoring şirketi ile söz konusu sözleşmeyi imzalama yetkisi olmadığından, davacının davasının dayanağı olan faktoring sözleşmesi kanuna aykırı olup müvekkili derneğin bu sözleşmenin tarafı olması hukuken mümkün değildir. 6361 sayılı Finansal Kiralama, Factoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ( m. 9-f.1b.2 ve f.2) ve BDDK’nın Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliği (m.4-f.1 ve m.9) emredici hükümleri dairesinde; finansal garantisi olmayan, tacir olmayan, … ile davacının kanundan doğan sözleşme yasağı olduğunu, davacının davasının reddine dair yer verilen haklı gerekçelere ilaveten ” davacının müvekkili … ile factoring sözleşmesi ve dolayısıyla factoring işlemi yapamayacağı gerekçesi”nin de eklenmesi gerektiğini, 2-Davacının kötü niyetli olarak hareket ettiği ispatlanmasına rağmen, takip konusu alacağın asgari % 20’si oranında tazminat ödemesine karar verilmesi gerekirken bu yöndeki talebin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf başvurusun kabulü ile “davacının davalı …’ne takip konusu alacağın asgari% 20’si oranında tazminat ödemesine” karar verilmesini, hükmün bu şekilde düzeltilerek onanmasını talep emiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK)355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Karar aleyhine davacı vekili ile davalı … vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı vekilinin istinaf talebi yönünden; 1-Taraflar arasındaki “Geri Dönülebilir Faktoring Sözleşmesi” nde azami faktoring hacmi 19.000.000,00 TL olduğu, IV. 1.maddesinde; Taraflardan herhangi biri 1 ay önce yazılı ihbarda bulunarak sözleşmeyi serbestçe sona erdirebilir. Bu sözleşme ile Faktor’a derhal sona erdirme yetkisi veren haklar saklıdır. IV/4.maddesinde; Sözleşmenin herhangi bir şekilde sona ermesi halinde de MÜŞTERİ’nin mevcut bilcümle borçları ve ferileri muaccel olur ve MÜŞTERİ alınmış fakat kapatılmamış finansmanı, faktoring ücreti, masraf, faiz gibi ferileri ile birlikte derhal iade etmekle yükümlüdür. MÜŞTERİ ayrıca işbu sözleşme uyarınca tahakkuk etmiş sair borçlarını da derhal, nakden ödemek mecburiyetindedir. MÜŞTERİ’ye ayrıca bir ihbar ya da ihtar yapılması şartı aranmaz. FAKTOR tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla MÜŞTERİ’nin bilcümle teminatlarını ayrı ayrı yada birlikte nakde tahvil ve Türk Borçlar Kanununda öngörülen hallerde MÜTESELSİL KEFİLLERİ de birlikte takip hakkına sahiptir. Bu halde gerek MÜŞTERİ, gerekse MÜTESELSİL KEFİLLER mükerrerlik iddiasında bulunamazlar. Temlik eden … Faktoring ile davalılardan … arasındaki Beyoğlu … Noterliği’nin … yevmiye numaralı “Doğacak Alacakların Temliki Sözleşmesi” nin 1. maddesinde; “TEMLİK EDEN; Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı ile yayıncı kuruluşlar arasında imzalanan/imzalanacak her türlü Naklen Yayın Havuz Sözleşmesi gereğince 2012-2013 ve gelecek sezonlar için süper ligde bulunduğu süre boyunca – temlik tarihi itibariyle mevcut bulunan temlik ve benzeri takyidatlardan hemen sonra gelmek ve ödenmek kaydıyla – MUHATAP nezdinde temlik tarihinden itibaren doğacak Türkiye Futbol Federasyonu nezdindeki naklen yayın gelirleri’nin 13.400.000-TL’sinin (Onüçmilyondörtyüzbin TürkLirası) TEMLİK ALAN’a aralarında imzalanmış Faktoring Sözleşmesi kapsamında devir ve temlik ettiğini….kabul ve beyan eder” 4. maddede; “Temlik eden, temlik konusu her türlü alacakların tahakkunda 13.400.000,00 TL’na ulaşıncaya kadar …nolu hesaba TTF yayın sözleşmesine uygun olarak