Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1802 Esas
KARAR NO: 2023/1307
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/06/2018
NUMARASI: 2015/1118 E. – 2018/689 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/11/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıyla olan 25.10.2014 tarihli “Franchising Satış Sözleşmesi” kapsamında davalının 12 ay müddetle müvekkiline ait “…” markası adı altında ürünleri alarak satış hizmeti vermesi, sözleşme hükümlerine aykırı davranması halinde 10.000,00 TL ceza uygulanmasının kararlaştırıldığını, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını ve mevcut cari hesap borcunu da ödemediğini, bunun üzerine ceza, cari hesap ve faiz alacağı olarak 13.261,04 TL’ nin tahsili amacıyla Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … E. sayıyla takip başlatıldığın, davalının haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptaliyle %20 icra inkar ödencesine mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “Dosyada taraflar arasında düzenlenen 25.10.2014 tarihli sözleşme imzalandığı ve davalının franchisee olarak davacıya ait markanın kullanılması ile … ürünlerini satmayı vaadettiği, sözleşmenin 7. Maddesi gereğince davalının 12 ay boyunca başka bir ürün satmaksızın ürün satma vaadinde bulunduğu, davacı tarafından davalıya gönderilen 02.03.2015 tarihli yazı ile cari hesap bakiyesi ödenmediğinden bakiye bedel ile sözleşme gereği 10.000,00 TL cezai şartın talep edildiği, tarafların ticari kayıtları için yapılan meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen davalı defter ve belge ibraz etmediği, davacı kayıtlarına ve davalının mutakabatına göre defterlerin TTK 64 ve devamı ve V.U.K göreğince usulüne uygun tutulduğu, HMK 222 anlamında delil niteliğinde olduğu, davacının 1.781,48 TL davalıdan cari hesap alacağı bulunduğu, bu miktar üzerinden davalının itirazının iptali ile takip tarihinden itibaren sözleşmenin 9.1 maddesi gereğince aylık % 10 cezai faiz uygulanması ve inkar edilen ancak likit bulunan bu alacak yönünden davalının 1.781,48 TL nin % 20 si oranında İİK 67/2 maddesi gereğince %20 si oranında tazminat ile mahkumiyeti gerektiği, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince davacı tarafından her ne kadar 7.11 maddesi gereğince cezai şart talebinde bulunulmuş ise de davalının sözleşmenin devamı süresince başka markaya ait ürün sattığına dair delil bulunmadığı, dosya içinde davalıya gönderilen sözleşme feshine yönelik bir ihtarnamenin de bulunmadığı davalının sözleşmeye aykırılığının ispatlanamadığı anlaşılmakla davacının cezai şarta yönelik itirazın iptali talebinin reddine” şekilde karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davacı ile davalı arasında 25.10.2014 ile 25.10.2015 tarihleri arasında 1 yıl geçerli olmak üzere Franchısıng Satış Sözleşmesi imzalandığını, akdedilen Franchising Sözleşmesi’nin 7.11 maddesine göre; ”Francihising 12 ay süre ile … bayisi olarak kalmayı peşinen taahhüt eder. Bu süre içerisinde başka bir marka ya da ev yapımı, markasız çiğköfte satışı yapamaz, … tabelasını kaldıramaz, satışa ara veremez. Taahhüdün ihlali ve şubenin kapanması, satışa ara verilmesi, tabelanın kaldırılması halinde 10.000,00 TL ceza uygulanır, sözleşmesi iptal edilir. Ayrıca Francihisee kendisine kampanya kapsamında ve teşvik amacıyla bedelsiz olarak verilen ürünlerin tamamını nakit olarak …’e ödemeyi kabul eder.” hükmünün bulunduğunu, Mahkemenin davacının 10.000,00 TL’lik cezai şart alacağını davalının başka markaya ait ürün sattığına dair delil bulunmadığı gerekçesi ile reddettiğini ancak cezai şartın kapsamında yalnızca başka marka ürün satımı yer almayıp davalının çiğ köfte satışına ara vermesi, … tabelasını kaldırması ve davacıdan ürün alımını durdurması da yer aldığını, davalının, çiğ köfte alımını 06.07.2015 tarihinde sonlandırdığını ve Maltepe’de bulunan çiğ köfte bayisinde davacı şirketten ürün almayarak satışı durdurduğunu, 25.10.2014’te başlayan sözleşmenin davalının akdi ihlali ile 06.07.2015 