Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1996 E. 2020/107 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1996 Esas
KARAR NO: 2020/107
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2020
NUMARASI: 2020/80 E. – 2020/92 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati Haciz Talep Eden Alacaklının İddialarının Özeti: Borçlu … Ltd. Şti. tarafından keşide edilip davacıya verilen: 27.01.2017 vadeli 3.801,216 TL (= 640,00 ABD Doları) bedelli bono ve 27.01.2018 vadeli 3.801,216 TL (= 640,00 ABD Doları) bedelli bononun vade tarihlerinde ödenmemiş olup, borçlulara yapılan uyarıların karşılıksız kaldığını, davacı ihtiyati haciz talep eden ile keşideci borçlu arasındaki ticari ilişkinin, master franchise haklarının kullanımına ilişkin olduğunu, master franchise haklarının sahibi olan davacının, bir master franchise sözleşmesi ile markayla birlikte bu sistemin kullanımına ilişkin franchise hakkını master franchise alan olarak tabir edilen kurum ve kuruluşlara sağladığını, davacı ile borçlu şirket arasında bu içerikte 27.01.2015 tarihli Gayrimenkul Hizmetleri Tali Lisans Sözleşmesi (“Sözleşme”) akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında davacı tarafından borçlu şirkete … markasını ve … iş sistemini bir franchise olarak kullanmak hakkı verildiğini, (EK-2: 27.01.2015 tarihli Sözleşme), sözleşme kapsamında,n tali franchise hakkı alan kişilerin davacıya ödemekle yükümlü olduğu bedellerin olduğunu, sözleşmeye göre, Borçlunun kendisinden franchise başlangıç ücreti olan 32.000 ABD Doları bedel nakden tahsil edilmeyeceği, ne zamanki ilgili ayda ofisin ulaştığı cironun %9’u sözleşmedeki minimum tutarı geçerse, o zaman artan kısım için kesilecek ve tahsil edilecek royalti kullanım bedeli farkı 32.000 ABD Dolarından düşülecek ve bu başlangıç ücreti tahsil edilen miktar kadar azalacağı, %9’luk ödeme, yani minimum tutarı aşar miktarda fark tahsili, sözleşmenin akdinden üç ay sonra başlayacağı, bu maddelere göre, borçlunun ilk üç ay için sahip olduğu hak, yalnızca farkı ödememek hakkı olduğunu ancak bahsi geçen 32.000 USD franchise bedelini de ödenmediğini, 640 USD’lik “KDV Senedi” Bononun, 32.000 ABD Doları + KDV bedelli franchise başlangıç ücretinin KDV bedeline ilişkin düzenlenmiş bono olduğunu, ihtiyati hacze konu “KDV bedeli” olarak düzenlenmiş bonolara ilişkin faturalar ise davacı tarafından kesildiğini ve bu faturaların KDV bedelleri de ilgili vergi dairesine ödendiğini, ihtiyati hacze konu 640’ar USD’lik KDV bedellerine ilişkin vadesi gelmiş bonolar yönünden davacı alacak haklarının doğduğu ve borçlunun bu bedelleri ödemesi gerektiği, borçlunun bu kadar uzun bir süre borçlarını ödememesi nedeniyle mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali de bulunduğundan, ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, 27/01/2015 tanzim, 27/01/2017 vade tarihli, 640 USD bedelli senet yönünden zamanaşımı süresi dolduğu anlaşılmakla talebin reddine, 27/01/2015 tanzim, 27/01/2018 vade tarihli, 640 USD bedelli senet yönünden talebin %15 teminat mukabilinde kabulüne karar verilmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle, Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) md. 778, zamanaşımı konusunda poliçeye ilişkin olan m. 749-751 hükümlerine ve 729 ilâ 732 hükümlerine yollama yaptığını, bonoda düzenleyene karşı açılacak davalarda/takiplerde süre, vadeden itibaren 3 yıl olduğunu somut olayda 27.01.2015 tanzim, 27.01.2017 vade tarihli 640 USD’lik bono söz konusu olup, bu bonoda zamanaşımı süresinin 3 yıl geçmekle dolacağını, zamanaşımının başladığı günün 28.01.2017 tarihi olduğunu, dolayısıyla 27.01.2020 tarihi, vadeden itibaren sayılan 3 yıllık sürenin içinde kaldığın, ayrıca bono vasfını 26.01.2020 tarihinde kaybetmiş bir bono için, 25.01.2020 tarihinin cumartesi ve 26.01.2020 tarihinin pazar günü olan tatil gününe denk gelmesi nedeniyle bu süre, tatil olmayan ilk gün olan 27.01.2020 