Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1989 E. 2023/1477 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1989
KARAR NO: 2023/1477
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/11/2019
NUMARASI: 2018/428 E. – 2019/1110 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının veteriner önlüğü üretimi ile iştigal ettiğini, davalı borçluyla 05.11.2016 tarihinde 1.000,00 adet veteriner önlüğünün borçluya teslimi konusunda alıcı borçlunun da teslim tarihinden 75 gün vade sonrası 27.432,00 TL ödemesi konusunda anlaştıklarını, davacının ürünleri anlaştıkları tarihte teslim etmesine rağmen davalının borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının 15.05.2017 tarihinde 21.720,73 TL tutarında ödeme yaptığını, bakiye alacak yönünden borca itiraz ederek takibin durdurulduğunu, davalı tarafından takipten sonra davadan önce Üsküdar …. Noterliğinin 18.05.2017 tarihli … nolu ihtarnamesi ekinde 24.04.2017 tarihli … nolu faturayı göndererek davacı yanın ticari defterlerine işlenmesinin talep edildiğini, davacı yan tarafından davalı yana gönderilen İzmir ….Noterliğinin 25.05.2017 tarihli … nolu ihtarnamesi ile faturaya süresi içinde itiraz edildini, davalı yan tarafından bahse konu faturanın borçtan kurtulmak için kötü niyetli olarak düzenlendiğini beyanla borçlunun haksız itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından davacı yana 1.000,00 adet veteriner önlüğü siparişi verildiğini, davacı tarafından ürünlerin talep edilen modelde üretilmediğini, bu durumun kendilerine ürünlerin satıldığı dava dışı müşterisi tarafından bildirildiğini, müşterinin en az 500 ürünün istenilen modelde yapılmasını şartıyla diğer 500 önlüğü kabul edebileceğini belirttiğini, durumun davacı tarafa bildirildiğini, davacı tarafından “ürünleri yaptırabilecek bütçesinin olmadığının, ürünlerin davalı tarafından yaptırılmasını ve yapılacak masrafın da kendi (davacı) alacağından düşüleceğinin” beyan edildiğini, yeni yaptırılan önlüklerin maliyet bedeli olarak davacı tarafa 24.04.2011 tarihli … nolu 8.985,60 TL tutarında fatura düzenlendiğini, davacı tarafından haksız olarak icra takibine girişildiğini, müvekkili tarafından gerçek borcu olan miktarın ödendiğini, 8.985,60 TL tutar yönünden itiraz edildiğini, davalı yanın davacı yana borçlu bulunmadığını beyanla haksız davanın reddi ile % 20 ‘den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince; “davacı tarafın 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, delil vasfına haiz olduğu, davalı tarafın 2016-2017 ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı lehine delil vasfına haiz olduğu, taraflar arası cari hesap farkının davalı tarafından davacı tarafa ürünlerin ayıplı olduğu iddiası ile düzenlenen 24/04/2017 tarihli … nolu 8.985,60 TL tutarlı satınalma iade açıklamalı faturanın davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından kaynaklandığı, davalı tarafından davacı tarafa takibe konu faturadan 5 ay sonra ürünlerin ayıplı olduğu iddiası ile düzenlenen 24/04/2017 tarihli 8.985,60 TL tutarlı satınalma iade açıklamalı faturanın davalı tarafından davacı tarafa haklı yere ve doğru tutarlı düzenlendiğinin ve davacı tarafından üretimi ve teslimi yapılan ürünlerin sözleşmeye aykırı olarak üretildiğinin ispata muhtaç olduğu, davacı tarafın davalı taraftar takip tarihi olan 04/05/2017 tarihi itibariyle 8.985,60 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın 04/05/2017 tarihli icra takibinde TL alacakları için yıllık %9 oranında yasal faiz talep ettiğinden faizin yasal faiz olacağı, alacak miktarının davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, davalının takibe itirazının haksız olduğu gerekçeleriyle, davanın kabulü ile davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına, alacak miktarının belirli ve bilinebilir olduğu ve takibe itirazın haksız yere edildiği dikkate alınarak alacak miktarı 8.985,60 TL ‘nin %20 ‘si olan 1.797,12 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Huzurdaki davada ilk derece mahkemesi tarafından maddi vakıaların doğru tespit edilmediğini, Davacı tarafından 04/05/2017 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … E.icra dosyasında