Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1911 E. 2023/1350 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1911
KARAR NO: 2023/1350
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/01/2020
NUMARASI: 2019/186 E. – 2020/81 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında tanzim ve tastikli düzenleme 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şriketleri kanunu çerçevesinde Finansal Kurumlar birliğinde … tescil numaralı ile tescil edilen 14/07/2017 sözleşme tarihli … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve Finansal Kurumlar birliğinde … tescil numarası ile tescil edilen 10/05/2017 sözleşme tarihli … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve Finansal Kurumlar Birliğinde … tescil numarası ile tescil edilen 10/05/2017 sözleşme tarihli … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, davacı kiracı şirkete Beyoğlu … Noterliğinin 01/02/2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname keşide ederek 60 gün yasal sürede kira borcunun ödenmesini, ödenmediğinde Beyoğlu … Noterliğinin 22/10/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameler ile geçmiş kira ve temerrüt borçlarının ödenmesini talep etmiş olduklarını aksi taktirde sözleşmenin ihtarnameler sonucu ile fesih olabileceği fesih süreci sonundan itibaren 3 gün içerisinde sözleşme konusu malların tesliminin ihtar edildiğini, kiracının çekilen ihtarlarına rağmen borçlarını ödemediği gibi kendilerine yüklenen sorumluluğu kanuni yasal süre içerisinde yerine getirmediğini bu sebeple Finansal Kiralama Sözleşmesinin münfesih olduğunu, kiralama konusu malları bugüne kadar taraflarına iade etmediklerini, ileride telafisi imkansız zararları önleyebilmek için mülkiyeti müvekkili şirkete ait Finansal Kiralama konusu malların İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/616 Değişik iş sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir kararı alındığını, davalı şirketin Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/653 E. Sayılı dosyası ile konkordato başvurusunda bulunulduğunu belirterek açıklanan nedenler ile müvekkili şirkete, dava konusu malların teslimine tüm masrafların karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından dava dilekçesinde kiralanının müvekkilinden iadesine ilişkin ileri sürdüğü hususlar ve taleplerini kabul etmediklerini, huzurdaki davanın reddini, müvekkilini Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/653 Esas sayılı dava dosyası ile 1 yıllığına 19/02/2019 tarihli duruşmasında İİK nın 289/3 maddesi gereğince konkordato kesin mühleti verildiğini, geçici konkordato mühleti verilmesinden sonra İİK ‘nın 294. Maddesine göre borçlular hakkkında tedbir kararı alınmayacağı halde İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinden alındığını, icra takibi başlatılamayacağı halde istanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı numarasıyla icra takibi başlatıldığını, İİK 295. Maddesine göre muhafaza ve yakalama konulamayacağına rağmen muhafaza talep edildiğini ve yakalama konulduğunu, İİK ‘nın 29. ve 307. Maddelerine aykırı olarak sözleşme feshedildiğini , kanunun emredici birçok maddesinin hiçe sayılarak müvekkilinin zarara uğratıldığını belirterek açıklanan nedenler ile, davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; “Davacı tarafından davalı aleyhine acılan davanın KABULÜNE 1 ADET 2017 MODEL … TESCİL PLAKA NOLU … TİPİ … MARKA,ŞASİ SERİ NO:…,MOTOR SERİ NO:… LASTİK KANAL KAZICI VE YÜKLEYİCİ 1 ADET 2017 MODEL … TESCİL PLAKA NOLU … TİPİ … MARKA LASTİK KANAL KAZICI VE YÜKLEYİCİ ŞASİ SERİ NO:… MOTOR SERİ NO:… nin davacıya aynen TESLİMİNE, İhtiyati tedbirin karar kesinleşinceye kadar DEVAMINA ,” karar verilmiştir.
