Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1790 E. 2023/1174 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1790
KARAR NO: 2023/1174
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10/05/2019
NUMARASI: 2018/1186 E. – 2019/417 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun hükümleri ile finansal kiralama sözleşmesi hükümleri uyarınca feshedilmiş finansal kiralama sözleşmesine konu ve mülkiyeti müvekkil şirkete ait olan davalıya kiralanmış “Bir adet 2017 model, … plakalı, … marka, … tipinde, … şase seri no’lu, … motor seri no’lu forklift”in aynen tarafına iadesine , aynen mümkün olmadığı taktirde İİK 24 maddesinin icra memurluğunca uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Toplanan delillere ve yukarıda özetlenen yasal düzenlemelere göre; taraflar arasında 09/03/2017 tarihli 84296 sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığı, bu kapsamda davalıya 1 ADET 2017 MODEL, … PLAKALI, … MARKA, … TİPİNDE, … ŞASİ SERİ NO.LU, … MOTOR SERİ NO.LU FORKLİFT’in teslim edildiği, davalının kira borçlarını ödemediği, Beyoğlu …. Noterliğinin 17/09/2018 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiği, ihtarnamenin davalıya sözleşmede beyan edilen adreste tebliğ edildiği, ihtarın tebliğine rağmen borç ödenmediği gibi kiralananın da teslim edilmediği” anlaşıldığından Davanın KABULÜ ile, taraflar arasında akdedilen 09/03/2017 tarihli … tescil no’lu … sözleşme no’lu finansal kiralama sözleşmesi konusu “1 ADET 2017 MODEL, … PLAKALI, … MARKA, … TİPİNDE, … ŞASİ SERİ NO.LU, … MOTOR SERİ NO.LU FORKLİFT” malın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1626 D.iş dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerekçeli kararın müvekkil şirkete 30.11.2019 tarihinde T.K. 35’e göre tebliğ edildiğini, dava dilekçesi ve gerekçeli kararın usulsüz tebliğ olduğunu, davadan gerekçeli kararın tebliğ edilmesi ile haberdar olduklarını, tebligatın ilgili adrese 21/2’ye göre tebliğ edilip yargılamaya başlandığını, bunun kanuna aykırı olduğunu, bildirilen adresin kayıt sistemindeki adres olsa bile ilk tebligatın kanunun 10. maddesine göre normal olarak çıkarılması gerektiğini, bu nedenle öncelikle usul yönünden kararın kaldırılması gerektiğini, davacı tarafından Beyoğlu … Noterliğinin 17/09/2018 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiği belirtilmiş ise de ihtarnamenin müvekkile ulaşmadığını, bu nedenle müvekkilin temerrüde düşürülmediğini, yerel mahkeme kararının eksik inceleme ile oluşturulduğunu, hiçbir şekilde ticari defter ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın davanın savunma hakkının alınarak davaya cevaplarının sunulmasına olanak vermeksizin oluşturulan yerel mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin adres bildirme yükümlülüğünü yerine getirmediklerini, davalının, müvekkil şirketçe gönderilmiş ihtarnameyi tebliğ almamış odluğu ve aleyhine açılan iş bu davadan gerekçeli kararın tebliği ile haberdar olduğu iddiasının gerçeğe aykırılık teşkil ettiğini, davalı şirketin temerrüde düşürülmediği iddiasının hukuksal dayanaktan yoksun olduğunu, davalının istinaf başvuru dilekçesinde her ne kadar dava dilekçesi ve gerekçeli kararın tarafına usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden bahsetmişse de işbu iddianın gerçeği yansıtmadığını beyan ederek davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.09.03.2017 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin 32. maddesine göre; kiracı ve kefiller işbu sözleşmede yer alan hususların yerine getirilmesi ve kiralayan tarafından kendilerine gerekli tebligatın yapılabilmesi için bu sözleşmede isim ve unvanları yanında belirtilmiş adresleri İİK 21. maddesi ve İİK 148. maddesi hükümleri saklı kalmak kaydı ile kanuni yerleşim yeri ibraz ettiklerini, belirtilen yerde adres yazılmaması halinde ticaret sicil dosyalarındaki son adreslerinin veya kiralayan tarafından son olarak herhangi bir bildirim gönderilen adreslerinin