Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1810 E. 2023/547 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1810 Esas
KARAR NO: 2023/547
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 26/09/2019
NUMARASI: 2015/85 E. – 2019/242 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’un TPE nezdinde 03.08.2007 tarih ve … sayılı tescilli Aydınlatma Direği başlıklı tasarımının 554 Sayılı KHK ve TTK’nun amir hükümlerine göre koruma altında olduğunu, davalı tarafın sözü edilen taklit ve tecavüz mahsulü ürünleri ürettirerek kullandığının tespit edildiğini, davalının öncelikle müvekkili ile ürün satışı konusunda temasa geçtiği, ürünlerin kendisinin istediği boyutta üretilemeyeceği bildirilince davacıdan ürün satın almaktan vazgeçtiği, daha sonra davacının tescilli tasarımına benzer ürünleri kullandığının tespit edildiği, aynı nedenle davalı tarafa işbu haksız ve hukuka aykırı eylemlerine son vermesi için Beyoğlu … Noterliği’nin 15.08.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, bunun üzerine davalı tarafın Beşiktaş … Noterliği’nin 29.08.2014 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi üzerine İstanbul Anadolu 1. FSHHM’nin 2014/62 D. İş sayılı dosyası ile … İNŞAAT’ın müvekkilinin anılan tescilli ürünlerinin birebir aynılarını ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzerlerini üretip ve/veya ürettirdiğini, piyasaya sunduğunu, satışını gerçekleştirdiğini, ticaretinin yaptığını ve/veya yaptırdığının tespiti talepli dava ikame edildiğini, söz konusu tespit dosyasında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davalı yanın müvekkilinin tasarımlarının aynısını üreterek taklidini yaptığının tespit edildiğini, TTK’na göre tacir olarak kabul edilen davalı şirketin basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü ve davalı şirketin bu yükümlülükleri çerçevesinde davalı şirketin ticari işletmesiyle ilgili faaliyetlerinde kendi yetenek ve imkanlarına göre ondan beklenebilecek özeni değil, aynı ticaret dalında faaliyet gösteren tedbirli, öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstermesinin gerektiğini, dolayısıyla, davalı şirket eylemlerinin işbu usul ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenlerle, davalı yanın işbu haksız ve hukuka aykırı eylemleri ile müvekkili şirketi telafisi zor zararlara uğrattığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; başta müvekkili şirketin 554 sayılı KHK’dan kaynaklanan haklarına tecavüz olmak üzere haksız rekabet teşkil eden işbu eylemlerinin tespitine; durdurulmasına; önlenmesine ve bu suretle; haksız tecavüzün giderilmesine; şimdilik 5.000,00 TL manevi, 5.000,00 TL maddi olmak üzere toplam 10.000,00 TL tazminata, dava tarihinden itibaren işletilecek Merkez Bankası kredilerine uygulanan avans faizi ile hükmedilmesine; tespiti yapılan tespiti yapılan … Alışveriş Merkezindeki ürünlerin mahkemece verilecek karar kesinleşince el konularak, imhasına; mahkeme kararının masrafları davalı şirket tarafından karşılanmak suretiyle Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek bir gazetede bir defa ilan yoluyla kamuya duyurulmasına karar verilmesi talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın zaman aşımı süresi içinde ikame edilmediğini ve davacının kötü niyetli olduğunu, davacının işbu davayı açmakta herhangi bir hukuki yararının bulunmadığını, tasarım tescil belgelerinin celb edildiğinde de görüleceği üzere; anılan tasarım belgelerinin dava ile herhangi bir ilgisi ve alakası bulunmadığını, müvekkilinin kesinlikle aydınlatma direğine ilişkin sektörde faaliyette bulunmadığını, üretim ve pazarlama yapmadığını, sipariş alıp piyasaya dağıtmadığını, müvekkilinin alışveriş merkezinin inşaatını yaptığını, bu alışveriş merkezinde kullanılmak üzere davacı yanın tasarımından farklı bir aydınlatma direğinin siparişini dava dışı bir firmaya vermiş bulunduğunu, Ticaret Sicil Gazetesinden de görüleceği üzere, firmaların faaliyet alanlarının birbirlerinden farklı olduğunu, müvekkilinin ticari faaliyetleri nedeniyle davacı yanın uğramış olduğu maddi bir zararının bulunmadığını, bu sebeple, davacı yanın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde talep ettiği maddi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, aynı nedenlerle, davacı