Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/189 E. 2021/3 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/189
KARAR NO : 2021/3
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/05/2017
NUMARASI : 2016/485 E. 2017/438 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 14/01/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri olan şirket yetkilisi … ait araçtan müvekkillerinin hamili olduğu çek ve senetlerin çalındığını, bununla ilgili müvekkillerinin ilgili başvuruları yaptığını, dava konusu çeke ödeme yasağı konulduğunu, bu çekin davalılarca icra takibine konu edildiğini ve bunun sonucunda menfi tespiti davası açıldığını, menfi tespit davasının müvekkillerinin açması gerektiğinden bahisle reddedildiğini, çekte müvekkillerinden sonra kopukluk olduğunu, müvekkillerinin davalı ile ticari faaliyeti olmadığını, aralarında bir borç alacak ilişkisi olmadığını belirterek davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, çekin taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; Dava konusu taleplere ilişkin Bakırköy 2.ATM’nin 2014/964 esas sayılı dosyası ile yargılama konusu yapıldığı, müvekkillerinin kusurunun bulunmadığı tespitinin yapıldığını, davanın reddedildiğini, müvekkilleri çeki teslim aldıktan sonra çeke ödeme yasağı verildiğini, müvekkillerinin kötü niyetli olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; Davacı … Şirketi’nin ticari defterlerinden yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin davanın açılmasından sonra yapılmış olduğu, dolayısıyla dava konusu olaya ilişkin delil niteliklerinin bulunmadığı, çekin arkasındaki tüm ciroların beyaz ciro oldukları ve davacı … Şirketi’nin ise çekte cirosunun bulunmadığı ile sair hususlar dikkate alındığında, çeki elinde bulunduran davalı … Şirketi’nin ve çekte cirosu bulunan …’ın dava konusu çeki iktisap ederken kötü niyetle hareket ettiğini ya da iktisapta ağır kusurunun bulunduğunu gösteren somut delil bulunmadığı, kötü niyetle hareket ettiklerine veya ağır bir kusurunun bulunduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde;Dava konusu çekin davacı firma yetkilisinin arabasından çalınan çeklerden olduğunu, davalı tarafın eline nasıl geçtiğinin bilinmediğini, çekte ciro zincirinde davacıdan sonra kopukluk olduğunun Bakırköy 2.Asliye Tic. Mahkemesinin 2014/964 E. Sayılı dosyası ve davalı tarafça yargılama sırasında sunulan Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/792 E. Sayılı dosyasına ilişkin rapor ile sabit olduğunu, Yapılan tespit sonucu dava konusu çekin … tarafından … Şirketine keşide edildiği; … Şirketi’nin ise borcuna karşılık olarak çeki müvekkil … Çerçeveye teslim ettiğinin sabit olduğu, ancak sonrasında davacı ile … şirketi ve … arasında herhangi bir ticari ilişki tespit edilemediğini, aynı şekilde çekin davalı …’a ne şekilde intikal ettiğinin de belirlenemediğini, dolayısıyla davacının ardından ciro zincirinin koptuğunu, dava konusu çekin davacının iradesi dışında elinden çıktığını beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, çek sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti ve çekin istirdadına yöneliktir.Davacı, davaya konu çekin lehdar şirket tarafından kendisine teslim edildiğini, ancak kendisinin çeki ciro etmeden çekin çalındığını, davalılar ile aralarında bir ticari ilişki bulunmadığını, çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığını iddia etmiş, davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti ise, çeki diğer davalı …’dan ticari ilişki nedeniyle aldığını, iyiniyetli hamil olduğunu ileri sürmüş, mahkemece davalıların kötüniyetli veya çeki iktisabında ağır kusurlu olduklarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davaya konu çek incelendiğinde; … seri numaralı, keşidecisi …Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti, lehdarı …Ltd. Şti olan 22.03.2014 keşide tarihli, 18.000,00 TL bedelli çek olduğu, çek arkasında sırasıyla … Ltd. Şti, …, …. San. ve Tic. Ltd. Şti, …Tic. AŞ. cirolarının bulunduğu, davacı firmanın cirosunun çekte yer almadığı, görülmüştür.Davaya konu çekin de aralarında bulunduğu bir kısım çekler yönünden hırsızlık suçu kapsamında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/25478 sr. numaralı dosyasında soruşturmanın devam ettiği görülmüştür.Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/964 Esas, 2016/243 Karar sayılı dosyasında, eldeki davaya konu çek nedeniyle dava görüldüğü, bu davada; keşideci …Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti ve lehdar …Ltd. Şti ‘nin davacı olduğu, davalıların ise eldeki davanın davalıları ile aynı olduğu, çek nedeniyle başlatılan icra takibi kapsamında davalılara borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 05.07.2017 tarih, 2016/10334 Esas, 2017/5628 Karar sayılı kararı ile onanarak 28.09.2017 tarihinde kesinleştiği, bu kararda; davalı firmanın çeki iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı değerlendirmesinde bulunulduğu görülmüştür.6102 sayılı TTK’nın 792. maddesiyle, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olacağı hüküm altına alınmıştır. Belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Somut olayda, çeke ilişkin hırsızlık suçundan yürütülen soruşturmanın infazen yakalama çıkarılmak suretiyle devam ettiği, Yargıtayca onanarak kesinleşmiş Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/964 Esas, 2016/243 Karar sayılı kararında, davalı firmanın çeki iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığının vurgulandığı, çek bir kambiyo senedi olup, kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiği, illeten mücerret olduğu, bu sebeple taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığına yönelik iddianın ispat açısından yeterli olmadığı, davalı firmanın çeki iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı, davacının bu husustaki ispat külfetini yerine getiremediği, davalıların çeki kötü niyetle iktisap ettiğine veya iktisabında ağır kusurlu bulunduğuna dair delil ibraz edemediği, dolayısıyla mahkeme kararında da bir isabetsizlik bulunmadığı, bu itibarla davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/05/2017 tarih ve 2016/485 E., 2017/438 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde İADESİNE,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine GETİRİLMESİNE,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14/01/2021