Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/197 E. 2021/5 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/197
KARAR NO : 2021/5
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2017
NUMARASI : 2016/778 E. 2017/655 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
İSTİNAF KARAR TARİH : 14/01/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davcı hakkında Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile abonesiz elektrik borcu nedeniyle takip başlatıldığını, takibin usulsüz olduğunu, alacak tarihi itibari ile 10 yıllık zamanaşımının dolduğunu, davacının davalıya borçlu olmadığını ileri sürerek Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında konu edilen alacaklar nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının kullanmış olduğu 5971658 nolu tesisattan abonesiz şekilde elektrik kullanılması nedeni ile yönetmelik hükümlerine göre belirlenen borcun ödenmemesi üzerine takip başlatıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; dava konusu sözleşmenin 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, dava ve takip konusu faturanın 31/12/2002 vade tarihli olduğu, bu tarihten takip tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresini geçtiği gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davacının, abone olmadan elektrik kullandığını, davacı hakkında daha önce Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü … Esas ile icra takibi yapıldığını, bu takibin kesinleştiğini,Davacının abonesiz ve Usulsüz elektrik kullanımına devam ettiğini, kurum tarafından defalarca fatura tahakkuk ettirildiğini, 6111 sayılı kanun ile de geçmiş dönem fatura borçlarının tekrar yapılandırıldığını,Yapılandırmalar sonunda davalı kurumun kaçak/usulsüz elektrik kullanan tüketicilere karşı dönem alacakları için huzurdaki icra dosyası ile takibe geçtiğini,Ancak Yerel Mahkemenin, davacının kullanmış olduğu 5971658 tesisat ile ilgili delil listesinde de yer alan ilgili “tesisat cari endeks dökümü” “tesisat cari dökümü” borçlu ödeme döküm bilgilerini celp etmeden direk davacı beyanı ve icra açılış tarihi göz önünde tutarak davayı kabul ettiğini,Oysa hem bu tarih zaman aralığında yürürlükteki kanun değişikliği, af yasası ve borç yapılandırma yasaları ile birçok kez zamanaşımı sürelerinin kesildiğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen borca ilişkin olarak yürütülen icra takibi kapsamında borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelemesinde; 04/09/2015 tarihinde 4.073,00-TL asıl alacak olmak üzere faiz ve faizin KDV’si ile birlikte toplam 20.332,84 TL’nin tahsili amacı ile takip başlatıldığı, takip dayanağının 30.12.2002 son ödeme tarihli fatura olduğu, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacının abonesiz elektrik kullanarak sözleşme yapmaksızın davalının sunduğu hizmetten faydalandığı, böylelikle taraflar arasında sözleşme benzeri bir ilişki kurulduğu, 6098 sayılı TBK’nun 146. maddesi uyarınca eldeki davaya konu alacağın 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, eldeki davada, dava ve takip konusu faturanın 31.12.2002 son ödeme tarihli olduğu, bu tarihten takip tarihi olan 04.09.2015 tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresini geçtiği, her ne kadar davalı tarafça istinaf başvurusunda, zamanaşımının kesildiği ileri sürülmüş ise de, bu yönde dosyaya yansıyan bir bilgi, belge ve delilin bulunmadığı, konusu başka dönemlere ait borç tahakkuklarının somut dava açısından zamanaşımını etkilemeyeceği, dolayısıyla İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/07/2017 tarih ve 2016/778 E. 2017/655 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davalıdan alınması gerekli 1.388,93 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından yatırılan 378,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.010,29 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4- Davalı taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/01/2021