Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1722 E. 2023/1114 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1722
KARAR NO: 2023/1114
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2019
NUMARASI: 2015/984 E. – 2019/907 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Tarafların İddia ve Savunmaları:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin gıyabında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı gereğince hacze gelindiğini ve müvekkilinin ihtiyati haciz ve takipten 13/10/2015 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkilinin takibe konu olan çeki boş ve imzasız olarak kaybettiğini veya çaldırdığını, çeklerin boş ve imzasız olarak kaybedildiği ve çalındığı bilgisinin muhatap bankaya bildirildiğini, ihtiyati hacze konu çeklerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, çeki elinde bulunduran ….’nin müvekkilinin çekleri aldığı … Cevizli şubesinden provizyon aldığını ve çeklerin çalıntı/buluntu olduğundan ve keşideci imzasının sahte olduğundan bahisle “hiçbir işlem yapılamamıştır” ibaresini çek arkasına derç ederek iade ettiğini, çekin usulüne uygun olarak karşılıksızdır işlemi görülmeksizin iade edilmesine rağmen alacaklı tarafın kambiyo senetlerine özgü takip yaparak müvekkiline örnek 10 ödeme emri gönderdiğini, takibe konu çekin bankaca işlem yapılmaksızın iade edildiğini, çekin süresi içinde bankaya ibraz edilerek karşılıksızdır ibaresinin yazılmadığını, kambiyo evrak vasfı olmadığını, usulüne uygun bir şekilde karşılıksızdır ibaresi bulunmayan çekin kambiyo evrakı niteliği taşımadığını, yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olduğunu ve tek başına icrai işleme tutulamayacağını, bu nedenle takibe itiraz ettiklerini, alacaklı çeki meşru olmayan bir şekilde elinde bulundurduğundan çek üzerindeki imza ve yazıların müvekkiline ait olmaması ve borcunda bulunmadığından bahisle imzaya ve borca itiraz ettiklerini, takibe konu çek üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını beyanla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ile müvekkilinin alacaklıya borçlu olmadığının tespitine, takibinin müvekkili açısından iptaline, davalının haksız ve kötü niyetle takip yapması nedeniyle %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın huzurdaki davayı ikame ederken çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını bildirdiğini, ancak huzurdaki dosyada davacı tarafın bu iddialarını destekler nitelikte hiçbir kanıt yer almadığını, dosyada mevcut emniyete verilen çalıntı ifadelerinin davanın seyrini etkileyecek nitelik taşımadığını, davacının çekin boş olarak çalındığını ifade ettiğini, çekin dava dışı … A.Ş. tarafından keşide tarihinde ödenmesi halinde kredi borçlarından mahsubu için temlik cirosu ile müvekkili bankaya 28/01/2015 tarihinde verildiğini, davaya konu çekin kambiyo senetleri için ön görülen tüm zorunlu unsurları taşıdığını, ayrıca keşide tarihi ile ibraz tarihi de aynı olup çek üzerinden bu hususların anlaşıldığını, dolayısıyla çekin süresinde ibraz edilmediği veya karşılıksız işlemi yapılmadığı dolayısıyla kambiyo vasfında olmadığı gibi soyut ve yersiz iddiaların reddinin gerektiğini, davacının çekteki imzaların kendisine ait olmadığına ilişkin iddiasını iyi niyetli hamil durumunda olan müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, müvekkilinin kötü niyetinden bahsedilemeyeceğini, aksine davacı tarafından kötü niyetle açılan dava ile takibin sürümcemede bırakıldığını beyanla davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararı:Mahkemece; “Davanın KABULÜ ile davacının İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası ile bu dosyaya konu … Cevizli Şubesine ait, 27/07/2015 tanzim tarihli, 35.000,00 TL bedelli, … numaralı çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,Davacının tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine, ” karar verilmiştir.
