Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1788 E. 2023/1207 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1788
KARAR NO: 2023/1207
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2019
NUMARASI : 2018/263 E. – 2019/868 K.
DAVANIN KONUSU: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı amme alacaklısı Büyük Mükellefler Vergi Dairesi tarafından davacı şirkete 09/02/2018 tarihli haciz ihbarnamesi gönderildiğini ve davalı ….Tic.AŞ firmasının vergi borçları nedeni ile davacı şirketin mal, alacak ve haklarına haciz konulduğunu, davacı şirket tarafından 15/03/2018 tarih ve 23/3/2018 tarihli dilekçeler ile davalı … Şirketi tarafından düzenlenen mutabakat, ödeme dekontları ve faturalar da davalı idareye ibraz edilmek sureti ile davalı … firmasının davacı şirketten herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığının davalı vergi dairesi başkanlığına bildirildiğini, ancak haciz bildiriminin tebliğinden itibaren 7 günlük sürenin sehven geçirildiğini, davalı … firmasının davacı şirketten herhangi bir mal, hak ve alacağı bulunmadığını, davacı ile davalı şirket arasında taraflar arasında münakit ticari şartlar anlaşması tahtında ticari ilişki bulunduğunu, davalı … firması tarafından davacı şirkete gönderilen mutabakat ile tarafların 31/12/2017 tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirkette 1.125.119,40 TL tutarında borçlu olduğu hususunda mutabık kalındığında, akabinde davacı tarafından 08/01/2018 tarihinde 906.424,65 TL, 08/01/2018 tarihinde 184,36 TL ve 07/02/2018 tarihinde 205.252,38 TL olmak üzere toplam 1.111.861,39 TL tutarında ödeme yapıldığını, işbu nakdi ödemeler dışında taraflarca ticari ilişki kapsamında faturalar düzenlenmeye devam edildiğini, davacı şirket tarafından düzenlenen toplam 13.258,01 TL tutarında olan iade faturaları ve davalı … firması tarafından düzenlenen toplam tutarı 10.322,01 TL olan satış faturalarının cari hesaba işlenmesi neticesinde davacı şirketin davalı şirketten 8.62 TL alacaklı konuma geldiğini, işbu hususların yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilebileceğini, davacının 09/02/2018 tarihli haciz ihbarnamesinden kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmadığını, anılan nedenlerle davacının davalı şirkete ve diğer davalı vergi dairesine haciz ihbarnamesinden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Başkanlıklarının mükellefi davalı …AŞ’nin 09/02/2018 tarihli yazısı ile Başkanlıkça tahakkuk edilmiş borçlarının bulunduğu, bu borçlara istinaden ticari ilişkileri nedeniyle alacağı bulunan firmalar hakkında icra takibi başlatılması talebinde bulunduğunu, davalı şirketin söz konusu yazısı üzerine sunulan liste içinde yer alan davacı yedinde bulunan mal, alacak ve haklarına haciz konulduğunu, davacıya 17/02/2018 tarihinde e-tebligat yoluyla tebliğ olunan haciz ihbarnamesine yasal süre içinde herhangi bir itiraz bulunmadığını, bu nedenle haciz ihbarnamesinin kesinleştiğini, ancak yasal itiraz süresinden sonra 15/03/2018 tarihinde davacı tarafından gönderilen bir yazı ile davalı … AŞ’nin tebliğ tarihi itibariyle haciz konulabilir hak ve alacağının tespit edilemediği ve bu nedenle haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini bildirdiğini, bunun üzerine davalı … AŞ’ne 20/03/2018 tarihinde gönderilen yazı ile davalı … AŞ’nin davacı şirkete borcu olup olmadığı, borcunun bulunması halinde güncel borç miktarının ve dayanak belgelerin sunulması hususunun bildirildiğini, davalı şirket ise vermiş olduğu cevapla davacı firmaya ait cari hesap ekstrelerini gönderdiğini, davalı şirket tarafından gönderilen belgeler doğrultusunda davacı kurumun davalı şirkette borcu bulunduğunun sabit olduğunu, bu itibarla davacıya gönderilen haciz ihbarnamesinin hukuka uygun ve yerinde olduğunu, anılan nedenlerle davacının davasının reddine, davacı aleyhine %10 inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince; “bilirkişi raporu ve incelenen ticari kayıtlara göre, davanın kabulüne, davacı şirketin davalı … Tic.AŞ’ye 09/02/2018 ve 17/02/2018 tarihi itibariyle borçlu olmadığının tespitine, Davacının diğer davalı Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığına davalı …Tic.AŞ’nin borcu için çıkartılan 09/02/2018 tarihli haciz ihbarnamesinden dolayı herhangi bir borcunun olmadığının tespitine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; … vergi kimlik numaralı mükellefi …Tic. A.Ş.’nin 09.02.2018 tarihli yazısı ile tahakkuk edilmiş borçlarının bulunduğunu, bu borçlara istinaden ticari ilişkileri nedeniyle alacağı bulunan firmalar hakkında icra takibi başlatılması talebinde bulunduğunu, … Tic. A.