Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2020/1622 E. 2023/1035 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
44. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO: 2020/1622
KARAR NO: 2023/1035
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 10/09/2019
NUMARASI: 2017/220 E. – 2019/288 K.
DAVANIN KONUSU: Patent (Maddi Tazminat İstemli)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/10/2023
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesi ile, davaya konu faydalı modelin müvekkilinin yoğun ve istikrarlı Ar-Ge çalışmaları neticesinde geliştirdiği “…” başlıklı buluşu Türk Patent Enstitüsü nezdinde adına belgeye bağlamak suretiyle koruma altına alındığını, davalı tarafın faydalı model hakkı müvekkiline ait olan … sayılı “…” isimli bebek mama sandalyesini ürettiğini ve piyasaya sürerek faydalı model hakkına tecavüz etmek suretiyle haksız kazanç sağladığını, iş bu tecavüz eylemin Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1 D.İş sayılı tespit dosyasından alınan rapor ile de sabit olduğunu ve bu durumun müvekkili haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturarak, aynı zamanda maddi ve manevi zararlara uğrattığını iddia ederek, faydalı modele tecavüzün durdurulmasını ve ortadan kaldırılmasını, mümkün olduğu takdirde tecavüze konu mamul-yarı mamul ürünlerle kalıplar üzerinde müvekkiline mülkiyet hakkı tanınmasını, mümkün olmadığı takdirde bunların imhasını, haksız rekabetin tespiti ve men’ini, faydalı modellere yönelik tecavüzün tespitini, men’ini ve ref’ini, 1.000,00 TL maddi tazminatın tespit tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte, 50.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiş, davacı vekili bilahare mahkemeye sunmuş olduğu 29/05/2019 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 34.073,98 TL olarak ıslah ettiğini belirtmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın iş bu ürünü … nolu mama sandalyesi için Türk Patent Enstitüsü’ne 01.09.2014 tarihinde yapmış oldukları … sayılı “… ürünü ve katalogunda var olan tasarıma” benzerliği itirazlarında, Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/1 D.İş sayılı dosyasına havi bilirkişi raporunda tespit edilen aynı sebeplerden, kurumca itirazı reddedildiğini, üstelik bu red kararının, davacı ürünü ile … ürünü arasındaki benzerlik bu davaya konu ürünler arasında iddia edilen benzerliğinden çok daha fazla olmasına rağmen verildiğini, müvekkilinin bir mama sandalyesini kendi internet sitesinden satışa sunması kadar normal bir şey olmadığını, internet sitesinde satış için yayınlanan ürünlere bakıldığında, genel çerçevede sadece dış görünüş itibariyle ürün gözüktüğünü, masanın alt ve iç kısmında kalan kilit tertibatının, ne düzeneği, ne şekli, ne de özelliklerinin gözüktüğünü savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Birbirini doğrulayan bilirkişi raporlarına göre, davalının davacı adına tescilli … sayılı ve “…” buluş başlıklı faydalı modelin koruma kapsamında ürün satışı yaptığı, bu eylemin davacının faydalı model belgesine dayalı haklarını ihlal ettiği gibi TTK anlamında haksız rekabet teşkil ettiği anlaşılmakla, davacının tespit, durdurma, ref ve ürünlere el koymaya dair talebi yönünden davanın kabulü gerekmiştir. Maddi tazminat yönünden davacı vekili SMK 151/2 maddesi uyarınca lisans bedeline göre tercih hakkını kullanmış olup, buna göre rapor tanzim eden … ve … tarafından düzenlenen rapora göre istenebilecek lisans bedeli yıllık 46.580,54 TL olarak tespit edilmiş olup, ihlal süresini ise 02/12/2014 tarihinden 26/08/2015 arası olarak 265 gün üzerinden hesap yapılmıştır. Ne var ki, dava tarihinden sonraki olayların bu dava dosyasında değerlendirilmesi mümkün olmadığından, dava tarihi 28/04/12015 olup, ihlalin başlama tarihi 02/12/2014-28/04/2015 arası 148 gün olup, 46.580,54 / 365 x 148 = 18.887,45 TL olarak maddi tazminatın hesaplanması gerekmiştir. Bilirkişi raporundaki bu maddi hatanın basit matematik hesabı ile düzeltilmesi mümkün olduğundan, ek rapor alınmamıştır. Buna göre, davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarının 18.887,45 TL olduğu anlaşılmakla, davacının maddi tazminata ilişkin talebinin bu tutar yönünden kabulüne, taleple bağlı kalınarak bu tutara tespit tarihi olan 08/01/2015 tarihinden itibaren ticari avans faizi yürütülmesine karar vermek gerekmiştir. Davalının eylemi aynı zamanda davacının faydalı model tescilinden kaynaklı manevi haklarını da ihlal ettiğinden, ihlalin niteliği, taraflarnı ekonomik durumu ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek davacının manevi tazminat talebinin de kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın, taleple bağlı kalınarak tespit tarihi olan 08/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya dair taleplerin reddine” davacının davasının kısmen kabulüne davalının davacı adına tescilli … başvuru nolu “…” başlıklı faydalı model tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tesipitine, durdurulmasına, giderilmesine, tevavüz suretiyle imal edilen ürünlere ve münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılan kalıplara el konularak imhasına, toplam 18.887,45 TL maddi tazminatın tespit tarihi olan 