Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1974 E. 2023/1464 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1974 Esas
KARAR NO: 2023/1464
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/12/2019
NUMARASI: 2016/184 E. – 2019/1628 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapıldığını, tebligat parçasının dosyaya dönmemesine rağmen icra müdürlüğünün takibi kesinleştirdiğini ve hacizler yaptığını, takibe konu senedin parça parça ödendiğini, karşılığında makbuzlar alındığını, taraf defterleri ile borçlu olmadıklarının ispatlanacağını, takibe konu 6.500 TL bedelli bononun 1 rakamı ve on yazısı eklenerek 16.500 TL haline getirildiğini beyan ederek, davanın kabulüne, 6.500 TL’nin ödenmiş olması nedeniyle, 10.000 TL’nin de senede sonradan eklenmesi nedeniyle davalıya senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu senedin üzerindeki yazıların hepsinin davacı …’ya ait olduğunu, senedin davacı tarafından tanzim edildiğini, senet tanzim edilmeden ödeme yapıldığının iddia edildiğini, sunulan ödeme belgesinin 21.000,00 TL. olduğunu, sunulan delillerinin birbirini doğrulamadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince; “Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Raporu ile 05/11/2019 tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek; rakamla değer hanesine ilk tanzimi sırasında 6.500TL olarak yazılmış olan değerin sol baş tarafına farklı mürekkepli ikinci bir kalemle “1” rakamı ilave edilmek suretiyle, senet değerinin 6.500TL den 16.500TL ye yükseltilmiş olduğu, muhtemelen ilk tanzimde boş bırakılmış olan yazıyla değer hanesine ise, rakamla değer hanesine değer yükseltmek amacıyla yapılan ilaveye uygun olarak “onaltıbinbeşyüz” ibaresi yazılmak suretiyle senedin mevcut hale getirilmiş olduğu, yapılan bu değişikliklerde keşidecinin herhangi bir imzası bulunmadığından HMK 207. Maddesi uyarınca senedin 10.000 TL için hükümsüz olduğu, tahrifatsız bedeli olan 6.500TL için geçerli olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davacının 10.000TL asıl alacak yönünden borçlu olmadığının tespitine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Adli Tıp raporunda belirtildiği üzere “1” rakamı yazılan kalem ile yazı ile “onaltıbinbeşyüz” yazının aynı kalem olduğunun belirtildiğini, davalının kesinlikle “1” rakamını kendisinin eklemediğini, borçlunun senet düzenlenir iken ve yazı kısmını doldururken rakam kısmındaki “1” rakamını eklediğini, şayet müvekkili eklemiş olsa idi “1” rakamının yazıldığı kalem ile “onaltıbinbeşyüz” yazısının yazıldığı kalemin aynı olmaması gerektiğini, Mahkemece, Adli Tıp Kurumundan gelen rapordan sonra dosyanın hesap bilirkişisine tevdi edildiğini, gelen 05/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda icra takibine konu alacağın 6500 TL olarak dikkate alınması gerektiği yönünde görüş bildirildiğini, raporda “1” rakamı ile yazı ile yazılan on altıbin beş yüz yazısının kalemin aynı olduğunu bu nedenle on bin kısmının dikkate alınmaması gerektiğinin belirtildiğini, Mahkemece hesap bilirkişi raporu doğrultusunda ihtimale dayalı olarak karar verildiğini, kararda senedin ilk düzenlendiğinde eksik düzenlendiğinin kabul edildiğini, Mahkemeye yazılı kambiyo evrakı sunulmuş olmasına rağmen, davacının her hangi bir yazılı evrak sunamadığını, Senedin bir defa düzenlendiğini ve dosyadaki şekilde düzenlendiğini beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit davası olup, davacı; dava konusu senedin gerçekte 6.500 TL bedelli olarak düzenlendiğini ve bu bedelin de ödendiğini, bedel kısmına sonradan ”1” rakamı ve yazı kısmına ”on” ibaresi eklenmek suretiyle senedin 16.500 TL bedelli hale getirildiğini beyan ederek, davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davalı; senedin mevcut haliyle davacı tarafından düzenlendiğini savunmuş, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karar yukarıda belirtilen nedenlerle davalı yanca istinaf edilmiştir.Dava konusu senet incelendiğinde; Dosyaya sunulan Adli Tıp Kurumunun 25.09.2019 tarihli raporunda; dava konusu senette miktarın rakamla belirtildiği “16.500 TL” ibaresinin on binler basamağındaki “1” rakamının “6.500 TL ibaresinden farklı fiziki evsafta bir kalemle bulunduğu yere sonradan ilave edilmiş olduğu, miktarın yazıyla belirtildiği bölümdeki “onaltıbinbeşyüz” ibaresinin ise, miktarın rakamla belirtildiği bölümün sol baştaki “1” rakamı ile fark saptanmayan bir kalemle yazılmış olduğu, söz konusu “onaltıbinbeşyüz” ibaresinde ekleme yapıldığını gösterir yeterlilikte bulgu saptanamadığı hususları bildirilmiş olup, 6102 sayılı TTK’nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 676/1. maddesine göre; senet bedeli hem yazı hem de rakamla gösterilir ve iki bedel arasında fark bulunursa yazı ile gösterilen bedele itibar olunur.Davacı her ne kadar, senedin 6.500 TL bedelli düzenlendiğini ve senet bedeli olan 6.500 TL’nin ödendiğini iddia etmiş ve iddiasının delili olarak bir kısım tahsilat makbuzları sunmuş ise de; yukarıdaki paragrafta açıklanan nedenlerle, senetteki yazıl ile gösterilen rakama itibar edilerek, dava konusu senedin 16.500 TL bedelle düzenlendiğinin kabulü ile, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir.Açıklanan sebeplerle, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile,2- İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/12/2019 tarih, 2016/184 E., 2019/1628 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, bu kapsamda;3-Davanın reddine,4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;4/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL karar harcından peşin alınan 319,48 TL’den mahsuben fazla alınan 49,63 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, 4/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4/c- Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan 20,00 TL yargılama giderlerinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,4/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, 17.900 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 5/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,5/b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 62,45 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 211,05 TL’nin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,5/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 30/11/2023