pazartesi tarihine geçecektir ve bu halde de zamanaşımı süresi henüz dolmamış olacağından, ilk derece mahkemesinin kararı kendi içerisinde dahi çelişki ve isabetsizlik içerdiğini, ayrıca zamanaşımına uğrayan bonolar nedeni ile kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ise de, taraflar arasında temel ilişki bulunması nedeniyle söz konusu bono yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirilecek ve böyle bir durumda müvekkilimizin alacağını ( tanık dahil ) her türlü delille kanıtlaması mümkün olacağından istinaf taleplerinin kabulüne, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/80 Değişik İş 2020/92 Karar 03/02/2020 T. Kararının istinaf yolu ile kaldırılarak bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ihtiyati hacze konu bononun zaman aşımına uğrayıp uğramadığı hususunda olup, zaman aşımına uğramadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir. Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bulunan bir bonodur. Bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nun 778, zamanaşımı konusunda poliçeye ilişkin olan m. 749-751 hükümlerine ve 729 ilâ 732 hükümlerine yollama yaptığından, ilgili maddelerinin somut olaya tatbiki gerekmektedir. TTK’nın 749/1. maddesi gereğince poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı başlatılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıldır. TTK’nun 752- “(1) Vadesi pazara veya diğer bir resmî tatil gününe rastlayan poliçenin ödenmesi, ancak tatili izleyen ilk iş günü istenebilir. Poliçeye ilişkin diğer bütün işlemler, özellikle kabul için ibraz ve protesto işlemleri de tatilde yapılmayıp ancak bir iş gününde yapılabilir. (2) Bu işlemlerden birinin, son günü pazara veya başka bir resmî tatil gününe rastlayan bir süre içinde yapılması gerektiği takdirde, bu süre onu izleyen ilk iş gününe kadar uzar. Aradaki tatil günleri süre hesabına dâhildir. TTK’nun MADDE 753- “Kanunun bu Kısmında veya poliçede gösterilen süreler hesap edilirken bunların başladığı gün sayılmaz” hükümlerinin de somut olayda değerlendirilmesi gerekmektedir.İhtiyati haciz, alacaklının bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına geçici olarak el konulması olarak tanımlanmaktadır. İhtiyati haciz talep edebilmek için, İİK’nın 257/1.maddesine göre alacağın para alacağı olması, vadesi gelmiş ve rehinle temin edilmemiş olması ya da İİK’nın 257/2. maddesindeki şartların gerçekleşmiş bulunması gerekir. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; 6102 sayılı TTK madde hükümleri dikkate alınarak, vade tarihi olan 27/01/2017’den ihtiyati haciz talep tarihi olan 27/01/2020 tarihine kadar zamanaşımı dolmadığından, takibe konu bononun zamanaşımına uğramadığı anlaşılmakla, sadece zamanaşımı yönünden Mahkemece değerlendirme yapıldığından, Mahkeme kararının bu yönden kaldırılarak, ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi yönünden Mahkemesine gönderilmesine, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İhtiyati haciz talep eden/davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜNE, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/80 Değişik iş ve 2020/92 K. 03/02/2020 tarihli kararının 1. Bent “27/02/2015 tanzim, 27/01/2017 vade tarihli 640 USD bedelli senet yönünden zamanaşımı süresi dolduğu anlaşılmakla talebin reddine” ilişkin hüküm fıkrasının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-İhtiyati haciz talebinin esas yönünden değerlendirilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 3-Davacı tarafından peşin yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya İADESİNE , 4-İstinaf yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının mahkemesince yargılama gideri olarak esas hükümde DEĞERLENDİRİLMESİNE, 5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 6-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde davacıya İADESİNE, HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 01/10/2020