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri:Davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davalıı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dosya kapsamı değerlendirilmesi neticesinde; dava konusu … Cevizli Şubesine ait 27/07/2015 tarihli 35.000-TL bedelli çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı, her ne kadar davalı birbirine bağlı ciro silsilesi ile çeki iktisap etmiş ise de sahtecilik iddiasının hekese kaşı ileri sürülebileceği ve davacının çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığını, TTK 704. maddesine göre “Çek, herhangi bir suretle hamilinin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı bir çek bahis mevzuu olsun, ister ciro suretiyle nakledilebilen bir çek bahis mevzuu olup da hamil hakkını 702. maddeye göre ispat etsin-çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusurunun bulunduğu takdirde o çeki geri verdiğini, çeki çaldıran- veya kaybeden- hamilin çeki kötüniyetle iktisap ettiğini, çekin çalınmış veya kaybolmuş- olduğunu bildiğini veya bilmesi gerektiğini veya iktisapta ağır kusurlu olduğunu ispat edebilsin. Müvekkilin Banka iyiniyetli olduğunu, davaya konu çekleri alırken keşideciye ait olup olmadığını, uzmanlık gerektiren bir husus olması sebebiyle bilmesi mümkün olmadığını, dava konusu yasal takibin dayanağı olan çekler davacı tarafından keşide edilmiş, keşideci tarafından dava dışı … firmasına ödenmesi halinde kredi borcundan mahsubu için temlik cirosu ile devredilmiş ve müvekkilin çekin karşılıksız çıkmasına müteakip yasal işlemlere başlanıldığını, müvekkill Banka çeki kendisinden önceki … firmasından den ödenmesi halinde kredi borcundan mahsubu için temlik cirosu ile aldığını, Çekin tüm şekil şartları mevcut olup, ciro silsilesinde herhangi hir kopukluk da bulunmadığını, ayrıca söz konusu takipte sadece keşideci değil, diğer cirantalarda borçlu olarak gösterildiğini, Müvekkilin Bankanın davacı keşidecinin imzasını kontrol etme durumu söz konusu olmadığını yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç:HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede;Dava İİK’nın 72/1. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı vekili , uyuşmazlık konusu çek üzerindeki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını , çekin boş olarak çalındığını, kaybolduğunu, kambiyo vasfında olmadığını, usulüne uygun karşılıksız işlemi yapılmadığını beyanla icra takibine konu edilen çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talep etmiştir. Kıymetli evrak olmasının yanında kambiyo senedi olan çek; Kanun’da öngörülen sıkı şekil şartlarına bağlı olarak düzenlenen, para borçlarını ödeme amacına özgülenmiş, yazılı ve soyut bir havaledir.Somut olayda; İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında, davalı alacaklı tarafından davacı ve diğer borçlular aleyhine İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 2015/1543 Değişik iş, 2015/1546 karar sayılı kararına konu … Cevizli Şubesine ait, 27/07/2015 tarihli, 35.000,00 TL bedelli çek bedelinin tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, çekin keşidecisinin davacı, lehtarının … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Olduğu, lehtar tarafından ciro edilerek … A.Ş.’ye verildiği, bu şirket tarafından da ciro edilerek davalıya verildiği, davalı tarafça bankaya ibrazında karşılıksız işleminin yapıldığı ve keşideci , lehtar ve cirantaya karşı taibe geçildiği görülmektedir. Grafoloji uzmanından ve ATK’dan alınan raporlarda özetle; inceleme konusu çekte …’e atfen atılı keşideci imzası ile …’in mukayese imzaları arasında; farklılıklar saptandığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’in eli ürünü olmadığı tespitine yer verilmiştir. Dosya kapsamına göre ; dava konusu … Cevizli Şubesine ait, 27/07/2015 tarihli, 35.000,00 TL bedelli çek nedeniyle takip yapıldığı, ancak çekin keşidecisi olan davacı adına atılmış olan imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği bu durumda çekin keşideci tarafından tanzim edilmemiş olması nedeniyle sahte çek olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu, sahtecilik iddiası herkese karşı ileri sürülebilen defilerden olup çek hamillerinin iyiniyetli olup olmamaları hukuki sonucu değiştirmeyeceğinden, menfi tespit talebinin kabulüne karar verilmesi yerindedir. Ayrıca, davalının çeki ciro yoluyla alan ciranta olduğu, yüz yüzelik ilkesinin söz konusu olmadığı, bu nedenle çekleri takibe koymakta kötü niyetli veya ağır kusurlu kabul edilemeyeceği, davalı aleyhine tazminata hükmedilmemesinin isabetli olduğu, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.Sonuç olarak , dosya kapsamında iddia ve savunmaya, saptanan dava niteliğine ve toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdir, tahlil ve tartışımına ilişkin kararda gösterilen yasal ve yeterli gerekçeye göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı vekilinin, istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Davalı vekilinin İstinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/10/2019 tarih ve 2015/984 E. 2019/907 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.390,85-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 597,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.793,10-TL daha harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın mahiyeti ve HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince dava değeri itibarı ile kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12/10/2023