Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1952 E. 2023/1428 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1952
KARAR NO: 2023/1428
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12/12/2019
NUMARASI: 2016/308 E. – 2019/1343 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından … San. Tic. Ltd. Şti aleyhine Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/2883 D. İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını, ihtiyati haciz kararına istinaden Bursa …İcra Müdürlüğünün …sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takip dosyasından müvekkil şirkete üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini, söz konusu ihbarnamede dava dışı şirketin müvekkil şirketteki alacağı 27.409,81 TL üzerine haciz konularak yapılan ikinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz edilmemesi sebebiyle borç müvekkil şirketin zimmetinde sayıldığını, dava dışı şirketin müvekkil şirkete herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, ticari defterlerin incelenmesiyle durumun ortaya çıkacağını belirterek; Bursa …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesine istinaden müvekkil şirketin … San. Tic. Ltd. Şti’ne haczedilen 27.409,81 TL miktarda borcu bulunmadığının tespitini, icra dosyasına sunulmak üzere üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde menfi tespit davasının açıldığına dair yazı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresi içinde açılmadığını, davacı tarafından sunulan 21/06/2016 tarihli dilekçede davanın konusunun saptırıldığını ve tebliğ tarihinin tayinini talep ettiğini, davacının süresi geçtikten sonra Bursa 1.İcra Hukuk mahkemesinde 2016/362 esas sayılı dosyası üzerinden tebligat tarihine ve tebligata yönelik şikayette bulunduğunu ve davanın 2016/505 karar sayılı ilamla reddedildiğini savunarak; davanın reddini, davacının %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve beyan etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Bursa 1.İcra Hukuk Mahkemesi kararı uyarınca; İİK’nun haciz ihbarnamesini düzenleyen 89.maddesine uygun olarak davacıya çıkarılan bir haciz ihbarnamesinin olmadığı, davaya konu Bursa …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden üçüncü kişi durumundaki davacıya gönderilen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin usule aykırı gönderilmiş olmaları nedeniyle icra hukuk mahkemesi tarafından tebliğ işlemlerinin iptal edildiği ve hükmün kesinleştiği, buna göre davacıya gönderilen haciz ihbarnamelerinin usule aykırı olduğu ve davacı aleyhine yapılan haciz işlemlerinin haksız olduğu anlaşıldığından, davacının menfi tespit talebinin kabulüne, yargılama sırasında bedelin davacı tarafından ödenmiş olduğu anlaşıldığından” davacının ödemek zorunda olduğu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde de davacının talep ve delillerinde bulunmadığı üzere davacının işbu davada tebliğ tarihinin tespitini, süresinde açıldığını ve bu sebeple İİK 89/3 maddesi gereğince borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, hukuk davalarında mahkemelerin taleple bağlı kalmak zorunda olduğunu, davacının kendilerine 89/3 ihbarnamesinin tebliğ edildiğini kabul ve beyan ettiğini, dava sürecinde davacı tarafça davadan vazgeçme dilekçesi verilmesinin de mahkemece değerlendirilmediğini, davacının tebligatlara ilişkin müvekkil tarafın haklılığını kabul ettiğini gösterdiğini, dava dilekçesi eklerinde bulunmayan ve Genel Yetkili Mahkemece bağlı kalınması zorunlu olmamasına rağmen dava sonrasında açılmış olan Bursa 1. İcra Hukuk Mahkemesi 2019/53 E sayılı tebligat işleminin iptaline yönelik verilen kararına istinaden karar vermiş ve davacının 89/3 tebligatının tebliğinden itibaren açılması gereken açmış olduğu Menfii tespit davasında talebe bağlılık ilkesinin aşıldığını, tüm bu nedenlerle istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı tarafından Bursa … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyada gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesine istinaden müvekkil şirketin dava dışı borçlu şirkete borcunu borçlu şirkete haczedilen miktarda borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava ettiği, yargılama aşamasında icra dosyasına davaya konu bedelin ödendiği, davanın istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmıştır. Davacı vekili 18/03/2016 tarihli dilekçesi ile işbu davadan vazgeçtiklerini, vazgeçme doğrultusunda işlem yapılmasını talep ettiği, dosyada mevcut vekaletnamede davadan feragate yetkisi bulunduğu, mahkemece ara karar ile HMK 123. maddesi gereğince davacı hüküm kesinleşinceye kadar davalının açık beyanı ile davasını geri alabileceği hükmü gereğince davalı tarafa beyanda bulunulması için süre verildiği, davacı vekili tarafından 11.05.2016 tarihli dilekçesi ile davadan vazgeçtiklerine ilişkin beyanlarının dikkate alınmamasını, davadan vazgeçtiğine ilişkin beyandan vazgeçtiklerini belirtmiştir. HMK 307 ve müteakip maddelerinde feragat hükümleri düzenlenmiş olup HMK 307. maddeye göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. HMK 309/2’ye göre feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul kayıtsız şartsız olmalıdır. HMK 311. maddeye göre feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu halinde feragat ve kabulün iptali istenebilir. Somut olayda davacı vekili tarafından 18.03.2016 tarihli dilekçe ile davadan vazgeçtikleri, akabinde 11.05.2016 tarihli dilekçe ile davadan vazgeçtiklerine ilişkin beyandan vazgeçtiklerini belirtmiş ise de feragatin irade bozukluğu hallerinde iptali istenebileceğinden, davacı tarafından herhangi bir irade bozukluğu sebebi ileri sürülmediğinden ve ayrıca mahkemece HMK 123. maddesi uygulanarak ara karar düzenlenmiş ise de, HMK 123. Maddenin davanın geri alınması ile ilgili olup somut olayla ilgisi bulunmadığından ve sonuca etkisi olmadığından, mahkemece vazgeçme nedeniyle hüküm kurulması gerekirken esasa girilerek menfi tespit davasının kabulüne dair verilen karar bu nedenle yerinde değildir.Tüm bu nedenlerle davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b/2 maddesi gereğince kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın vazgeçme nedeniyle HMK 307 ve müteakip maddeleri gereğince reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, 2- İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/12/2019 tarih ve 2016/308 E., 2019/1343 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, bu kapsamda; 3-Davadan feragat nedeniyle davanın reddine, 4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;4/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2/3 oranında (1.872,36 TL nispi karar ve ilam harcının) nispi harç olan 1.248,24 TL karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile 1.193,84 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 4/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4/c- Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,4/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, 17.900 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,5/b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 34,30 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 182,90 TL’nin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,5/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1-g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 23/11/2023