Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1818 E. 2023/1205 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1818
KARAR NO: 2023/1205
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2019
NUMARASI: 2017/724 E. – 2019/582 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkilleri aleyhinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile çeke dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinden keşideci ….San.ve Tic. Ltd. Şti.’nin icra takibine konu olan … no.lu, 15.06.2017 keşide tarihli, 45.000.00 TL bedeli ve icra takibine konu olmayan … no.lu 30.06.2017 keşide tarihli 47.000.00 TL bedelli çekleri, diğer müvekkili … Malz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne verdiğini, fakat müvekkillerinden … şirketinin mezkur çekleri kaybettiğini veya çaldırdığını, davalı …’nin kötü niyetli olarak çeki elde ettiğini, kötü niyetli hamil olduğunu, müvekkilinin kaybettiği çeki bulduğunu ve bankaya ibraz ettiğini, ayrıca müvekkilleri aleyhine icra takibi başlattığını, davalı hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına 2017/106531 soruşturma no ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davalının bir mal veya bir iş karşılığı mezkur çekleri almadığından müvekkilleri aleyhine başlatılan icra takibinin iptal edilmesi gerektiğini beyan ederek, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ Nün … Esas sayılı dosyasından borçlu olmadıklarının tespiti ile icra takibinin iptaline, haksız ve kötüniyetli icra takibi nedeniyle takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının müvekkile tazminat ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın konusunun kalmadığını, davacılardan … ile yapılan 14.08.2017 tarihli ödeme ve ibra protokolü ile tarafların sulh olduğunu, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasının ödendiğini, neticede dosya infaz olmak sureti ile konusuz kaldığını, … Mühendislik ile yapılan ve sundukları protokol incelendiğinde; huzurda görülen davanın konusuz kaldığını ve feragat edeceğini kabul ve taahhüt ettiğini, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiklerini, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde belirtilen İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/106531 soruşturma sayılı dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davacıların kötüniyetli olduklarını, … San ve Ticaret Ltd. Şti. protokolün imzalanması ile beraber davadan feragati kabul etmesine rağmen kötüniyetli olarak bu güne kadar feragat edilmediğini, davacıların Mahkeme huzurundaki davayı dahi birlikte açmaları ve takip etmelerinin davacılar arasında hukuki ve organik bağ olduğunun en önemli kanıtı olduğunu, icra dosyası incelendiğinde; diğer davacı olan …. San ve Tic. Ltd. Şti. hakkında ise herhangi bir icrai işlem yapılmadığı, çek aslının da keşideci tarafından alındığı ve dosyanın işlemden kalktığının görüleceğini, bu nedenle maddi hukuk açısından davanın konusunun kalmadığını, konusu kalmayan davanın reddine, kötü niyetli olarak davaya devam edilmesi nedeniyle davalıların %20 az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına çarptırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk Derece Mahkemesince; “davacılar çekin davalı hamilce kötü niyetli olarak elde edildiği hususunu ispat edemediklerinden davanın reddine, ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda ; “Davalı …’nin de davacılar gibi bilanço usulüne göre defter tuttuğu, ancak davacılarla ilgili açık hesap ilişkisi olduğuna ilişkin herhangi bir muavin kaydının inceleme sırasında sunulmadığı, ayrıca davalı taraf kebir defterlerini ibraz etmediğinden; 101 alınan çekler hesabında dava konusu edilen çekin varlığına ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılamadığı ” beyan edildiğini, TTK 83/2 yollaması ile HMK 219. maddesinde belirtildiği gibi tarafların, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorunda olduklarını, ancak davalı tarafın bilirkişi raporundan ve mahkemenin hazırladığı tutanaklardan da açıkça anlaşılacağı üzere kebir defterini sunmadığını ve dava konusu çeki nasıl elde ettiğini açıkça gizlediğini, gerçeklerin ortaya çıkmasına engel olduğunu, tek başına bu durumun bile çekin kötü niyetle elde edildiğini ispata yeterken, kendilerince sunulan ve davalının kebir defteri dışında sunmuş olduğu defterlerden de açıkça anlaşılacağı üzere müvekkili ile davalı arasında çek devrine sebep olabilecek herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, bu nedenle mahkemenin dava konusu çeki davalının kötü niyetle elde ettiğinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.Davacı ……Şti, keşidecisi olduğu dava ve takip konusu çekin, diğer davacıya verildiğini, ancak bu davacının elindeyken çalındığını, davalının çeki iktisabında kötüniyetli olduğunu iddia etmiş ise de; 6102 sayılı TTK’nun 790.maddesinde “ cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”, 792. Maddesinde ise, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenleme yer aldığı, somut olayda davalının çeki elinde bulundurma nedeninin ispatla yükümlü olmadığı, aksine davacının, davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunu ispatla yükümlü olduğu, bu hususta bağlantılı İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/106531 soruşturma nolu dosyasında, davalı … hakkında başlatılan soruşturmanın kovuşturmaya yer olmadığı kararı ile sonuçlandığı, ayrıca İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasındaki 04/07/2012 tarihli haciz tutanağında davacı … Şirketi yetkilisi … “Avukatlık ücretine ve dosya borcuna itirazım yoktur, ancak şu anda ödeme yapamayacağım, …’den hiçbir hak ve alacağım yoktur, hukuki haklarımdan feragat ediyorum” şeklinde beyanda bulunduğu, yine dosyaya bir örneği sunulan hacizden sonraki tarih içeren 14/08/2017 tarihli ödeme protokolü de dikkate alındığında, davacı yanca ispat yükünün yerine getirilemediği anlaşıldığından Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, aksi yöndeki istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/05/2019 tarih ve 2017/724 E., 2019/582 K. sayılı kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 854,00 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 584,15 TL’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacılara iadesine 3-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/10/2023