Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1687 E. 2023/185 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1687 Esas
KARAR NO: 2023/185
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2018
NUMARASI: 2016/857 E. – 2018/208 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleş. Kaynakl)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, hissedar olduğu davacı şirkete 462.199,38 TL nakit borç verdiğini, bu borcun ödenmesi için çekilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 14/01/2016 tarihinde ilamsız takip başlattıklarını, takipten sonra 15/01/2016 da 476.539,89 TL ödeme yapılarak takibe itiraz edildiğini borcun kalan kısmı ile harç ve masrafların yatırılmadığını beyanla icra takibine yapılan itirazın iptaline, davalıdan %40 inkar tazminatı alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının alacaklı olduğu tutarın takip talebinin tebliğinden önce ödendiğini, müvekkilinin 16/01/2016 tarihinde ödeme yaptığını, ödeme emrinin ise 20/01/2016 tarihinde tebliği edildiğini, davacının şirket kayıtlarında görünen tüm alacağı ödendiği için gerek ödenen borca, gerek bu borcu aşan alacak istemine ve faize ve faiz oranına itiraz edildiğini,bu güne kadar hiç bir ortağa verdiği borç sebebi ile faiz ödenmediğini beyanla, davanın reddine, %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”…davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında şirkete nakit olarak verilen borçtan kaynaklı alacağın tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itirazı üzerine eldeki davanın süresi içerisinde açıldığı, takibe konu alacak 16/01/2016 tarihinde 476.539,89 TL olarak ödendiği, davalı tarafın takip ve talep edilen alacak miktarına itirazının olmadığı, buna göre ana para alacağı 462.199,38 TL ye temerrüt tarihi olan 24/01/2013 tarihinden itibaren, 24/01/2013-01/01/2014 dönemi için 342 gün üzerinden %13,75 oranında avans faizi uygulandığında işlemiş faizin 59.547,74 TL olduğu; 01/01/2014-01/01/2015 dönemi için 365 gün üzerinden %11,75 oranında avans faizi uygulandığında işlemiş faizin 54.308,43 TL olduğu; 01/01/2015-16/01/2016 dönemi için 380 gün üzerinden %10,50 oranında avans faizi uygulandığında işlemiş faizin 50.525,36 TL olduğu, buna göre toplam işlemiş faizin 164.381,53 TL olduğu, davacının yapmış olduğu ödeme öncelikle ödeme tarihine kadar işlemiş faize mahsup edildiğinde 312.158,36 TL faizden artan kısım bulunduğu, bu kısımda 462.199,38 TL ana paradan mahsup edildiğinde kalan asıl alacağın 150.041,02 TL olduğu, bilirkişi raporu ile yaşanan sapmanın bilirkişi raporunda ödeme tarihinin 14/01/2016 tarihi olarak alınmış olmasından kaynaklandığı, ancak her iki halde de talep edilen miktar itibari ile hesaplamanın uygun olduğu, her ne kadar davacının bakiye asıl alacağının 150.041,02 TL olsa da dava konusu edilen miktar olan 149.775,09 TL ile itibari ile davalının takibe itirazının haksız ve yersiz olduğu, bu miktar üzerinden takibin devamı gerektiği, takip tarihinden önce yapılan ödemeye ilişkin takip masrafları ve vekalet ücretinin icra müdürlüğü tarafından infaz sırasında nazara alınması gerektiği, ayrıca kabulü karar verilen alacağa kısmi ödeme tarihi olan 16/01/2016 tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerektiği, alacağın likit olması nedeni ile kabulle sonuçlanan kısım üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi şartlarının oluştuğu(İİK m. 67/2) sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş…” şeklinde gerekçeyle davanın kabulüne, davalı takip borçlusunun İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 149.775,09 TL asıl alacak yönünden iptaline, hüküm altına alınan asıl alacağa kısmi ödeme tarihi olan 16/01/2016 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, Davalı tarafından 16/01/2016 tarihinde yapılan 476.539,89 TL kısmi ödemenin takip masrafları ve vekalet ücreti yönünden icra müdürlüğünce infazda nazara alınmasına, Davaya konu asıl alacağın % 20 ‘si olan 29.955,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının şirket yönetiminde münferit imza yetkisi olduğu dönemde, adeta bu zamanlarda yapacağı işlemler için bir ön hazırlık yaparak kötüniyetini ortaya koyduğunu ve esasen tüm ortakların parası olan ve geçmişte şirkete ait işlerin yürütülmesi için gönderilmiş olan tutarların kendi alacakları gibi defterlere yansıtılmış olduğunu, davacının kağıt üzerinde alacaklı göründüğü tutarları yönetim görevi devam ederken talep etmeyip, Genel Kurul kararı sonrasında talep etmesinin manidar olduğunu, burada amacının şirketi zor duruma düşürmek olduğunu, çünkü davacının eş zamanlı olarak, şirketin kredi kullandığı tüm bankalara ihtar keşide ederek, şahsi imzasına dair kefaletlerini çektiklerini bildirdiğini, Müvekkili şirketin davacıya ödeme yaptığı tarihin 16.01.2016 olduğunu, ödeme emrinin ise 20.01.