Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1819 E. 2023/1309 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1819
KARAR NO: 2023/1309
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/09/2019
NUMARASI: 2015/1097 E. – 2019/915 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle, 2005 yılında adına sahte kimlik çıkarılmak suretiyle sahte belgelerle Ümraniye’de üzerine …-… isimli şahıs şirketi kurulduğunu, bu şahıs şirketi üzerine bankalarda sahte hesaplar açılarak çek karneleri alındığını, bu çek karnelerine sahte imzalar atılmak suretiyle çeklerin piyasada kullanıldığını, alacaklı olduğunu iddia eden davalı tarafından kendisi aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını ve haberi olmadan haciz işlemleri yapıldığını, icra takibine konu çekin sahte belgelerle alınmış çek yaprağı olup üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, bu sahteciliği yapan şahıslara bu şirket üzerinden piyasaya yüzlerce çek sürüldüğünü ve hakkında onlarca dava açıldığını, 3 ay hapis yattığını, birçok ceza davasında sanık olarak yargılandığını ve bütün davalardan beraat ettiğini, yapılan tüm bu işlemlerin ve atılan tüm imzaların sahte olduğunu, davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, yapılan icra takibinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenlerle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra işlemlerinin dava sonuna kadar durdurulmasını, davalıya borcunun olmadığının tespiti ile takibin iptaline, %20 icra inkar tazminatına, yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “…davacının kendisi adına sahte kimlik çıkartılarak çek keşide edildiğini iddia ettiği, hakkında karşılıksız çek keşide etme suçundan açılan davalardan beraat ettiğine dair mahkeme kararlarını dosyaya sunduğu, davaya ve icra takibine konu çekin de kendisi tarafından keşide edilmediğini, imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmıştır. Davacının yazı ve imza örnekleri toplanarak bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda, icra takibine konu çekteki imzanın davacının elinin mahsülü olmadığı tespit edilmiştir. Alınan raporun gerekli incelemeler yapıldıktan sonra tanzim edildiği ve yeterli olduğu görüldüğünden, davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibine konu çekteki imzanın davacıya ait olmadığı sonucuna varılmış, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün (Kapatılan Kadıköy … İcra Müdürlüğü) … E. sayılı dosyası nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının takip konusu çeki ciro yoluyla teslim almış olduğu görüldüğünden ve davalının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Bilirkişi tarafından hazırlanmış olan raporun, eksik ve denetimden uzak bir rapor olduğunu, incelemenin yeterli donanıma sahip bir laboratuvar ortamında optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması gerektiğini, karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf veya diğer görüntü teknikleriyle de desteklenmesi gerektiğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, bilirkişi raporunda ne tür teknik cihazlar kullanılarak inceleme yapılıp sonuca varıldığının açıklanmadığını, incelemeyi yapanların grafoloji alanındaki uzmanlıklarına yönelik bir açıklamada da bulunulmadığını, kararın istinaf incelemesi ile kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, imza inkarına dayalı olarak İİK’nın 72. maddesi gereğince açılan menfi tespit istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı taraf, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Dava konusu incelemeye konu çekin, … Ümraniye şubesine ait, İst, 30/03/2006 keşide yer ve tarihli, lehdarı … San. Tic. Ltd. Şti., keşidecisi …/… olan 6.150 YTL. (altibinyüzelli) meblağlı, … nolu çek olduğu anlaşılmıştır. Bakırköy 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/299 esas sayılı dosyası getirtilip incelenmiş, yapılan incelemede sanık hakkında karşılıksız çek keşide etmekten dava açıldığı, ve sanığın 27/07/2011 tarihinde 2011/519 sayılı kararla beraatine karar verildiği ve bu kararın 09/09/2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. T.C. Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi 2011/269 E., 2011/302 K: sayılı kararı ile, davacının … ismi altında firma kurarak değişik şirketlerle alış veriş yapması, sahte çekler düzenleyip bu şirketlere vermesi dolayısıyla nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlemesi iddiasıyla açılan davadan beraat ettiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.Mahkemece alınan Adli Belge İnceleme Uzmanı bilirkişi tarafından ibraz edilen 17/05/2019 tarihli raporlarda; imza incelemesine esas belgelerdeki imzalar ile incelemeye ve davaya konu bonodaki imzaların tersim tarzı, işleklik, eğim, doğrultu, ritm, yapılar arası bağlantılar, başlangıç ve bitiş özellikleri gibi grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı taraf incelemenin basit olarak yapıldığını iddiasında ise de, raporda bütün inceleme tekniklerinin ayrıntılı açıklandığı, tanımlanan belgelerin stereomikroskop altında, dijital mikroskopta ve diğer optik araçlarla incelemesinin yapıldığının belirtildiği anlaşılmıştır. Senet asıllarının dosyada bulunduğu, incelemeye konu mukayese belgelerinin çoğunun asıl evrak olduğu anlaşılmıştır.Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca Adli Tıp Kurumu imza incelemesi yönünden son merci olmadığından, mahkemece Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması zorunlu değildir. Adli Belge Uzmanı tarafından verilen raporda şüpheye yer vermeyecek şekilde imzanın davacıya ait olmadığı belirtildiği gibi, bilirkişinin uzmanlık alanı imza incelemesi yapması için yeterli olduğundan, dosya kapsamı da raporu desteklediğinden davalı vekilinin istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir. Alınan grafoloji bilirkişi raporunda incelemenin Optik Aletler (Büyüteç, Stereo Mikroskop) ile donanımlı laboratuvarında yapıldığının açıkça belirtildiği tespit edildiğinden incelemenin teknik olarak yeterli olduğu anlaşılmıştır.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/09/2019 tarih ve 2015/1097 E., 2019/915 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 420,11 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 105,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 315,11 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02/11/2023