ödenmesini…kabul eder” düzenlemeleri mevcuttur. Taraflar arasındaki “Geri Dönülebilir Faktoring Sözleşmesi” ile “Doğacak Alacakların Temliki Sözleşmesi” birbirinin tamamlayıcısı olup, “Doğacak Alacakların Temliki Sözleşmesi” inde hüküm bulunmayan hallerde çerçeve sözleşme niteliğinde bulunan “Geri Dönülebilir Faktoring Sözleşmesi” indeki hükümlere başvurulması gerekir. Taraflar arasındaki Geri Dönülebilir Faktoring Sözleşmesi’nde azami limit 19.000.000,00 TL Doğacak Alacakların Temliki Sözleşmesi’nde …’nin temlik ettiği alacağın sözleşmenin imzalandığı 21/02/2013 tarihinden itibaren başlamak üzere 2012-2013 sezonu ve devam eden sezonlarda Süper Lig’de kaldığı sürece ve 13.400.000,00 TL’na ulaşıncaya kadar ödenmesi kararlaştırıldığından, limitin 13.400.000,00 TL olduğundan, sözleşmelerde azami limitin bulunmadığı, ön ödemeye ilişkin olarak henüz doğmamış alacak için ödeme şartlarının açıkça belirtilmediği gerekçesinin yerinde olmadığına ilişkin istinaf sebebi yerinde olduğundan kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. 2- Taraflar arasındaki Geri Dönülebilir Faktoring Sözleşmesi’nde azami limit 19.000.000,00 TL Doğacak Alacakların Temliki Sözleşmesi’nde …’nin temlik ettiği alacağın sözleşmenin imzalandığı 21/02/2013 tarihinden itibaren başlamak üzere 2012-2013 sezonu ve devam eden sezonlarda Süper Lig’de kaldığı sürece ve 13.400.000,00 TL’na ulaşıncaya kadar ödenmesi kararlaştırıldığından ve … Kulübü’nün davacı temlik eden faktoring şirketine 13.400.000,00 TL tutarında ödeme gerçekleşmeden, 2012-2013 Lig sezonu sonunda Süper Lig’den düştüğü, TFF tarafından gönderilen 14.05.2013 tarihli yazı ile … Kulübü’nün başka alacağı kalmadığının bildirilmesi ile kalan borcun ödenemez hale dönüştüğü, tarafların cari hesap şeklinde çalıştığı tartışmasızdır. Bilirkişiler raporda; “cari hesap şeklindeki çalışmada faiz oranları değişken faiz şeklinde kurgulanmaktadır. Bu kapsamda faktoring şirketlerince müşterilerine periyodik olarak güncel oranlar üzerinden tahakkuk eden faiz ve diğer gelir tutarları bildirilmekte ve keyfiyet muhasebe kayıtlarına yansıtılmaktadır. Borçlu cari hesap şeklinde işleyen faktoring işlemlerinin vade unsurunu da bu faiz bildirimleri netleştirmektedir… Tahakkuk eden bu gelir tutarlarının müşteriye bildirilmesi ile vade gelmiş olmakta ve müşteri gelir kalemlerine ilişkin ödeme yapmaya davet edilmektedir. Ödemenin yapılmaması halinde faktoring şirketleri kanuni takip süreçlerini işletebilmektedir. …davacı faktoring şirketi tarafından müşteriye periyodik olarak güncel oranlar üzerinden tahakkuk eden faiz ve diğer gelir tutarlarını bildirdiğini gösteren herhangi bir belgenin yer almadığı müşahede edilmektedir. Ayrıca aynı metinde yer verildiği şekli ile tahakkuk eden gelir tutarlarının müşteriye bildirilmesi ile vadenin geldiği ifade edilmekte olup, bu yönde bir bildirim yapılmamış olması halinde, vadenin belirlenememiş olacağı, dolayısı ile de vadesi olmayan bir alacak için temerrütten bahsedilemeyeceği değerlendirilmektedir. Kaldı ki yine yukarıdaki metinde vadenin gelmesi ile birlikte, müşterinin gelir kalemlerine ilişkin ödeme yapmaya davet edildiğine yönelik de dava dosyasında herhangi bir belge yer almamaktadır.” tespitine yer verildiği görülmüştür. Davacı tarafça sunulan belgelerden 06/03/2014 tarihinde mevcut %19 faiz oranının %21’e yükseltildiği, 01/09/2014 tarihli bildirim ile … Derneği’nin 01/09/2014 Tarihi itibari ile ana para riskinin 9.133.422,59 TL olup, 06/03/2014 