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emrinin tebliği tarihi itibarı ile davacının şirket kayıtlarında görünen tüm alacağı ödendiği için gerek ödenen borca, gerek bu borcu aşan alacak istemine ve gerekse faize ve faiz oranına itiraz edildiğini, Müvekkili şirket ile gerek davacı ve gerekse şirkete borç veren diğer hissedarlar arasında ticari nitelikte bir ödünç alma ilişkisi bulunmadığını, bugüne kadar hiçbir ortağa faiz ödenmediğini, bu nedenlerle Mahkeme kararının hatalı olduğunu, Alacağın likit ve belirlenebilir olmadığını, Mahkemece bilirkişi hesabına gidildiğini, icra inkâr tazminatına karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusu hakkında, şirkete nakit olarak verilen borçtan kaynaklı alacağın tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, davalı takip borçlusu tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine, duran takibe devam edebilmek amacıyla eldeki davanın açıldığı görülmüştür. Davalı yan cevap dilekçesinde ve istinaf başvuru dilekçesinde, ödeme emrinin tebliği tarihi itibarı ile davacının şirket kayıtlarında görünen tüm alacağının ödendiğini beyan etmiş olup, takip dosyasında asıl alacağın 462.199,38 TL olduğu, yapılan ödemenin ise 476.539,89 TL olduğu dikkate alındığında uyuşmazlığın; yapılan ödemenin asıl borcu ve borçtan kaynaklanan faiz ve ferilerini de sona erdirip erdirmediği noktasında toplanmaktadır. Zira, davacının hileli işlemlerle kendini şirketten alacaklı konumuna getirdiğine dair iddiaların dosyaya yansıyan delil durumuna göre ispatlanamadığı görülmektedir. İcra takibinin 14.01.2016 tarihinde 462.199,38 TL asıl alacak, 164.115,60 TL işlemiş faiz alacağı üzerinden başlatıldığı, 16.01.2016 tarihinde ise davalı takip borçlusu tarafından 476.539,89 TL ödeme yapıldığı, ihtarnamenin 24.01.2013 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, ihtarnamede belirtilen bir haftalık ödeme süresinin geçmesiyle 31.01.2013 tarihinde davalının temerrüde düştüğü, bu husus her ne kadar gerek bilirkişi raporunda ve gerekse Mahkeme kararında dikkate alınmamış ise de; ana para alacağı 462.199,38 TL’ ye temerrüt tarihi olan 31/01/2013 tarihinden itibaren, 31/01/2013-01/01/2014 dönemi için 335 gün üzerinden %13,75 oranında avans faizi uygulandığında işlemiş faizin 58.328,93 TL olduğu; 01/01/2014-01/01/2015 dönemi için 365 gün üzerinden %11,75 oranında avans faizi uygulandığında işlemiş faizin 54.308,43 TL olduğu; 01/01/2015-14/01/2016 (takip tarihine kadar hesaplama yapılması gerekmekte olup, takip tarihinden sonra ve fakat ödeme tarihinden önceki 2 günlük dönemin hesaplamaya dahil edilmesi hatalı görülmüş, bu husus belirtilen şekilde Dairemizce düzeltilmiştir.) dönemi için 378 gün üzerinden %10,50 oranında avans faizi uygulandığında işlemiş faizin 50.259,43 TL olduğu, buna göre toplam işlemiş faizin 162.896,79 TL olduğu, davacının yapmış olduğu ödeme öncelikle takip tarihine kadar işlemiş faize mahsup edilip, kalan kısım ana paradan mahsup edildiğinde bakiye alacağın 148.556,28 TL olduğu, dava konusu miktarın 149.775,09 TL olduğu düşünüldüğünde, davalının aradaki 1.218,81 TL yönünden takibe itirazının yerinde olduğu, bu miktar yönünden davanın kısmen reddine karar verilmesi gerekirken tünden davanın kabulüne karar verilmesi hatalı görülmüştür. Diğer yandan, alacağın şirkete verilen borç paradan kaynaklanması ve şirket kayıtlarında yer alması hususları dikkate alındığında, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varıldığından aksi yöndeki istinaf başvuru nedeninin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan sebeplerle, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesine göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davanın kısmen kabulüne dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile,2- İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/02/2018 tarih, 2016/857 E., 2018/208 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, Bu kapsamda;3-Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine,4-Davalı takip borçlusunun İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 148.556,28 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihi olan 14/01/2016 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, 5-Davalı tarafından 16/01/2016 tarihinde yapılan 476.539,89 TL kısmi ödemenin takip masrafları ve vekalet ücreti yönünden icra müdürlüğünce infazda nazara alınmasına, 6-Hüküm altına alınan alacağın % 20 ‘si olan 29.711,256 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; 7/a-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 10.147,87 TL karar harcından icra dosyasına yatırılan 3.131,57 TL’nin mahsubu ile 7.016,30 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 7/b-Davacı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan: 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 peşin harç, 4,30 TL vekalet harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti, 121,70 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 884,40 TL’nin, davanın kısmen kabul edilmiş olması sebebiyle, 875,55 TL’nin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, 7/c- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 7/d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine 13/(1). maddesine göre 23.283,44 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, 7/e- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 12/(2)-(3).maddesine göre 1.218,81 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, 8- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;8/a-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,8/b-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 242,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 23,50 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 266,10 TL’nin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine,8/c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,9- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 16/03/2023