Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1827
KARAR NO: 2023/1325
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/11/2019
NUMARASI: 2019/121 E. – 2019/1091 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri kanunu çerçevesinde Finansal Kurumlar Birliği’nin 01.04.2016 tarih ve … tescil numaralı, 18359 sayılı Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedilerek 1 Adet 2017 Model … Marka … model, Motor Seri numarası …, Şase Seri Numarası … olan … Tipli Paletli Ekskavatör ile Finansal Kurumlar Birliği’nin 28.03.2017 tarih ve … tescil numaralı, 19996 sayılı Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedilerek 1 Adet 2017 Model … marka, … model seri numarası …, Motor Numarası … olan … Tipli Paletli Ekskavatör’ün davalı tarafa teslim edildiğini, davalının Finansal Kiralama Sözleşmelerinden doğan vadesinde ödenmeyen borçları nedeniyle, Beyoğlu … Noterliği’nin 11/04/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ve Beyoğlu …. Noterliği’nin 15/02/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek borçların 60 gün içerisinde ödenmediği takdirde sözleşmenin fesholunacağı ve sözleşme konusu malın 5 gün içinde şirkete teslim edilmesi gerektiğinin ihtar edildiğini ancak davalının borcunu ödemediğini ve sözleşmelerin bu nedenle feshedildiğini beyan ederek, mülkiyeti müvekkili şirkete ait bulunan menkul malların teslim alındığı şekilde iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince;”davalı kiracının Finansal Kiralama Sözleşmelerinde belirtilen ödeme tablosu dahilinde kira bedelini ödemediğinden temerrüte düşerek Finansal Kiralama Sözleşmelerini ihlal ettiği, davacı kiralayanın sözleşmeleri haklı nedenle feshettiği, davacı ihtarnamelerinin davalı tarafa tebliğ olunduğu, 60 günlük ve devamında 3 günlük bekleme süresinden sonra davanın süresinde açıldığı, davacının iddialarını ispat ettiği gerekçeleriyle davanın kabulüne,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu borcun dosyadaki davacı vekili ve müvekkil arasında yapılan anlaşma gereği ödendiğini, müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkil aralarındaki sözlü protokol gereği vade tarihlerinde belirtilen tüm borcu (asıl alacak, vekalet ücreti ve tahsil harcı ile birlikte) ödediğini ve 10.10.2019 tarihinde son taksiti de vekilin hesabına yatırarak borcu bitirdiğini, ancak müvekkilinden alınan hiçbir tahsilatın alacaklı ve vekili tarafından icra dosyasına bildirilmediğini, bu nedenle icra dosyasının halen derdest olduğunu, müvekkili karşı taraf ile anlaşmasına istinaden ödemeleri eksiksiz gerçekleştirdiğinden iş bu davayı da takip etmediklerini, müvekkiline 28.12.2019 tarihinde tebliğ edilen ilam vekalet ücretinin tahsiline ilişkin icra emri nedeni ile karardan haberdar olduklarını, davacıya tüm borcu ödemesine rağmen malın iadesine ilişkin davanın devam ettirilmesi ve neticesinde malın iadesine karar verilmesinin hatalı olduğunu,Müvekkilinin davacı vekilinin hesabına 08.03.2019 tarihinde 20.000 ve 10.000 TL, 04.04.2019 tarihinde 45.000 TL, 22.04.2019 tarihinde 25.000 TL, 14.06.2019 tarihinde 50.000 TL, 17.06.2019 tarihinde 20.000 TL, 10.09.2019 tarihinde 60.000 TL ve 10.10.2019 tarihinde 90.000 TL borç ödemesi olmak üzere toplamda 320.000 TL ödeme yaparak borcu kapattığını beyan ederek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, taraflar arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesine konu malın kira bedelinin ödenmesinde temerrüte düşülmesi nedeniyle sözleşme konusu malın iadesi talebinden kaynaklanmaktadır.Davacı, davalının sözleşmeden kaynaklanan borcu ödemede temerrüte düştüğünü iddia etmiş, davalı istinaf başvurusunda; sözleşmeden kaynaklanan borcu davacı yanın vekilinin hesabına ödediğini savunarak ödeme def’inde bulunmuştur.Taraflar arasında 01.04.2016 tarih ve … tescil numaralı, 18359 sayılı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve 28.03.2017 tarih ve … tescil numaralı, 19996 sayılı Finansal Kiralama Sözleşmesinin akdedildiği ve sözleşmeler uyarınca dava konusu malların davalıya teslim edildiği hususlarında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamakla birlikte, uyuşmazlık; davalının sözleşmelerden doğan kira bedellerini ödememesi nedeniyle temerrüte düşüp düşmediği ve buna göre sözleşmelerin usulüne uygun olarak feshedilip edilmediği, dolayısıyla davalıya teslim edilen menkul malların davacı şirkete aynen iadesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.Toplanan delillere, tarafların iddia ve savunmalarına göre; taraflar arasında yapılan finansal kiralama sözleşmesi gereği davalı yanca ödenmesi gereken kira bedellerinin ödenmediği gerekçesiyle davacı şirket tarafından Beyoğlu … Noterliği’nin 11/04/2018 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiği, ihtarnamenin usûlüne uygun olarak 12.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, her ne kadar davalı yanca; sözleşmeden kaynaklanan borcun davacı vekilinin hesabına ödendiği iddia edilmiş ise de; ihtarnamenin tebliği tarihinde ve ihtarnamede verilen süre içerisinde borcun tam olarak ödenmediği, davalı yanca yapıldığı ileri sürülen ödemelerin de icra takibi aşamasında yapıldığının bizzat istinaf dilekçesinde kabul edildiği, davalının borcu ödemede temerrüte düşmüş olması sebebiyle davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu ve 6361 sayılı kanunun 33/1.maddesi kapsamında sözleşmeye konu malın iadesini talep edebileceği anlaşılmakla, aksi yöndeki davalı istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/11/2019 tarih ve 2019/121 E., 2019/1091 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 31.764,15 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 7.941,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 23.822,65 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 08/11/2023