tarihinden itibaren % 21 faiz oranı üzerinden birikmiş faiz riskinin 56.170,24 TL olduğu, hesaplarla mutabakatın yapılarak, varsa farklılıkların bildirilmesinin istendiği, … Derneği ve kefillerin mutabık kalındığını yazarak imzaladığı tespit edildiğinden, bilirkişilerin güncel faizlerin bildirilmediğine ilişkin tespitlerinin yerinde olmadığı yönündeki istinaf sebebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.Taraflar arasında “Geri Dönülebilir Faktoring Sözleşmesi” ile “Doğmamış Alacakların Temliki Sözleşmesi” nin düzenlendiği ve taraflar arasındaki Faktoring Hizmetlerinin İşleyişine Genel Hükümler başlıklı “II.” maddesinin 10 nolu bendi “Müşteri ve borçlusu arasındaki hukuki işlemde meydana gelebilecek her türlü değişiklik, sona erme, devir olunan alacağın kısmen veya tamamen ödenememesine, sona ermesine yol açtığı hallerde Müşteri, bu alacak için elde ettiği finansmanı, Faktor tarafından bildirilen faktoring ücreti, faiz ve bilcümle ferileri ile birlikte derhal iade etmekle, ödemekle yükümlüdür” hükmünün bulunduğu sabittir. Faktoring ilişkisinin kurulduğu ve temlik sözleşmesi düzenlendiği tarih itibariyle13/12/2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6361 Sayılı Yasa’da hüküm bulunmayan hallerde genel yasaların uygulanması gerekip, 6361 Sayılı Yasa’da, “Doğmamış Alacakların Temliki Sözleşmeleri”nde temerrüt halini düzenleyen özel hüküm bulunmadığından genel nitelikteki Türk Borçlar Kanunu’ndaki düzenlemelere göre mesele çözülecektir. Türk Borçlar Kanunu’ndaki sözleşme serbestliği ilkesi uyarınca, öncelikle tarafların serbest iradeleri ile tespit ettikleri kuralların uygulanması gerekir. Bu sebeple “Doğmamış Alacakların Temliki Sözleşmesi” nde hüküm bulunmayan hallerde “Geri Dönülebilir Faktoring Sözleşmesi” ndeki hükümler uygulanacağından, II/10. madde hükmünün taraflar arasında uygulanması gerekir. TFF tarafından bakiye ödeme bulunmadığının bildirilmesi ve … Kulübü’nün Süper Lig’den düşmesi ile (Müşteri ve borçlusu arasındaki hukuki işlemde meydana gelebilecek her türlü değişiklik..devir olunan alacağın kısmen veya tamamen ödenememesine, … yol açtığı haller) bakiyenin temlik edilen alacaktan tahsili imkanı kalmadığından, sözleşmenin II/10 maddesi uyarınca (derhal iade etmekle, ödemekle yükümlüdür) bakiye alacağın davacı tarafça istenebilme (muacceliyet) koşulları oluştuğundan, hesap kat edilerek … Kulübü ve kefillere ihtar gönderilmesi mümkündür. Hesap kat ihtarının tebliği ve verilen sürenin sona ermesi ile birlikte davalı taraf yönünden temerrüt gerçekleşmiştir. Bu sebeple, bilirkişilerin alacağın muaccel olmadığı, muaccel olmayan bir alacaktan dolayı temerrütün gerçekleşmeyeceğine ilişkin tespitleri yerinde olmadığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; cari hesap şeklinde çalışmanın iskontosuz faktoring sözleşmelerinde uygulanacağı ve bu uygulamada değişen faiz oranlarının müşteriye bildirimi ile temerrüt oluşacağı, taraflar arasındaki faktoring sözleşmesi iskontosuz sözleşme niteliğinde olmadığı halde cari hesap şeklinde çalışıldığı ve değişen faiz oranlarının davacı tarafça bildirilmediği bu sebebe muacceliyet ve temerrüt olgusunun gerçekleşmediği belirtilmiş ise de; dosya içerisinde mevcut İstanbul … Noterliği’nin 06/03/2014 tarih … yevmiye numaralı ihtarı ile faiz oranının %19’dan %21’e çıkarıldığının davalı …’ne bildirildiği 12/03/2014 tarihinde tebliğ edildiği, 01/09/2014 tarihinde; mevcut borç miktarı ile işlemiş faiz için mutabakat zaptı