Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/2073 E. 2023/1573 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2073
KARAR NO: 2023/1573
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 12/11/2019
NUMARASI: 2017/110 E. – 2019/433 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/12/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul …İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu 5.117.89 TL tutarındaki alacak tutarına davalı yanca yapılan itirazın iptali, takibin devamı, ve %20 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 31/05/2016 tanzim tarihli 5.358,08 TL borcun takip tarihinden önce ödendiğini, esas yönünden davanın reddine, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince; “davanın kabulüne, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasında davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin 5.117.89 TL üzerinden devamına, Kabul edilen takip tutarının takdiren % 20′ si üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle 1.023 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İcra takibine dayanak yapılan 31/05/2016 tanzim ve 31/05/2016 vade tarihli, 2016 dönemi mali hak bedeline ilişkin 5.358,08 TL bedelli faturanın, dosyaya sunulmuş olan havale belgesinden de görüleceği üzere takip tarihinden önce ödendiğini, ödenmiş olan bir alacağa müvekkili şirketçe itiraz edilerek takibin durdurulması isteminin, haklı ve hukuka uygun olduğunu, Dosyaya gelen 02/07/2019 tarihli müzekkere cevabı ile, davacı yanca icra takibine dayanak yapılan fatura 31/05/2016 tarihli, 5.358,08 TL bedelli fatura bedelinin icra takibinden önce davalı müvekkil şirket tarafından ödenmiş olduğunun tespit edildiğini, dosyaya gelen söz konusu banka kaydının, davanın başından beri ileri sürülen savunmalarını desteklediğini, Davacı yan önceye dayalı alacağı olduğunu ve ödenen meblağın bu önceki alacağa mahsup edildiğini iddia ediyorsa, o zaman cari hesap alacağı üzerinden icra takibi başlatması ve davalı müvekkili şirketin iddia edildiği gibi bir borcunun bulunup bulunmadığı hususundaki uyuşmazlığın yapılacak yargılama ile giderilmesi gerektiğini, davacının 31/05/2016 tarihli, 5.358,08 TL bedelli faturayı icra takibine dayanak yaptığını ve bu fatura bedelinin de icra takibinden önce müvekkilince ödendiğini, Bu nedenle 02/07/2019 tarihli müzekkere cevabı ile gelen banka kaydı da gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm tesisi ile davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Dava konusu alacak yargılamaya muhtaç olduğundan Mahkemece %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, lisans bedeline dayalı fatura alacağından kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. İstanbul …İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine, 31.05.2016 tanzim ve 31.05.2016 vade tarihli 2016 Dönemi Mali Hak Bedeli, 20.02.2017 tanzim ve 20.02.2017 vade tarihli KDV tutarı, 20.02.2017 tanzim ve 20.02.2017 vade tarihli Faiz KDV tutarı, 20.02.2017 tanzim ve 20.02.2017 vade tarihli Damga Vergisine dayalı olarak, 4.117,39 TL asıl alacak ile işlemiş faiz ve vergi tutarları dahil olmak üzere toplam 5.829,71 TL üzerinden takip yürütüldüğü, eldeki davanın ise 5.117,89 TL üzerinden açıldığı anlaşılmıştır. Davalı fatura bedelinin takip tarihinden önce ödendiğini ileri sürmüş olup, ispat yükü, ödeme def’inde bulunan davalıdadır. Davalı iddiasını ispat bakımından ”fatura bedeli” açıklamalı banka dekontuna dayanmıştır.Taraflar arasındaki sözleşmenin mali şartlar başlıklı 3. maddesinin 3. paragrafında, 01.01.2016 tarihinden itibaren sözleşmenin otomatik olarak yenileneceği, her bir takvim yılı için ödenecek mali hak bedelinin bir önceki yılın mali hak bedeline TÜİK tarafından beiirlenen yıllık (ÜFE+TÜFE)/2 oranında artış yapılacağının kararlaştırıldığı, ancak mali bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, taraflar arasında önceki dönemden süregelen ödenmemiş bakiye borç miktarının bulunduğu, davalı yanca ”fatura bedeli” açıklamalı olarak yapılan ödemenin hangi faturaya ilişkin olduğu belirtilmediğinden, ödemenin 2016 yılı fatura bedeline iliskin olarak değil, sözleşmeden kalan eski borca ilişkin yapılmış olarak değerlendirilmesi gerektiği, böylelikle ödemenin cari borçtan mahsubu ile davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 12/11/2019 tarih ve 2017/110 E., 2019/433 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 419,84 TL istinaf karar harcı davalı tarafından peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/12/2023