yanın tedbir talebinin Mahkemece tensiben reddine karar verilmiş bulunduğunu, müvekkilinin dava dışı bir firmadan aldığı ve projesinde kullandığı aydınlatma direği ile karşı yana ait aydınlatma direğinin yay açılarının farklı olduğu gibi, birinde 2 parça yay var iken diğerinde tek parça ve birleştirici parçaların gayet açık ve net bir şekilde görülebildiğini, aydınlatma direklerinin şekil, boyut, sistem ve eder açısından çok farklı olduğunu, malzeme ve eder farklılığı sebebiyle farklılığın bulunduğunun yadsınamayacağını, aynı şekilde ürünlerin birbirine benzemediğinin 2014/62 D. İş sayılı dosyadan alınan bilirkişi raporunda da belirtildiğini, ancak anılan raporun devamında herhangi bir açıklama yapılmaksızın, kendi ile çelişir şekilde tamamen zorlama bir yorumla “ürünler benzerdir.” denildiğini, davacı yanın, halka mal olmuş bu tür direklerin piyasada yıllardır yapıldığını bile bile tasarımın yeni olduğunu ve kendisinin şekillendirdiğini iddia ederek yenilik ve ayırt edicilik unsuru taşımayan bu anonim tasarımları haksız yere yasalara aykırı olarak tescil ettirmiş bulunduğunu, müvekkilinin de bu harcıalem olmuş direğin bir başka şeklini, farklı versiyonunu kendi yapmış olduğu alışveriş merkezinin aydınlatmalarında kullanmış bulunduğunu, bu sebeplerle, Mahkeme nezdinde görülmekte olan huzurdaki fiili ve hukuki destekten yoksun olan ve bütünüyle kötü niyete dayalı bulunan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”… bilirkişi raporları ve davacının tasarım tescil kaydı ile, davalı ile davacı arasında aydınlatma direği satın alınması konusunda temas yapıldığı, ancak davalının daha sonra davacıdan ürün satın almadığı, dava dışı bir şirketten aldığı ürünleri yapımını gerçekleştirdiği alışveriş merkezinde kullandığı, alınan iki bilirkişi raporuna göre davalının ürünlerinin davacının tescilli tasarımının (1) numaralı tasarımı ile küçük ayrıntılardaki farklılıklar dışında benzer oldukları, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde benzer bir etki yarattıkları, ürünlerin dış mekan aydınlatma direği olmaları nedeniyle tasarımcının seçenek özgürlüğünün oldukça fazla olduğu, buna rağmen davalının ürünlerinin davacının tasarımına benzer olarak üretildiğinin tespit edildiği, her ne kadar 07/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda tasarımların benzer olmadığına dair görüş bildirilmişse de, bu raporda farklılık olarak belirtilen noktaların küçük ayrıntılar olduğu, 554 sayılı KHK’nın 7. maddesine göre birbiri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilmesi gerektiği, tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edilecekleri, bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim ile diğer bir tasarımın böyle bir kullanıcıda bıraktığı genel izlenim arasında belirgin farklılık bulunması halinde o tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğunun kabul edilebileceği, davalının ürünü ile davacının tescilli tasarımının benzer olarak algılandıkları, buna göre davalının ürünlerinin davacının tescilli tasarımının koruma kapsamında kaldığı, davalının bu ürünleri yaptığı ticari işinde kullanmasının tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğu, alınan en son bilirkişi raporunda her iki tarafın dava konusu aydınlatma direkleriyle ilgili 2014 yılı satışları da incelenerek ayrıntılı olarak yapılan hesaplamaya göre davacının 554 sayılı SMK’nun 52/2-a maddesi uyarınca 21.842,92 maddi tazminat talep edebileceği, tarafların iş hacimlerine, davaya konu tasarımların niteliğine ve oluşa göre talep edilen 5.000,00 TL manevi tazminatın da olaya uygun olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne…” şeklinde gerekçeyle; Davanın kabulüne, Davalının davacıya ait … numaralı tescilli tasarımının 1 numaralı “aydınlatma direği” tasarımının koruma kapsamında kalan aydınlatma direklerini üretip satışa sunmak suretiyle davacının tasarım haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, Tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin durdurulmasına, önlenmesine, bu suretle tecavüzün ve haksız rekabetin giderilmesine,Tasarım tecavüzüne konu olan ürünlere el konulmasına ve karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle ürünlerin imhasına, 21.842,92 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Açılan