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava değerinin ödenmeyen kira bedeli üzerinden değil de araçların değeri üzerinden hesaplanması hem müvekkil şirketten alınan harçların hem de davacı vekili yararına hükmedilen vekalet ücretinin fazla ve hatalı hesaplanmasına sebep olunduğunu,. Bu nedenle davanın gerçek değeri (ödenmeyen kira bedeli) üzerinden açılmış olması gerektiğini, konkordato mühleti verildikten sonra şirket eskiye dair borçlarını ödeyemeyecek, alacaklılar arasında ayrım yapmamak üzere kesin mühlet içinde tasdik edilecek bir proje dahilinde ve konkordato komiserlerinin gözetiminde tüm alacaklıların alacaklarını eşitlik ilkesine uygun ve adaletli bir şekilde ödeyebileceğini, Kanun bu borçların ödenmesinde rehin-ipotek-çek-finansal kiralama-Amme Alacağı gibi durumlara ilişkin bir öncelik hakkı tanımamış, ayrım yapmadığını, dolayısı ile diğer borçlar dururken davacının ödemelerini yapmak hukuken mümkün olmadığını, davacı yan tarafından söz konusu Finansal Kiralama Sözleşmesine dayanılarak; Geçici konkordato mühleti verilmesinden sonra İİK 294. maddesine göre borçlular hakkında tedbir kararı alınamayacağı halde İstanbul 7. Ticaret Mahkemesinden alınmış, icra takibi başlatılamayacağı halde İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. numarasıyla icra takibi başlatılmış, İİK 295.maddesine göre muhafaza ve yakalama konulamayacağına rağmen muhafaza talep edilmiş ve yakalama konulmuş, İİK 296 ve 307. maddelerine aykırı olarak sözleşme feshedilmiş, kısacası kanunun emredici bir çok maddesi hiçe sayılarak müvekkil zarara uğratıldığını, hatta ve hatta bilirkişi raporunda iade şartlarının oluştuğu düşünülen ve davaya konu araçlar, davacı tarafından borcumuzun çok daha fazlası bir bedelle satıldığını, ve söz konusu satış müvekkil şirketin bilgisi dahilinde olmadığını, dolayısıyla araçlar nerede, ne zaman satılıp, satılan paranın ile ne yapıldığını,, araçların satışı sonrası para nereye kullanıldığını, borcun yahut alacağın söz konusu satışlar yapıldıktan sonra ne durumda tarafca bilinmediğini, bu hususa da bilirkişi raporunda değinilmediğini, bilirkişi raporunda yetersiz olduğunu, bu sebeplerle yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine, avukatlık vekalet ücreti ile yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını karar verilmesini talep etmiştir.
İstinafa Cevap: Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu olayda müvekkil ile davalı arasında, sunulan finansal kiralama sözleşmesi imzalanmış ve davalının sözleşmeye aykırı davranarak borcunu ödememesi üzerine sözleşme fesih edildiğini, fesih ihtarnamesinde geciken borç tutarı davalıya bildirilmiş, kanunen tanınmış olan 60 günlük süre içerisinde borcu ödemezse sözleşme konusu olan ve mülkiyeti müvekkile ait iki adet kanal kazıcı ve yükleyiciyi 3 gün içerisinde müvekkile iade etmesi gerektiği ihtar edildiğini, gönderilen ihtarnameye rağmen finansal kira borcu kiracı tarafından ödenmemiş ve tüm borç muaccel hale geldiğini, fesih için gerekli süreler dolduktan sonra malın iadesi ve sözleşmenin feshinin haklılığının tespiti için dava açıldığını, mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda da sözleşmenin feshinin haklı olduğu ve malların iadesi gerektiği yönünde değerlendirme yapılmış ve akabinde dosyadaki bilgi ve belgeler ile konkordato mahkemesince verilen kararlar da irdelenerek davamızın kabulüne ve mülkiyeti halihazırda müvekkile ait malların müvekkile iadesine karar verildiğini, davalı vekili bir diğer itirazında, almış oldukları konkordato mühlet kararı gereği müvekkile olan borcu ödemekle yükümlü olmadıklarını, finansal kiralama alacağına ilişkin herhangi bir öncelik hakkı tanınmadığını, konkordato mühlet kararı almış olmaları nedeni ile takip başlatılamayacağı ya da tedbirlerin uygulanamayacağını iddia ettiklerini, tarafca dava konusu mallara ekspertiz yaptırılmış ve 6361 sayılı kanunun 31/3 maddesi gereği ekspertiz raporu ve teminat mektubu yerel mahkeme dosyasına sunulduğunu, Davalı ya da vekilinin ne tarafımıza ne de müvekkile dosya ile ilgili bilgi almak maksadı ile herhangi bir başvurusu olmamıştır. kaldı ki bu hususun itiraza konu karar ile herhangi bir ilgisi bulunmadığını bu seplerle kötüniyetli temyiz nedini ile davalı ve vekili hakkında disiplin cezası uygulanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini davalı tarafın istinaf taleplerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek istinaf taleplerinin reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava finansal kiralama konusu malın iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında, 14/07/2017 tarihli … sözleşme numaralı ve 10/05/2017 tarihli … sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesi düzenlendiği , davacı tarafça davalıya keşide edilen Beyoğlu … Noterliğinin 01/02/2019 