Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1697 E. 2023/1083 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1697
KARAR NO: 2023/1083
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2019
NUMARASI: 2016/1013 E. – 2019/702 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı arasında 09.02.2016 tarihli proforma faturada belirtilen özelliklere haiz olan … marka … sisteminin kiralanması amacıyla 11.03.2016 tarihli Finansal kiralama sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkili tüm sözleşmesel edimlerini ifa etmiş olmasına rağmen, cihazın zamanında teslim edilmemesinden dolayı sorunlar yaşandığını, davalı cihaz hazır hale getirildikten sonra Beyoğlu …Noterliğinin 27.07.2016 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesini keşide edip cihazın 3 gün içinde alınmasını ihtar ettiğini, müvekkilinin cihazı teslim almaya gittiğinde helyum oranının düşük olduğunu, proforma faturada belirtildiği gibi cihazda 700 İt helyum yüklü olmadığını ve cihazın RF oda kapısının bulunmadığını tespit ettiğini, davalı şirketin depoda görevli personeli ile 04.09.2016 tarihli tutanak düzenlenip cihazın ayıplı olduğu belirtilmek suretiyle bu haliyle teslim alınmadığını, TTK’nun 23/c m. belirtilen süre içinde Beşiktaş …Noterliğinin 06.09.2016 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ite davalı şirkete bildirildiğini, akabinde davalı şirketin Beyoğlu …Noterliğinin 16.09.2016 tarih ve … yevmiye No.lu ihtarnamesi ite … Marka MR cihazının FK sözleşme tarihi 11.03.2016 tarihinde sorunsuz olarak teslim edildiğini bildirdiğini, anılan ihtarnamenin 3. bendinde helyum gazının eksikliği hususu davalı yanca da kabul edildiğini, davalı şirket çalışanlarının 09.09.2016 tarihinde müvekkili arayıp helyum gazının kritik seviyeye indiğini bildirmeleri üzerine müvekkilinin cihazın tamamen atıl hale gelmemesi için aynı gün kendi imkanları ile 22.420,00 TL ödeyerek 500 İt helyum gazı yükleyip cihazı teslim aldığını, teslim tutanağında bu hususların belirtildiğini beyan ederek, cihaza davalı tarafından yüklenmesi gereken 700 İt helyum gazı ve teslim alınmayan RF oda kapısının maddi değerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesini, HMK 107 m. uyarınca alacağı artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik cihazda bulunan ayıp için 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Somut olayda TTK 23.maddesine göre bir ayıptan söz edilemeyeceğini, malın teslim tesellüm tutanağı ile 11.03.2016 tarihinde teslim alındığını, herhangi bir ayıp olmadığının açıkça beyan edildiğini, davacının ihtarnamesinin 06.09.2016 tarihinde keşide edildiğini, dolayısıyla TTK’da öngörülen sürenin zaten dolmuş olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporuna itibar edilerek; “satıcı konumunda olan davalı … şirketinin satıcı sıfatıyla; malı, kiralayan ve kiracı olarak davacıya 11/03/2016 tarihinde teslim ettiği, davacının teslim belgesi üzerindeki imzayı inkar etmediği, 11/03/2016 tarihi itibariyle davalının finansal kiralamaya konu malı muayene yükümlülüğünün başladığı, finansal kiralama konusu cihazda RF kapısı bulunmayışının, açık ayıp niteliğinde olduğu, davacının bu ayıba yönelik süresinde yazılı şekilde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığı, finansal kiralama konusu malda fiili teslim tarihi itibari ile Helyum gazı bulunmamasının davalı satıcından kaynaklı ayıp olduğu hususunun da ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Finansal kiralama konusu cihazın davacıya 04.09.2016 tarihinde teslim edilmiş olmasına ve 06.09.2019 tarihinde ihtarname ile davalı şirkete ayıplar bildirilmesine rağmen, mahkeme tarafından 11.03.2019 tarihli teslim belgeleri esas alınarak, ayıp ihbarının hiç yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, Davacı şirketin, finansal kiralama konusu cihazı satın almak amacıyla davalı şirkete başvurduğunu ve taraflarca 11.03.2016 