Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1684 E. 2023/679 K. 16.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1684
KARAR NO: 2023/679
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/09/2019
NUMARASI: 2016/936 E. – 2019/599 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/06/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında; Sat – Geri Kirala Sistemine uygun olarak, maliki bulundukları gayrimenkulü davalıya satarak geri kiraladıklarını aralarında Eskişehir … Noterliğinin 22.01.2014-… tarih ve yevmiye nolu Finansal Kiralama Sözleşmesinin akdedildiğini ve kira ödemelerinin 60 aylık bir vadeye yayıldığını, 25. takside kadar olan ödemelerini aksamadan yerine getirdiklerini, 25. taksitten sonra kalan borçlarının tamamını kapatarak, finansal kiralamaya konu gayrimenkulü geri almak istediklerini, bu taleplerini davalı … şirketine ilettiklerini, bu talebe istinaden taraflar arasında yeni bir tadil sözleşmesi akdedilerek borçların tamamının kapatıldığını, ancak bu kapama esnasında davalının, kendilerinden rızaları dışında 70.652,67 EUR fazla faiz tahsilatı yaptığını belirterek, fazla alınan 241.632,13 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan sözleşmenin konusunun bir finansal kiralama türü olan Sat- Geri Kirala işleminde şirketin üzerine kayıtlı amortismana tabi malların leasing firmasına satıldıktan sonra tekrar kiralanması işlemi olduğunu, kiralama süresi sonunda satılan malların tekrar kiracıya devredildiğini, davacı tamamen kendi talebi üzerine erken kapama talebinde bulunduğunu, davacının erken kapama talebi üzerine, yeni düzenlenmiş vadeleri içerek tadil sözleşmesi imzalandığını, finansal kiralama sözleşmesinin 19. maddesinde erken kapamanın şartlarının açıkça belirtildiğini, sözleşme serbestisi ilkesinin borçlar hukuku alanında geçerli olan bir ilke olduğunu, her iki tarafın tacir olduğunu, erken kapatma faiz veya cezai şartların tutarlarını erken kapatılmak istenen krediye özgü özelliklere ve güncel ekonomik koşullara göre farklılaşabileceğini, bu nedenle erken kapama maliyetinin belli bir oran ile sabitlenebilmesinin mümkün olmadığını, söz konusu işlemde cezai şart hükmünün uygulanmadığını, öngörülen faizde de indirime gidildiğini, eğer erken kapama talebi olmayıp sözleşme tadil edilmemiş olsaydı sözleşmeye göre şirketin devir bedeli dahil 120.234,42 EUR faiz alacağı olacakken 36.845,64 EUR faiz gelirinden feragat ederek erken devir yaptıklarını, şirketin defter ve belgeleri incelendiğinde ortaya çıkacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Mahkememizce dosyadaki tüm deliller, belgeler ve hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporuna göre; taraflar arasında Eskişehir … Noterliğinin 22/01/2014 tarih … yevmiye numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafından erken ödeme talebi üzerine taraflar arasında 06/04/2016 tarih 04902 yevmiye numaralı Finansal Kiralama Tadil Sözleşmesi imzalandığı ve akdedilen sözleşmeye göre yeni bir ödeme planı çıkarıldığı 1.458.997,01 Euronun davacı tarafından tadil sözleşmesi kapsamında ödendiği husunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlık konusunun erken ödeme nedeniyle davalı tarafından haksız şekilde faiz alınıp alınmadığı ve miktarı noktalarında toplandığı alınan kök ve ek bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere Finansal kiralama şirketlerinin de bankalar gibi finansman kuruluşları olduğu, bankaların sağladığı taksitli ticari kredi ve benzeri krediler ile Finans kuruluşların aynı ödeme planı sistemine bağlı olduğu, taksitli ticari kredilerde bankaların kredilerin erken ödenmesi nedeniyle tekrar satış için yapılacak çalışmalar ve zaman kaybından kaynaklanan zararların karşılanması amacıyla %2 civarında erken ödeme ve komisyon almaları yönünde genel bir uygulama olduğu, bu sebeple yukarıda değinildiği üzere benzer kuruluş olan Finansal Kiralama Şirketlerinin de erken ödeme yapılarak kredi kapatmadan dolayı yeniden satış çalışmaları ve paranın satılamadığı süre zarfında uğranılan kayıp olarak erken ödeme tazminatı talep edebileceği, genel uygulamaya göre erken ödeme komisyon oranının %1 veya %2 nispetinde olduğunun teknik bir bilgi olduğu ve bilirkişi raporu ile belirlendiği, ancak davalı … tarafından yapılan hesaplamaya göre %5 oranında erken kapama tazminatı alındığı, davalı tarafça her ne kadar tarafların tacir olduğu ve hem sözleşme serbestisi hem de basiretli tacir ilkesi gereğince sözleşmenin 19. maddesince davacının erken kapama nedeniyle şirketin zararlarını kapaması gerektiği belirtilmişse de hem dosyada bulunan anılı sözleşme, hem tadil sözleşmesi hem de tadil ödeme planında