Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/2021 E. 2023/1605 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2021 Esas
KARAR NO: 2023/1605İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 18/12/2019
NUMARASI: 2016/176 E. – 2019/1168 K.
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/12/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile … San,Tic.Ltd. Şti. arasında 10.09.2015 tarihli protokol yapılarak müvekkile teslim edilecek mallar karşılığında 08. 10.2015 tarihli 120.000, 00 TL tutarlı .. Bankası Demirciler Sitesi Şubesi … no.lu hesaba havaleli … no.lu çek, 10/11/2015 tarihli 90.000,00 TL … Bankası … Sitesi Şubesi … no.lu hesaba havaleli … nolu çek, 25.11.2015 tarihli 90.000,00 TL … Bankası Demirciler Sitesi Şubesi … no.lu hesaba havaleli … nolu çek verildiğini, Protokolde çeklerin … San.ve Tic.Ltd.Şti’nin ….ne 2015 yılı içinde peyder pey teslim edilecek ticari mallara karşı teminat olarak verildiğini ve mal tesliminde aksaklık olması durumunda, teslim edilen mal miktarı dışındaki bedelsiz kalan çekin karşılığı olan mallar teslim edilene kadar ciro edilemeyeceği gibi tahsil edilemeyeceğini kabul ettiğini, ancak protokole konu malları verono deri şirketinin mali durumunun bozulması nedeniyle teslim edemediğini ve çeklerin bedelsiz kaldığını, 31.10.2015 tarihli protokolle davalı … San.ve Tic. Ltd. Şti. söz konusu 3 adet çeki, kullandıkları kredilerin teminatı olarak … Bankası, … Bankası ve…bank’a verdiğini, bankalar ile kredi borçları yapılandırma sürecince olduğunu, kredi borcunun protokol ile yapılandırmasını takiben çekleri bankadan alarak müvekkili şirkete teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, … deri’nin müvekkiline söz verdiği malları teslim etmediğinden çekler bedelsiz kaldığını ancak çeklerin iade edilmediğini, Dava konusu 10/11/2015 tarihli 90.000,00 TL tutarlı … Bankası Demirciler Sitesi Şubesi … nolu hesaba havaleli … nolu çekin davalı … Bankası A.Ş ‘ye Kredi borcunun teminatı olarak verildiğini, Davalı … Bankası, dava konusu çeki kredi borcunun teminatı olarak yani rehin cirosu ile aldığını, teminat olarak verilmiş olan çek kambiyo senedi vasfında olmadığını ve onu elinde bulunduran davalı bankanın da yetkili hamil olmadığını, çeklerin bankaya rehin teminat cirosu ile devredilmesi yasaya aykırı olduğunu, rehin teminat cirosunun bir hükmü olmadığından çeki elinde bulunduran davalı banka meşru hamil olmadığını, davalı bankanın çeki verdiği krediye teminat olarak yani rehin amacıyla ciro aldığının şüphesiz olduğunu, çekte rehin cirosunun batıl olduğunu, banka çekin yetkili hamili olamayacağından taraflarından alacağı talep hakkı da olmadığını, delil listesi ekinde ibraz edilen protokollerden açıkça davaya konu çekin davalı bankaya teminat olarak verildiği ve siparişlerin zamanında teslim edilememesi yüzünden bedelsiz kaldığı anlaşıldığını, Yargıtay’ın Yerleşik İçtihatlarına göre davalı banka yetkili hamil olmadığını, Çekte Rehin cirosunun batıl olduğunu, müvekkili şirketin, halen aktif olarak ticaret yapan orta ölçekli bir şirket olduğunu, karşılığında sipariş ettiği malları teslim alamaması nedeniyle bedelsiz kalan çekleri ödemek zorunda kaldığı takdirde tamiri imkansız zararlar ortaya çıkacağını, müvekkilinin 90.000,00 TL borçlu bulunmadığının tespitine, dava konusu çekin tarafımıza iadesine, dava konusu çekin iadesine, yatırılacak teminat mukabilinde çekin tahsilinin, icra takibine konu edilmesinin, 3. kişilere devir, temlik ve cirosunun önlenmesi zımnında ihtiyatı tedbir kararı verilmesini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yetkili hamil olup, dava konusu çekin kambiyo senedi vasfında olduğunu, dava konusu çek incelendiğinde çekte gerekli unsurların tamamının bulunduğu ve çekin kambiyo senedi vasfının taşıdığını