Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1836 E. 2023/1440 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1836 Esas
KARAR NO : 2023/1440
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2019
NUMARASI : 2017/212 E. – 2019/430 K.
ASIL DAVA : Endüstriyel Tasarım Hakkından Kaynaklanan Haksız Rekabet Ve Marka Hakkına Kecavüzün Tespiti, Maddi Ve Manevi Tazminat & Cezai Şartın Tahsili
KARŞI DAVA:Markanın Hükümsüzlüğü
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına tescilli olan … tescil numaralı “konveyör market şekil” markasına davalı tarafça haksız bir şekilde http://www…com/… internet adresinde kullanıldığını, müvekkilinin markasına tecavüz ettiğinin açık bir şekilde ortada olduğunu, müvekkili ile davalı … arasında sözleşme imzalandığını, ancak davalının yükümlülüklerine yerine getirmediğini, müvekkilinin eski çalışanı …ın satın alma departmanlarında çalıştığı için müvekkilinin kimlere, hangi koşullarda ne zaman mal sattığını bildiğini, bu bilgilerden yararlanarak davalı firma … ile birlikte müvekkilinin müşterisi olan … firmasına fiyat teklif mektubu gönderildiğini, bunun da haksız rekabet teşkil ettiğini, davalı tarafça pazarlanmaya çalışılan ürünlerin müvekkili ile kurdukları sözleşme ilişkisi kapsamında edindikleri müvekkilinin kalıpları olduğunu, müvekkili adına tescilli olan marka, tasarımların ile taraflar arasındaki sözleşmede belirtilen kalıpların kullanıldığının, n… firmaları ile … arasındaki ilişkinin tespitini, davalı … firmasındaki söz konusu kalıplara tedbiren el konulmasını, haksız rekabete konu fiillerin önlenmesi, iş bu ürünlerin üretim ve satışının önlenmesini, davalıların elinde bulunan tecavüze konu tüm ürünlere el konularak imhasını, söz konusu ürünleri satmaktan, sağlamaktan, satışa arz etmekten, ithal, ihraç etmekten, elde bulundurmaktan, satışa arz etmek üzere depolamaktan, internet üzerinde yahut sair mecralarda kullanmaktan men edilmesini, şimdilik … firmasının tecavüz eden sıfatıyla müvekkilinin tasarımını kullanmasından ötürü elde ettiği kazanç miktarı olarak 1.000 TL maddi, davalılarca taraflar arasında sözleşmeye dayalı bir ticari ilişkinin varolmasına rağmen müvekkilinin tasarımlarını kullanmasından ötürü doğan manevi zararın giderilmesi için 5.000 TL manevi tazminatın tahsilini, sözleşmesel ilişkiden doğan haksız rekabete konu fiillerin önlenmesi, ürünlerin üretiminin satışının önlenmesini, söz konusu ürünleri satmaktan, sağlamaktan, satışa arz etmekten, ithal ya da ihraç etmekten, elde bulundurmaktan, satışa arz etmek üzere depolamaktan, internet üzerinde yahut sair mecralarda bu amaçlarla kullanmaktan men edilmesini, kalıpların müvekkiline iadesini, belirsiz alacak davası olarak 2.000 TL tazminatın tahsilini, 5.000 TL manevi tazminat tahsilini, davaya konu … tescil numaralı “konveyör market şekil” markasının tek başına yahut çeşitli tali unsurlarla birlikte, davalı tarafın ürünlerinde, hizmetlerinde, reklam ve tanıtımlarında, internette yahut sair mecralarda her türlü tanıtım malzemesi ve basılı evrakta, faturalar ve benzeri ticari dokümanlarda kullanmasının önlenmesini, “konveyör market şekil” ibaresine haiz davalı şirket araçlarından ve mallarından silinmesini, imhasını, Baransan firmasının tecavüz eden sıfatıyla müvekkili tasarımını kullanmasından ötürü elde ettiği kazanç miktarı olarak örnek lisans bedeli olarak 2.000 TL maddi , 5.000 TL manevi tazminatın tahsilini, davalı tarafın internet üzerinde yaptıkları kullanımlarının önlenmesini, kararın Türkiye de yayın yapan gazetelerden birinde yayınlanmasını talep ve dava etmiştir. Davacı yan 28.06.2019 tarihli ıslah harcı ve dilekçesinde özetle; Tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulmasına, davalıların elinde bulunan tasarıma tecavüz mahiyetindeki kalıp ve ürünlere el konulmasına ve imhasına, 20.000-TL maddi tazminat ve 5.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkile verilmesine, markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulmasına, davalıların elinde bulunan müvekkile ait “konveyor market”+ şekil markalı ürün ve tanıtım malzemesine el konulmasına ve imhasına, 20.000-TL maddi tazminat ve 5.