Ş’nin söz konusu yazısı üzerine Başkanlık tarafından 09.02.2018 tarih ve 36% sayılı yazı ile … Tic. A.Ş. tarafından sunulan liste içerisinde yer alan davacı ….Tic.Ltd.Şti/ye, yeddinde bulunan mal. alacak, ve haklarına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79. maddesi gereğince haciz konulduğunu, borcunun olmadığı veya malın elinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusur olunmaksızın telef olduğu veya alacağın borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu iddia edilmesi halinde bu durumun kendilerine yazılı olarak bildirilmesi gerektiğini, aksi takdirde malın elinde ve borcun zimmetinde sayılacağının bildirildiğini,Davacı ….I.td.Şti’ne 17.02.2018 tarihinde e-tebligat yoluyla tebliğ olunan Başkanlık yazısına (haciz ihbarnamesi) 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79. maddesinde yer alan yasal süre içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığından söz konusu haciz ihbarnamesinin kesinleştiğini, Ancak yasal itiraz süresinden çok sonra 15.03.2018 tarihinde, davacı … Tic.Ltd.Şti tarafından gönderilen bir yazı ile …Tic. A.Ş’nin tebliğ tarihi itibariyle haciz konulabilir bir hak ve alacağının tespit edilmediği ve bu nedenle haciz ihbarnamesine itiraz edildiğinin bildirildiğini, Bunun üzerine, Başkanlık tarafından … Tic. A.Ş ye gönderilen 20.03.2018 tarih ve 7104 sayılı yazı ile … Tic. A.Ş.’nin davacı şirkete borcu olup olmadığı, borcunun bulunması halinde güncel borç tutarının ve borca dayanak belgelerin ibrazı ve bilgi verilmesi hususunun bildirildiğini, … Tic. A.Ş.’nin cevabi yazısında 20.03.2018 tarih ve 7104 sayılı yazı ile talep etmiş oldukları davacı firmaya ait cari hesap ekstrelerini gönderdiğini bildirdiğini, söz konusu yazının 30.03.2018 tarihinde Başkanlık kayıtlarına girdiğini, Davacı kurum vekili dava dilekçesinde, … Tic. A.Ş.’nin davacı şirketten herhangi bir alacağının olmadığı iddiasında bulunmuş ise de, Başkanlık kayıtlarının tetkiki ve … Tİc. A.Ş’nin göndermiş olduğu belgeler doğrultusunda, davacı kurumun …Tic. A.Ş’ye borcunun bulunduğunun sabit olduğunu, bu nedenle Başkanlık tarafından davacı …Tic.Ltd.Şti’ne gönderilen haciz ihbarnamesinin hukuka uygun ve yerinde olduğunu beyan ederek, davanın kabulü yönünde verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; İİK’nun 89.maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın; davacı şirketin davali … Tic.AŞ’ye ve diğer davalı Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı’na 09/02/2018 tarihli haciz ihbarnamesi sebebi ile borçlu olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.Mevcut delillere ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre; davacı ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğu, davalı şirketin vadesi geçmiş vergi borçları için diğer davalı Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından 6183 sayılı kanunun 79.maddesine göre alacaklı olduğu şirketlere haciz bildirisi düzenlenerek davacı şirkete 17/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından yasal itiraz süresi geçtikten sonra 15/03/2018 tarihinde vergi dairesine borçlu olmadığının bildirdiği, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davacının incelenen 2017 ve 2018 yılları defter kayıtlarında davalı şirket ile aralarında ticari ilişki bulunduğu, davalıya 08/01/2018 tarihinde 906.424,65 TL, 08/01/2018 tarihinde 184,36 TL ve 07/02/2018 tarihinde 205.252,38 TL ödeme yapıldığı, davacı şirketin ticari kayıtlarına göre 07/02/2018 tarihi itibariyle davalı … Tic. AŞ’ne borcu bulunmadığı, her ne kadar davalı … Tic.AŞ tarafından Vergi Dairesine verilen C/H ekstresinde alacaklı olduğu beyan edilmiş ise de, davalının bilirkişi incelemesine katılmadığı, defter ve belgelerinin yerinde incelenmesine dair talepte bulunmadığı, bu itibarla alacaklı olduğu yönündeki iddiasını ispat edemediği, diğer yandan bilirkişi raporunun davalı Vergi Dairesi Başkanlığı’na tebliğ edildiği, ancak rapora bir itirazda bulunulmadığı, istinaf sebepleri arasında da borcun varlığına ilişkin bir husus ileri sürmediği anlaşılmakla, davanın kabulüne, davacı şirketin davalı … Tic.AŞ’ye ve diğer davalı Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığına davalı …Tic.AŞ’nin borcu için çıkartılan 09/02/2018 tarihli haciz ihbarnamesinden dolayı herhangi bir borcunun olmadığının tespitine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarih ve 2018/263 E., 2019/868 K. sayılı kararına karşı davalı Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,3- Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 26/10/2023