Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1677 E. 2023/704 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1677 Esas
KARAR NO: 2023/704
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/09/2019
NUMARASI: 2016/863 E. – 2019/705 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/06/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … Cad. No: … Şişli İstanbul adresindeki şirket merkezindeki odasında masanın üzerinde çek yapraklarının çalındığını, bu çeklerden biri olan … nolu çek için 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/865 Esas sayılı dosyasından tedbir kararı aldıklarını, buna ilişkin olarak daha öncesinde Haziran ayında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına hırsızlık nedeniyle suç duyurusunda bulunduklarını ve bunun üzerine 2016/94518 soruşturma dosyasının açıldığını ve soruşturmanın başlandığını, bu nedenlerle sonuç olarak çalınan doldurulmak suretiyle ibraz tehlikesi ve tahsil tehlikesi içerisinde olduklarını, ayrıca imzanın davacı şirket Yetkilisi …’a ait olmadığını, davalı hakkında ve üçüncü kişiler hakkında ibraz edilmesi ihtimaline binaen … Bankası Mecidiyeköy İstanbul Şubesi ‘ne ait Çek No: … Vergi No: … tarihli 93.000,-TL (tahrif edilmiş çek) bedelli … Dış Tic. Ltd. Şti. şirket çeki hakkında ödemeden men kararı verilmesini, müvekkili şirket ile çekin üzerine yazan şirket … Ltd. Şti ile aralarında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, çekin meblağ kısmında, tarih kısmında, çiziklerin atıldığını ve müvekkiline ait olmayan parafların atıldığını, bu nedenlerden dolayı doldurulan veya doldurulacak olan 93.000-TL değerindeki çek bedeli nispetinde fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla davalı şirkete/şirketlere borçlu olmadıklarının tespitine, çekin iptaline karar verilmesini, kötü niyetli davalı/davalılar hakkında %40’dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin davalı taraflara bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı ve davacı iddialarını kabul etmediklerini, davacı tarafın iddialarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, dava konusu çekin bizzat davacı tarafından keşide edildiğini ve davalı müvekkiline verildiğini sahtelik/çalıntı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı tarafından davalı müvekkili şirkete 2015-2016 döneminde dava konusu çek de dahil olmak üzere bir çok çeklerin düzenlendiğini, çeklerin tamamı ibrazında/haricen ödendiğini davacı tarafından davalı müvekkiline aynı imza ile keşif edilen ve ibrazında/haricen ödenen … Mecidiyeköy Şubesine ait … nolu 60.000,00-TL bedelli 10/10/2015 keşide tarihli, … nolu 40,000,00-TL bedelli 12/10/2015 keşide tarihli, … nolu 40.000,00-TL bedelli 15/10/2015 keşide tarihli, … nolu 35.000,00-TL bedelli 14/03/2016 keşide tarihli, … nolu 35.000,00-TL bedelli 07/03/2016 keşide tarihli, … nolu 93.000,00-TL bedelli 22/09/2016 keşide tarihli(dava konusu çek) altı adet çek ile imza incelemesini talep ettiklerini, davacının gerçek dışı sahtelik iddiası ile haksız davasının reddine, kararla birlikte tedbiren verilen ödeme yasağı kararının kaldırılmasına, davalı müvekkilinin haksız tedbir nedeniyle uğradığı zararın tazmini için davacı hakkında alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine ve takdir edilecek tazminatın davacı yanca yatırılan teminattan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; ”… davacı davalı tarafa borçlu olmadığı iddiasında ise de, çek üzerindeki imzanın davacı tarafa ait olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, çek tarihi ve defter incelemesine göre davacının davalıya borçlu olduğu ve çekin davalı elinde bulunduğu anlaşılmakla, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı davasını ispat edememiş olmakla davanın reddine karar verilmiş ve borcun vadesi, dosya safahatı dikkate alınarak, davalı lehine İİK 72/4 maddesi gereği alacağın yüzde 20’si oranında tazminata hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin o dönem taşınma telaşı içerisinde birçok çekini kaybettiğini, söz konusu çekte tahrifat bulunduğunu, imza incelemesine yönelik raporda çelişkiler bulunduğunu, Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmasına yönelik taleplerinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini, müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını beyan ederek, Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK’nun 72/4.maddesi gereğince gereği inkar tazminatının davacı yanca gösterilen banka teminat mektubundan alınmasına karar verilmesi gerekirken bu hususun kararda belirtilmemesinin hatalı olduğunu, kararın bu bölümünün istinafen düzeltilmesi gerektiğini beyan etmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı istinaf nedenleri incelendiğinde;Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davası olup, davacı; dava konusu çekin çalındığını beyan ederek, çek üzerindeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını iddia etmiştir.Davalı istinaf nedenleri incelendiğinde; İİK’nun 72/4.maddesi ”Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” şeklinde olup, somut olayda; mahkemece 05.09.2016 tarihli ara karar ile, dava konusu çeke ilişkin olarak ödeme yasağı konulmasına dair ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de; ihtiyati tedbir kararının infaz edilip edilmediği tespit edilemediği gibi, davalı tarafından teminat gösterilip gösterilmediği hususunun da dosyadaki belgelere göre açık olmadığı anlaşılmakla, belirtilen hususlar açıklığa kavuşturulduktan sonra, davacı yanca teminat gösterilmiş ve ihtiyati tedbir kararı infaz edilmiş ise, bu durumda kabule göre, İİK’nun 72/4.maddesine uyarınca takdir edilecek olan tazminatın gösterilen teminattan alınacağına dair hüküm kurulması, aksi halde tazminat koşullarının oluşmadığı gözetilerek buna göre bir hüküm kurulması gerekirken eksik değerlendirme ile karar verilmiş olması hatalı bulunmuştur.Yukarıda açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ilk derece mahkemesince esasa münhasır delil toplanmadan, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesinin, usul ve yasaya aykırı olması ve ilk derece mahkemesi kararının tüm istinaf sebepleriyle birlikte değerlendirilmesinin gerekmesi karşısında, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün bulunmamakla, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davacı vekilinin istinaf isteminin incelemesine YER OLMADIĞINA, 2- Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile;3- İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/09/2019 tarih, 2016/863 E. 2019/705 K. Sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,4- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 5- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı ve davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine,6- Dosya üzerinde inceleme yapılması sebebiyle vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,7- İstinaf yasa yoluna başvuran tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. ve 362/1/g. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 15/06/2023