Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1979 E. 2023/1478 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO 2020/1979 Esas
KARAR NO: 2023/1478
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 10/01/2020
NUMARASI: 2017/621 E. – 2020/16 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin İstanbul Metrosu amblemini de çizen, tanınmış bir grafik tasarımcısı, ressam ve reklamcı olduğunu, müvekkilinin meslek hayatı boyunca çizdiği pek çok grafik illüstrasyon eserinin bulunduğunu, bunlardan “…” konulu illüstrasyonu, müvekkilinin 2006 yılında çizdiğini, dava konusu bu eserin FSEK’ten kaynaklanan mali ve manevi haklarını ihlal edecek şekilde izinsiz kullanımı nedeniyle açılan Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/248 Esas sayılı dosyasında dava dışı 3. kişilere karşı maddi, manevi tazminat talepli davada işbu davaya konu çizimlerin eser niteliğinde olduğunun tespit edildiğini ve davanın kabulüne karar verildiğini, 2015/248 esas sayılı dosyasındaki eserin birebir aynı olduğunu, dava dışı herhangi bir kişi veya kurumla mali hak devrine ilişkin bir sözleşme yapılmadığını, eser sahipliğinden kaynaklanan bütün hakların davacı müvekkilinin üzerinde olduğunu, müvekkilinin 25.04.2016 tarihinde internet üzerinde satış yapan bir yapı marketten alışveriş yaparken kendi eserinin davalının ürün ambalajları üzerinde izinsiz kullanıldığını tespit ettiğini ve daha sonra incelemek üzere birkaç adet satın alındığını, davalı firmanın müvekkiline ait ve müvekkilinin çizdiği illüstrasyon grafik eser çalışmasını, hem ürün kutuları üzerinde izinsiz kullandığını, kendisine ekonomik fayda ve kâr sağladığını, kurumsal prestijini artırdığını, bu nedenlerle huzurdaki davayı açmak zaruretinin doğduğunu beyan etmiş davanın HMK 107. maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak tespitine, müvekkilinin mali haklarının ihlali sebebiyle FSEK 68.maddesi uyarınca, asgari miktarını şimdilik 3.000,00 TL olarak belirlediklerini, üç katı bedel tazminatının mahkemece tespit edilecek haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, FSEK 70/1.maddesi gereği 5.000,00 TL manevi tazminatın mahkemece tespit edilecek haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, masrafı davalıdan alınarak hükmün üç gazetede ilanına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin kendi faaliyet alanında yıllardır ticari hayata yön veren bir şirket olduğunu, öncelikle dava konusu illüstrasyonun eser niteliğini haiz olup olmadığının ve dahi davacı tarafından çizildiğinin tespitinin zorunlu olduğunu, dava konusu çizimin tüm lavabo açar ürünlerinde yaygın olarak kullanılan bir çizim olduğunu, davacının manevi tazminat talep edebilmesi için öncelikle manevi zarar uğradığını ispat etmesi gerekmekte olduğunu, davacının manevi zarara uğradığının ispat etmesinin yanında müvekkili şirketinin kusurlu olduğunu da ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafından talep edilen 5.000,00 TL’lik manevi tazminat talebinin satış fiyatı KDV dahil 1,25 TL olan bir ürün için fahiş olduğununda ortada olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, mahkemece hükmedilecek ise, davacı tarafından mali haklarının ihlal edildiği iddiası ile istenen üç kat bedel tazminatına esas alınacak bedelin hak ve nezafete uygun olarak belirlenmesinin zorunlu olduğunu, davacının dava açma hakkını para kazanma yoluna çevirdiğini, öncelikli olarak huzurdaki dava konusu illüstrasyonun eser niteliğini haiz olup olmadığının ve dahi davacı tarafından çizildiğinin tespitine, manevi zarara uğradığını ispatlamayan davalının manevi tazminat talebinin reddine, dava açma hakkının adeta kazanç kapısı olarak kullanıldığının ve davanın kötü niyetle açılmış olduğunun