Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2022
KARAR NO: 2023/1586
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2020
NUMARASI: 2019/116 E. – 2020/167 K.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/12/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin muhasebeci olduğunu, davalı … Ltd. Şti.’nin muhasebe işlemlerine baktığını, davacının elinde var olan çeki paraya ihtiyacı olması nedeniyle önce … Ltd. Şti.’ne sonra da … Ltd. Şti.’ne faktoring firmasından çeki kırdırmak ve karşılığında .. Ltd. Şti.’ne komisyon vermek maksadıyla ciro ettiğini, … Ltd. Şti.’nin kendisini garantiye almak için … Ltd. Şti.’nin çeki ciro etmesini talep ettiğini, davalı … çeki ciro ederek davacıya verdiğini, tüm imza olayları huzurunda gerçekleşen davalı … Ltd. Şti.’nin davacıdan çeki aldığını, çekin keşide edilmesi ve de ciro edilmesi aynı anda gerçekleştiğini, ancak çeki alan davalı … Ltd. Şti. Çeki faktoringe kırdırıp paraya çevirmediği gibi çeki de müvekkiline iade etmediğini, davalı … Ltd. Şti.’nin dava konusu çek hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, Gaziosmanpaşa 1. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2018/373 Esas sayılı dosyasından dava açtığını beyan ederek bahsi geçen icra dosyasından dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile %20 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı … İnşaat Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın icra takibine konu edilen borcu ödememek, icra takibini sürüncemede bırakmak için dava açtığını, davacının dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarının tamamına itiraz edildiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde kurguladığı şekilde davalı şirket ile davacı arasında bir ilişki söz konusu olmadığını beyan ederek davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince; “davacı tarafça dava konusu edilen 28.07.2018 keşide tarihli 30.000,00-TL bedelli çekten dolayı icra takibi sonrası iş bu menfi tespit davasının açıldığı, çekin ciro edilmesine yönelik saike ilişkin iddiaların soyut nitelikte olması, buna ilişkin bir kayıt veya bilginin çekte yazılı olarak belirtilmemiş olması, çekte yapılan ciro silsilesinin hukuka aykırı olduğuna dair bir kanaate varılamamış olması, çekin niteliğinin, Yasalarımızda düzenlendiği haliyle soyut bir ödeme aracı olması, temel ilişkideki defi ve itirazların çeke karşı ileri sürülememesi, aksi durumda da dosyada alınan 08.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda da davacının iddialarını kanıtlar nitelikte olmaması gerekçeleriyle, ispatlanamayan davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine, Bu kapsamda; davanın reddine, Harçlandırılan alacak tutarı olan 30.000,00-TL’nin %20’si olan 6.000,00-TL tazminatın, davacıdan alınarak davalılara verilmesine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının nakit paraya sıkıştığını ve 28.07.2018 keşide tarihli ve de 30.000,00 TL bedelli çekinin karşılığında para almak istediğini, bunun için de davacı muhasebeci olduğundan, muhasebesini tutmakta olduğu davalı … Dayanıklı Tüketim Malları İnşaat ve … Dış Tic.Ltd.Şti.nden bu konuda yardım talep ettiğini, bunun üzerine bu şirket kanalı ile çek kırma işlerini yapan diğer davalı olan … İnş…ltd.Şti.nde çeki kırdırıp para alabileceğinini söylediğini, bunun üzerine davacının davalı ….ltd.Şti.ne diğer davalıyla birlikte gittiğini, davalı ….Ltd.Şti’nin bu çeki komisyon karşılığı kırdırmak üzere davacıdan almış ancak çek karşılığında ödeyeceği parayı garantiye almak amacıyla da diğer davalı olan …Ltd.