tek bir davada 3 kere vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemenin kararında müvekkilinin üretip satışa sunmak suretiyle davacının tasarım haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine karar verildiğini, dosya mündericatına bakıldığında müvekkilinin dava konusu ürünleri ürettiğine veya sattığına dair tek bir delil olmadığını, söz konusu kararın açıkça hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini,Müvekkilinin dava konusu ürünleri nihai tüketici olarak kullandığını, ticari hayatta kar elde etme amacıyla kullanmadığını,Müvekkilinin dava konusu ürünleri dava dışı … Gıda. San. Tic. Ltd. şirketine sipariş ettirmediğini, yalnızca katalogdan seçerek satın aldığını, bu nedenle dava dışı şirketle iştirak içerisinde endüstriyel tasarıma zarar verdiğinin kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin, şirket ürünlerinin hiçbir zaman satışını yapmadığını ve ürünlerden kar elde etmediğini,Husumet itirazlarının dikkate alınmadığını, olay açısından bir kusurlu aranacak ise onun da davaya konu aydınlatma ürünlerinin satın alındığı dava dışı firma olduğunu,Davanın … Gıda. San. Tic. Ltd. ne ihbar edilmediğini, bu nedenle eksik inceleme yapıldığını,Bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı olduğunu, davalı firmaya ait tasarımın özgün olup olmaması hususunun bilirkişiler tarafından değerlendirilmediğini, bilirkişinin müspet zarar hesaplamasının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; endüstriyel tasarım tescilinden kaynaklanan haklara tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat davasıdır. Davacı adına tescilli … tescil numaralı çoklu endüstriyel tasarımın, davalı tarafından imal ettirilerek kullanıldığı iddia edilmiştir. Mahkemece her ne kadar yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de; dosyaya sunulan 07.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda; ”davacı adına 03.08.2007 tarih ve … numara ile 26-03 Locarno Sınıfında tescilli Aydınlatma Direkleri konulu tasarım ile davalı … İnşaat Tic ve San. A.Ş tarafından kullanılan ürünler arasında genel izlenim itibariyle bir takım benzerlikler mevcutsa da, bu benzerliklerin belirgin düzeye ulaşmadığı, davacı adına … sayıyla tescilli tasarım ile davalı tarafından üretildiği dosyaya sunulu keşifle tespit olunan ihtilaflı ürüne bilgilenmiş kullanıcı gözüyle bakıldığında, aralarında genel izlenim itibariyle anonim özellikleri dışında kalan biçimleri dikkate alındığında belirgin bir farklılığın bulunduğu,” şeklinde değerlendirmede bulunulduğu, diğer yandan yine dosyaya sunulan 07.04.2017 tarihli bilirkişi raporunda ise; ” davalı …Tic. ve San. AŞ firmasının ürettiği/ürettirdiği aydınlatma direği tasarımı ile davacı … San ve Tic. A.Ş ne ait … no’lu endüstriyel tasarım tescil belgesindeki (1) nolu tasarımın birbirleri üzerinde iltibas yaratacak kadar benzer oldukları” değerlendirmesinde bulunulduğu, iki ayrı bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmelerin, tasarıma tecavüzün varlığı açısından çelişkili olduğu, somut olayda tasarıma tecavüzün varlığını kabul edebilmenin ancak teknik değerlendirmeyi gerektirdiği, belirtilen hususun hakimin hukuki bilgisiyle çözümlenebilmesinin mümkün olmadığı, Mahkemece dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine gönderilerek, daha önce dosyaya sunulan her iki bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik ve hatalı incelemeyle sonuca gidilmesi doğru görülmemiş, bu itibarla davalı vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin kararın bu yönden kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Yukarıda açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince esasa münhasır delil toplanmadan, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesinin, usul ve yasaya aykırı olması ve ilk derece mahkemesi kararının tüm istinaf sebepleriyle birlikte değerlendirilmesinin gerekmesi karşısında, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün bulunmamakla davalının istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile; 2- İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 26/09/2019 tarih, 2015/85 E. 2019/242 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, 5- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 18/05/2023