düzenlenerek, mevcut ise itirazların bildirilmesinin istendiği, … Kulübü ve kefillerin mutabık kalındığını belirterek imzalayıp davacı tarafa gönderdiği tespit edildiğinden, tahsis olunan faktoring finansmanına konu sözleşmede yer alan faiz oranlarının değiştirildiğine dair bildirimlerin bulunmadığına ilişkin bilirkişi tespiti hatalı olmakla, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin de kabulü gerekmiştir. Davacı tarafça İstanbul … İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasında; 7.634.776,00 TL Diğer Asıl Alacak + 905.975,99 TL İşlemiş Faiz (20/02/2013-01/01/2014 arası ) + 897.086,18 TL İşlemiş Faiz (01/01/2014-01/01/2015 arası ) +423.886,95 TL İşlemiş Faiz (01/01/201 – 13/07/2015 arası ) Açıklaması ile toplam 9.861.725,12 TL için takip yapıldığı, 14/07/2015 takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz talep edildiği tespit edilmiştir. Dosyada mevcut bilirkişi raporunda; Asıl davanın davacısı … Faktoring ticari defterlerinde, asıl borçlu … Derneği’ne yapmış olduğu ön ödemeler ile dava dışı TFF, Spor Toto ve davalı …’nce yapılan ödemelerin kayıtlı oldukları, davaya konu 5.000.000,00 TL bedelli senedin kayıtlarda yer almadığı, davacı yanın, 07.07.2015 dava tarihi itibarıyla davalı asıl borçlu … Derneği’nden işlemiş faiz dahil 7.806.312,48 TL alacaklı olduğu tespiti yapılmış ise de, bilirkişileri işlemiş faiz dahil hesaplanan 7.806.312,48 TL sonuca götüren hesaplamanın açılımı rapor kapsamında olmadığından, davacı tarafın takip tarihine kadar akdi faiz uygulandığı, temerrüt faizi uygulanmadığı savunmasının denetimi yapılamamaktadır. Raporun bu hali ile de mahkeme denetimine açık olmadığı tespit edildiğinden, yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca, mahkeme denetimine açık olmayan rapora dayanılarak karar verilmesi mümkün olmadığından, istinaf sebebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmede, davalı …’un süper lig’den düşmeme taahhüdü olmadığından, 2012-2013 sezonunda süper ligden düşmesinin sözleşmeye aykırı olduğundan bahisle kredinin muaccel olduğuna ilişkin istinaf sebebi yerinde olmadığı gibi, TTK 1530. maddesi ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacı ile yapılan sözleşmelere ilişkin geç ödemenin sonuçlarını düzenlemekte olup, taraflar arasındaki sözleşme mal ve hizmet tedarikinden doğmadığından, dava dışı TFF ile … arasındaki sözleşmeden doğacak alacağın temlikine ilişkin olduğundan, mevcut davaya uygulanması mümkün olmadığından, bakiye kredi borcunun fatura tebliğinden 30 gün sonra temerrüte düşmüş sayılacağına ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmelere TBK 90. maddesi uyarınca kredinin … Kulübü Derneğinin hesaplarına aktarımı anında muaccel olduğu kuralının uygulanabilmesi için ifa zamanının kararlaştırılmamış olması veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmaması gerekir. Kredi akdi, kredi açanın, kredi kullanana bir miktar finans sağlaması, kredi kullananın da bu parayı taahhüt ettiği süre içinde ödemesine ilişkindir. Kredi akdinin bu niteliği gereği, verilen kredinin …’nin hesabına aktarımdan sonra ödenmesi niteliğinden kaynaklanmakta olduğundan, yasadaki hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça unsuru bulunmadığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; taraflar arasındaki “Geri Dönülebilir Faktoring Sözleşmesi” ve “Doğacak Alacakların Temliki Sözleşmesi” uyarınca, davalıların borcunun muaccel olmadığından bahisle hesaplama yapılmadığı tespit edilmiştir. Muacceliyet