tarih … yevmiye nolu ve Beyoğlu … Noterliğinin 22/10/2018 tarih ve … ihtarnameleri ile 60 günlük mehil verilerek kira borcunun ödenmesi aksi halde sözleşmenin fesih olunacağının ihtar edildiği, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/616 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir kararı verilerek kiralama konusu malların tedbiren davalıya teslimine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece kira borcunun ödenmemesine dayalı sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, konkordato dosyasında dava konusu sözleşmelerle ilgili karar verilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği, konkordato sürecinde sözleşmenin feshi ile malların teslimine olanak bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. Davalı tarafından Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/653 Esas dosyası ile konkordato talep edilmiş, 19/09/2018 tarihinde geçici mühlet kararı verilmiş, 19/02/2019 tarihinde 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı verilmiş, kesin mühlet 1 ay uzatılmış, 19/06/2020 tarihinde konkordato tasdik talebi kabul edilmiştir. Kararda konkordato talep eden davacı talebi üzerine İİK 307/1 maddesi kapsamında rehinli mallar hakkında ertelenme hükmü bulunduğu, aynı maddenin 3. Fıkrası gereğince finansal kiralama konusu mallarla ilgili bir hüküm bulunmadığı anlaşılmıştır. 28/02/2018 tarihinde kabul edilen 7101 Sayılı Kanun ile İcra İflas Kanunu’nda konkordatoya ilişkin hükümlerde çeşitli değişiklikler yapılmış olup İİK’nun 7101 Sayılı yasa ile değişik 288/1 maddesi uyarınca geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Yine İİK’nun 7101 Sayılı Yasa ile değişik 296.maddesinde kesin mühletin sözleşmeler bakımından sonuçları düzenlenmiş olup maddenin 1.fıkrası uyarınca sözleşmenin, karşı tarafın konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arzeden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına, yahut borcu muaccel hale getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesi ile sona erdirilemez. Yine İİK’nun 7101 Sayılı Yasa ile değişik 307/3 maddesinde; borçlunun talebi üzerine tasdik kararında finansal kiralama konusu malların iadesi karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere aşağıdaki şartlarla ertelenebilir denilmiş ve bu şartlar sayılmıştır. Sayılan şartların tümünün gerçekleşmesi halinde erteleme kararı verilebilecektir. Kanun koyucunun finansal kiralama konusu malların finansal kiralayana iadesinin ertelenmesine dair özel düzenleme yaptığı, bunun da amacının konkordato müessesesinin sağlıklı bir şekilde işlemesine bir anlamda zemin hazırlamak olduğu gözönünde bulundurulmalıdır. Finansal kiralama sözleşmesinin kiralayan tarafından feshi durumunda kiracı malı iade ile yükümlüdür. (6361m.33) Finanasal kiralama konusu malların mülkiyeti kiralayana ait olduğundan kural olarak konkordato durumunda olsa dahi finansal kiralama konusu malların iadesi istenebilir. Ancak, yukarıda belirtildiği üzere İİK 307/3 maddesindeki yasal düzenleme ile borçlunun talebi üzerine, tasdik kararı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin karardan itibaren 1 yılı geçmemek üzere ertelenebilme imkanı getirilmiştir. Yasal düzenlemede açıkça borçlunun talebi, yasal düzenlemede belirtilen şartların tamamının gerçekleşmesi halinde konkordato tasdik kararı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenebileceği belirtilmiş olduğundan, bu düzenlemedeki yasal şartlara uygun mahkemece konkordato tasdik kararında finansal kiralama konusu mallara ilişkin bir tedbire hükmedilmemiş ise, konkordato projesinin başarıya ulaşmasını sağlamak için borçlunun malvarlığının korunması gerekçe gösterilerek finansal kiralama konusu malların iadesinin istenemeyeceği iddiasının kabulüne yasal olanak bulunmamaktadır. Somut olayda, Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/653 Esas -2020/229 Karar sayılı “Konkordato Tasdik Talebinin Kabulü” yönündeki tasdik kararında İİK 307/3 maddesi uyarınca finanasal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesi yönünde bir karar verilmediği, sözleşmenin konkordato talebi nedeniyle feshedilmiş olmadığı, ödeme planı çerçevesinde 2017-2018 dönemine ilişkin ödenmemiş kira borçları nedeniyle çekilen ihtarnamede belirtilen 60 gün süre içinde ödenmemesi üzerine haklı nedenle feshedildiği, konkordato tasdik kararı ile söz konusu malların iadesinin ertelenmediği dikkate alındığında aynı gerekçeye dayalı mahkemenin davanın kabulü yönündeki kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/01/2020 tarih ve 2019/186 E., 2020/81 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 41.313,88-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 10.328,47-TL harcın mahsubu ile bakiye 30.985,41-TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 08/11/2023