Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1632 E. 2023/1057 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1632
KARAR NO: 2023/1057
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 27/06/2019
NUMARASI: 2018/184 E. – 2019/283 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’nin asıl üyesi olduğunu, Genel Kurul’da yapılan seçimle yönetim kurulu üyeliği görevine getirildiğini, 06/02/2018’de mevcut şartlarda yönetim kurulu üyeliği görevini sürdüremeyeceği ortaya çıktığından kendi isteği ile yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiğini, müvekkilinden başka diğer bazı yönetim kurulu üyelerinin de istifa ettiğini, 05/03/2018 tarihinde … sayılı bakan oluru ile Mesam mevcut yönetim kurulunun tedbiren görevden alındığını, genel kurul yapılıncaya kadar müvekkili dahil diğer sanatçı üyelerin yönetim kurulu asil ve yedek üyeliklere atanmasına karar verildiğini, bütün bu gelişmelere rağmen Mesam Haysiyet Kurulu’nun 09/03/2018 tarihli 2.4./1632 sayılı kararı ile tüm usul kuralları, maddi ve hukuki gerçeklerin göz ardı edilerek ve Kültür Bakanlığı’nın görevden alma yazı ve kararına meydan okunarak müvekkilinin meslek birliği üyeliğinden ihraç edildiğini, ihraç işleminin kararı ve gerekçesinde Mesam Haysiyet Kurulu Yönergesinin 4, 5, 6, 7 ve 8.maddelerine açıkça aykırı davranıldığını, Haysiyet Kurulu’nun kararına dayanak yaptığı birçok olay ve suçlamanın Mesam Üye Disiplin Yönergesinin 10. maddesine göre zamanaşımına uğradığını, ihraca konu eylem ve uygulanacak disiplin hükümlerinin gösterilmeyerek savunmanın buna göre alınmadan karar verildiğini, Haysiyet Kurulu üyesi … ile …’ın hem tanık olarak dinlendiklerini, hem de karar veren olduklarını, Haysiyet Kurulu üyeleri ile hukuk birimi görevlilerinin görevlerini kötüye kullandıklarını, yıllardır maddi ve manevi bütün gayretiyle, Mesam’ın en üst şekilde verimli çalışmasını amaçlayan müvekkilinin muhalif kaldığı ve bir kısım yönetim kurulu üyelerinin hukuka, Mesam üyelerinin menfaatlerine aykırı görüş ve kararlarına iştirak etmemesi nedeniyle bir plan ve organizasyon dahilinde kurumdan ihraç edildiğini, isnat edilen soyut ve dayanaksız, zaman mefhumu içermeyen delilsiz, belgesiz, iftira amaçlı beyan iddiaları ve suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, Mesam Yönetim Kurulu’nun 08/02/2018 tarihli, 1001/5 sayılı kararı ile Mesam Haysiyet Kurulu’na sevki üzerine, Mesam Haysiyet Kurulu’nun 09/03/2018 tarihli 2.4./1632 sayılı haksız ve hukuka aykırı ihraç kararının iptali ile müvekkilinin üyeliğe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Mesam Yönetim Kurulunun 08/02/2018 tarihli ve 1001/5 sayılı kararı ile Haysiyet Kuruluna sevkedildiğini, sevk konusunu davacının 07/02/2018 tarihli 2.2./0336 sayılı Mesam Yönetim Kurulu Başkanlığı’na yönelik yazdığı istifa dilekçesinde yer alan ifade ve beyanlarının oluşturduğunu, Mesam hukuk birimi kendilerine tevdi edilen dosyayı inceleyerek takdiri Mesam Haysiyet Kuruluna ait olmak üzere 06/03/2018 tarihli görüşü hazırladığını, davacı vekilinin hukuk birimi görevlilerine ağır ithamlarda bulunduğunu, dava konusu kararı Mesam Hukuk Birimi vermiş gibi doğrudan bu birimdeki görevlileri hedef alarak, söz konusu görüş dışında hukuk biriminin dosyada