ve temerrüt HMK 266. maddesi uyarınca mahkeme hakiminin genel ve hukuki bilgisi ile çözülmesi gereken hususlardan olduğundan, bilirkişi raporu alınamaz. Bilirkişilerin takip ve dava konusu alacağın muaccel olmadığına ilişkin tespiti hukuki nitelikte olduğundan, bilirkişi raporu alınamayacağı gibi, bilirkişiler tarafından bu yönde tespit yapılmaz. Bilirkişiler tarafından yapılması gereken; dosya kapsamına göre, hesap kat tarihi itibariyle bakiye alacak miktarının tespiti ile alacağın muaccel olduğu ve ihtar tebliği uyarınca temerrüt oluştuğuna mahkemece kanaat getirilmesi halinde takip tarihine kadar akdi ve temerrüt faizini hesaplamak, takdiri mahkemeye bırakmaktan ibarettir. Dosyada bu yönde hesaplama bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf sebebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Taraflar arasında, 20/03/2013 tarihli faktoring sözleşmesinin ek protokolü olduğu belirtilerek 29.08.2014 tarihinde düzenlenen Ek Protokol’ün 1. maddesinde “… Kulübü ve müşterek borçlu müteselsil kefilleri faktoring işlemleri sebebiyle … A.Ş.’ye borçlu bulunmaktadır”, 3. maddenin son cümlesinde “… A.Ş.’nin …’nin bir alt lige düşmesi durumunda, … ve müşterek borçlu ve müteselsil kefilleri üzerindeki yasal takip hakları mahfuzdur” düzenlemesi uyarınca alacağın varlığı ve yasal takip hakkının kullanılması konusunda davacı tarafa davalılarca yetki verildiği, Ek Protokol tarihinden sonra, ancak 14.07.2015 takip tarihinden önce … Kulübü’nün 2. Ligden 3. Lige düşmesi sebebiyle, söz konusu düzenleme uygulanabilir hale geldiğinden, asıl borçlu ile müşterek borçlu müteselsil kefiller hakkında Genel Faktoring Sözleşmesine dayalı olarak ilamsız icra takibi yapılabileceğinden, devir eden davacı tarafından takip başlatılmıştır. Davacı tarafça sunulan belgelerden, davacı tarafça, 01/09/2014 tarihli bildirim ile … Klubü Derneği’nin 01/09/2014 tarihi itibari ile ana para riskinin 9.133.422,59 TL olup, 06.03.2014 tarihinden itibaren % 21 faiz oranı üzerinden birikmiş faiz riskinin 56.170,24-TL olduğu, hesaplarla mutabakatın yapılarak, varsa farklılıkların bildirilmesinin istendiği, … Derneği ve kefillerin mutabık kalındığını yazarak imzaladığı tespit edilmiştir. Takip 14/07/2014 tarihli ve mutabakat zaptı tarihinden önceye ilişkindir. Asıl borçlu ve kefiller takipten sonra 01/09/2014 tarihinde mutabakat zaptındaki miktar kadar borcun varlığını kabul ettiklerinden, alacağın tartışmalı olduğuna ilişkin bilirkişilerin tespiti dosya kapsamına aykırı olduğundan, istinaf sebebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. 3- Davacı tarafça, 2015/19926 takip sayılı dosyada; asıl borçlu ve müşterek borçlu müteselsil kefiller hakkında Fazlaya dair talep haklarımız saklı kalmak ve İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı takip dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek koşulu ile açıklaması yapılarak; 7.634.776,00’TL Asıl Alacak, 199.593,90 TL İşlemiş Faiz olmak üzere 7.834.359,90 TL tutarındaki toplam alacağın tahsili için takip başlatıldığı tespit edilmiştir. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca; alacaklının, aynı alacaktan dolayı tahsilde tekerrür oluşturmamak koşulu ile birden fazla takip yapması mümkün olduğundan, davacı tarafça da takipte tahsilde tekerrür etmeme koşulu ile takip başlatıldığı tespit edildiğinden, borca mahsuben alınan 5.000.000,00 TL tutarlı senetten dolayı davacı tarafça takip yapılması mümkün ise de; bilirkişiler tarafından, senedin … Faktoring Şirketi’nin kayıtlarına alınmadığı, faktoring sözleşmesinden doğan borcun senet yokmuş gibi takip konusu yapıldığı, mükerrer faiz talep edildiği tespit edildiğinden, davalı tarafın rapora; İcra takip dosyasından gerçekleştirilen tahsilatların muavin kayıtlara işlendiği ve mevcut alacaklardan mahsup edildiği, muavin kayıtlarda bahsi geçen senetten kaynaklı olarak kambiyo faizi adı altında tahakkuk etmiş bir faiz kaleminin bulunmadığı, salt akdi faiz oranı üzerinden (olayımızda %19 sonradan %21) tek bir faiz çalıştırıldığına, B.D.D.K. Başmurakıbınca oluşturulan raporun 19. sayfasında ki senet bedeli için ayrıca bir faiz işletildiği yönünde bir bulguya rastlanılmamıştır.” tespiti olduğuna ilişkin itirazları yönünden ek rapor alınmadan karar verildiğinden istinaf sebebinin kabulü gerekmiştir.4- Mahkemece gerekçeli kararın 8. sayfasının 7. paragrafında ödeme miktarı bilirkişilerin değerlendirmesine dayandırılmış olup, bilirkişiler raporlarında; “Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’nca incelemeye ibraz edilen, davalılardan … Derneği adına tahakkuk ettiği halde, … A.Ş. hesaplarına yatırılan toplamda 2.209.060,00 TL tutarında ödeme bulunduğu, … A.Ş.’nin (yeni unvan … ) mahkemeye sunduğu 13.05.2019 tarihli yazısı ekinde yer alan muavin hesap ekstresinde ise 2.209.060,00 TL tutarındaki ödemenin 1.054.269,03 TL’lık kısmının yer aldığı, bakiye 1.154.790,97 TL’lık kısmın ise kayıtlarda yer almadığı anlaşılmıştır” tespitini yapmıştır. Bilirkişilerin sadece Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’nın ibraz ettiği belgeler üzerinde inceleme yaptığı, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında inceleme yapmadığı sabittir. Bilirkişi raporunun 6.sayfasında; “Huzurdaki davanın davacısı … A.Ş. ile birleşen davanın davacısı … A.Ş arasında İstanbul … Noterliği’nin 21.07.2016 tarih ve … yevmiye numaralı alacak satış sözleşmesi kapsamında, … A.Ş ye 8.056.474,18 TL alacağın temlik edildiği görülmüştür. Bu çerçevede Spor Toto Teşkilat Başkanlığınca incelemeye ibraz edilen, davalılardan … Derneği adına tahakkuk ettiği halde, temlik eden davacı … Faktoring hesaplarına gönderilen 1.832.151,31 TL tutarındaki ödemelerin, … Faktoring kayıtlarında yer aldığı ve … Derneği hesabından mahsup edildiği, alacağın temlikinden sonra birleşen dava davacısı … A.Ş. hesaplarına da toplamda 2.209.060,00 TL tutarında ödeme yapıldığı görülmüştür. … A.Ş. nin (yeni unvan …) mahkemeye sunduğu 13.05.2019 tarihli yazısı ekinde yer alan muavin hesap ekstresinde ise 2.209.060,00 TL tutarındaki ödemenin 1.054.269,03 TL lik kısmının yer aldığı, bakiye1.154.790,97 TL lik kısmın ise kayıtlarda yer almadığı görülmüştür” tespiti yapılmış, davacı tarafça, ödemelerin icra dosyasından yapıldığı, İİK 15. maddesi uyarınca harçların mahsup edilemeyeceği belirtilerek itiraz edildiği, dosyaya sunulan, İstanbul … İcra Dairesi’nin 2016/549 takip dosyasına ilişkin 31/10/2016 tarihli reddiyat makbuzu ve banka dekontundan …’a 1.054.269,03 TL ödendiği mahkemece itirazlar yönünden ek rapor alınmadığı tespit edilmiştir. İİK 15. maddesinde; “Kanunda hilafı yazılı değilse, bütün harç ve masraflar borçluya ait olup, neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın tahsil olunur” düzenlemesi mevcuttur. Davacı tarafça dosyaya sunulan uzman görüşünün dosyada alınan raporla çelişkili olduğu tespit edilmiştir. HMK’da deliller; belge ve senet, tanık, yemin, bilirkişi incelemesi, keşif ve uzman görüşü olarak