aşikar olduğu işbu haksız ve hukuka aykırı davanın tümden reddine, davanın …’e ihbarına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili tarafından 23.10.2019 tarihli dilekçesi ile; 3.000,00 TL’lik maddi tazminat talebinin 36.000,00 TL’ye yükseltildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince; “FSEK 4/6 maddesi kapsamında güzel sanat eseri sayılan illüstrasyon grafik eserinin izinsiz ve herhangi bir anlaşmaya dayanmadan davalı internet sitelerinde ve ürün kutuları üzerinde kullanılmasının, davacının eserden kaynaklanan mali haklarını ihlal ettiği, her ne kadar bilirkişi raporunda, rayiç bedelin 12.000,00 TL olduğu belirtilmiş ise de, ihlalin niteliği, kullanıldığı yer ve zaman dikkate alınarak, TBK 50 maddesi uyarınca bu miktarın 10.000,00 TL olarak takdiri gerektiği, FSEK 68. maddesi çerçevesinde rayiç bedelin 3 katı tazminat istenmesi mümkün olduğundan, davanın 30.000,00 TL üzerinden kabulü gerektiği, davalının kusurunun derecesi ve somut olayın özelliklerine göre manevi tazminat talebinin 4.000 TL üzerinden kısmen kabulüne, telif tazminatına hükmedilmiş olması ile taraflar arasında farazi sözleşme ilişkisi kurulmuş olduğundan davacının ilan talebi reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Söz konusu çizimin lavabo açıcı özelliği bulunan katı, sıvı, toz vb. hallerde temizlik malzemelerinde oldukça yaygın bir biçimde kullanılan lavabo içine dökülen belirsiz bir maddenin sıcak su ile birleşmesini konu edinen bir çizim olduğunu, günlük hayatta her yerde ortalama aynı şekilde yer alan lavabo ve ayırt edicilik taşımayan bir tozdan oluşan illüstrasyonun açık bir şekilde hususiyet içermediğini, bu nedenle FSEK anlamında eser olarak nitelendirilemeyeceğini, dolayısıyla aksi yönde kanaat bildiren bilirkişi raporunda yer alan değerlendirmelerin de hatalı olduğunu, Bilirkişi tarafından belirlenen rayiç bedelin yüksek olduğunu, … Derneği’nin 05.12.2018 tarihli yazısında; dava konusu illüstrasyon çalışmasının bedelinin alt sınırının 7.500,00 TL ve üst sınırının 15.000,00 TL civarında değerlendirilmesi şeklinde görüş bildirildiğini, … Akademisi’nin 20.11.2018 tarihli yazısında; dava konusu illüstrasyon çalışmasının güncel rayiç değerinin alt sınırının 7.500,00 TL ve üst sınırının 8.500,00 TL civarında değerlendirilmesi gerektiği konusunda görüş bildirildiğini, …org-… Platformu’nun 21.11.2018 tarihli yazısında; dava konusu illüstrasyon çalışmasının bedelinin alt sınırının 7.500,00 ve üst sınırının 8.500,00 TL civarında değerlendirilmesi gerektiği şeklinde görüş bildirildiğini, dava konusu illüstrasyonun rayiç bedelinin değer tespitinin 3 farklı yetkin kurum tarafından belirlendiğini, … ve … Platformu tarafından belirlenen rayiç bedeli alt sınırının 7.500,00 TL ve üst sınırının 8.500,00 TL olarak ortak paydada fikir birliği oluşturduğunu, ancak Mahkemece eşitlik ve hakkaniyet ilkesine aykırı hareket edilerek 2/3 olarak çoğunluğun belirlediği rayiç bedel yerine … kurumunun rayiç bedelinin çokça üstünde olarak belirlediği tutar dikkate alınarak üst sınır limitinden 12.000,00 TL rayiç bedelin üç katının davacı tarafından talep edilebileceği kanaatinde bulunulduğunu,Dava konusu illüstrasyonun, herkesin kolaylıkla ulaşabileceği bir yol olan internet yoluyla; eser olmamasından dolayı herhangi bir tescil ibaresi ile korunmayan bir halde alındığını, böylesine kolaylıkla ve hiçbir uyarı ile karşılaşmadan alınıp, benzer nitelikteki neredeyse her üründe kullanıldığı görülen bir ürünü kendi ambalajlarında kullandığı için müvekkiline kusurlu demenin hakkaniyete uygun olmadığını, haksız fiilin unsurlarından olan kusur şartının somut olayda gerçekleşmediğini, Mahkemece ürünün eser olduğu kabul edilip, FSEK 70/2 esas alınarak