Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1757 E. 2022/1739 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1757
KARAR NO: 2022/1739
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/11/2019
NUMARASI: 2014/591 E. – 2019/1115 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/12/2022
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında icra takibine konu edilen çekin, davacı tarafından keşide edilerek cirantaya verildiğini, ancak çalındığını, çekten dolayı davalılara borçlu olmadığını beyan ederek, çek sebebiyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalıların tazminata mahkûmiyetine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu çeki davalılardan … ile yapmış olduğu faktoring sözleşmesi kapsamında alındığını, çekin kaybolup kaybolmadığını bilecek durumda olmadığını, iyi niyetli hamil olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; “Davacının ispat yükünü yerine getiremediğinden bahisle davanın reddine,” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Faktoring şirketlerinin iyi niyet iddiasına sığınamayacaklarını, dava konusu çekin nasıl ve hangi yollarla davalı eline geçtiği araştırılmaksızın karar verilmesinin usûl ve yasaya aykırı olduğunu, eksik araştırma ile karar verildiğini,Davalılardan …’nın çekteki imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle dava açtığını ve imzaya itirazın kabul edildiğini, Tarafların ticari kayıtları incelenmeden tanıklar dinlenmeden karar verildiğini beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan icra takibi sebebiyle açılmış menfi tespit davasıdır.Dava ve takip konusu çek incelendiğinde; davacının keşideci, davalı …’nın birinci ciranta, davalı …’nın ikinci ciranta, davalı …’nın üçüncü ciranta, davalı … Faktroing şirketinin ise, çeki ciro silsilesiyle devralan son hamil olduğu, çekin geçerlilik unsurlarının bulunduğu, şeklen ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı görülmektedir.Davacı, çekin keşide edildikten sonra ciranta elindeyken çalındığını ve bu sebeple davalılara borçlu olmadığını iddia ettiğine göre, ispat yükü davacıda olup, bu hususta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 2013/142196 soruşturma sayılı dosyanın halen derdest olduğu, eldeki delillere göre, davacının 6102 sayılı TTK’nun 792. maddesi kapsamında, hamil davalının çeki iktisabında ağır kusurlu veya kötü niyetli olduğunu ispatlayamadığı anlaşılmakla, Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/11/2019 tarih ve 2014/591 E., 2019/1115 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/12/2022