belirlenmiştir. HMK 293. maddesi uyarınca taraflar dava konusu olayla ilgili olarak uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca mahkemece taraf delili olan uzman görüşünün gerekçeli kararda değerlendirilmesi, aykırılık var ise giderilmesi gerekir. Mahkemece İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası getirtilerek; İİK 15. maddesi uyarınca harçların mahsup edilemeyeceği, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetveli uyarınca yapılan ödeme niteliğinde olduğu ve cetvele itiraz edilmesi sebebiyle davalı tarafın mahsubu gereken hiçbir ödemesinin bulunmadığına ve net ödemenin hatalı tespit edildiğine ilişkin davacı tarafın itirazı yönünden ek rapor alınması gerekirken, ek rapor alınmadan, uzman görüşü ile arasındaki çelişki giderilip değerlendirilmeden, gerekçeli kararda itirazlı ve uzman görüşüne aykırı tespite yer verilmesi usule uygun olmadığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Davalı … vekilinin istinaf talebi yönünden; 1-TMK’daki derneklere ilişkin hükümlerde, Dernekler Kanunu’nda ve 6361 Sayılı Yasa’da Spor Kulübü dernekleri ile faktoring sözleşmesi yapılmasını engelleyen düzenleme bulunmadığı gibi, davacı tarafça … Derneği’nin tüzüğü ibraz edilerek tüzükle, faktoring sözleşmesi yapılmasının yasaklandığı kanıtlanmadığından, davalı vekilinin müvekkili ile davacı arasında faktoring sözleşmesi yapılmasının yasal olarak mümkün olmadığına ilişkin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir. Dosya içerisinde mevcut Beyoğlu … Noterliği’nin 21/02/2013 tarih ve … yevmiye numaralı işlemi ekindeki … Kulübü Derneği’nin 20/02/2013 tarih ve 3 numaralı kararı ile; başkan …’e, futbolcu transferi ve ödemeler için … Fotoring A.Ş. ile 13.400.000,00 TL’ya kadar kredi kullanmaya, alınacak kredi ve faizleri karşılayacak kadar borçlanmaya, kredi sözleşmeleri yapmaya, ….TFF nezdinde tahakkuk edecek naklen yayın gelirlerinden, Türkiye Kupası gelirlerinden doğmuş doğacak 13.400.000,00 TL’lık kısmını temlik etmeye yetki verildiği, Beyoğlu … Noterliği’nin 26/08/2014 tarih ve … yevmiye numaralı işlemi ekindeki … Derneği’nin 25/08/2014 tarih ve 14 numaralı kararı ile; başkan …’e, futbolcu transferi ve ödemeler için …g A.Ş. ile 3.500.000,00 TL’ya kadar kredi kullanmaya, alınacak kredi ve faizleri karşılayacak kadar borçlanmaya, kredi sözleşmeleri yapmaya, ….TFF nezdinde tahakkuk edecek naklen yayın gelirlerinden, Türkiye Kupası gelirlerinden doğmuş doğacak 3.500.000,00 TL’lık kısmını temlik etmeye yetki verildiği, verilen yetkilerin iptal edildiği veya iptali için yasal yollara başvurulduğunun iddia ve ispat edilmediği tespit edildiğinden, …’in davacı ile faktoring sözleşmesi yapma yetkisinin bulunmadığına ilişkin istinaf sebebinin yerinde olmadığı tespit edildiğinden reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki faktoring sözleşmesi ve alacağın temlikinin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 6361 Sayılı Yasa’nın 38.maddesinde Fatoring Sözleşmesi; Mal veya hizmet satışından doğmuş, fatura ile tevsik edilen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilebilen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir almak suretiyle, fatoring şirketinin müşterisine sağladığı tahsilat, borçlu ve müşteri hesaplarının tutulmasının yanı sıra finansman veya faktoring garantisi fonksiyonlarından her hangi birini veya tümünü içeren sözleşmedir şeklinde tanımlanmıştır.Davalı vekilinin belirttiği 6361 Sayılı Yasa’nın 9/1/b-f-2. maddesi; müşteri