Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1653 E. 2023/1060 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1653 Esas
KARAR NO: 2023/1060
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 20/06/2019
NUMARASI: 2017/396 E. – 2019/294 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin “…” markası adı altında bayan konfeksiyon üreticisi olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin endüstriyel tasarım tescil başvurusunda bulunduğu … sayılı tasarım tescil formundaki numaralı tasarımların taklitlerinin, davalılar tarafından kendisine ait “…” markası adı altında toptan üretiminin yapılarak, tüm ülke sathında perakendeci işyerlerine satış dağıtım ve pazarlandığını ve davalıların bu yolla müvekkiline ait tasarım haklarını ihlal ettiklerini ve söz konusu durumun İstanbul 1. FSHHM’nin 2016/54 D.İş ve İstanbul 2. FSHHM’nin 2016/46 D.İş sayılı dosyalarından alınan bilirkişi raporları ile de tespit edildiğini ve davalı yana fiillerinin müvekkili haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, iddia ederek, tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın, 30/06/2016 tespit tarihinden itibaren işleyecek değişkin orandaki ticari faizi ile davalılardan alınarak davacıya verilmesini ve hükmün ilanını talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. Davacı vekili 9.4.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini 12.245.77. TL olarak talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekillerinden … ve …’ye karşı ikame edilmesinin mümkün olmadığını, bu müvekkillerinin diğer davalı … Tic.Ltd.Şti’nin ortakları olduğunu, müvekkilinin birçok ürünü ile ilgili tasarım tescil başvurularının bulunduğunu, bilirkişi raporları ile tespit edilen ürünlerin müvekkillerinin tescilli tasarımları kapsamında olabileceğini, davacı tarafın … başvuru numaralı modeli ile müvekkili tarafından 28/02/2014 tarihinde …başvuru numarası ile tasarım tescili yapılan ürünün benzeri şeklinde üretildiğini, müvekkilinin bu tasarımına dayalı olarak elde ettiği modeli piyasaya sürdüğünü, davacının aynı tasarımın 5 nolu modeli ve … sayılı modeli ile müvekkili ürünün taklit edildiği iddiasının doğru olmadığını, ürünlerin farklı olduğunu, ayrıca davacının … başvuru numaralı modelinin de ne müvekkili tarafından, ne de müvekkili şirketin müşterisi olan mağazalarda müvekkiline ait … markasını taşıyan bir ürün tespit edilmediğini, bu ürünün müvekkili tarafından hiçbir şekilde üretilmediğini ve satılmadığını ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istediği anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “… Davalılardan … San Ve Tic Ltd Şti’nin davacıya ait tescilli tasarım hakkına(… nolu) tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,diğer dava konusu tasarımlara yönelik tecavüzün tespiti isteminin reddine, Davalılan … ve … yönünden açılan davaların husumetten reddine, (… nolu)tasarım hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özellikleri, BK hükümlerine göre 556 sayılı KHK 51/a maddesine göre 5000- TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 30.6.2016 tarihinden itibaren değişir oranlı ticari faiz ile davalıdan ( …san ve tic ltd şti’den) tahsiline, ıslah ile talep edilen fazlaya ilişkin istemin reddine,3.000 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 30.6..2016 tarihinden itibaren değişir oranlı ticari faiz ile davalıdan (… san ve tic ltd şti’den) tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmün ilanında davacının menfaati bulunudğundan karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline, TV ile yayın isteminin reddine” karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Takdir edilen maddi tazminat miktarının çok düşük olduğunu, bilirkişilerin minimum 12.245.77-TL maddi tazminat alacağına karar verdiklerini, yoksun kalınan maddi kazanca göre davalarını ıslah ettiklerini ve asgari değerden maddi tazminata karar verilmesi gerekirken maddi hukukun aradığı amacı yerine getirmeyen bir tazminata hükmedildiğini, 12.245,77-TL üzerinden karar verilmesi gerektiğini,-Manevi tazminat değerlendirmesinde de yasanın amacı ve caydırıcılığının kesinlikle uygulanmadığını, hak ve nesafet kurallarına uygun manevi tazminat miktarına karar verilmesi gerektiğini,-Davalı şirket ortağı gerçek kişiler yönünden davanın hasım sebebi ile reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, haksız fiilden kaynaklı olarak , davaya sebep olan şirket