Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1779 E. 2023/1213 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1779 Esas
KARAR NO: 2023/1213
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 19/11/2019
NUMARASI: 2018/482 E. – 2019/387 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 26/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bir iştirakı olduğunu ve İstanbul genelinde otopark işletmeciliğinin münhasıran müvekkiline ait olduğunu, “…” ibaresinin TPMK nezdinde … sayı ile müvekkili adına tescilli olduğunu, ancak hal böyle iken davalıların, işlettikleri otoparkın önünde muhtelif yerlerinde müvekkilinin … logosuna çok benzeyen logonun basılı olduğu bayrak, flama gibi reklam mazlemesini çok iri boyutlarda asarak kullandıklarını, bu konu ile ilgili davalılar hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/54210 hazırlık numarası ile şikayette bulunulduğunu ve söz konusu ihlalin Mahkememizin 2018/377 D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile de tespit edildiğini, davalıların bu fiillerinin müvekkilinin marka haklarına tecavüz teşkil ettiğini ve maddi, manevi zararlara uğrattığını iddia ederek, markaya tecavüzün durdurulmasını, önlenmesini, müvekkiline logonun ve amblemin ve benzerlerinin kullanıldığı her türlü bez, flama, afiş, tabela ve bunun gibi görsel malzeme ve ekipmana el konularaka imhasını, şimdilik 5.000,00 TL yoksun kalınan kazancı tazmine yönelik ve maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminata hükmolunarak tahsilini talep ve dava etmiştir Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … ibaresine eklenen görselin, İstanbul iline özel olduğunu ve bu logoyu davacının kendi kullanımında görmesi ve maddi çıkar beklentisinde olduğunu, davacının geçerli bir markasının olmadığını, dava dilekçesi ve eklerini, savcılık soruşturma dosyasını ve değişik iş dosyası ile özellikle bu dosyadan alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istediğini, davalı …’ya usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı, ancak dava ile ilgili cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmadaki beyanları ile, otoparklarında davacı markasını kullanmadıklarını, kısa olması sebebiye … olarak kullandıklarını, tespitten sonra da flamaları ve tabelaları yırtıp attıklarını, toplamda 4 adet flema olduğunu, söz konusu ibareyi sadece 10-15 gün kadar kullandığını, bu işyerini 2018 yılı Haziran ayında vergi dairesine başvurarak devraldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; “Davacının davalı …’e yönelik davasının REDDİNE, Davacının, davalı …ya yönelik davasının KISMEN KABULÜNE, bu davalının davacı adına tescilli “…” ibareli marka haklarına tecavüzünün durdurulmasına, önlenmesine marka haklarına tecavüz teşkil eden ve bu davalı tarafından kullanılan her türlü bez, flama, afiş, tabela vs. tanıtım evraklarına el konularak imhasına, 2.500,00 TL maddi ve 2.500,00 TL manevi tazminatın bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya dayalı talebin reddine, ” karar verilmiştir.
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bakırköy FSHM’nin 2018/377 D.İş 2018/379 Karar sayılı dosyaya esas olanı 19/11/2018 tarihli Bilirkişi raporunda, …e ait olan … iştetmesinin de …’a ait markayı taklit eder nitelikte flama yaptırdığı, aynı renkte olduğu, … şekil ibaresini ve görselini içerdiğini, markada markada yer alan … kısmı ile birebir aynı renk ve şekil özelliğinde olduğunu, bu durumun tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek kadar benzerlik taşıdığını dosyada bulunan fotoğraflarda da …’e ait işletmenin de açıkça marka ihlali yaptığı görüldüğünü, davalı … yönünden ise marka ihlali olduğu tespit edilmiş ancak 2500 TL maddi, 2500 TL manevi tazminata karar verildiğini, otoparklar İstanbul’un en büyük fuar merkezinde bulunmakta olduğunu, binlerce araç kapasitelidirler. Mahkemece bu konuda da bilirkişi incelemesi ve keşif yapılması suretiyle, zararımızın hesaplanması gerektiğini, yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın her iki davalı yönünden kabulüne, karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya dayanak gösterilen tescilli olduğu iddia edilen “şekil+… ”ibaresine havi marka asıl olarak marka mevzuat hükümlerince korunamayacağını, özellikle şekil olarak … ibaresine eklenen görsel ülke ve vatandaşlık değerlerinden olan İstanbul ilinin logosu olduğu, özel bir otopark olarak belediye iştiraki olan … şirketi ne göre fiyatın farklı olduğunu, Dolayısıyla tam kapasite ile çalıştığı söylenemeyeceğini,araç yer sayısınında fazla olmadığını, davacı şirketin zararı doğmadığını, … ‘ın kuruluş amacı ,mevcut faaliyeti ve işletimi altındaki otopark alanlarının yeri, konumu ve kapasitesi dahi tazmini gereken bir zarar olmadığını ortaya koyduğunu, müvekkilin