Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/19 E. 2020/8 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/19
KARAR NO: 2020/8
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İST. ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/07/2017
NUMARASI: 2015/1097 E. 2017/777 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/09/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı firma tarafından İstanbul Anadolu …İcra Müd.nün … E. Sayılı dosyasında çeke dayalı olarak aleyhine takip yapıldığını, icra takibine konu çekin arka yüzündeki imzanın kendisine ait olmadığını, atılan kendisinden sonraki ciranta olan … isimli şirketten zaten alacaklı olduğunu, buna rağmen kendisinin ciro zinciri de dikkate alındığında, alacaklı olduğunu bir firmaya böyle bir müşteri çeki vermesinin hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, bu hususta suç duyurusunda bulunduğunu, 07.06.2015 keşide tarihli, … seri nolu,16.750.TL bedelli … Beşevler Sanayi Şubesine ait çek nedeniyle borçlu olmadığının tesbitine, takibin kendisi iaçısından iptaline, davalının % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, ödeme emrinde bahsi geçen %10 çek tazminatı talebinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine başlatılan icra takibinin davacı açısından kesinleştiğini, davacının iddialarının davalı alacağının tahsilini sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, ciro zincirinde kopukluk olmadığını, iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, davaya konu çeki faturalardan kaynaklı borcuna karşılık kendisinden önceki cirantadan aldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; toplanan imza ve yazı örnekleri ile birlikte, icraya konu çek üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda, davacı ad ve imzasının davacıya ait olduğunun tespit edildiği, bilimsel ve teknik verilere dayalı olarak düzenlenen raporun benimsenmesiyle çekte yer alan imzanın davacıya ait olduğu kabul edilmiş, çek tazminatına ilişkin talebin değerlendirilmede ise, konuya ilişkin düzenlemenin TTK’nın 810 ve 783. maddelerinde düzenlendiği, çekin ibrazında ödenmemesi halinde bu bedellere çek hamilinin hak kazanacağı gerekçesiyle davacının bu yöndeki istemi kabul edilmemiş ve nihayetinde davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekil istinaf dilekçesinde özetle; Çek tazminatından dolayı sorumlu olmadığını, davanın kısmen kabul kısmen reddi gerektiğini beyan ederek mahkemece verilen kararı istinaf etmiştir.Davalı taraf istinafa cevap dilekçesinde, kararın onanmasını talep etmiştir.Dava, davacı aleyhine başlatılan icra takibine konu çek nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.Davacı, çekin arka yüzünde kendisine atfen atılan imzanın kendisine ait olmadığını beyan ederek çek nedeniyle boçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davalı ise ciro zincirinde kopukluk olmadığını, iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, davaya konu çeki faturalardan kaynaklı borcuna karşılık kendisinden önceki cirantadan aldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiştir.Mahkemece verilen kararı davacı taraf istinaf etmiştir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davaya konu 07/06/2015 keşide tarihli, … seri numaralı, 16.750,00 TL bedelli çek incelendiğinde; Davacının 2. ciranta olarak isim ve imzasının bulunduğu, davalının ise, son ciranta ve hamil olarak isim ve imzasının olduğu, şeklen ciro zincirinde bir kopukluk bulunmadığı, davacının, imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki iddiasına yönelik olarak yargılama sırasında mahkemece aldırılan 21/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda, davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, mahkemece bu rapora itibar edildiği, davacının da bu hususu istinaf konusu etmediği anlaşılmıştır.İleri sürülen istinaf sebeplerine göre, çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davacının çek tazminatından sorumlu tutulup tutulamayacağıdır.6102 Sayılı TTK’nun 783/3. maddesi; “Muhatap nezdinde karşılığı kısmen veya tamamen bulunmayan bir çek düzenleyen kişi, çekin karşılıksız kalan bedelinin %10’unu ödemekle yükümlü olduktan başka, hamilin bu yüzden uğradığı zararı da tazmin eder” hükmünü içermektedir. Çeki düzenleyen kimsenin, bu çekin karşılığı olan miktarı, ibraz süresi içerisinde muhatap banka nezdinde bulundurması zorunludur. Görüldüğü üzere çek tazminatından çeki düzenleyen (keşideci) sorumlu olup, cirantaların çek tazminatından dolayı sorumlulukları bulunmamaktadır. Somut davada, davacının 2. ciranta, davalının ise son ciranta ve hamil konumunda bulunduğu, davacının keşideci lehine aval da vermediği dikkate alındığında, davacının icra takip dosyasındaki 1.555,00 TL çek tazminatı yönünden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olmasının hatalı olması, ancak bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmemesi sebebiyle hükmün kaldırılarak yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1)a-Davacı tarafın istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1097 esas, 2017/777 karar sayılı, 13/07/2017 günlü kararının KALDIRILMASINA,b- Davanın KISMEN KABULÜ ile davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konu 07/06/2015 keşide tarihli, … seri numaralı, 16.750,00 TL bedelli çek sebebiyle talep edilen toplam 17.933,29 TL alacağın 1.555,00 TL’lik kısmı yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair istemin reddine, c- Kötüniyet tazminatı talebinin reddine,2) İlk derece yargılaması yönünden;a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 106,22 TL nisbi harcın, peşin alınan 306,26 TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 200,04 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,b- Davacı tarafça yapılan toplam 706,60 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 645,33 TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,c- Davalı tarafça yapılan toplam 33,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 30,59 TL’lik kısmının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’nin 13/(2) maddesine göre, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.555,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, e- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Asg. Üc. Trf.’nin 13/(1) maddesine göre, davanın red edilen kısmı üzerinden 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, f- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine 3- İstinaf yargılaması yönünden; a- Davacı vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine,b- İstinaf yargılaması sırasında davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 29,50 tebligat ve 44,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 159,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,d- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının taraflara iadesine Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42. maddesi ile değişik HMK’nun 362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 17/09/2020