Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1891 E. 2023/1353 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO 2020/1891 Esas
KARAR NO 2023/1353
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/01/2020
NUMARA: 2016/1166 E. – 2020/76 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şirket yetkililerinin rızasına aykırı şekilde elinden çıkan … A.Ş. Adana Şubesi tarafında verilmiş … sayılı çekin davalı … Bankası A.Ş.’ye sunulduğunu ve arkasının yazdırıldığını, daha sonra da İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından aleyhlerine icra takibi başlatıldığını, çek üzerinde bulunan imzanın kendilerine ait olmadığını, çekin sahte olarak imzalandığını, dava konusu çek ve icra takibinden ötürü borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde bildirdiği … sayılı çeke banka kayıtlarında rastlanılmadığını, bu nedenle de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararı:Mahkemece; “Davanın KABULÜNE, … sayılı 89.000,00-TL bedelli 17/11/2015 tarihli … Bankası A.Ş’nin Aksaray Şubesi tarafından verilmiş çeke ve bu çek nedeniyle başlatılan İstanbul ….İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına davacının borçlu olmadığının tespitine,%20 kötüniyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği çek numarası “…” olmasına rağmen, cevaba cevap dilekçesinde bu çek numarası değişiyor ve “…” olduğu, bankamız kayıtlarında dava dilekçesinde belirtilen numara ile sorguladığımızda herhangi bir kayda rastlanılmadığından cevap dilekçemizde açıkça çek bilgilerinin teyidi talep edildiğini, Bankaya gönderilen dilekçe ve tensip suretinde çek sureti de bulunmadığından mevcut kayıtlara göre cevap verildiğini, davacının dava tarihinden yaklaşık 10 ay kadar önce mahkemenize bildirdiği adrese gönderilen ödeme emrine itiraz etmesi için gereken süre kanunen kendisine tanındığı halde bu sürede takibe itiraz hakkını kullanmaması kanunun koruduğu menfaati ve hukuki korumayı kaldırdığını, ilgili çek, hukuken tüm geçerlilik şartlarına haiz bir çek olup, yetkili hamil müvekkil banka tarafından ibraz edilmesinde, ibraz edildiğinde karşılıksız çıkması üzerine davacı taraf aleyhine icra takibine başlanmasında hukuken hiçbir engel bulunmadığından icra takibi başlatıldığını, müvekkil banka özen yükümlülüğünün gereği olarak davaya konu çekin hukuken geçerli bir çek olup olmadığı hususunda incelemesini yaptığını müvvekkil banka çeki ciro ile ele geçiren iyi niyetli meşru hamil olup, davaya konu çek huzurunda atılmadığını, bu sebeplerle yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstinafa Cevap: Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İstinaf başvurusunda bulunan davalı yan, istinaf dilekçesinde özetle; Tarafça … Bankası A.Ş.’nin, İstanbul Aksaray Şubesi bazında yaptığı görüşmelerde, imzanın bariz bir şekilde müvekkil firma yetkilisine ait olmadığını uzun süre izah etmemize rağmen, diğer ciranta gözüken dava dışı firmadan kredi sözleşmesinden ötürü alacaklı olduklarını beyan edip, çekin arka yüzünün bir suretini vermekten imtina ettiği gibi, … Bankası A.Ş. Adana Şubesi’nin … hesabına bağlı … çekten dolayı aleyhimize icra takibi başlatacaklarını beyan ettiklerini, “davaya konu çeke rastlanılmamış olup, nerede olduğu tarafca bilinmediğini, davalı yanın Müvekkil aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, araç kayıtlarına haciz konulduğunu ve birçok kuruma haciz ihbarnamesi gönderildiğini, bunun üzerine İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/199 E sayılı davasıyla “usulsüz tebliğatın iptali” ile birlikte “Takibin İptaline” yönelik davayı ikame ettiklerini, İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi’nde açmış olunan dava 21.06.2019 tarihinde karara bağlanıp daha sonra kesinleşmesine rağmen davalı yan kötüniyetli ve müvekkili zarara uğratma çabasında vazgeçmeyerek istanbul … icra müdürlüğünün .. e sayılı dosyasındaki hacizleri fek etmediğini, bu sebeplerle davalı tarafın istinaf taleplerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek istinaf taleplerinin reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava İİK’nın 72/1. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı vekili, uyuşmazlık konusu çekin çalındığını ve çekteki imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığını beyanla İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasına konu çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini talep etmiştir. Kıymetli evrak olmasının yanında kambiyo senedi olan çek; Kanun’da öngörülen sıkı şekil şartlarına bağlı olarak düzenlenen, para borçlarını ödeme amacına özgülenmiş, yazılı ve soyut bir havaledir.Somut olayda; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında, davalı alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, takip konusu çekin … Adana Şubesine ait … seri numaralı 17.11.2015 keşide tarihli, 89.000,00 TL bedelli çekin keşidecisinin davacı şirket olduğu, … San. Tic. Ltd. Şti lehine düzenlendiği , lehtar tarafından ciro edilerek davalı bankaya verildiği ve karşılıksız kalması üzerine takibe geçildiği görülmektedir. İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017 /199 Esas; 2019 / 476 Karar sayılı dosyasında hazırlanan 04.01.2019 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konusu çek üzerindeki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisi …’in eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.Dosya kapsamına göre; dava konusu çek nedeniyle takip yapıldığı, ancak çekin keşidecisi olan davacı şirket yetkilisi adına atılmış olan imzanın davacı şirketin tek yetkilisi olan … eli ürün olmadığının tespit edildiği bu durumda çekin keşideci tarafından tanzim edilmemiş olması nedeniyle sahte çek olduğu, sahtecilik iddiası herkese karşı ileri sürülebilen defilerden olup çek hamillerinin iyiniyetli olup olmamaları hukuki sonucu değiştirmeyeceğinden, menfi tespit talebinin kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ancak, davalı bankanın çeki ciro yoluyla aldığı, yüz yüzelik ilkesinin söz konusu olmadığı, çekteki keşideci imzasının sahte olduğunu bilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle çeki takibe koymakta kötü niyetli veya ağır kusurlu kabul edilemeyeceği, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetli olmadığı anlaşılmıştır.Sonuç olarak , menfi tespit talebinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak kötüniyet tazminatı talebinin reddi gerektiği davalı vekilinin, istinaf başvurusunun bu yönden kısmen kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin İstinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, menfi tespit talebinin kabulüne, tazminat talebinin reddine dair karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile,2-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/01/2020 tarih, 2016/1166 E, 2020/76 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,3-Davanın Kısmen kabulüne 4-… sayılı 89.000,00-TL bedelli 17/11/2015 tarihli … Bankası A.Ş’nin Aksaray Şubesi tarafından verilmiş çeke ve bu çek nedeniyle başlatılan İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına davacının borçlu olmadığının tespitine,5-Kötün niyet tazminatı talebinin Reddine,6-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;6/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.079,59-TL karar harcından peşin alınan 1.519,90-TL’nin mahsubu ile 4.559,69 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 6/b-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan: 29,20 TL başvurma harcı, 1.519,90 peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 136,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 1.689,40 TL’nin, davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 6/c-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan, yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,6/d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine maddesine göre 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 7-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;7/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,7/b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 46,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 194,60-TL’nin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,7/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/11/2023