tarihli finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafça müvekkili şirket yetkilisine sözleşmenin banka şubesinde kurulduğu anda finansal kiralama sözleşmelerine ek olarak aynı tarihli teslim belgeleri ve feragat beyanları da imzalatıldığını ancak cihazın gerçekten teslim edilmesinin ibraz edilen tutanaktan anlaşılacağı üzere 04.09.2016 tarihinde gerçekleştiğini, zira fiziken oldukça büyük olan cihazın 11.03.2016 tarihinde sözleşmenin imzalanması anında banka şubesinde müvekkiline teslim edilmiş olmasına olanak bulunmadığını, cihazın ortalama bir ev büyüklüğünde olduğunu, Davalı tarafça müvekkili şirkete keşide edilen ve finansal kiralama konusu cihazın depolarından 3 gün içerisinde teslim alınması ihtarını içerir Beyoğlu … Noterliği’nin 27.07.2016 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesinin de 11.03.2016 tarihinde cihazın müvekkiline teslim edilmediğini ispat ettiğini, nitekim müvekkilinin 04.09.2016 tarihinde teslim için depoya gittiğini ve cihazda bulunan ayıpların davalı şirketin depo çalışanları ile tutanak altına alındığını, ayıpların giderilmesi için Beşiktaş … Noterliği’nin 06.09.2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile yasal yedi günlük süre içerisinde davalı şirkete bildirim yapıldığını, müvekkilinin 04.09.2016 tarihine kadar cihazı göremediğini, Dosyada bulunan teslim tutanaklarının ve ayıp ihbarını içerir ihtarnamenin neden dikkate alınmadığı konusunda gerekçeli kararda hiçbir açıklama bulunmadığını beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, finansal kiralama sözleşmesine konu malın ayıplı ve eksik teslim edildiği iddiasından kaynaklanan alacak davasıdır. Somut olayda, dava konusu makineye ilişkin proforma faturada “Mevcut haliyle depodan teslimdir. 700 LT HE yüklenecektir” kaydının bulunduğu, dolayısıyla 11.03.2016 tarihli teslim belgesine göre davacının sözleşme konusu malı bu tarihte teslim aldığı, ancak davalı tarafından daha sonra keşide edilen 27.07.2016 tarih … yevmiye sayılı ”malın depodan alınması” ihtarını içeren ihtarname dikkate alındığında, sözleşme konusu malın fiilen davacı tarafça depodan götürülmediği, Sözleşmenin 22/b maddesi gereğince de malın davacıya 11.03.2016 tarihinde teslim edildiği ve bu tarihte ihbar yükümlülüğünün doğduğunun kabulü gerektiği, davacının teslim belgesi üzerindeki imzayı inkar etmediği, dolayısıyla TTK’nun “Ticari Satış ve Mal Değişimi” başlıklı 23. Maddesinin (c) bendinde belirtilen ayıp ihbar sürelerinin bu tarihte başlayacağı, buna göre; sözleşme konusu cihazda RF kapısı bulunmamasına ilişkin süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı gibi, davacı tarafından keşide edilen 06.09.2016 tarihli ihtarname içeriği incelendiğinde, davacının bu eksikliğe yönelik bir ayıp ihbarının da bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafça makinedeki Helyum gazı eksikliğinin ayıp olduğunun iddia edildiği, Proforma faturadan, davalı … Şirketinin makineye helyum gazı yüklemeyi üstlendiği ve davalı tarafça yüklendiğinin ileri sürüldüğü, teknik yönden denetime elverişli bilirkişi raporu ve ek raporuna göre; cihazın depoda beklediği süre içerisinde helyum gazının azalması veya bitmesinin söz konusu olabileceği, bekleme süresi dikkate alındığında, davalı tarafça gazın hiç yüklenmemiş olması halinde makinedeki gaz seviyesinin bu seviyede olmaması gerektiği, oysa makinede halın belli bir miktarda gaz bulunduğu, bundan da gaz yüklendiği sonucuna varıldığının beyan edildiği, bu nedenle söz konusu eksikliğin ayıp olarak kabul edilemeyeceği ve davalının kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmış, dolayısıyla davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/09/2019 tarih ve 2016/1013 E., 2019/702 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 225,45 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6- Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12/10/2023