Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1839 E. 2023/1231 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1839
KARAR NO: 2023/1231
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/11/2019
NUMARASI: 2019/47 E. – 2019/855 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı banka tarafından Manisa …İcra Müdürlüğünde 16/09/2006 tarihinde başlatılan daha sonra davalı şirkete devredilerek … esas sayılı dosyası ile başlatılan takip ve haciz nedeniyle … A.Ş.nin halen oturmakta olduğu adreste adına kayıtlı bulunan taşınmazının üzerine haciz işlemi işlendiğini, Manisa 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/440 esas, 2010/219 karar sayılı kararında da görüleceği üzere … isimli şahsın Küçükçekmece Nüfus Müdürlüğünden üzerinde resmi yapıştırılmış bulunan sahte nüfus cüzdanı talep formu düzenleyerek içerisindeki bütün nüfus bilgileri kendisine ait olan nüfus cüzdanı temin ettiğini, nüfus müdürlüğü çalışanı …’ın Bakırköy 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/443 esas, 2009/170 karar sayısı ile yargılandığını, sahtecilik suçundan ceza aldığını, ayrıca konuyla ilgili olan tüm sorumluların cezalandırıldığını, ilgili şahsın nüfus cüzdanını temin ettikten sonra birçok bankadan hesap açtırdığını, çek karnesi aldığını, kredi kullandığını, … Manisa şubesinde de hesap açtırarak aynı işlemleri yaptığını, bu vesile ile oluşmuş olabilecek bahse konu borç ödenmediğinden banka tarafından icra işlemi başlatıldığını, …’dan alınan ve kullanılan çeklerle ilgili birçok mahkemelere sanık olarak çıkıp berat ettiğini, ayrıca gerçek sanık …’in 19/04/2007 ‘de yakalanıp tutuklandığını, bu şahıstan aynı bankanın vekili ile Manisa Ağır Ceza Mahkemesinde mağdur olarak katıldıklarını ve şikayetçi olduklarını, icra dosyasının gerçek sanık yakalandığı halde üzerinden kaldırılmadığını ve daha sonra ilgili şirkete yani … A.Ş.’ye devredilerek mağdur duruma düşmesine vesile olduğunu, bu nedenlerle başlatılan takip ve hacizden dolayı davalılara borçlu bulunmadığının tespitine, ödeme emrinin iptaline, taşınmazın üzerindeki haczin kaldırılmasına, ödeme emrine konu borcu karşılayacak miktarda teminat göstermeye hazır olduğundan dava sonuçlanıncaya kadar icra takip işleminin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı hakkında temlik alınan … A.Ş.tarafından Manisa …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, daha sonra temlik ile ilgili icra dosyasının kül halinde davalı şirkete temlik edildiğini, davalı şirketin bankanın açtığı takibe kaldığı yerden ettiğini ancak davacının kendisi ile iletişime geçerek borçlu olmadığını bildirmesi üzerine işlemlerini durdurduğunu, gerek bankadan kefil teyidi gerekse davacının verdiği evrakları inceleyerek iddianın geçerliliğini tespit etmeye çalıştığını, bu sırada yapılan inceleme ile davacının borçlu olmadığının, sahte kimlik kullanılarak adına hesap açıldığı ve asıl sorumlu olan şahsın ilgili olaydan ötürü ceza aldığının anlaşıldığını, işbu tespitten sonra sehven konan ilgili hacizlerin kalktığını, kendisinin takipten çıkarıldığını, ilgili harcın davalı şirket tarafından ödendiğini, davacının uğradığı maddi bir zararın söz konusu olmadığını, huzurdaki davanın takipten feragat edilmiş olması, şahıs hakkında hacizlerin fek edilmiş olması ve hakkında işlem yapılmamış olması nedeniyle zaten konusuz kaldığını, bu nedenlerle konusuz kalan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … T.A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu alacağın Beyoğlu …Noterliğinin 03/06/2008 tarih ve … yevmiye sayılı sözleşmesi ile … A.Ş.ye temlik edildiğini, bu nedenle davalı bankanın işbu davada taraf sıfatı bulunmadığından husumet itirazında bulunduklarını, davaya konu işlemlerin davalı banka tarafından yapılmadığından bankaya yöneltilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; “Davalı … A.Ş.’ye karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, Davalı … A.ş. aleyhine açılan davanın Kabulü ile, davacının Manisa …İcra Müdürlüğünün … E (… Yeni Esas) sayılı dosyası sebebiyle Borçlu Olmadığının Tespitine, ” karar verilmiştir.