erken ödeme halinde hangi oranda komisyon tutarı alınacağının belirli olmadığı, bu hususta bir boşluğun bulunduğu, Türk Medeni Kanunu madde 2 ye göre herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uyması gerektiği, hakkın açıkça kötüye kullanılmasının koruma altına alınmayacağı anlaşılmakla; tüm anlatılanlar neticesinde erken ödeme nedeniyle Finansal kiralama şirketinin zararının oluştuğunun sabit olduğu ancak bu zararın %2 erken kapama komisyonu alınarak karşılanabileceği, fazla alınan kısım olan 42.885,70Euronun iadesi için açılan davanın haklı olduğu ve davacı tarafa iadesi gerektiği, dava tarihinden önce davacı tarafından davalının temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bilgi ve belge bulunmadığından belirtilen miktarın dava tarihi olan 07/09/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine,” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 42.885,70 EURO nun dava tarihi olan 07/09/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin sat-kirala-geri al leasing sözleşmesi niteliğinde sabit taksitli azalan faizli bir sözleşme olduğunu, azalan faizli kredi sözleşmelerinden dönemsel olarak ödenen taksitlerde sözleşme ile kararlaştırılan faizin büyük bir kısmının ilk taksitlerde ödendiğini, kapama talebinde bulunmadan önceki son taksit ödemesi olan 27. taksit ödemesi ile toplam 334.579,20 EUR’luk faizin 227.080,46 EUR’luk kısmını halihazırda ödediğini, 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun 2/6. fıkrasına göre bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlerin uygulanacağı düzenlemesinin yer aldığını, erken kapama ile ilgili 6361 sayılı kanun ve genel hükümlerde erken kapama ile ilgili hüküm bulunmadığından 6502 sayılı kanunun kıyasen uygulanacağını, 6502 sayılı kanunun 37/2 maddesine göre oranların değişken olarak belirlenmesi halinde tüketiciden erken ödeme tazminatı talep edilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla faiz oranının sabit olduğu kabul edilecek bile olsa %1 erken kapama cezası uygulanması gerektiğini belirterek istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının reddedilen kısmı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı müvekkilin … A.Ş. İle … San ve Tic A.Ş. arasında Gayimenkul Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, leasing sözleşmesi olması nedeniyle işlemin damga vergisi ve harçlardan muaf olduğunu, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararının gerek talep kısmında gerekse deliller ve gereçke kısmında tadil sözleşmenin sadece davacı firmanın tamamen kendi talebi üzerinde düzenlenen ödeme planını revize eden ek bir sözleşme olduğunu, ilk derece mahkemesinin kendi takdir hakkını kullanmayarak tamamen bilirkişi raporunda belirtilen tutarlara bağlı kaldığını, bilirkişi raporunda davanın seyrini değiştirecek esaslı hataların göze çarptığını, dava boyunca davacı firmanın tüketici sıfatıyla tanımlanmaya devam edildiğini, hem davacı hem davalının TTK madde 16’ya göre tacir olduğunu, banka ve finansman şirketlerinin ödeme planlarının aynı matematiksel yol ile hesaplanması gerektiği görüşünün yanlış olduğunu, delil olarak sundukları taahhütname ve sözleşmeye istinaden davacı ile erken kapama hususunda karşılıklı anlaşmaya varıldığını, gerek sektörel birlik gerekse kamu/özel finansal kiralama şirketlerinin belirli bir oran vermediğini, her işlemin kendi özelinde hesaplanması ve belirli bir oran koymanın sözleşme serbestisi ilkesine aykırı olacağının belirtildiğini, işbu ticari uyuşmazlığa konu erken kapamanın tarafların iradeleri ile genel işlem kuralı ilkeleri içerisinde yapıldığını, finansal kiralama şirketlerinin ayrı bir kanunu, tebliğ ve yönetmelikleri olduğunu, bankalarda ayrı finans kuruluşları olduğunu, anonim şirketler ve ayrı faaliyetler alanları olduğu bu kadar sarihken ve sektörel olarak hiçbir şirketin herhangi fikslenmiş erken kapama oranı vermekten kaçınırken ve bu konuda sektörel bazda hiçbir içtihat bulunmazken TTK ve içtihatları örnek alarak makul bir oran göstermesinin mesnetten uzak, subjektif ve sektörel olarak kısıtlayıcı ve etkileyici olduğunu, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Taraflar arasında Eskişehir … Noterliği’nin 22/01/2014 tarih … yevmiye nolu düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesi düzenlendiği, ödeme planının ekli olduğu 61 ayda ödenmesi gereken bedelin 27. ayda ödenmek suretiyle davacı tarafından borcun erken kapatıldığı, davacı tarafından ibraz edilen taahhütname ile taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesine istinaden tadil sözleşmesi yapıldığı, bu tadil sözleşmesine bağlı olarak …’nın tadil sözleşmesinden