icra takibinde bulunulduğunu, müvekkilinin, icra takibi gerçekleşmeden önce teslim edilen veteriner önlüklerinin ayıplı olduğunu müşterilerinin iadesi sonucunda fark ettiğini ve icra takibi yapılmadan önce davacıya beyan ve 24.04.2017 tarihinde fatura ettiğini, davacının, kasıtlı olarak kendisine gönderilen faturayı kayıtlarına almadığını, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin, ticari defter kayıtlarına davacı tarafından tam olarak yansıtılmadığını, bu nedenle cari hesap mutabakatı da bulunmadığını, taraflar arasında böyle bir çekişme varken ve cari hesap mutabakatı yokken, esasen bu uyumsuzluk ve çekişmenin sorumlusunun kasdi hareketi ile davacı iken, davanın kabul edilmesi ve bir de %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesinin, usule fiili duruma ve hukuka tamamen aykırı olduğunu, Huzurdaki davada ilk derece mahkemesi tarafından müvekkilinin defterlerinin lehine delil olabileceğinin ifade edildiğini, müvekkilinin defterlerindeki kayıtların ise hükümde dikkate alınmadığını, ilk derece mahkemesinin müvekkilinin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu beyan etmesi ve müvekkilinin defterlerine değil de davacının defterlerine itibar etmesinin hukuka aykırı olduğunu, İlk derece mahkemesinin ispat ile ilgili tespitinin de hukuka uygun olmadığını, nitekim 14.02.2019 tarihli celsede dinlenen tanık …’in ” … siparişlerin tamamının istediğimiz şekilde üretmeyip ayıplı ve hatalı teslim etmiştir,” şeklinde beyanda bulunduğunu, İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararında tanıklardan ve tanık beyanlarından hiç söz edilmediğini, tanıkların beyanını hükümde hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, İlk derece mahkemesinin kararının müvekkilinin hukuki dinlenilme hakkına da aykırılık teşkil ettiğini, Müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, icra takibinde borcun tamamına değil bir kısmına tam da haklı olduğu inancı ile itiraz ettiğini, müvekkilinin bu nedenle mağdur olduğunu beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava fatura alacağından kaynaklı icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine ”24.11.2016 tarihli irsaliyeli fatura” sebebiyle 27432 TL asıl alacak, 703,46 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.135,46 L alacak üzerinden takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu tarafa tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından ödeme emrine 8.985,60 TL asıl alacak ve 230,40 TL işlemiş faiz yönünden kısmi olarak süresinde itirazda bulunulduğu, 1 yıllı hak düşürücü süre içerisinde eldeki davanın açıldığı görülmektedir. Davacı; 1.000,00 adet veteriner önlüğünün davalıya teslimi konusunda bedel ile anlaştıklarını, teslimatı yapmış olmasına rağmen borcun ödenmediğini iddia etmiş, davalı; ürünlerin talep edilen modelde üretilmediğini, en az 500 ürünün istenilen modelde yapılması şartıyla diğer 500 önlüğü kabul edebileceklerini bildirdiklerini, davacının bütçesinin olmaması nedeniyle kendileri tarafından yaptırılan önlüklerin maliyet bedeli olarak davacı tarafa 24.04.2011 tarihli … nolu 8.985,60 TL tutarında fatura düzenlendiğini, kendileri tarafından yaptırılan önlüklerin maliyetinin alacaktan mahsup edildiğini savunmuş, Mahkemece; davalının ispat yükünü yerine getiremediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilince istinaf edilmiştir.Dosyaya sunulan mali bilirkişi raporuna göre; tarafların ticari defterlerinin usûlüne uygun tutulduğunun tespit edildiği, dolayısıyla taraflara ait ticari defterlerin tarafların lehine delil olma niteliğine sahip olduğu, icra takibine dayanak olan 24.11.2016 tarihli faturanın, her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davalı tarafından düzenlenen 24.04.2017 tarihli, … nolu 8.985,60 TL tutarlı “satınalma iade” açıklamalı faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, dolayısıyla uyuşmazlığın da bu faturadan kaynaklandığı görülmektedir. Zira davalı yan icra takibine, bu fatura tutarında kısmi itirazda bulunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşme, eser sözleşmesi olup, ayıplı mal teslim edildiği ve bu nedenle bir kısmı kendileri tarafından yaptırılmak