08/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte; 10.000,00 TL manevi tazminatın ise tespit tarihi olan 08/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair tazminat taleplerinin reddine, karar kesinleştiğinde masrafı davalı tarafça karşılanarak hüküm özetinin Türkiye çapında yayınlanan tirajı en yüksek gazetenin birinde ilanına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; edinilen bilirkişi raporları ve mahkeme hükmü ile müvekkile ait tescil haklarına haksız şekilde tecavüz edildiğini, müvekkile ait tescil hakkının yenilik vasfına sahip olduğunun kanıtlandığını, hükmedilen maddi tazminat bakiyesinin düşük olduğunu, 25.10.2017 tarihli bilirkişi heyet raporu incelendiğinde yapılan hesaplamanın 2014 yılı mama sandalyesi satış toplamı ile hak ihlalinin başladığı 02.12.2014 tarihli nazara alınarak hak ihlalinin devam ettiği 267 günlük süreye ait lisans bedelinin tescilin ürüne olan etkisi ve İTO tarafından belirlenen yıllık lisans bedel oranı nazara alınarak belirlenen netice sonucu talep arttırım dilekçesi gerçekleştirdiklerini, 31.05.2018 tarihli bilirkişi ek raporunda da kök raporda mevcut hesaplamanın deklare edildiğini, maddi tazminat taleplerinin tam şekilde karar verilmesi gerektiğini, davalı tarafça gerçekleştirilen haksız tecavüz eylemleri neticesinde müvekkil şirketin maddi manevi ticari zarara uğradıklarını, hükmedilen manevi zarar bedelinin uğradıkları mağduriyet yanında çok düşük kaldığını, tüm bu nedenlerle istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davaya konu faydalı model nedenli tecavüze konu ürün nedeniyle dosyanın uzamaması adına istinaf etmediklerini, üretime konu ürünün taraflarınca derhal sonlandırılarak ürünün üretilmemiş olduğunu, davacının bilerek ya da kötüniyetle aleyhine işlem yapmadıklarını, müvekkil firmanın tümüyle iyi niyetle gerçekleşen olaylara karşı davacının haksız şekilde istinafa taşıdığını, istinafa konu ettiği hesaplama yönteminin zaten mahkeme yargısından geçtiğini ve gerekçeli karara yansıdığını, istinaf talebinde iddia olunan manevi tazminat talebine konu ürünün müşteri kitlesinde ya da reklamasyonda görünür bir parça olmadığından dolayı da masanın altında ve elle kontrol edilen işbu parça için taktir olunan manevi tazminatın da yerinde olduğunu beyan ederek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava, davacı adına … sayı ile tescilli “kilitlenme tertibatında yenilik” buluş başlıklı faydalı model belgesine davalı yanın tecavüzün tespiti, men ve refi, haksız rekabetin tespiti, men’i, tecavüze konu mamul-yarı mamul ürünlerle kalıplar üzerinde davacıya mülkiyet hakkı tanınması, bu mümkün olmadığı takdirde bunların imhası ve maddi-manevi tazminatın davalıdan tahsili ile verilecek hüküm özetinin ilanı davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davalının davacı adına tescilli faydalı model tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, giderilmesine, tecavüz suretiyle imal edilen ürünlere ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan kalıplara el konularak imhasına, 18.887,45 TL maddi tazminatın tespit tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile 10.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, işbu karara karşı davacı tarafından maddi ve manevi tazminat yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır.Bu nedenlerle istinaf incelemesi maddi ve manevi tazminat yönünden değerlendirilmiştir.Davacı vekili ,maddi tazminat yönünden lisans bedeline göre tercih hakkını kullanmış olup, buna göre rapor tanzim eden … ve … tarafından düzenlenen rapora göre istenebilecek lisans bedeli yıllık 46.580,54 TL olarak tespit edildiği, ihlal süresinin ise 02/12/2014 tarihinden 26/08/2015 arası olarak 265 gün üzerinden hesap yapıldığı, dava tarihinden sonraki olayların bu dava dosyasında değerlendirilmesi mümkün olmadığından, mahkemece ihlalin başladığı tarih 02/12/2014 tarihinden dava tarihi 28/04/2015 tarihine kadar maddi tazminat talep edebileceği, gün sayısının 148 gün olup, 46.580,54 / 365 x 148 = 18.887,45 TL olarak maddi tazminatın hesaplanması isabetlidir. Davalının eylemi aynı zamanda davacının faydalı model tescilinden kaynaklı manevi haklarını da ihlal ettiğinden, mahkemece ihlalin niteliği, tarafların ekonomik durumu ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek davacının manevi tazminat talebinin de kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın taleple bağlı kalınarak tespit tarihi olan 08/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmesi hukuken yerindedir. Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; tarafların dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla yapılan inceleme neticesinde davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Usûl ve yasaya uygun Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10/09/2019 tarih ve 2017/220 E., 2019/288 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar ve ilam harcın tahsili ile ile, peşin yatırılan 494 TL harçtan fazladan yatan 224,15 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması sebebiyle taraflar yararına vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine, 6-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 05/10/2023