tarihinde feshedildiğini, davacının davalıya gönderdiği her bir çiğ köftenin cari hesap kayıtlarında ve keza ticari defterlerde gerek kilo, gerek tarih ve gerekse de fiyat olarak açıkça gösterildiğini, çiğ köfteler kargo aracılığıyla gönderildiği için 06.07.2015 tarihinden sonra bir gönderinin olmadığının kargo fişlerinden de anlaşılacağını, davalının ürün alımını kesip davacıdan ürün almaması, ya satışa ara verdiğinin ya da başka marka çiğ köfte satışı yaptığının göstergesi olduğunu, ticari defterler, cari hesap sözleşmeleri, kargo fişleri ve düzenlenen faturalar ile davalının 1 yıl süreli olan sözleşmeye riayet etmeyerek satışa ara verdiğini ve yahut satışı durdurduğunu ispata yeterli olduğunu,-Davalı, sözleşme uyarınca akdi ihlal etmesinin yaptırımı olarak, bayide faaliyete başladığı sırada kendisine bedelsiz olarak verilen 200 kg çiğ köftenin ücreti olan 1.468,80 TL’yi davacıya ödemeyi, söz konusu sözleşmeyi onaylayarak kabul etmiş sayıldığını, sözleşme maddesinde satışı ve ürün alımını durduran davalının sözleşmeyi ihlal ile bedelsiz verilen çiğ köftelerin bedelini de ödemeyi taahhüt etmiş olduğunu, sözleşmeden hareketle; müvekkilinin sözleşmeye muhalefet eden davalıdan 10.000,00 TL cezai şart alacağı ve bayi açılışında kendisine bedelsiz olarak verilen 200 kg çiğ köftenin bedeli olan 1.468,80 TL alacağı olduğunun sabit olduğunu, davalı yanın ticari defterlerini ibrazdan imtina ettiğini,-Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin ticari sözleşme olmasından dolayı hükmedilmesi lazım gelen ticari faize hükmedilmediğini ve bu takip kaleminin hesaba katılmadığını bu nedenlerle kararın red kısmının kaldırılmasına ve taleplerinin tamamen kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin ihlali nedeniyle cezai şart alacağının ve cari hesap alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece sözleşme ihlalinin kanıtlanamadığı bu nedenle de cezai şart istenemeyeceği gerekçesiyle davanın cezai şart alacağı yönünden reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Taraflar arasında 25.10.2014 tarihli “Franchising Satış Sözleşmesi”nin imzalandığı sabit olup; 7.11 maddesinde ” Franchisee 12 ay süre ile … bayisi olarak kalmayı peşinen taahhüt eder. Bu süre içerisinde başka bir marka ya da ev yapımı, markasız çiğ köfte satışı yapamaz, … tabelasını kaldıramaz, satışa ara veremez. Taahhütün ihlali ve şubenin kapanması, satışa ara verilmesi, tabelanın kaldırılması halinde 10.000 TL ceza uygulanır , sözleşme iptal edilir. Ayrıca Franchisee kendisine kampanya kapsamında ve teşvik amacıyla bedelsiz olarak verilen ürünlerin tamamını nakit olarak …’e ödemeyi kabul eder.” hükmünün bulunduğu, 8.5 maddesinde ” Franchisce, aylık olarak en az 100 kg çiğ köfte alımı taahhüdünde bulunur. Taahhüt satışa başlanan tarihten sonraki ilk takvim ayı ile başlar. ..” hükmünün bulunduğu, taraflar arasında en son alımın 06.07.2015 tarihinde yapıldığı, buna göre sözleşme hükümlerinin ihlal edildiği, cezai şart alacağının sözleşmenin feshi şartına bağlanmadığı anlaşılmıştır.Davacının bila tarihli “02.03.2015 tarihi itibariyle” imzasız cari hesap mutabakat yazısı gönderdiği; bu yazıda 02.03.2015 tarihi itibarıyla davalının 937,54 TL borçlu olduğu, işbu yazıya istinaden davalının imzasını taşıyan mutabakat bildirdiği, 19.05.2015 tarihi itibariyle 1.635,56 TL borç bakiyesinde mutabık oldukları, ticari defter ve kayıtlara göre de davacının 1.781,48 TL davalıdan cari hesap alacağı bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafça, sözleşmenin davacının kusuruyla feshedildiği hususunda bir iddia ve delil de ileri sürülmemiştir.TTK’nın 22. maddesi gereğince, kural olarak tacirin cezai şarttan indirim yapılmasını talep hakkı bulunmasa da, cezai şart tacirin iktisaden mahvını gerektirecek derecedeyse tenkise karar verilebileceği ve mahkemenin bu hususu resen dikkate alması gerektiği kuşkusuzdur. Mahkemece bu hususta bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı gibi, davalı tarafça ticari defterleri de inceleme