Şt.nin de cirosunu aldığını, çeki bu şekilde iktisap eden … şirketinin çekin karşılığında müvekkiline hiç bir para ödemediğini ve çeki de kırmadığını, bu da yetmezmiş gibi sanki bu çek karşılığında para veya mal vermiş gibi çeki İstanbul …İcra Md.nün … esas sayılı dosyasından icraya koyduğunu, Davaya delil olarak; davacının ve davalıların ticari defterlerine, banka kayıtlarına, tanık beyanlarına, bilirkişi incelemesi ve rapor alınmasına, savcılık şikayetine, icra dosyasına dayandıklarını, dava delilleri olan ticari defterler üzerinde bilirkişice inceleme yapıldığını ve rapor verildiğini, verilen raporda davacı ile davalı …Ltd.Şti.ve de ….Ltd.Şti. arasında bu çekten dolayı ticari alışverişin olmadığının ticari defterlerden belli olduğununn tespit edildiğini, Davalı tarafından sunulan ticari defterlerde davalı ….ltd.Şti.nin ticari defterleri olan yevmiye-kebir-envanter defterlerinde dava konusu çekten dolayı kayıt olmadığı ve alış verişin bulunmadığının tespit edildiğini, Diğer davalı olan icra dosyası alacaklısı ….Ltd.Şti.nin sunduğu yevmiye-envanter ve kebir defterlerinde de davacı müvekkili ile bu davalı arasında ticari ilişkinin olmadığı, diğer davalı olan … Ltd.Şti ile de davalı … Ltd.Şti arasında dava konusu çekten dolayı kayıt bulunmadığı, ancak davalı … Ltd.Şti’nin davalı ve icra dosyası alacaklısı olan … Ltd.Şti.nden alacaklı olduğunun tespit edildiğini, Dava konusu çekle ilgili vakaların Bakırköy 40.Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/881esas sayılı dosyasına konu olduğunu ve bu davanın halen devam ettiğini, davalı alacaklının bu dosyada sanık olarak yargılandığını, Davalı alacaklı … Şirketinin çekten dolayı alacaklı olmadığına dair beyanları ve de ayırca başkaca beyanlarının bu dosyada mevcut olduğunu, Tüm bu durumların taraflar arasında dava konusu çekten dolayı her hangi bir ticari alış verişin olmadığını ve bu nedenle de dava konusu çekin tarafların ticari defterlerinde yer almadığının sübut hali olduğunu beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılarak, davanın kabulüne, davalının % 20 oranında tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, icra takibinden sonra açılan kambiyo senedine dayalı menfi tespit davasıdır. Dava konusu çek incelendiğinde; yapı kredi bankasına ait, keşidecisi davacı, lehdarı davalı … Ltd.Şti, 28.07.2018 keşide tarihli 30.000 TL bedelli çek olduğu, çek arkasında sırasıyla lehdar ve diğer davalı … Ltd. Şti’nin cirolarının yer aldığı, çekin ibrazında karşılıksız çıktığı, bu durumun çek arkasına şerh verildiği görülmüştür. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında, davalı … Ltd. Şti’nin alacaklı olarak, davacı ve diğer davalı aleyhine, eldeki davaya konu çek nedeniyle icra takibi başlattığı görülmüştür. Davacı her ne kadar eldeki davaya konu çekin, davalı ….Ltd.Şti tarafından komisyon karşılığı kırdırmak üzere davacıdan alındığını, ancak çek karşılığında ödeyeceği parayı garantiye almak amacıyla da çekin diğer davalı olan ….Ltd.Şt.ne cirolattırıldığını, çeki bu şekilde iktisap eden davalı … şirketinin çekin karşılığında kendilerine hiç bir para ödemediğini ve çeki de kırmadığını iddia etmiş ise de; soyut nitelikteki iddiaları ispata yarar dosyaya yansıyan bir bilgi, belge ve delil bulunmadığı, çekin tarafların ticari kayıtları içerisinde yer almamasının ispata yeterli olmadığı, dava konusu çekle ilgili vakaların Bakırköy 40.Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/881esas sayılı dosyasına konu olduğu ve bu davanın halen devam ettiği iddiasının ise, İlk derece mahkemesinde usulüne uygun bir şekilde ileri sürülmediği, bu nedenle HMK’nun 357.maddesi uyarınca istinaf incelemesinde dinlenemeyeceği anlaşılmakla, Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatindeyim. 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/02/2020 tarih ve 2019/116 E., 2020/167 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/12/2023