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu takip, diğer davalı … T.A.Ş. tarafından başlatılmış olup, müvekkil … A.Ş. ‘ne temlik edildiğini, müvekkil şirket, davacı yanın kendisine başvurusundan sonra dava konusu takipteki hacizlerin fekkini gerçekleştirmiş ve harcını ödeyerek dosyanın infazını gerçekleştirdiğini, takibin açıldığı zaman davacı yanın gerçekten borçlu olup olmadığının tespitini yapabilecek konumda olmadığını,. takibin açılma tarihi gerek davacı yanın gerek ise davalı tarafların beyan ettiği üzere 16.09.2006 tarihi olduğu, takibe davacı yan tarafından yasal süresi içerisinde bir itiraz olmadığı gibi müvekkil şirkete 2015 yılında başvurulmuş ve huzurdaki davayı 2018 yılında ikame ettiğini, müvekkil şirkete, kendisine yapılan başvurudan itibaren ilgili icra takibini sonlandırdığı ve hacizlerin fekkini sağladığını davalı/müvekkil şirket aleyhine vekalet ücretine hükmedildiğini ancak davacı yanın kendisini davanın hiç bir aşamasında vekil ile temsil ettirmediğini, bu sebeplerle yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı, davalı banka tarafından Manisa …İcra Müdürlüğünde 16/09/2006 tarihinde hakkında başlatılan icra takibinin davalı şirkete devredilerek … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını ve haciz uygulandığını, Manisa 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/440 esas, 2010/219 karar sayılı kararında da tespit edildiği üzere nüfus bilgileri kendisine ait olan sahte nüfus cüzdanı temin eden şahıs tarafından birçok bankadan hesap açtırdığını, çek karnesi aldığını, kredi kullandığını, … Manisa şubesinde de hesap açtırarak aynı işlemleri yaptığını, icra dosyasının kaldırılmadığını ve daha sonra … A.Ş.’ye devredildiğini beyanla borçlu bulunmadığının tespitine, ödeme emrinin iptaline, taşınmazın üzerindeki haczin kaldırılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Manisa …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ; alacaklı … Manisa şubesi tarafından borçlular … Tic.Ltd.Şti., … ve … aleyhine 3.551,55 YTL asıl alacak ve ferileri toplamı 3.853,61 YTL üzerinden takip başlatıldığı, aynı takibin Manisa …İcra Müdürlüğünün … esası üzerinden devam ettiği, Manisa …İcra Müdürlüğünün 17/05/2019 tarihli cevabi yazısı ile borçlulardan … hakkındaki takibin 16/09/2006 tarihinde başlatıldığı ve devam ettiği belirtilmiştir. Davacı hakkında 3.853,61 YTL üzerinden takip başlatıldığı, dava değerinin bu miktar olduğu dikkate alındığında, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ise de; İstinaf yoluna başvurulabilecek kararlar 02.12.2016 tarihli RG’de yayınlanan 6763 Sayılı Kanun ile değişik HMK’nın 341. maddesinde düzenlenmiş olup, düzenlemeye göre, (2) Miktar veya değeri “üç bin” Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir. Buna göre HMK 341/2 maddesindeki parasal sınır 2019 yılı için 4.400,00 TL tutarındadır. Verilen karar, taraflar yönünden HMK’nın 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin niteliktedir. İstinaf başvurusunun davalı tarafça kesin bir karara karşı yapıldığı açık olduğundan HMK’nın 346/1. maddesi gereği ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi ve HMK’nın 346/2. maddesi gereği verilen istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararın istinafı halinde dosyanın dairemize gönderilmesi gerekirken, bu hususun yerine getirilmediği anlaşıldığından İstinaf başvurusunun HMK 352 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalı vekilinin İstinaf başvurusunun HMK 352. maddesi gereğince reddine, HMK 346 maddesi gereğince karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 341/4. maddesi delaletiyle 6100 Sayılı HMK’nun 352/1/b. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2-İstinaf talebinin esası incelenmediğinden taraf vekillerince tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde yatırana iadesine, 3-6100 Sayılı HMK’ nun 326/1 maddesi gereğince davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 4-6100 Sayılı HMK’nun 330. maddesi gereğince inceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine YER OLMADIĞINA, 5-6100 Sayılı HMK’ nun 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan gider avansının İlk Derece Mahkemesince İADESİNE, Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 352/1-b. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/10/2023