ile şirket ortaklarının hukuksal sorumlu olduklarını,-Marka hakkının tecavüzü yönünden ayrı olarak asgari tarife değerine göre 3.931.00-TL ve Haksız rekabet yönünden de ayrıca yine tarifeye göre 3.931.00TL vekalet ücret tayin edilmesi gerekir iken , haksız rekabeti ve tecavüzün tespitini bir tutarak tek vekalet ücreti tayininin de hatalı olduğunu bu nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle;-Bilirkişilerin … sayılı tasarım bakımından binlerce benzer ürün piyasada varolmasına ve ürünlerde gözle görülür farklılıklar da olmasına rağmen bu hususları gözardı ederek müvekkili aleyhine rapor tanzim etmesinin hukuka aykırı olduğunu, yoksun kalındığı iddia olunan zararın ve farazi tahmine dayalı satış rakamları üzerinden yapılan hesaplamanın, piyasada aynı ya da benzer ürünleri ürettiği tespit olunan başka firmaların tespiti halinde, bütün olarak ve ispatlanamadığı halde hüküm altına alınarak müvekkilinden tazmininin hukuka aykırı olduğunu, davacının ticari defterlerinin delil olma niteliği bulunmadığını, davacının aynı ürünle ilgili olarak başka firmalara da benzer davalar açtığını düşündüklerini, bu hususun hakkın kötüye kullanılması olduğunu, maddi tazminat miktarının doğru olmadığını,-Davacının dava konusu yaptığı ürünlerin yenilik vasfı dahi bulunmadığını, Bilirkişi Heyeti raporunda davacının tescilli ürünleri için yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip oldukları ifade edilmekle birlikte niçin ve hangi gerekçe ile bu sonuca varıldığından söz edilmediğini, -takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarları açısından reddedilen kısım üzerinden hesaplanan nisbi vekalet ücreti tarifede belirlenen asgari limitin altında kalması sebebiyle maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun dikkate alınmadığını bu nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ve maddi tazminat davasıdır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı ürünlerinin, davacıya ait … sayılı tasarımlar ile iltibasa neden olup olmadığı, aynı ya da benzer olarak algılanıp algılanamayacağı hususlarında toplanmaktadır.Davacı vekilinin istinaf talebi yönünden; -Yargılama sırasında aldırılan bilirkişi raporunda; davacıya ait … sıra nolu tasarımın davalıya ait … sıra nolu tasarımdan daha sonra tescil edildiği için, davacıya ait tasarımın yenilik vasfını kaybettiği, davalı kendine ait tasarımın değiştirerek kullandığı için tasarım hakkına tecavüz oluşmadığı, Davalıya ait işyerinde bulunan 12 adet pardösü üzerinde ise, Davacıya ait … sıra nolu tasarımın ayniyat derecesinde benzerinin kullanıldığını bu tasarım yönünden tasarım tecavüzü oluştuğu sonucuna varıldığı ve buna göre tasarım hakkı sahibinin tasarımı kullanması ile elde edilebileceği muhtemel gelire göre yapılan hesaplamaya göre 12.245,77 TL. maddi tazminatın makul sayılabileceğini, ek raporda da aynı kanaatlerinin devam ettiğini bildirdikleri anlaşılmıştır. Bilirkişi raporunda davalı tarafların iddia ve savunmaları ile itiraz konularının karşılanmış olduğu anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan, bilimsel ve teknik yönden denetime elverişli bilirkişi raporundaki tespitlere göre, davacı adına tescilli … sıra nolu tasarımın ayniyat derecesinde yer alan ürünler ve arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılık bulunmadığı, delil tespitinde konu olan ürünler arasındaki benzerliğin bilgilenmiş kullanıcı tarafından fark edilebileceği, tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin gerçekleştiği gerekçesiyle Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bu yöndeki istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.554 Sayılı KHK’nin 52/a bendine göre tazminata karar verilebilmesi için davalı tarafın söz konusu ürünü satmasında, ürün tasarımının payının derecesi, diğer etkenlerin ürün satışında rol oynayıp oynamadığı hususlarının tespiti gerekip, bilirkişi raporunda bu hususlarda herhangi bir açıklamaya yer verilmediğinden, davalıların tescilli endüstriyel tasarıma tecavüzleri olmasaydı tasarım hakkı sahibinin tasarımı kullanması ile elde edebileceği gelirin tam olarak tespiti, dosya kapsamındaki delillerle mümkün olmadığından ve TBK’nın 50. maddesi uyarınca uğranılan zararın miktarının tam olarak tespit edilememesi halinde hakimin, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleme yetkisi bulunduğundan, 24/05/2016 tespit tarihi ile 31/08/2016 dava tarihi arasında 3 ay 7 gün ihlal