muhtarlıkta kayıtları bulunmasa bile yasal yerleşim yerleri olduğunu, ileride diğer bir mahalli kanuni yerleşim yeri ittihas edecek olurlarsa bu yeni adresin derhal noter aracılığı ile kiralayana bildirmeyi, bildirmedikleri takdirde bu sözleşmede yazılı ya da yukarıda yer alan adreslerine ya da kayıtlı elektronik posta adreslerine İİK 68/b 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a, 10 ve devamı hükümlerinde yer alan usule göre gönderilecek her türlü tebligatın kendilerine tebliğ edilmiş sayılacağını kabul ve taahhüt edecekleri, kiralayan ve kefillerin ticaret merkezleri yerleşim yerleri yurt dışında bulunduğu ya da yurt dışında yerleşim yeri ticaret merkezi edindiklerine dair kiralayana mutlaka Türkiye’de bir tebligat adresi bildireceklerini, Türkiye’de adres bildirmedikleri takdirde veya Türkiye’de bildirecekleri adrese yapılacak tebligatlar için de yukarıdaki hükmün geçerli olacağını kabul ve beyan ettikleri belirtilmiştir.Taraflar arasında düzenlenen 09.03.2017 tarihli … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinde, davacının kiralayan, davalının kiracı olduğu, Beyoğlu … Noterliği tarafından düzenlenen 17.09.2018 tarih, … yevmiye no’lu ihtarname ile işbu ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde borçlarını ödemedikleri takdirde finansal kiralama sözleşmesi başka ihtar veya ihbar yapılmaksızın işbu ihtarname ile fesih olacağının bildirildiği, işbu ihtarnamenin davalıya sözleşmedeki adresi “… mah. … cad. No:… Şişli/İSTANBUL” adresine çıkarılan tebligatın bila iade geldiği, davacı adına ticaret sicil adresi “… mahallesi, … Cad. … Apt. No:… Beyoğlu/İSTANBUL” adresine çıkarılan tebligatın muhatap tevziat saatlerinde bulunmaması nedeniyle mahalle muhtarına tebliğ edildiği, 2 no’lu haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı ve en yakın komşusuna haber verildiği belirtilmiştir.İstinafa konu dava dosyasında davalı adına ticaret sicilindeki adresine çıkarılan tebligatın mahalle muhtarına tebliğ edildiği görülmüştür. Davacı adına sözleşmede bildirdiği adresine çıkartılan tebligat bila gelmiş ise de taraflar arasındaki Finansal Kiralama Sözleşmesinin 32. maddesinde temerrüt ihtarının kendisine tebliğ edildiğini kabulü gerektiği ve temerrüdün şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır.Davalı tarafından dava dilekçesinin müvekkile Tebligat Kanunu 21/2’ye göre usulsüz tebliğ edildiği, bunun kanuna aykırı olduğunu belirtmiş ise de dava dilekçesi tebliğinin Tebligat Kanunu 21. maddeye göre mahalle muhtarlığına tebliğ edildiği, tebligatın usulüne uygun olduğu anlaşıldığından davalının bu istinaf sebebine itibar edilmemiştir.Taraflar arasında Finansal Kiralama Sözleşmesi tanzim edildiği, ödenmeyen kira bedelinin ödenmesi amacıyla davalıya noterden ihtarname düzenlendiği, ihtarnamede 60 günlük süre verildiği, ihtarnamenin davalıya ticaret sicilinde belirtilen kayıtlı adresine Tebligat Kanunu 21. maddeye göre tebliğ edildiği, temerrüdün gerçekleştiği, davanın 60 günlük süre geçtikten sonra açıldığı, sürenin sonunda borcun ödendiğine dair davalı tarafından herhangi bir beyanın ileri sürülmediği, istinaf dilekçesinde de ödeme iddiasının yer almadığı, sadece ticari defter ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın davalının savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmesinin yerinde olmadığının belirtildiği, yukarıda açıklanan gerekçelerle davalının ödeme iddiası yer almadığından dava subut bulmuştur.Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; tarafların dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla yapılan inceleme neticesinde davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/05/2019 tarih ve 2018/1186 E., 2019/417 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.415,50 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 898,27‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 2.517,23‬ TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 19/10/2023