için ibraz edilmemiştir. Taraflar arasındaki ticari ilişkinin kısa bir süre devam etmiş olması ve ticari işlem hacmi dikkate alındığında, 10.000,00 TL cezai şartın davalının iktisaden mahvına neden olacak miktarda bulunduğu, kararlaştırılan cezai şart tutarından takdiren %50 oranında indirim yapılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Ancak tenkis nedeniyle reddedilen kısım üzerinden davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyecektir. Yerleşmiş yargı uygulamasında da cezai şart alacağının likit olmadığı kabul edilmektedir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 7.11 maddesinde kararlaştırılan cezai şart maktu bir tutar olsa da, yargılamayı gerektiren bu istek nedeniyle icra inkar tazminatına da hükmedilmeyecektir.Taraflar arasındaki sözleşme maddeleri incelendiğinde, davacının dava konusu ürünleri davacıya kargo ile gönderdiği, taraflar arasındaki cari hesap borcu yönünden mutabakat gereği borcun 1.635,56 TL olarak kabulünde aykırılık bulunmadığı, 200 kg bedelsiz verilen çiğ köfteye ilişkin sözleşme ve diğer kayıtlarda delil bulunmadığı, bu yöndeki Mahkeme red kararının yerinde olduğu, ancak sözleşmede franchise alanın 1 yıl süre ile sözleşmeyi imzaladığı, sözleşmenin normal sona erme süresinden önce sona erdiği ve davalı yanın fiilen işyerini kapattığı, sözleşmenin 7.11 maddesi uyarınca davalının 12 ay süre ile “…” bayisi olarak kalma yükümlülüğünün bulunduğu, alımın yapılmadığının sabit olduğu, sözleşmeye aykırılığın oluştuğunun kabulü ile davacının cezai şart istemine hak kazandığının kabulü gerekirken, cezai şart yönünden talebin reddine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuş olup, kararlaştırılan cezai şarttan indirim yapılarak karar verilmesi gerektiğinden, yapılan eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın HMK’nın 353/(1)b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak cezai şarttan tenkis yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, 200 kg çiğ köfte yönünden alacağın reddine, davalı aleyhine sadece cari hesap alacağı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davacı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile, 2- İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/06/2018 tarih, 2015/1118 E., 2018/689 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,3- Davanın KISMEN KABULÜ ile;3/a- Davalının Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibine yönelik itirazının kısmen iptali ile takibin 1.781,00 TL cari hesap alacağı, 5.000,00 TL cezai şart ve olmak üzere 6.781,00 TL alacak üzerinden ve bu tutara takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilerek devamına, fazlaya ilişkin istemin tenkis nedeniyle reddine,3/b- Hükmedilen 1.781,00 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 356,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine 4- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;4/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 463,21 TL karar harcından peşin alınan 226,47 TL’nin mahsubu ile 236,74 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 4/b-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan: 27,70 TL başvurma harcı, 226,47 peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 107,50 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 1.365,77 TL’nin, davanın kısmen kabul edilmiş olması sebebiyle, 698,32 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, 4/c-Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan yargılama gideri bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,4/d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine 13/(1). maddesine göre 6.781,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 5- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,5/b-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 99,40 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 220,70 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,5/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02/11/2023