süresi bulunduğu ve tespit sırasında 12 adet pardesü ele geçirildiği mahkemece TBK 50. maddesi uyarınca hakkaniyete göre hükmedilen tazminat miktarı belirlenmesinde yasaya aykırılık olmadığı gibi, (Yargıtay 11. HD’nin 16/09/2019 tarihli 2018/3808 esas ve 2019/5433 karar sayılı kararı), tasarıma tecavüz süresinin ve tespit edilen ürün sayısının miktarı nazara alındığında, belirlenen maddi tazminatın de yasal düzenlemelere ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına aykırılık bulunmadığından, istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.Manevi tazminat yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca; zarar görende tatmin duygusu oluşturup, sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak bir miktar paranın tahsiline ilişkindir. Bu miktar, tarafların eylemlerinin niteliği, kusur oranı, verilen zararın boyutu, paranın satın alma gücü gibi etkenler nazara alınarak mahkeme hakimi tarafından tespit edilir. Dosya kapsamı nazara alındığında; tecavüz olduğu tespit edilen sürede davacının ürettiği ürün miktarı ve üretilen tüm ürünlerin satılmış olması, davalılara ait işyerlerinde tespit edilen ürün sayısına nazaran mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarında isabetsizlik olmadığından bu yöndeki istinaf sebebinin reddine karar vermek gerekmiştir.Görülmekte olan dava; tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istekleri ile açılmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı tarafın, her biri ayrı bir davaya konu olabilecek isteklerini tek bir dava içinde talep etmiş olması HMK’nin 110. maddesi gereğince dava yığılması niteliğinde olup, kabul edilen bu istemlerin her biri için davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir. (Yargıtay 11.HD’nin 13/03/2018 tarihli ve 2016/9119 esas ve 2018/1929 karar) mahkemece de davacı tarafın kabul edilen talepleri yönünden lehine ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilerek, reddedilen talepleri yönünden davalı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti hükmedilmesinde usule aykırılık bulunmadığı, ihlal fiili tek olmakla tasarıma tecavüz ve haksız rekabet yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilemeyeceği kanaatine varılmış, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Ancak Davacı vekilinin husumet itirazına ilişkin olarak, TMK 50. Madde de; “Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. Organlar hukuki işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Organlar kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar.” hükmü düzenlenmiş olmakla, …,…’nün davalı şirketin yetkilisi de oldukları ve TMK 50. Madde gereğince davalı sıfatlarının bulunduğu anlaşılmakla, davalılar yönünden de hüküm kurulması gerektiğinden bu yöndeki istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.Davalı taraf istinaf istemi yönünden yapılan incelemede; Tasarımın aynını veya belirgin şekilde benzerini yapmak, üretmek, piyasaya sunmak satmak tasarım hakkına tecavüz oluşturur. Markalar veya haksız rekabet için zorunlu olan iltibas unsuru değerlendirmesi tasarımın değerlendirmesinde dikkate alınmaz. Ölçü tasarımın aynının veya belirgin şekilde benzerinin izinsiz kullanımıdır. Tasarımın koruma kapsamı belirlenirken, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren tasarımlar dikkate alınır. Kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açsından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır. Ayırdedicilik tasarımın bilgilenmiş kullanıcıda bıraktığı genel izlenim ile karşılaştırılan tasarımın bıraktığı tasarım arasındaki belirgin bir farklılık olmasıdır. Dava konusu davacının tescilli tasarımının bütünsel kompozisyonunun unsurlarının neredeyse ayniyet düzeyinde alındığı raporla da tespit edilmiştir. Tasarımın aynen alınıp ilave unsurlar eklenmesi tasarıma tecavüzü bertaraf etmez. Bu ancak korunmayan tasarımlar için geçerlidir. Tasarımlar ayniyete yakın alındığından belirgin farklılık kabul edilemez. Davalı her ne kadar tasarımın yeni olmadığını, başka firmalarca da kullanıldığı iddia etmiş ise de, basiretli tacir gibi hareket etmesi gereken davalı şirketin, davacı adına tescilli tasarıma tecavüz teşkil eden ürünleri satmakta kusurlu olduğu ve bu sebeple aleyhine tazmin hükmü kurulmasında bir isabetsizlik olmadığı, dava dışı kullanımların dava konusu ve tarafı olmadığı ve hükümsüzlüğüne ilişkin bir davanın mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Vekalet