mevcut başkaca bir işlemi olmamasına rağmen haksız ve dayanaksız ağır ithamlarda bulunulduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; “… yönetim kurulu üyesi olarak davacının istifa hakkı olduğu gibi yönetime yönelik eleştirileri dile getirmesinin, hatta bu eleştirilere bir kısım üyelerce benimsenmesinin ve hatta bu kişilerin mevcut yönetimden istifa ederek yeni yönetime talip olmasının demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olduğunun kabulünün gerektiği, iftira tehdit görevi kötüye kullanmaya yönelik değerlendirmeler üzerinden yapılan ihraç gerekçesi yönünden ise esasen yukarıda izahı yapılan yönergenin 8/d kapsamında disiplin cezasının uygulanabilmesi için suçsuzluk karinesi gözetildiğinde mahkemelerce verilmiş mahkumiyet kararı alınmaksızın bu bent gereği disiplin cezasının verilemeyeceği, idari bir yapı niteliğindeki haysiyet kurulu izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirme yapabilecek ise de TCK kapsamındaki fiillerin işlendiğinin tespitinin ancak mahkeme kararı sonrası tespit olunabileceği, haysiyet kurulunun soyut değerlendirmelere dayalı olarak vermesi halinde, bu kararın suçsuzluk karinesini ihlal teşkil edeceği, ancak mahkemece verilmiş bir karar sonucunda 8/d bendinin uygulamaya sokulabileceği, sonuç olarak Mesam yönetimde çıkan yönetimsel sorunlar nedeniyle Bakanlığın müdahalesine varan süreçte meslek örgütünde yaşanan iç çekişmelere birlik organlarının dahil edildiği alınan ihraç kararının bu çekişmenin sonucu olduğu değerlendirilmiş olup, bir an için disiplin cezası gerektiren fiilin bulunduğu ve şartların oluştuğunun kabulü halinde dahi yukarıda izahı yapılan Haysiyet kurulu yönergesindeki çalışma usullerinin gerek davacının haysiyet kuruluna sevke yönelik yönetim kurulu kararı yönünden gerekse sevk sonrası haysiyet kurulunun işleyişi yönünden (yukarıda izahı yapılan 8. Madde kapsamında) yerine getirilmediği, savunma hakkının kısıtlandığı, bu yönüyle de ilgili kararın sakat olduğu anlaşılmakla davacının sübut bulan davasının kabulü ile davacı hakkında verilen Mesam Haysiyet Kurulunun 09/03/2018 tarih 2.4/1632 evrak kayıt nolu üyelikten çıkarma cezasına ilişkin kararının iptaline ” karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -MESAM Üye Disiplin Yönergesinin 8/a maddesi uyarınca davacının Hasiyet Kurulu tarafından, üyelikten çıkarıldığını, Mahkemece verilen kararın hukuka uygun olmadığını, davacının söylemlerinin eleştiri sınırını aştığını, kurumun itibarını zedelediğini kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Mesam’ı çalıştırmamak için topluca istifa ettiği, bunu daha önce de yaptığı, iddialarının asılsız olduğunu, her üyenin kendi özgür iradesi ile istifa edebileceğini, Haysiyet Kurulunun mevzuat hükümlerine aykırı kararlar aldığını, müvekkili gibi, üyelikten ihraç işlem ve kararı ile karşı karşıya bırakılan üyelerin talep ve savunmaları, delilleri hiç araştırılıp incelenmeden, tek taraflı değerlendirme ve kararla ihraç kararları verildiğini, davalının yerinde olmayan istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davanın, davacının Mesam Yönetim Kurulu’nun 08/02/2018 tarihli, 1001/5 sayılı kararı ile Mesam Haysiyet Kurulu’na sevki üzerine, Mesam Haysiyet Kurulu’nun 09/03/2018 