hükmedilen tazminatın, FSEK 68/1’deki özel hukuk tazminatına has düzenlenmiş özel bir cezada arttırım olan 3 kat tazminata hükmedilmesinin açıkça kanun maddelerinin birbirine karıştırılması olacağını, FSEK’in 68. maddesine dayanılarak açılan bir davada ayrıca FSEK’in 70/2. maddesi gereğince maddi tazminat talep edilmesinin mümkün olmadığını,Mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının somut olayın özelliklerine göre yüksek bir miktar olduğunu,Mahkemenin tazminatı haksız fiil hükümlerine dayandırması durumunda olay tarihinden itibaren faize hükmetmesi haklı olacakken FSEK 68/2 dayanak olarak kabul edildiğinde faizin olay değil dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini, Kaldı ki 23.10.2019 tarihinde davacı tarafından dava ıslah talebinde bulunulup ıslahın mahkemece kabul edildiğini, ıslahın kabulünün ardından davada maddi tazminat isteminin 33.000,00 TL arttırılıp 36.000,00 TL olarak istendiğini, ancak mahkemece bu miktara tekabül eden miktar için de olay tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmiş olup Yargıtay kararlarınca da sabit olduğu üzere ıslah ile arttırılan miktar açısından faizin ıslah tarihinden itibaren işlemeye başladığını beyan ederek, Mahkemece verilen hükmün kaldırılmasına, davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, esere vaki tecavüzden kaynaklı, FSEK’in 68.maddesine kapsamında açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.Davalı firmanın müvekkiline ait ve müvekkilinin çizdiği illüstrasyon grafik eser çalışmasını, ürün kutuları üzerinde izinsiz kullandığını iddia ederek, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, yargılama aşamasında bilirkişi raporunda belirtilen bedelin üç katı olan 36.000 TL üzerinden davayı ıslah etmiştir. Davalı vekilinin istinaf başvurusunda ve yargılama sırasında rapora itiraz dilekçesinde; bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. Dosyanın incelenmesinde; mahkemece emsal rayiç bedel araştırması yapılırken … Derneği’ne ve …’ne müzekkereler yazılarak, ihlal tarihi itibarıyla rayiç bedel sorulması gerekirken, dava tarihi itibarıyla rayiç bedelin sorulduğu, bilirkişi tarafından da raporda gelen yazı cevaplarına göre değerlendirme yapıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece hüküm kurulurken ihlal tarihi itibarıyla emsal araştırması yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Mahkemece davacının grafik görsellerinin ihlal tarihi itibarıyla, rayiç bedelinin emsal araştırması yapılarak ve gelen yazı cevaplarından sonra bilirkişiden ek rapor alınarak, somut verilere dayalı olarak telif tazminatı belirlenmesi mümkünken, eksik inceleme ile takdire dayalı olarak karar verilmesi yerinde olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Yukarıda açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince esasa münhasır delil toplanmadan, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesinin, usul ve yasaya aykırı olması ve ilk derece mahkemesi kararının tüm istinaf sebepleriyle birlikte değerlendirilmesinin gerekmesi karşısında, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün bulunmamakla 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile;2- Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/01/2020 tarih, 2017/621 E. 2020/16 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine,5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,7- İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … esas icra takip dosyasına yatırmış olduğu 88.000,00 TL teminatın 2004 Sayılı İİK’nun 36/5. maddesi gereğince yatıran davalı tarafa talebi halinde İADESİNE,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1-g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 30/11/2023