görüleceğini, Çekin müvekkili tarafından teminat/rehin amacıyla ciro alınmamış , temlik cirosuyla temlik alınmış olduğunu, müvekkili ile diğer davalı arasında kredi sözleşmesi olup, kredi borcuna mahsuben müvekkiline ciro ve temlik edildiğini, çekin müvekkili tarafından takibe konulmuş ve davacı tarafça açılan takibin iptali davasının reddedilmiş olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli 3.kşi konumunda olup mücerretlik ilkesi uyarınca davacının beyan ve iddialarına bağlı olmadığını, bildirerek davacının tedbir talebinin reddi, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “… somut olayda, dava konusu çekin üzerinde rehin veya teminat vasfına ilişkin herhangi bir kaydın bulunmaması ile birlikte davalı bankaya davalı lehtarın kredi borcundan dolayı teminat amacıyla verildiği ileri sürülmüş ve çek tevdi bordosunun ibraz edilemediği görülmüş ise de davalı bankanın çeki teminat olarak alması ihtimalinde dahi bu durumun davalı bankanın çekin bedelsizliğini bildiğini ve davacı keşidecinin zararına hareket ettiğini göstermeyeceği sonucuna varılmıştır. (Emsal ilam: Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/3952 esas, 2016/9319 karar sayılı ilamı) Dolayısıyla davacı, davalı bankanın kötüniyetini kanıtlamadıkça, bedelsizlik iddiası ile davalı bankaya karşı talepte bulunamayacak olup huzurdaki davada davalı bankanın bile bile borçlu zararına çeki iktisap ettiği hususunun yemin deliline de dayanılmayan dava kapsamında ispatlanamadığı anlaşılmakla; davanın kısmen kabulü ile, davalı … bankası yönünden açılan davanın reddine, davalı … şirketi yönünden davanın kabulü ile, davaya konu … Bankası Emirciler Şubesi’ne ait 10/11/2015 tarihli 90.000,00-TL bedelli çek yönünden davacının davalı … şirketine borçlu olmadığının tespitine, davalı banka aleyhine açılan davanın reddine” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Bankanın çek tevdi bordrosunu bulamamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, çek tevdi bordrosunu ibraz etmekten kaçındığını, çek teslim bordrosu üzerinde teminat açıklamasının bulunup bulunmadığının incelenmesi gerektiğini, Bankanın çekleri … Deri’ye herhangi bir belge düzenlemeden almasının mümkün olmadığını, -davalı … yetkilisinin isticvap edilerek dinlendiğini ve protokolün doğruluğunu kabul ettiğini, davalı şirketin protokolleri kabul ettiği dikkate alınarak çeklerin teminat olarak verildiğine dair şahsi definin bankaya karşı ileri sürülebileceğini, -banka vekilinin ibraz ettiği aciz vesikasının ne kadar borç için verildiğinin belli olmadığını, dava konusu çek bedellerinin … tarafından bankaya ödenmiş olup olmadığının da belli olmadığını, ne …’nin ne de bankanın defterleri üzerinde herhangi bir bilirkişi incelemesi yapılmadığını, çeklerin kredi borcu nedeniyle verildiği ve davalı şirket ile banka arasındaki tek ilişkinin kredi ilişkisi olduğu düşünüldüğünde çeklerin bu kredi borcuna karşılık verildiği tartışmasız olduğunu, banka kredi alacağını tahsil ettiyse müvekkiline ait çeklerin tahsili mükerrer tahsilata neden olacağını, bu nedenle banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak bankanın …’den ne kadar alacaklı olduğunun tespiti gerektiğini, davalı banka ile … arasındaki tek ilişkisinin kredi ilişkisi olduğunu, Dava konusu çekleri bu kredinin teminatı olarak aldığını, iyi niyetli hamil olmadığını, bedelsizlik definin de bankaya karşı ileri sürülebileceğinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; çekin, kambiyo senedi vasfını haiz olduğunu, teminat/rehin olarak alınmadığını, temlik cirosu ile alındığını, çeklerin, kredi borcuna mahsuben Müvekkiline temlik ve ciro edildiğini, kredi borcunun ödenmesi amacı ile verildiğini, İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1380 E. sayılı dosyasında davanın reddedildiğini, çek