tarihli 2.4./1632 sayılı ihraç kararının iptali ile davacının üyeliğe iadesine ilişkin olduğu, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamada davanın kabulüne karar verildiği, davalı tarafça istinaf isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır. MESAM Yönetim Kurulu’nun 08/02/2018 tarihli, 1101/5 sayılı “…’ün 07/02/2018 tarihli ve 2.2/0336 sayılı dilekçesi hk, a)Dilekçesindeki istifası işleme konulmuştur, b)…’ün dilekçesindeki “belgelerle sabit” olduğunu söylediği tüm iddia ve beyanları ile ilgili, kendisinin uzun süredir yönetim kurulu üyesi olması ve kurumun işleyişi hakkında bilgi ve sorumluluk sahibi olması da nazara alınarak, gereği için Haysiyet Kurulu’na sevkine oy birliği ile” şeklindeki kararı ile Mesam Haysiyet Kurulu’na sevk edildiği, Haysiyet Kurulu’nca verilen “Mesam Yönetim Kurulu’nun 08/02/2018 tarih, 1001/5.b sayılı kararı kapsamında kurulumuza gönderilmiş Mesam üyelerinden … hakkında başlatılan kovuşturma dosyası sonucunda iftira, tehdit ve görevi kötüye kullanma niteliğindeki beyanları nedeniyle Mesam Üye Disiplin Yönergesinin 8/d maddesine göre, toplu istifalar yoluyla Mesam’ın yönetim kurulunun çalışmasının ve genel kurula gitmek gibi oldukça harcama yapılmış bir amacın gerçekleştirilmesini engellemek suretiyle de Mesam Üye Disiplin Yönergesinin 8/a maddesine göne üyelikten çıkarma yaptırımının uygulanmasına, İsmail Hazar’ın karşı oyuyla oy çokluğu ile karar veril…” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.Birlik üyesinin MESAM’dan çıkarılmasına gerekçe gösterilen … Üye Disiplin Yönergesi’nin 8. maddesi “Üyelikten çıkarma cezası, aşağıda sayılan fiiller ve hallerin gerçekleşmesi durumunda, Haysiyet Kurulu’nca kararlaştırılır ve yazılı olarak üyeye bildirilir. a)Kasıtlı eylem ve söylemleriyle MESAM’ın çalışmasına, amaçlarını gerçekleştirmesine engel olmak, b)Yetki belgesine aykırı davranışlarını, yazılı uyarıya rağmen sürdürmek, c) Asıl üyeler yönünden, özür bildirmeksizin ve yazılı uyarıya rağmen arka arkaya üç genel kurul toplantısına katılmamak, d)MESAM Yönetim Kurulu, Denetleme Kurulu ile Haysiyet Kurulu tarafından, MESAM tüzel kişiliğine karşı Türk Ceza Kanununda öngörülen fiillerden birinin işlendiği hususunun tespit edilmesi.” düzenlemesini haizdir.Somut olayda, birlik üyesi davacının MESAM yararlarını zedeleyici söz ve davranışlarda bulunulduğunun ispat edilemediği, davaya konu eleştirinin ve istifa dilekçesinin davalı Mesam’ın içinde yaşadığı durumun toplum ve diğer üyelere bildirilmesi ve eleştiri amacıyla söylenmiş beyanlar olduğu, davalı tüzel kişiliğini ve haklarını ihlal etme amacının bulunmadığı, toplu istifaya yönlendirme konusunda ne tür bir dahilinin olduğunun anlaşılamadığı, Mesam’ın çalışmalarını engellediğine dair delil bulunamadığı anlaşılmakla Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf dilekçesinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 27/06/2019 tarih ve 2018/184 E., 2019/283 K. sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 225,45 TL harcın davalıdan tahsiliyle Hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 Sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik 6100 Sayılı HMK’nın 361/1. maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 05/10/2023