Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1848 E. 2023/1341 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1848 Esas
KARAR NO 2023/1341
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2019
NUMARASI 2019/14 E. – 2019/1231 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile (14.000,00USD) 54.517,28 TL alacak takibi yaptığını, hakkında yapılan bu takibi e-devlet üzerinden öğrendiğini, takibin halen devam ettiğini, davalıya senetlerden dolayı 14.000,00 USD borcu olmadığını, takip konusu senetlerde USD ibaresinin kendi tarafından yazılmadığını, kendisinin TL olarak senedi verdiğini, bu hususun ticari defterlerinde sabit olduğunu beyan ederek, davalıya takip talebinde belirtilen borcunun olmadığının tespitine, takibin iptaline, davalının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu senetlerin davacı ile … arasında düzenlendiğini, müvekkilinin ciro yoluyla senedi aldığını ve alacaklı olduğunu, menfi tespit davası açan davacının davayı ilk alacaklı … ve müvekkiline birlikte yöneltmesi gerekirken sadece müvekkilini davalı olarak göstermesinin davanın husumet nedeniyle reddi sebebi olduğunu, müvekkilinin ciro yoluyla alacaklı olduğu senetlerin her ikisini de … bankasının İkitelli Sanayi/İstanbul şubesine tahsil için bıraktığını, gününde ödenmemesi nedeniyle ilgili banka şubesince davacıya protestolar gönderildiğini, ancak davacı tarafından bu ödememe protestolarına itiraz edilmediğini beyan ederek, açılan davanın reddine, müvekkili lehine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince; “davacının dava dışı senet lehtarı olan … malen kaydı ile 7000 USD bedelinde 2 adet senet düzenlenmiş ise de ticari defter incelemesinde senetlerin … tarafından 9.12.2017 tarihli 7000 TL ve 13.01.2018 tarihli 7000 TL olmak üzere 28.02.2017 tarihinde … yevmiye no ile 321 borç senetleri hesabında kayıt edildiği,Davacının senedi ciro ile devralan …’ye lehtar … ile ticari ilişkisi sonucunda 14.000 TL cinsinden borcu bulunduğu,Davacının davalıya ilgili icra dairesinde 14.000 TL borcu bulunduğu, 40.517,28 TL borçlu bulunmadığı,İcra takibinde takip edilen başka bir borçlu da bulunduğundan icra takibinin iptali talebinin reddedilmesi gerektiği,Davalının ciro vasıtası ile senet hamili sıfatı bulunduğundan kötüniyet tazminat talebi reddi gerektiği gerekçeleriyle, Davanın kısmen kabulüne, davacının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında 40.517,28TL borçlu olmadığının tespitine, (başka bir deyiş ile 14.000 TL borçlu olduğunun tespitine)Kötü niyet tazminat talebinin reddine,Takibin iptali yönündeki talebin reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bono üzerindeki USD yazısının davacının eli ürünü olup olmadığının araştırılmadığını, davalının bonoda bir ciranta olup, senedin hazırlanmasında bir rolünün olmadığını,Davacının ticari defterlerinde dahi davalıya TL cinsinden borçlu olduğunun kayıtlı olduğunu ancak buna rağmen Mahkemece borcun tümünün iptal edilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.Dava ve takip konusu 25.02.2017 düzenleme, 09.12.2017 vade tarihli, 7.000 USD tutarlı bono ile 25.02.2017 düzenleme, 13.01.2018 vade tarihli, 7.000 USD tutarlı bonolar incelendiğinde; keşidecisinin davacı …, lehtarının … olduğu, senetlerin arkasında sırasıyla lehdar ve davalı … cirolarının bulunduğu, aradaki iki cironun çizilmiş olduğu, bonoların ön yüzünde rakamla 7.000 ibaresinin yazılı olduğu, rakam üzerindeki matbu TL ibaresinin çizildiği, senet metninde yazı ile yedi bin ibaresinin yanında USD ibaresinin bulunduğu görülmüştür.Davacının senet keşidecisi olduğu, TTK 778/1-a maddesi gereğince bonolarda da uygulanması gereken TTK 687. madde gereğince, dava dışı lehtar … ile arasındaki temel ilişkiden kaynaklanan defileri, davalı hamile karşı ileri süremeyeceği dikkate alınmaksızın, mahkemece dava dışı lehtar ile keşideci arasındaki ticari ilişkiye ilişkin kayıtların incelenerek sonuca gidilmesi yerinde olmamıştır.Davacı, dava konusu senetleri TL cinsinden verdiğini USD ibaresinin kendisi tarafından yazılmadığını iddia etmiş, senetlerin ilk haline ilişkin fotokopi belgeleri dosyaya sunmuştur. Senetler incelendiğinde; bedel kısmında #yedibin# USD ibaresinin yer aldığı, senetlerin ilk haline ilişkin fotokopi belgelerde ise; yalnızca #yedibin# ibaresinin yer aldığı, davacının usûlüne uygun tutulan ticari defterlerinde dava konusu senetlerin TL cinsinden kayıt altına alındığı görülmüştür. 6102 sayılı Kanun’un 778 inci maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun’un 676 ncı maddesi hükmü uyarınca bono bedeli hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa yazı ile belirlenen bedele itibar olunur. Ancak bu kural rakam ile değer bildiren bölümde tahrifat yapılmaması hâlinde uygulanır. Somut olayda, senetlerin ön yüzünde rakamla 7.000 ibaresinin yazılı olduğu, rakam üzerindeki matbu TL ibaresinin çizildiği, senet metninde yazı ile olan kısımda matbu olan Türk Lirası ibaresi çizilmeden Amerikan doları yazılmış ise de bu durumun rakamla yazılan kısımla çelişkili olmadığı, yazıyla yazılan kısımda matbu Türk Lirası ibaresi silinmeden Amerikan Doları yazılmasının senetlerin üzerindeki diğer kayıtlar dikkate alındığında borçlanmanın Türk Lirasıyla yapıldığını göstermeyeceği, dolayısıyla senet metninde yazı ile olan kısımda matbu olan Türk Lirası ibaresi çizilmeden Amerikan doları yazılmış olmasının ve matbu kısımlarda yapılan değişikliğin senette tahrifat oluşturmadığı (bkz. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 23/03/2023 tarihli 2022/9151 Esas-2023/1986 Karar sayılı kararı) bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu sonucuna varılmıştır. Diğer yandan, davalı yan her ne kadar kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuş ise de; dosyanın tetkikinde, Mahkemece verilmiş bir ihtiyati tedbir kararının bulunmadığı, İİK’nun 72/4.maddesinde belirtilen koşulun gerçekleşmediği anlaşıldığından tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.Açıklanan sebeplerle, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davanın reddine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile,2- Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/11/2019 tarih, 2019/14 E. – 2019/1231 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, bu kapsamda;3- Davanın REDDİNE, 4- Kötüniyet tazminatı talebinin reddine,5- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 931,02 TL’den mahsubu ile fazla alınan 661,17 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,5/b- Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5/c- Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 5/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, 17,900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 6- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;6/a- İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,6/b- İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 80,40 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 229,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,6/c- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,7- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.