üzerinde rehin cirosu olduğuna dair kayıt bulunmadığı, müvekkili bankanın çeklerin bedelsizliğini bilerek davacının zararına ve kötüniyetli olarak hareket ettiği konusunda herhangi bir delilin getirilmediğini, davacının açıklanan şahsi def’ini müvekkili bankaya karşı ileri süremeyeceğini, davacı yanın istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, İİK’nın 72. Maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı banka davanın reddini savunmuş, diğer davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir Yargılama sonunda banka yönünden açılan davanın reddine, diğer davalı şirket yönünden açılan davanın ise kabulüne karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Dosyanın incelenmesinde davacının dava konusu çeki mal alım karşılığı davalı …’ne verdiği, çekin davalı tarafça, diğer davalı bankaya kullandığı kredinin teminatı olarak verildiğini iddia etmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, keşideci şirket aleyhine başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına dayanak 10/11/2015 tarihli 90.000-TL bedelli çekin bedelsiz olduğu iddiasının davalı … şirketi ile davalı bankaya karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği, davacı yanın bedelsizlik ve rehin cirosu iddialarına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Dava konusu çekin 10.11.2015 tarihli, 90.000 TL tutarlı, … Bankası Demirciler Şubesi’nin … nolu çeki olduğu anlaşılmıştır.TTK’da çekte rehin cirosu olabileceğine ilişkin düzenleme yoktur. TTK’nın 818. Maddesinde poliçeye dair bazı hükümlerin çekler hakkında da uygulanabileceği belirtilmiş olup, bu maddede rehin cirosu ile ilgili TTK’nın 689. Maddesine yapılan bir atıf bulunmadığından çekte rehin cirosunun yapılamayacağı, buna göre çekin sadece tahsil veya temlik cirosu ile verilmesinin mümkün olduğu, çekin açık veya gizli rehin cirosu ile devredilebileceği, bu hususun ayrı bir yazılı belge veya hamilin ikrarı ile kanıtlanabileceği (bkz Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 16/02/2023 tarihli 2023/426 Esas-2023/914 Karar sayılı kararı) ancak somut uyuşmazlıkta, mahkemece davacı vekilinin çekin davalı bankaya çekin rehin cirosu ile verildiği yönündeki iddiası üzerinde durulmadığı anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan gerekçelerle; ilk derece mahkemesince dava konusu çekin, davalı … tarafından kullanılan krediye teminat olarak davalı bankaya verildiğinin ileri sürüldüğü ve iddiasını ispat etmek için davalı banka kayıtlarına dayanıldığı, davalı tarafın da çekin rehin cirosu ile alınmadığını, örtülü rehin cirosu durumunun da söz konusu olmadığını, tahsil edilmek üzerine çekin alındığını ileri sürüldüğü göz önüne alınarak, gerçek durumun tespiti için; davaya konu çekin ön ve arka yüzünün okunaklı sureti ile kredi sözleşmesinin tüm sayfaları getirtilerek ve bankacı bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, davaya konu çekin davalı … Şti. ile davalı banka arasında düzenlenen bir sözleşmenin teminatı için alınıp alınmadığı, çekin alınma sebebinin banka kayıtlarında ne şekilde yer aldığı, tahsil cirosu için verilip verilmediği hususlarında ayrıntılı rapor alındıktan sonra, yapılan tespitlerin sonucuna göre değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, davacının rehin cirosu ile temlik iddiası yönünden eksik inceleme ile deliller toplanmadan ve bu hususlar yerine getirilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca, davacı vekilin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; 2- İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/12/2019 tarih, 2016/176 E. 2019/1168 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine,5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1-g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 14/12/2023