Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1650 E. 2023/551 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1650
KARAR NO: 2023/551
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 12/09/2019
NUMARASI: 2017/669 E. – 2019/360 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın 1995 yılında promosyon sektöründe çalışmaya başladığını, İstanbul Kalem Sanayi, “…” özel klips tasarım modeli ile Amerika’daki …’de yılın en iyi en yeni promosyon ödülü olan “…”nü aldığını, promosyon sektörünün “kalem ve yan ürünleri” konusunda dünyadaki bilinen firmalar arasında olduğunu, müvekkili şirket adına tescilli olan … (13) Sayılı Tasarım Tescil Belgesi ile korunan “KALEM KAPAĞI”nın ayırt edilemeyecek derecede benzeri ürünlerin, davalılar tarafından piyasaya sürüldüğünü ve bazı kataloglarda satışının yapıldığının tespit edildiğini, Batı Promosyon 2018 kataloğunun 48. sayfasında yer alan …, …, … kod numaralı ürünlerin, …’un 2018 kataloğunun 172 ve 173. sayfalarında yer alan 3008, 3010 ve 3102 kodlu ürünlerin, …’un 2018 kataloğunun 35 ve 36. sayfalarında yer alan … ve … kodlu ürünlerin, … Matbaasının 2018 kataloğundaki 36. sayfasında yer alan … kod numaralı ürünlerin davalı tarafından üretilip piyasaya sürüldüğünü, tüm görseller karşılaştırıldığında ürünlerin dış görünüşlerinin birbirleriyle ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunun, tasarımların bilgilenmiş kullanıcılar üzerinde bıraktığı genel izlenim bakımından belirgin benzerliklerin bulunduğunu, … Matbaası kataloğundaki … kodlu ürünler ile … kod numaralı ürünleri … tescil numaralı tasarımdaki yapraklardan üstteki ile biçim, orantı, renk, en üst bölümdeki kütlük ve alttaki sivri yapı ve ortadan geçen damar itibarı ile aynı olduğunu, yine … kataloğunun 48. sayfasında yer alan … ve … kod numaralı ürünlerin, …’un 2018 kataloğunun 172 ve 173. sayfalarında yer alan …, … ve … kodlu ürünlerin, …’un 2018 kataloğunda yer alan … ve … kodlu ürünler ile … ve … numaralı tasarımlar ile çok benzer olduklarını, yaprakların damarlarının yapısının, damarların uzatılarak dallaşmasının ve kalem gövdesi ile birleşiminin çok benzeştiğini, ortadan geçen ana damarın yapısının benzerliği arttırdığını, damar sayısının davalı ürünlerinde az olmasının, bilgilenmiş kullanıcı tarafından fark edilmesinin güç olduğunu, bu fiillerin haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkilinin piyasada oldukça talep gören tasarımına konu ürününün davalı firma tarafından taklit edilmesi sebebiyle maddi zarara uğradığını beyan ederek, uzman bir bilirkişi marifetiyle dosyaya sunulan kataloglarda …, … ve … sayılı tasarımlarla belirgin derecede benzer ürünler bulunup bulunmadığının tespitine, davanın etkinliğinin sağlanması maksadıyla davalı firmanın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde imal edip ve/veya ettirip satış ve pazarlamasını yaptığı taklit ve tecavüz mahsulü “KALEM KAPAĞI” ürünlerine, bu ürünleri üretmeye yarayan kalıplara, davalı firmanın yukarıda yer alan adresinde ve tespit edilecek diğer adreslerde el konulması ve toplanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı tarafın eylemlerinin müvekkili şirket adına Türk Patent Enstitüsü Başkanlığı nezdinde; … (…) numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesi ile koruma altında olan ve 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ve TTK’nun Haksız Rekabete ilişkin hükümleri uyarınca da korunan özgün… ve … ve … sayılı tasarım hakklarına 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 81. Maddesi ve TTK’nin 55 vd.. maddeleri uyarınca tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, tescilli tasarım hakkına tecavüzün durdurulmasına, haksız tecavüzün önlenmesine ve bu suretle tecavüzün giderilmesine, bu bağlamda müvekkiline ait … ve … ve … sayılı tasarımlara tecavüz teşkil eden ürünlerin, Endüstriyel tasarım tescili ile koruma altına alınan ürünlerin davalı tarafından üretilmesinin, piyasaya sunulmasının ve ihraç edilmesinin engellenmesi, piyasadaki ürünlerine, satışa sunuldukları ve ticari amaçla elde bulunduruldukları yerlerde, serbest liman, serbest bölge ve gümrüklerde el konulmasına, imha edilmesine, davalı tarafın müvekkili şirketin tescilli tasarım hakkına karşı haksız eylemlerinden ve tecavüzlerinden dolayı 6769 sayılı Kanunu’nun 151/b maddesinde yer alan “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç” belirtilen hükme istinaden fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalıdan 1.000 TL maddi tazminatın davanın açılış tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin uzun yıllardan beri başta “kalem” olmak üzere promosyon ve yazım gereçleri alanında faaliyet gösteren maruf ve bilinen bir şirket olduğunu, ürünlerinin tamamına yakınının TPE nezdinde Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesi ve Faydalı Model Tescil Belgesiyle tescilli ürünler olduğunu, müvekkilinin ticari hayatının hiç bir döneminde iktisadi rekabeti haksız suretle ihlal etmediği gibi davacı şirketle de hiç bir zaman haksız rekabet içinde olmadığını,TPE nezdinde … Nolu Tasarım Tescil Belgesinin davacı adına tescilli olmadığından bu tasarım tescil belgesi bakımından davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını, tescil konusu tasarımla müvekkilinin ürünleri arasında herhangi bir benzerlik bulunmadığını, davacı adına tescilli …, …, …-… nolu Endüstriyel Tasarım Tescil Belgelerine konu tasarımlarla müvekkilinin ürünleri arasında da hiç bir benzerlik bulunmadığını, dava dilekçesiyle birlikte talep edilen tespit üzerine