davacı şirketin itibarına zarar verecek bir faaliyeti de söz konusu olmadığını, başkaca manevi tazminat oluşturan hatalı eylem ve sözlü bir faaliyet de bulunmadığını, manevi tazminat oluşturacak güven kaybı, itibar ve müşteri kaybının olduğu hem davacı tarafça iddia edilmemiş hem de davacının şirket özellikleri ile geçerli bir iddia oluşturmadığını, bu sebeplerle yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstinafa Cevap: Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilin aleyhine düzenlenen tespit ve bilirkişi raporunun geçersiz olduğunu özellikle şekil olarak … ibaresine eklenen görsel ülke ve vatandaşlık değerlerinden olan İstanbul ilinin logosu olduğu, Ticari şirket olan davacı şirketin İstanbul iline özel bu logoyu kendi kullanımında görmesi ve maddi çıkar beklentisinde olduğu, davacının geçerli bir markası olmadığını bu sebeplerle davacı tarafın istinaf taleplerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek istinaf taleplerinin reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, davacının “…” ibareli marka hakkına vaki tecavüzün, durdurulması, önlenmesi ve maddi, manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı “…” ibareli markasının davalılar tarafından işlettikleri otoparkta … logosuna karıştırılabilir nitelikte çok benzeyen logonun basılı olduğu bayrak, flama gibi reklam mazlemesini çok iri boyutlarda asarak kullanmak suretiyle marka haklarına tecavüz teşkil ettiğini beyanla eldeki davayı açmıştır. TPMK kayıtlarına göre, 19/12/2006 başvuru tarihli … sayılı “…” ibareli markanın, 09 ve 39 sınıflarda davacı adına tescilli olduğu görülmektedir. Dosya içerisindeki 2018/377 D.İş sayılı tespit dosyasında yer alan bilirkişi raporunda ; aynı alan içerisinde … ve … isimli iki farklı firmaya ait otopark işletmesinde … olarak hizmet vermekte olan yerin … tarafından işletildiği, mahaldeki “…” ibareli kullanımların, davacı yana ait markalara tecavüz teşkil eder mahiyette olduğu, … olarak hizmet vermekte olan yerin ise … tarafından işletildiği, mahaldeki “… Şekil” ibareli kullanımların, davacı yana ait markalara tecavüz teşkil eder mahiyette değerlendirilebileceği belirtilmiştir. Mahkemece , davalı … tarafından… adı altında işletilen otoparkın girişine davacı adına tescilli “…” ibaresi ile ayniyet derecesinde benzer “…” ibaresini kullandığı , davalının bu kullanımının marka hakkına tecavüz oluşturduğu kabul edilmiş, bu davalı yönünden davanın kabulüne diğer davalı … yönünden ise , otoparkın girişine koyduğu “…” yazısının genel olarak tüm … yerlerinde kullanılan bir işaret olduğu, davacı markası olan “…” şekil markasından ayrıldığı, tüketiciler nezdinde kolaylıkla ayırt edilebileceği, iltibas veya iltibas tehlikesi söz konusu olmadığı gerekçesi ile tespit bilirkişisi raporundan ayrılarak davanın reddine karar verilmiştir. İlke olarak hakim bilirkişi raporu ile bağlı değildir. HMK 266 maddesi hükmüne göre,” Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.Aynı Kanun’un 282. maddesinde ise, hâkimin, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği düzenlenmiştir. Ancak bu hüküm, tarafların itirazlarını da değerlendirmek suretiyle verilen bilirkişi raporunu serbestçe taktir edip, yeter derecede kanaat verici bulmaz ise bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi, yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılmasına da karar verebileceği şeklinde anlaşılmalıdır. Yoksa, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde uyuşmazlığın çözümünün hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki ve mesleki bilgi ile çözümlenebileceği kabul edilemez. Somut olayda, mahkemece tespit niteliğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle çözümün teknik bilgiyi gerektirdiği kabul edilmiş olup, raporun tanziminden sonra rapora bir davalı yönünden itibar edilmiş diğer davalı yönünden itibar edilmeyerek, yeni bir bilirkişi raporu alınmadan ayrıca tazminat hesabı yönünden de bilirkişi raporu alınmadan hüküm tesisi hatalı olmuştur. Mahkemece yapılması gereken marka konusunda uzman bilirkişiden ve hesap uzmanı bilirkişiden raporu alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.Mahkeme kararının eksik inceleme ve yetersiz gerekçeye dayalı olduğu anlaşıldığından esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin kararın kaldırılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Tarafların istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı ve davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile;2-Bakırköy 1.Fikri Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 19/11/2019 tarih, 2018/482 E. 2019/387 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine,5-Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6-İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 26/10/2023