Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1853 E. 2022/194 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1853
KARAR NO: 2022/194
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/11/2019
NUMARASI: 2013/477 E. – 2019/1073 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/02/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Keşideci … olan … Bankası Meydan Edirne Şubesine ait … nolu hesaptan keşide edilen, 20/11/2013 keşide tarihli, … çek numaralı, 5.000,00 TL bedelli 1 adet çekin … Ltd. Şti’in müvekkiline ciro edilerek ticari alışveriş sebebiyle gönderildiğini, firma yetkilisinin çeki aracının içerisinden yaklaşık 131 çek ile beraber çaldırıldığını, bu konuda Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/20574 soruşturma nolu dosyasının açıldığını, çekin çalınmasından hemen sonra Bakırköy 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/324 esas sayılı dosya numarası ile çek zayi ve iptal davası açıldığını, 20/11/2013 tarihinde … Bankası Sefaköy Şubesi’nden davalılardan … Ltd. Şti. tarafından sordurulduğunu, mahkemenin ödeme yasağı kararının bu tarihte işlendiğini, müvekkili firmanın cirosunun sahte olarak kullanıldığını, imzalarının taklit edildiğini, yetkili hamil olduğunu, davalılardan … Turizmin devri kabil olmayan bir çeki piyasaya sahte bir imza ile sürdüğünü, öncelikle haksız tahsilatı engellemek adına ihtiyaten ve tedbiren durdurulma kararı verilmesine ve davanın kabulü ile müvekkilinin davalılara karşı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini, çekin çalıntı olduğunu öğrendiğini ve bankadan iade aldığını, söz konusu çeki bayisine iade eden müvekkilinin kendi ticari ilişkisi çerçevesinde çekin karşılığı olan miktarı kendi bayisinden aldığını, iyi niyetli 3. kişi konumundaki müvekkili bakımından davanın reddini istemiştir. Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle yetki itirazında bulunduğunu HMK 6 gereği yetkili mahkemelerin Ankara Mahkemeleri olduğunu, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili Ankara Mahkemelerine gönderilmesini, diğer davalı …’ın gıda malzemesi almak istediğini ve bedel olarakta çeşitli vadelerde müşteri çeki vermek istediğini beyan ederek çekleri müvekkiline bıraktığını, müvekkilinin banka ile çeklerin istihbaratını yapması neticesinde herhangi bir problem olmadığı yönünde bilgi aldığını, davalı …’ın toplam da 29.682,50 TL lik gıda ve temizlik malzemesi aldığını ve buna karşılık bu kişiden davaya konu çekin ciro yolu ile devir aldığını ve müşterilerine ciro yolu ile devir ettiğini, müvekkilinin icra takibi ile karşılaşmamak için devir ettiği çeklerin bedellerini ödeyerek geri almak zorunda kaldığını, TTK md.792 ye göre iyi niyetli 3. Kişi olduğunu, çekin meşru hamili olduğunu çalıntı olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını diğer davalı … hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına 2013/129267 hazırlık numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkamesince; “Takibe konu çekteki ciranta imzasının davacıya ait olmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile … Bankası A.Ş. Edirne Meydan Şubesine ait, keşide yeri Edirne, keşidecisi …, çek no: …, 20/11/2013 tarihli ve 5.000,00 TL bedelli çekten kaynaklı olarak davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,” karar verilmiştir. Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; 1-Davacı dava dilekçesinde çeki ciro yoluyla devraldığını ancak kaybettiğini , çekteki ciro imzasının sahte olduğunu ileri sürerek çeki sonradan ciro devir alan alacaklılara karşı borçlu olmadığının tespiti yönünde huzurdaki davayı açtığını, dava dilekçesinde müvekkili diğer davalıların kötü niyetli olarak çeki iktisap ettiklerini ileri sürmediğini, bu yönde bir delil de sunmadığını, 2-Çeki kaybeden ve sonrasında zamanında bankaya bilgi vermeyen davacının kusurlu olduğunu, evrensel hukuk ilkelerine göre hiç kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak elde edemeyeceğini, müvekkilinin, ayrıca sırf bu olay nedeniyle çeki ciro ettiği sonraki devir alana ödeme yapmak suretiyle çeki geri almak zorunda kaldığını, bu suretle ayrıca zarara uğradığını, 3-Dolayısıyla kendi kusuru ile bu davanın açılmasına sebebiyet veren davacının lehine olmak üzere müvekkil aleyhine yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hakkaniyet ile de bağdaşmadığını, dolayısıyla kararın bu yönü ile bozulması gerektiğini belirterek bu nedenlerle usul ve yasaya, hakkaniyete aykırı olan yerel mahkemenin müvekkili aleyhine yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmedilmesine dair kararının ortadan kaldırılarak , müvekkilin yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına dair karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava çalıntı çekten dolayı İİK 72. maddesi gereğince borçlu olunmadığının tespti davasıdır. Davacı dava dilekçesinde çeki ciro yoluyla devraldığını, ancak çekin rızası hilafına elinden çıktığını, çalındığın, çekteki ciro imzasının sahte olduğunu ileri sürerek çeki sonradan ciro devir alan davalı-alacaklılara karşı borçlu olmadığının tesbitini talep etmiş, bir kısım davalılar kendilerinin iyi niyetli hamil olduklarını ileri sürerek davanın reddini talep etmişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalılardan … Ltd. Şti. Vekili tarafından bu karar yukarıdaki sebeplerle istinaf edilmiştir.Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararda ayrıca yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili her ne kadar istinaf dilekçesinde, kendi kusuru ile bu davanın açılmasına sebebiyet veren davacının lehine olmak üzere müvekkil aleyhine yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hakkaniyet ile de bağdaşmadığını ileri sürmüşse de, dosya kapsamına göre, davacının, dava konusu çekin elinden rızası hilafına çıkmasından sonra gerekli girişimlerde bulunma noktasında herhangi bir kusuruna ve ihmaline rastlanmadığı gibi, bu davanın açılmasında hukuki yararının bulunduğu görülmektedir. 6100 Sayılı HMK’nun 312. maddesi; “Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmünü içermektedir. 6100 Sayılı HMK 312.maddesi hükmüne göre davalı tarafın yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamaması için davalının davaya sebebiyet vermemiş olması yeterli olmayıp aynı zamanda en geç ilk celse oturumuna kadar davayı da kabul etmesinin zorunlu olmasına, somut olayda davalı tarafın davayı kabul etmemiş bulunmasına göre mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/11/2019 tarih ve 2013/477 E., 2019/1073 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 341,55 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 86,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 255,55 TL harcın davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5- Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10/02/2022