müvekkilinin işyerinde yapılan inceleme ve bu inceleme sırasında bilirkişilere teslim edilen örnek kalem numuneleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde kalem tasarımları arasında benzerlik olmadığının tespit edildiğini, dava konusu yapılan kalem tasarımlarının ortak özelliğinin her ikisinde de yaprak şeklinde bir klips formunun bulunmasından ibaret olduğunu, bu ortak özellik dışında tasarımlar veya ürünler arasında hiç bir benzerlik olmadığını, yaprak şeklindeki Klips formunun kalem üzerine ilk yerleştiren, yine yaprak şeklinde “Silgi” tasarımının ilk defa TPE nezdinde Tasarım Tescil Belgesiyle tescil altına alanın müvekkili olduğunu, bu nedenle de davacının haksız rekabete ilişkin iddialarının mesnetsiz olduğunu, dava dilekçesi ile sunulan katalogların müvekkiline ait metaryaller olmadığını, içeriklerini kabul etmediklerini, davacının davasında tamamen haksız ve kötüniyetli olduğunu beyanla dava dilekçesindeki tüm taleplerin ayrı ayrı reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “… Nolu Tasarım Tescil Belgesinin davacı adına tescilli olmadığı, davacı adına tescilli … (…), (…) (…) numaralı, … numaralı, … numaralı tasarım ile davacı tarafından sunulan kataloglarda yer alan ürünler ve arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu ve davalı firmanın “… Caddesi … Sitesi … Blok No:… Ümraniye/İstanbul adresinde yapılan tespitte var oran ürünler arasındaki benzerliğin bilgilenmiş kullanıcı tarafından fark edilmesinin güç olduğu, farklı olarak algılandıkları, bu durumda tasarım hakkına tecavüzün, haksız rekabetin varlığının söz konusu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine,” karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporuna karşı itirazlar değerlendirilmeksizin eksik ve hatalı olarak hüküm kurulduğunu, 11.12.2017 tarihli bilirkişi raporunun bazı tasarımları incelemediğini, bu nedenle eksik ve hatalı rapora dayanılarak hüküm kurulmasının doğru olmadığını, davacı şirkete ait tasarımlar ile davalıya ait tasarımların genel görünüm itibariyle benzer olduğunu,… sayılı tasarımın sehven dava dilekçesine yazıldığını, davacının bu tasarımla bir ilgisinin bulunmadığını, … (1), (2), (3) ve (4), … ile … numaralı tasarımlar ile davalı tasarımlarının ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, küçük ayrıntılarda farklılık bulunduğunu, hükme esas alınan raporun bu küçük farklılıklara dayandığını, ürünler arasında ilk bakışta dikkat çeken özelliklerin hepsinin ortak olduğunu, tasarımların hepsinde kalem kapağında yer alan yaprak şekli bulunduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kalem kapaklarında yer alan yaprak şeklindeki damar sayılarının, yaprakların sağa ya da sola dönmüş olmasının farklılık oluşturduğu belirtilmiş ise de; bu hususların bilgilenmiş kullanıcının ilk izlenimde farkedeceği unsurlardan olmadığını, ayrıca tüketici kitlesinin ortalama tüketici olduğunu, raporda belirgin farklılıklar üzerinde durulmadığını, ilk izlenimde bilgilenmiş kullanıcının tasarımları benzer bulup bulmadığının değerlendirilmediğini beyan ederek, dava dilekçesinde ve aşamalarda yapmış olduğu teknik açıklamalara benzer açıklamalarda bulunmuş, istinaf incelemesi neticesinde kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep eetmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ve maddi tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı ürünlerinin, davacıya ait ”kalem kapağı” tasarımı ile iltibasa neden olup olmadığı, aynı ya da benzer olarak algılanıp algılanamayacağı hususlarında toplanmaktadır. Yargılama sırasında aldırılan bilirkişi raporlarında; dava konusu olan ve davacı tarafa ait … (…), (…), (..) ve (…) numaralı tasarımlar ile davacı tarafından sunulan kataloglarda yer alan ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu ve farklı olarak algılandıkları, … numaralı tasarım ile davacı tarafından sunulan kataloglarda yer alan ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu ve farklı olarak algılandıkları, … numaralı tasarım ile davacı tarafından sunulan kataloglarda yer alan ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu ve farklı olarak algılandıklarının tespit edildiği, bu raporlarda tarafların iddia ve savunmaları ile itiraz konularının karşılanmış olduğu anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan, bilimsel ve teknik yönden denetime elverişli bilirkişi raporlarındaki ortak ve uyumlu tespitlere göre, davacı adına tescilli … (..), (…) (…) numaralı, … numaralı, … numaralı tasarım ile davacı tarafından sunulan kataloglarda yer alan ürünler ve arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu ve davalı firmanın “… Caddesi … Sitesi … Blok No:… Ümraniye/İstanbul adresinde yapılan tespitte tespite konu olan ürünler arasındaki benzerliğin bilgilenmiş kullanıcı tarafından fark edilmesinin güç olduğu, farklı olarak algılandıklarının belirtildiği, yapılan tespitlere itibar edilerek, tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin gerçekleşmediği gerekçesiyle Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, aksi yöndeki istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatindeyim. 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Usûl ve yasaya uygun İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 12/09/2019 tarih ve 2017/669 E., 2019/360 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davacıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3- Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5- Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 18/05/2023