zorunda kalındığı iddia edilen mallar yönünden yapılan maliyete ilişkin yansıtma faturası düzenlendiği iddiasıyla, 24.04.2017 tarihli, … nolu 8.985,60 TL tutarlı “satınalma iade” açıklamalı faturayı düzenleyen davalının, bu iddiayı ispat yükü altında olduğu tartışmasızdır. Zira taraflar arasında ticari bir ilişki bulunduğu, eldeki davaya dayanak sözleşme nedeniyle düzenlenen 24.11.2016 tarihli faturanın, her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu izahtan varestedir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davaya konu faturaya dayanak 12.10.2016 tarihli sipariş sözleşmesinde “hazırlanan numune onayı sonrası üretim aşamasına geçileceği” ibaresinin mevcut olduğu, davalı yan tarafından sözleşmeye konu ürünler teslim alındıktan 48 gün sonra 12.11.2017 tarihinde dava dışı … firması ile yapmış olduğu mail yazışmalarında ürünlerin istenilen nitelikte olmadığı, kol kısmının balık ağzı kol yapılması gerekirken düz kesildiği, bay bayan yaka ayrımı yapılmadığı tespitlerinde bulunulmuş olup, raporun mali bilirkişi tarafından hazırlandığı, mali müşavir bilirkişi tarafından sunulun 26/04/2019 tarihli raporda özetle; tarafların 2016-2017 yılı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafın davalı taraftan takip tarihi olan 04/05/2017 tarihi itibariyle 8.985,60 TL alacaklı olduğu, davalı tarafından, davacı tarafa takibe konu faturadan 5 ay sonra ürünlerin ayıplı olduğu iddiası ile düzenlenen 24.04.2017 tarihli … nolu 8.985,60 TL tutarlı “Satınalma iade” açıklamalı faturanın davalı tarafından davacı tarafa haklı yere ve doğru tutarla düzenlendiğinin ve davacı yan tarafından üretimi ve teslimi yapılan ürünlerin sözleşmeye aykırı olarak üretildiğinin ispata muhtaç olduğu, davacı taraftan 8.985,60 TL alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md.1) istinaden icra takip tarihi olan 04.05.2017 tarihinden itibaren % 9,00 oranında yasal faiz talep edebileceği bildirilmiştir.Somut olayda; davacı tarafın 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve delil vasfına haiz olduğu, davalı tarafın 2016-2017 ticari defterlerinin de usulüne uygun tutulduğu ve davalı lehine delil vasfına haiz olduğu, taraflar arası cari hesap farkının davalı tarafından davacı tarafa ürünlerin ayıplı olduğu iddiası ile düzenlenen 24/04/2017 tarihli … nolu 8.985,60 TL tutarlı satınalma iade açıklamalı faturadan kaynaklandığı, iade faturasının davacı taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamına sunulan delillerden taraflar arasındaki 12/10/2016 tarihli sözleşmede; 1000 adet veteriner önlüğünün davacı tarafça yapılıp davalıya teslim edileceği, “hazırlanan numune onayı sonrası üretim aşamasına geçileceği” kararlaştırılmıştır. Davalı tarafça, önlüklerin teslim tarihinden 48 gün sonra dava dışı … firması ile yaptığı mail yazışmalarında ürünlerin istenilen nitelikte olmadığı, kol kısmının balık ağzı kol yapılması gerekirken düz kesildiği, bay bayan yaka ayrımı yapılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça, davacı tarafa takibe konu faturadan 5 ay sonra ürünlerin ayıplı olduğu iddiası ile ihtilafa konu 24/04/2017 tarihli 8.985,60 TL tutarlı satınalma iade açıklamalı fatura düzenlenmiştir. Sözleşmede numune onayı şartı bulunduğu ve TBK 223/2 maddesi gereğince süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığından, davacı tarafça da iade faturası kabul edilerek ticari defterine işlenmediğinden, davacı tarafın davalı taraftar takip tarihi olan 04/05/2017 tarihi itibariyle 8.985,60 TL alacaklı olduğu, davacı tarafın 04/05/2017 tarihli icra takibinde TL alacakları için yıllık %9 oranında yasal faiz talep ettiğinden faizin yasal faiz olacağı, alacak miktarının davalı tarafından belirli ve bilinebilir olduğu, davalının takibe itirazının haksız olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı görülmüştür.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/11/2019 tarih ve 2018/428 E., 2019/1110 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 613,81 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 153,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 460,35 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/11/2023