kaynaklanan ve oluşabilecek tüm kaybından sorumlu olduklarını ve talep üzerine talep edilen miktarın nakden ve defaaten ödeyeceklerini, gayri kabili rücu olarak kabul beyan ve taahhüt ettiklerini bildirdikleri, taraflar arasında Eskişehir … Noterliği’nin 06/04/2014 tarihli … yevmiye nolu düzenleme şeklinde Finansal Kiralama Tadil Sözleşmesi tanzim edildiği, taraflar arasında 22/01/2014 tarihinde Eskişehir … Noterliği tarafından … yevmiye numara ile düzenlenen Finansal Kiralama Sözleşmesinde (bundan sonra tadil sözleşme olarak belirtilecektir) aşağıda 3 maddeden oluşan değişiklikler yapıldığı ve taraflar arasında yapılan bu değişikliğin tamamı üzerinde karşılıklı olarak tam bir mutabakata varıldığının belirtildiği, madde 1’de ödeme planının eklendiği, madde 2’de açıklanan değişiklik dışında kalan ana sözleşmenin diğer hükümlerinin saklı olduğu, madde 3’te işbu düzenleme şeklinde finansal kiralama tadil sözleşmesinin 3 maddeden ibaret olduğu belirtilmiştir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış, 02/07/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda davalının davacıdan erken kapama miktarının %5 nispetinde tahsil ettiği davalı … şirketinin erken kapama nedeniyle davacı kiracıdan erken ödediği miktarın finans sektöründe teamül haline geldiği üzere %2’si nispetinde 27.767,00 EUR erken kapama komisyonu alabileceği, 42.885,70 EUR’luk kısmın fazla alındığının söylenebileceği, ancak fazla tahsilat olup olmadığının erken kapamada %5 erken kapama komisyonu alınmasının uygun olup olmadığının açık ve net tespiti, diğer finansal kiralama şirketlerinden istenecek erken kapama komisyon oranlarının celp edilmesi neticesinde yapılacak karşılaştırma ile tespit olunabileceğinin belirtildiği, mahkemece diğer finans kurumlarına yazılan müzekkerelere verilen cevapta net bir oran belirtilmediği ve bilirkişiler tarafından düzenlenen 02/04/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda, davalı … şirketinin davacı kiracıdan erken kapama esnasında erken kapatılan miktarın %5’i nispetinde 70.652,70 EUR erken kapama ücreti (erken kapama komisyonu-erken kapama tazminatı) tahsil ettiği, davalı … şirketinin erken kapama nedeniyle davacı kiracıdan erken ödediği miktarın %2’si nispetinde 27.767,00 EUR erken kapama komisyonu alabileceği, 42.885,70 EUR’luk kısmın fazla alındığını, alınan bu bedele 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi kapsamınca kamu bankalarının EUR bazındaki 1 yıllık mevduata vermiş oldukları en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep edebileceği belirtilmiştir. Taraflar arasında Eskişehir … Noterliğinin 22/01/2014 t … y numaralı finansal kiralama sözleşmesi tanzim edildiği, davacı tarafından erken ödeme talebi üzerine taraflar arasında 06/04/2016 tarih 04902 yevmiye numaralı Finansal Kiralama Tadil Sözleşmesi imzalandığı ve akdedilen sözleşmeye göre yeni bir ödeme planı çıkarıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın erken ödeme nedeniyle davalı tarafından haksız şekilde faiz alınıp alınmadığı ve miktarı noktasında toplanmaktadır. Davalı … tarafından %5 oranında erken kapama tazminatı alındığı, bilirkişi raporunda genel uygulama olarak %2 nispetinde erken kapama ücreti kesildiğinin belirlendiği, taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinde ve tadil sözleşmesinde erken ödeme halinde hangi oranda komisyon tutarı alınacağı konusunda bir oran bulunmadığı, bu boşluğun bulunduğu, erken kapama nedeniyle finansal kiralama şirketinin zararının oluştuğunun sabit olduğu, bu zararın bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere %2 erken kapama komisyonu alınarak karşılanabileceği, davacıdan fazla tahsilat yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar hukuken yerindedir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; tarafların dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla yapılan inceleme neticesinde davacı vekilinin istinaf başvurusunun ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/09/2019 tarih ve 2016/936 E., 2019/599 K. sayılı kararına karşı taraf vekilleri tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcın tahsili ile ile, peşin yatırılan 2.410,41 TL harçtan fazladan yatan 2.230,51 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,3-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.641,64 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 2.410,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.400,14 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 4-Taraf vekillerince istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,5-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 16/06/2023