Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/193 E. 2021/167 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/193
KARAR NO: 2021/167
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2017
NUMARASI: 2016/728 E. 2017/737 K.
DAVANIN KONUSU: İTİRAZIN İPTALİ)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/02/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı şirketin … Ltd. Şirketi olan ticaret ünvanını, … A.Ş. olarak değiştiğini, davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişki sebebiyle iki ayrı kur farkı faturası kesildiğini, davalı tarafın kur farkına itiraz ederek faturaları iade ettiğini, noter ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine, Bursa … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile başlanan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğinden, takibin durduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Kendilerine gönderilen faturalara noter kanalıyla itiraz ettiklerini, dolar kuru farkından kaynaklı borçları bulunmadığını, davalının borcu ödeme amacıyla üç ayrı çek verdiğini, çekleri ödeme zımnında ve ihtirazi kayıt ileri sürmeden alan davacının kur farkı talep edemeyeceğini, asıl borç ödenmekle fer’ilerinin de sona ermiş olacağını, taraflar arasındaki ticaretin Türk Parası ile yapıldığını, faturadaki USD ifadesinin kur farkına gerekçe olamayacağını, taraflar arasında bu yönde bir teamülde bulunmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmayacağını, bilakis davacı aleyhine haksız takip tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Mahkemece, taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, SMMM bilirkişi … tarafından sunulan 02/05/2017 tarihli bilirkişi raporundan; davacı … Ltd. Şti’nin inceleme konusu ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırıldığı, davacının ticari defterlerine göre davalı … Ltd. Şti nin takip tarihi (22/01/2016) itibariyle davacıya 12.963,90 TL borçlu olduğu, takibin 13.225,18 TL üzerinden yapıldığı, aradaki farkın, davalının ticari defterlerindeki hesap mutabakatı rakamı olan 261,16 TL’nin davacının cari hesabına alacak kaydedilmesinden kaynaklandığı, davalı … Ltd. Şti’nin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırıldığı, davalı … Ltd. Şti nin inceleme konusu ticari defterlerine göre davacı … Ltd. Şti’nin takip tarihi itibariyle bir borcunun görülmediği, taraflar arasındaki ticari ilişkide kur farkı uygulanacağına ilişkin bir anlaşma veya sözleşmenin dosyada görülemediği, tarafların ticari defterlerinde, daha önceki tarihlerde böyle bir uygulamanın olmadığının anlaşıldığı, taraf defterlerindeki uyumsuzluğun kur farkı faturalarından kaynaklandığı, kur farkı alacağının davacı defterlerinde kayıtlı olmakla birlikte, davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, dayanağına ilişkin fatura ve belgelerin davacı tarafça ortaya konulamadığı, sunulan cari hesap hareketlerinin kur farkı alacağını kanıtlamaya yeterli olmadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkide kur farkı uygulanacağına ilişkin yazılı bir anlaşma veya fiili ve sürekli bir uygulamanın varlığı da kanıtlanamadığı, reddedilen kısım yönünden davacının kötüniyetinin sabit görülmediği, gerekçeleriyle davanın reddine dair hüküm kurulmuştur. Davacı vekili; dava dilekçesine ekli faturalardan anlaşılacağı üzere müvekkili şirketin, davalı ile döviz cinsinden ticari ilişkisini sürdürdüğünden ” Taraflar arasında kur farkı uygulanacağına ilişkin fiili ve sürekli bir uygulamanın mevcut olduğunu “, Borçlu/davalı şirketin, Bursa … İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı takip dosyasındaki alacağa, alacaklıları zarara uğratmak kasıt ve kötü niyeti ile itiraz ettiklerinden, mahkemenin haksız ve hukuka aykırı kararında aleyhlerine olan kısımlar yönünden kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İstinaf incelemesi 6100 Sayılı HMK’nın 355 maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılmıştır. Davanın konusu; davacı ve davalı şirket arasında mevcut ticari ilişki sebebiyle davacı tarafça kesilen iki ayrı kur farkı faturasına, davalı tarafın itiraz ve faturaları iade etmesi üzerine, Bursa … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalı tarafça yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece tarafların ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ile; davacı … Ltd. Şti’nin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırıldığı, davacının ticari defterlerine göre davalı … Ltd. Şti nin takip tarihi (22/01/2016) itibariyle davacıya 12.963,90 TL borçlu olduğu, takibin 13.225,18 TL üzerinden yapıldığı, aradaki farkın davalının ticari defterlerindeki hesap mutabakatı rakamı olan 261,16 TL’nin davacının cari hesabına alacak kaydedilmesinden kaynaklandığı, davalı … Ltd. Şti nin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırıldığı, davalı ticari defterlerine göre davacı … Ltd. Şti’nin takip tarihi itibariyle bir borcunun görülmediği, taraflar arasındaki ticari ilişkide kur farkı uygulanacağına ilişkin bir anlaşma veya sözleşmenin dosyada görülemediği, tarafların ticari defterlerinde, daha önceki tarihlerde böyle bir uygulamanın olmadığının anlaşıldığı, taraf defterlerindeki uyumsuzluğun kur farkı faturalarından kaynaklandığı, kur farkı alacağının davacı defterlerinde kayıtlı olmakla birlikte, davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf kur farkı sebebiyle düzenlenen faturadan doğmaktadır. Kur farkına hak kazandığını iddia eden taraf bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür.Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 24/09/2019 tarih ve 2018/1718 -2019/4471 Esas ve Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; kur farkı alacağının doğması için, satışın yabancı para cinsinden yapılması yada kur farkı ödeneceğine dair sözleşmenin bulunması gereklidir. Tarafların ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu, kur farkı uygulaması konusunda teamül oluştuğuna ilişkin delil bulunmadığı tespit edilmiş olup, kur farkı faturasına konu sözleşme davacı tarafça dosyaya sunularak kur farkı alacağının sözleşmeden doğduğu da kanıtlanmamıştır. Davalının da kabulünde olan mal satış faturalarında birim fiyatının Dolar cinsinden olduğu sabit ve TBK 99. maddesi uyarınca, ülke parası dışında bir para birimi ile ödeme kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadığı takdirde, borcun ödeme gününde ödenmemesi halinde alacaklı aynen veya vade yada fiili ödeme günündeki rayiç değer üzerinden ödeme talep edebilir ise de, davacı taraf sözleşme sunarak ödemenin ülke parası dışında para birimi ile yapılacağını kanıtlamamıştır. Davalının, borcu ödemek amacıyla davacı … A.Ş.’ne üç ayrı çek verdiği, davacı tarafça ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin alındığı, dosya kapsamı ile sabittir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 07/12/2005 tarih ve 2005/4025-12248 Esas ve Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, yabancı para alacağında davalının seçimlik hakkını TL olarak kullanıp, alacağını TL olarak tahsil ettiği taktirde, alacaklının daha sonra kur farkı talep etmesi mümkün olmadığı gibi, davalının borcu ödemek amacıyla davacı … A.Ş.’ne üç ayrı çek verdiğinden, çekleri ihtirazi kayıt ileri sürmeden alan davacı taraf kur farkı talep edemeyeceğinden, istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 esastan reddi kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2017 tarih ve 2016/728 E. 2017/737 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- Davalı taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 5- Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 18/02/2021