ile yapacağı sözleşmeler çerçevesinde ve yaptığı işlemin bir parçası olarak müşterilerine ilave finansman sağlamak amacıyla toplam sermayesinin % 1’ni geçmeyecek şekilde kullandırılan nakdi krediler hariç olmak üzere nakdi kredi kullandıramaz. Yasa’nın 9/2. maddesi; Faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esasalar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esasalar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal ve hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez düzenlemelerini içermektedir.Yasanın 38. maddesinde açıkça kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilebilen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir almak suretiyle, …sağladığı finansman fonksiyonunu içeren sözleşme olduğu belirtildiğinden, doğacak alacakların temlikine ilişkin faktoring sözleşmesinin düzenlenmesi mümkün olduğu gibi, taraflar arasındaki sözleşmede …’nün süper ligde kaldığı süre içindeki TFF’dan sağlayacağı gelir kaşılığı finansman sağlandığından, doğacak alacak olması sebebiyle, niteliği gereği sözleşme ve temlik tarihi itibariyle fatura düzenlenmesi mümkün değil ise de; … ile TFF arasındaki sözleşme uyarınca alacak doğduğunda gelirin faturaya bağlanması mümkündür. 31/03/2013 tarihli …, …, 28/02/2013 tarihli … seri ve sıra numaralı faturaların düzenlendiği dosya kapsamı ile sabittir. Bu sebeple davalı …’nin temlik konusu alacağın faturaya bağlanmasının mümkün olmadığından, faktoring sözleşmesine konu olamayacağına ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Takibin ve davanın kötü niyetli olduğunu kanıtlamak iddia eden tarafa aittir. Davacı taraf, “Geri Dönülebilir Faktoring Sözleşmesi” ile “Doğmamış Alacakların Temliki Sözleşmesi” uyarınca …’ne kullandırdığı kredinin geri ödenmediğinden bahisle takip başlatılmış olup, takibin dayanağı İİK’dur. Anayasa yasalar alacaklı olduğunu düşünen herkese takip yapma ve dava açma hakkı tanınmıştır. Davacının Anayasa ve yasaların kendisine tanıdığı hakka dayanarak takip yapması ve itiraz halinde itirazın iptali davası açması kötü niyetli olduğunu göstermeyeceğinden, davalı … davacının kötü niyetli olduğunu kanıtlamadığından, mahkemece kötü niyet tazminatına hükmedilmemesi usule ve yasal düzenlemelere aykırı olmadığından, istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Yukarıda açıklanan sebepler gereğince davalı … vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, Temlik alan davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına, Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine, karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı … vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Temlik alan davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile, 3- İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2019 tarih ve 2018/184 E. 2019/1225 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 4- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 5- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı …’nin yatırmış olduğu 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının üzerinde bırakılmasına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 7- Davacı … harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 8- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, 9- İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 10- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6 ve 362/(1)/g. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 07/06/2022