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesine, sözleşmeye aykırılık nedeniyle haksız rekabetin tespiti, men’i ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, sözleşmesel ilişkiden doğan (sözleşmedeki cezai şarttan doğan tazminat hakkı olarak) 50.000 Euro maddi tazminat ve 5.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin muhteviyatı tüm tasarımları için talepte bulunduğunu kapsadığını ancak talep kısmında bu konuda açıklık bulunmadığını, hükümsüz tasarımların korumadan yararlanamayacağını, davacının koruma süresi biten … tescil numaralı tasarımlarının tümünün ayırt edici özellikleri olmayan sadece geometrik şekiller barındıran ve tescili mümkün olmayan ürünler olduğunu, bilirkişi incelemesini tek taraflı olduğu için itiraz hakkını kısıtladığı için kabul etmediklerini, dava konusu ürünlerin 11.02.2012 tarihinden evvel gerek müvekkil firma ve gerekse pek çok şirket tarafından piyasaya sürüldüğünü, bu ürünün anonim ürün olduğunu ve tescil edilemez olduğunu, davalı …’ a yönelik iddiaların yersiz olduğunu, davacının çalıştığı hiçbir firma ile başka firmalar çalışamaz şeklinde bir kaidenin mevcut olmadığını savunarak asıl davanın reddini, karşı dava olarak davacıya ait anonim nitelikte ve tescil edilebilir özelliğe haiz olmayan … tescil numaralı markanın iptalini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “…Bakırköy 1.FSHHM’nin 2013/249 esas-2014/42 karar sayılı yetkisizlik dosyasında alınan rapor , ürün kataloğları, alan adı görselleri, taraflar arasındaki 11.2.2012 tarihli sözleşme, karşı davalının ürünlerin daha önce yurt dışı firmalarınca davacıdan önce üretildiğine dair internet çıktıları,yüksek mahkeme ilamları, alınan dört bilirkişi raporları birlikte mütalaa edildiğinde; asıl davada; Tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması keza 20.000-TL maddi tazminat ve 5.000-TL manevi tazminat istemlerinin ayrı ayrı REDDİNE,Davalı eylemi marka hakkına tecavüz olarak kabul edildiğinden markaya tecavüzün tespitine, önlenmesine, durdurulmasına yönelik davanın KABULÜNE, BK hükümlerine göre takdiren 556 sayılı KHK 66/b kapsamında 10.000 TL maddi tazminat ve 5.000-TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, maddi tazminat isteminde fazla talebin reddine, Sözleşmeye aykırılık iddiası kapsamında talep edilen haksız rekabetin tespiti, men’i ve sonuçlarının ortadan kaldırılması, sözleşmeden doğan cezai şarttan doğan tazminata dayalı talep edilen 50.000 Euro maddi tazminat ve 5.000-TL manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE, Davacı markasına tecavüz kapsamında hükmün ilanında hukuki yararı bulunduğundan ,karar kesinleştiğinde hükmün Türkiye çapında tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına, masrafın davalılardan tahsiline, karşı davada markanın hükümsüzlük şartlarının bulunmadığı anlaşıldığından karşı davanın reddine” karar verilmiştir.Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Kabulü yönelik kısımlar yönünden istinaf taleplerinin olmadığını ancak markaya tecavüz tespit edilmişse de, mahkemece markaya tecavüz nedeniyle hükmedilen tazminat miktarının düşük olduğunu taleplerinin tamamı yönünden, yani 20.000-TL maddi tazminat ve 5.000-TL manevi tazminatın kabulüne karar verilmesini ve erişimin engellenmesine ilişkin hüküm tesis edilmediğinden bu yönde karar verilmesi gerektiğini, yoksun kalınan kazancın hesaplanmasının talep edildiğini ancak davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmaktan imtina ettiğini, taraflar arasındaki ilişkiden kaynaklı olarak davalıların kötü niyetli olduğunun açık olduğunu, somut olayın özellikleri ve kusurun ağırlığı ve davalı şirketin mali kayıtlarına göre yüksek kazançlı olduğu dikkate alınarak daha yüksek tazminat belirlenmesi gerektiğini, -Kararın gerekçesinde belirtilenin aksine, davalıların internet sitesindeki kullanımları bakımından taraflarınca kullanımın kaldırıldığı yönünde bir beyanda bulunulmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı şimdilik kullanımını durdurmuşsa dahi, bu yönde mahkeme kararıyla kısıtlanmadığından, ileride kullanıma devam etmesi bakımından önünde hiç bir engel bulunmadığını, internet sitesine erişimin engellenmesi yönünden taleplerinin hükme bağlanmamasının hukuka uygun olmadığını, kararın bu yönden kaldırılması ve davalının internet sitesine erişimin engellenmesi yönünden ve önceki ihtiyati tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamı yönünden karar verilmesi gerektiğini,-Tasarıma tecavüzün tespiti yönünden yapılan incelemenin yeterli olmadığını, raporların hükümsüzlük talep edilmeyen tasarımlar yönünden eksik incelendiğini, rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, raporlarda marka patent bilirkişisinin bulunmadığını, koruması devam eden 2010/02581 numaralı, … numaralı, … numaralı, 2011/07979 numaralı tasarımların incelemeye dahil edilmişse de, bu tasarımların yine hükümsüzlük şartlarını taşıyıp taşımadıklarının dava konusu olmamasına rağmen incelendiğini, bilirkişiler … ve … tarafından tanzim edilen Ek Raporda da incelemenin eksik yapıldığını, sadece mali yönden hesap için mali bilirkişi tarafından dosya ele alındığını ve sözleşmeye aykırılık yönünden mali inceleme yapıldığını, -Sözleşmeye aykırılık kapsamında haksız rekabetin tespiti, men’i ve sonuçlarının ortadan kaldırılması bakımından haksız rekabet anlamında bilirkişilerce müvekkili aleyhine herhangi bir tespit yapılmadığını, haksız rekabet yönünden raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediğini, müvekkilinin koruma süresi dolmuş tasarımları yönünden haksız rekabet hükümlerine göre tespit ve tazminata hükmedilmesi gerektiğini, taraflar arasında geçerli olan ve davalı tarafından hiç bir zaman inkar edilmemiş bulunan bir ticari sözleşme olduğunu ve bu ticari sözleşmeye göre davalı şirketin yüklendiği edimleri yerine getirmediğinin delilleri bulunduğu ancak mahkemece delillere itibar edilmediğini, -Mahkeme gerekçesinde kalıpların davalı şirket tarafından müvekkiline iade edilmesi nedeniyle sözleşmeye aykırılığın olmadığının belirtildiğini ancak sözleşmeye aykırılığın zaten kalıpların sözleşme kapsamı dışında davalı şirketçe kullanılması ve taklit profil üretilmesiyle gerçekleştiğini, davalı kalıplarının müvekkiline sonradan iade edilmiş olmasının önemli olmadığını, davalının sözleşmeye aykırı olarak kalıpları kendine taklit ürün üretmekte kullandıktan sonra zaten sözleşmeye aykırılığın gerçekleşmiş olduğunu, Mahkeme tarafından, sundukları ispata yarar delillerin gereği gibi değerlendirilmediğini ve delillerinin de toplanmadığını, mali yönden bilirkişi raporunun tam aksi yönünde hüküm tesis edildiğini, mali bilirkişi raporundan sonra mahkemece rapor yetersiz görülerek yeniden rapor da alınmadığından, iş bu davanın belirsiz alacak davası olup bilirkişi incelemesiyle alacak belirli hale geleceğinden, taraflarınca son mali rapora göre talep artırıldığını davanın, harç ödenerek ıslah edildiğini, arttırılan talep bakımından sürpriz karar nedeniyle daha fazla vekalet ücreti ve yargılama gideri ödemek durumunda kalındığını, kararın bu kısmının sürpriz karar yasağı ve adil yargılanma ilkesine de aykırı düştüğünü, kararın kaldırılarak yeniden tüm taleplerinin kabulü yönünde hüküm kurulmasını talep etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Endüstriyel tasarım uzmanlarının markadan kaynaklı tazminat hesabı yapılamayacağını beyan ettiklerini, bilirkişilerin net ve somut tecavüzden bahsetmediklerini, bu nedenle yerel mahkemece tazminat hesabı yapılmasının doğru olmadığını,-Bilirkişilerin tahmine dayalı rapor tanzim ettiklerini, kalıpların kullanıldığına dair dosyada somut tespit olmadığını, markanın dava konusu ürünün genel ve yaygın kullanılan ismi olduğunu, ayırt edici karakterinin zayıf olduğunu, dosyaya ürünün yurt içi ve yurt dışı kullanımına ilişkin deliller sunduklarını ve bunların dikkate alınmadığını, Konveyor Şekil Market ibaresinin internette pek çok sitede çıktığı yurt dışında da ürünün adı olarak kullanıldığını, bu nedenle marka olamayacağını, bilirkişilerce ürünün yaygın isminin hükümsüzlüğü talep edilen bu isim olup olmadığının incelenmediğini, Türkiye çapında tescil edilmiş bir ürünün dünyada aynı isimle kullanılmasının ismin marka değil ürün adı olduğunun en net kanıtı olduğunu, hükümsüzlük talebinin reddinin hukuka aykırı olduğunu, hükmün aleyhe olan kısımlarının kaldırılması suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Asıl davanın; tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, tazminata hükmedilmesi, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, tazminata hükmedilmesi, sözleşmeye aykırılık nedeniyle haksız rekabetin tespiti, men’i ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, sözleşmesel ilişkiden doğan sözleşmedeki cezai şarttan doğan maddi ve manevi tazminat ile web sitesi olan “www…..com” adresli web sitesine erişimin engellenmesi taleplerine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.Karşı davanın; davacıya ait … tescil numaralı markanın hükümsüzlüğü olduğu anlaşılmıştır.Mahkemece, karşı davanın reddine, asıl davanın marka tecavüzü yönünden kısmen kabulüne, diğer istemler yönünden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf isteminde bulunulmuştur.6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesinde; “Mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması yada talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması” halinde bölge adliye mahkemesince, esasın incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine kesin olarak karar verileceği düzenlenmiştir.Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, kararında taleplerin herbiri hakkında verilen hükmü göstermesi gerekir (HMK mad. 26 ve 297/2). HMK’nun “Taleple Bağlılık İlkesi” başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir. HMK 297/2. maddede; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Dosya incelendiğinde, davacının tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, tazminata hükmedilmesi, Markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, tazminata hükmedilmesi, sözleşmeye aykırılık nedeniyle haksız rekabetin tespiti, men’i ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, sözleşmesel ilişkiden doğan sözleşmedeki cezai şarttan doğan tazminat ve web sitesi olan “www…com” adresli web sitesine erişimin engellenmesi taleplerinin ayrı ayrı bulunduğu ancak internet sitesine erişimin engellenmesi yönünden olumlu, olumsuz hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır. Mahkemenin kabulüne göre de; bilirkişi raporları incelendiğinde raporlar arasında çelişki bulunduğu, koruması devam eden … numaralı, … numaralı, … sayılı tasarımların yeterli olarak incelenmediği, dış görünüm itibariyle inceleme yapılması gereken tasarımlar olduğu, davacı vekilinin 13.06.2017 tarihli dilekçesinde davalıdan satın alınan ürün numuneleri ve faturaların sunulduğu, dosya kapağında buna ilişkin 30/05/2014 tarihli “kutu içinde ürün depoya alındı” açıklamalı tutanak bulunduğu, bilirkişilerce numunelerin incelenip incelenmediği, davacı tasarım tescil belgeleri ile karşılaştırmasının yapılıp yapılmadığının rapor içeriğinden anlaşılamadığı, denetime elverişli rapor bulunmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince davacı taleplerinden, internet sitesine erişimin engellenmesi yönünden hüküm kurulmadığı, kurulmayan bir hükmün denetlenmesinin mümkün olmadığı gibi, mahkemenin hüküm kurduğu tasarıma tecavüze ilişkin dava yönünden de sunulan numunelerin incelenmediği, eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla; davacı-karşı davalı vekilinin sair istinaf sebepleri bu aşamada incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulüne,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi uyarınca kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 26. ve 297/2. maddeleri kapsamında değerlendirme yapmak ve diğer eksik hususlara ilişkin yeniden esas hakkında karar vermek üzere dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine, dosyanın Dairemizin kararında işaret edildiği şekilde yargılamaya devam edilmek üzere kararın kaldırıldığı göz önüne alınarak davalı-karşı davacı vekilinin istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davacı- karşı davalı vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf isteminin KABULÜ’ne; 2- İstanbul 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 07/11/2019 tarih, 2017/212 E. 2019/430 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, 6100 Sayılı HMK’nın 26. ve 297/2. maddeleri kapsamında değerlendirme yapmak ve diğer eksik hususlara ilişkin inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,5- İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendilerine iadesine,6- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,7- İstinaf yasa yoluna başvuran taraflar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1-g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 23/11/2023