ücretinin usul ve yasaya uygun olduğu, Tüm sebeplerle davalı istinaf taleplerinin reddinin gerektiği anlaşılmıştır.Sonuç olarak davalı vekilinin istinaf başvurusu ile davacı vekilinin husumete yönelik istinafı sebebi dışındaki başvurusu yerinde görülmediğinden bu yöndeki taleplerin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince reddine, davacı vekilinin husumete yönelik istinaf talebinin kabulüne ve 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hükmün düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün diğer kısımları aynı kalmak kaydı ile karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- Davacı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜ ile,3- İstanbul 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 20/06/2019 tarih, 2017/396 E., 2019/294 K. Sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ancak belirtilen hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,4- Davacının davalı aleyhine açtığı işbu davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE, 4/a-Davalıların, davacıya ait tescilli tasarım hakkına (… nolu) tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, diğer dava konusu tasarımlara yönelik tecavüzün tespiti isteminin reddine, 4/b- (… nolu) tasarım hakkını ihlal nedeniyle somut olayın özellikleri, BK hükümlerine göre 556 sayılı KHK 51/a maddesine göre 5.000,00 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 30.6.2016 tarihinden itibaren değişir oranlı ticari faiz ile davalılardan tahsiline, ıslah ile talep edilen fazlaya ilişkin istemin reddine,4/c- 3.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihi olan 30.06.2016 tarihinden itibaren değişir oranlı ticari faiz ile davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,4/d- Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalılardan tahsiline, TV ile yayın isteminin reddine,5- İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;5/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 546,48 TL nispi ilam harcından, peşin harç 358,63 TL ve 200,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 558,63 TL harcın mahsubuyla fazla yatırılan 12,15 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde kendisine iadesine, 5/b- Davacı tarafın yargılama giderlerinden olan 29,20 TL başvuru harcı 358,63 peşin harç 298,00 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.300 TL bilirkişi ücreti, 200,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.185,83 TL yargılama giderinin 2/3’ünün davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,5/c- Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına,5/ç-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/(2). maddesine göre maddi tazminat talebi yönünden 5.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 5/d- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10 ve 13/(2). maddelerine göre manevi tazminat talebi yönünden 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 5/e- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/(2)-(3). maddesine göre red edilen maddi tazminat talebi yönünden (kazanılmış hak ilkesi gereğince) 1.469,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine,5/f- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/1-2 ve 13/(2) maddelerine göre red edilen manevi tazminat talebi yönünden (kazanılmış hak ilkesi gereğince) 360,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalılara verilmesine,5/g- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre Markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti davası yönünden 25.500,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 6- İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;6/a- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 888,03 TL nispi ilam harcından, peşin yatırılan 222,40 TL harcın mahsubuyla bakiye 665,63 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine,6/b- İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,6/c- İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 123,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 244,80 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, 6/d- İstinaf yargılaması için davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6/e- İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,7- 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince var ise bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 05/10/2023